Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Soğuk havaların yaklaşmasıyla kış hazırlıkları hızlanırken, termal giysilere talep artıyor. Vücut ısısını koruyan, nem emici ve kış soğuğuna karşı koruyucu , farklı iklimlere ve yaşam tarzlarına uygun termal ürünleriyle yerli tekstil üreticisi Blackspade global pazarlarda öne çıkıyor. Ev, spor, mayo ve çorap koleksiyonlarının yanı sıra insan sağlığını odağına alan üretim modeliyle tasarladığı termal giysilerle de Blackspade dünya genelindeki tüketicilere hitap ediyor.
Termal kıyafetlerin kış aylarında en çok tercih edilen ürün grubu olduğunu belirten Blackspade Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Tolga Narbay, konuyu şu sözlerle değerlendirdi: "Vücudun sıcak ve kuru kalmasını sağlayan termal giysiler, kış aylarının yaklaşmasıyla birlikte yoğun talep görüyor. Özellikle kayak, snowboard, motosiklet, dağcılık, bisiklet gibi spor alanlarıyla ilgilenenler, bu aktiviteleri sağlıklı ve kesintisiz sürdürülebilmek için termal kıyafetleri tercih ediyor. Biz de tüm kategorilerde olduğu gibi termal ürünlerde de insan sağlığını ve konforunu esas alıyoruz. Kumaş, iplik, aksesuar gibi tüm materyallerde zararlı bir içerik bulundurmamanın yanı sıra, termal giysilerde genellikle ikinci plana atılan hafiflik, şıklık, incelik, yumuşaklık gibi ek faydaları da gözetiyoruz. Bu sayede yalnızca ülkemizde değil, dünya genelindeki tüketicilerin de ilk adresi oluyoruz. Her coğrafyadan kişinin ihtiyacına göre çözüm üretiyor ve bu alanda rekora yaklaştığımız ihracat oranlarımızı artırarak ülke ekonomimize daha çok katkıda bulunmak istiyoruz."
İnsan sağlığını güvence altına alıyorlar
Farklı iklim koşulları ve yaşam tarzlarına uyum sağlayan fonksiyonel ürünler tasarlamanın ötesine geçerek ürünlerinde insan sağlığına zarar vermeyen malzemeler kullandıklarına dikkat çeken Blackspade Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Tolga Narbay, "Doğal materyalleri kullanarak sürdürülebilirliği esas aldığımız ürünlerimizin güvenirliğini uluslararası belgelerle kanıtlıyoruz. OEKO-TEX® sertifikamızla, üretimde hammadde kullanımından, ara ve son aşamalarda uyulması gereken kurallara tüm gereklilikleri uyguladığımızı doğruluyoruz. Dünya çapında kabul gören bu sertifikalandırma sistemiyle ürünlerimizin sağlığa zararlı maddelerden korunduğunu, küresel standartlara göre test edildiğini tasdik ederek tüketicilere sunuyoruz" dedi.
Termal kıyafetlere nefes aldıran teknoloji geliştirdiler
Ürünlerinde kullanılan özel üretimli kumaş ve ipliklerin içinde yer alan yalıtım bölgelerinin, soğuğa karşı üstün koruma sağladığını vurgulayan Blackspade Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Tolga Narbay, ürünlerinin özelliklerini şu şekilde sıraladı: "Termal kıyafetlerde kullandığımız kumaşlarla, hem vücut ısısını koruyor hem de vücuttan çıkan terin hızla emilerek dış katmanlara iletilmesini sağlıyoruz. Yüksek termal izolasyona sahip ürünlerimiz, içeriğindeki özel kanallı viskoz, hızlı kurumayı sağlayan polyester ve doğal liflerle teri vücuttan hızlıca alıyor ve diğer ürünlere göre daha çabuk kuruyor. Nefes alıp verme özelliği sayesinde de deri üzerinde oluşan nem, kumaşın kılcal bölgeleri arasından havayla karışıyor. Yoğun efor gerektiren işlerde bile vücut daima sıcak ve kuru kalıyor. Bu sayede ürünlerimiz tüm koşullarda hijyenik bir ortam yaratıyor ve deriyi tahriş etmiyor ve kötü koku oluşumuna da geçit vermiyor."
Termal kıyafet ihracatında rekora koşuyor
Termal ürünler başta olmak üzere tüm koleksiyonlarını farklı beklenti ve gereksinimlere göre tasarladıklarını belirten Tolga Narbay, her yaşa, bütçeye, koşula uygun ürünler tasarlamanın en önemli stratejilerinden biri olduğunu şu sözlerle ifade etti: "Blackspade olarak, iç giyim, ev kıyafetleri, termal ve spor ürünler, mayo ve çoraplardan oluşan koleksiyonlarımızı kullanıcıların ihtiyaç, beklenti ve beğenilerini göz önünde bulundurarak tüm aile fertlerinin kullanabileceği şekilde üretiyoruz. Termal ürün kullanım bilincinin artmasına öncülük eden koleksiyonumuzla, soğuk havanın hakim olduğu şartlarda vücut ısısını muhafaza eden, vücudun kuru kalmasını sağlayan ürünleri tüm yaş gruplarına uygun tasarımlarla sunuyoruz. 14 yıla dayanan bilgi ve deneyimimizle bu alandaki başarılarımızı perçinliyoruz. Kış aylarının en çok tercih edilen ürün gruplarından termal kıyafetlerle büyük bir satış başarısı yakaladık. Bununla birlikte ihracat hacmimizi her geçen gün artırıyoruz. Farklı ülkelerdeki tüketicilerimizle birlikte güven ve sadakatten ödün vermeden kontrollü bir şekilde büyüyoruz. Kaliteli, rahat ve konforlu ürünlerimizle tekstil alanında dünya çapında bir marka konumuna ulaşmayı hedefliyoruz."
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Teknolojiyi kullanarak marka - influencer (sosyal medya etkileyicisi) işbirliği süreçlerini otomatikleştiren Winfluencer, aralarında küresel teknoloji şirketlerinin yöneticilerinin de bulunduğu deneyimli iş insanlarından oluşan bir melek yatırımcı grubundan 2,5 milyon TL yatırım aldı. İTÜ Çekirdek Kuluçka girişimi olan Winfluencer, geleceği değiştirenlerin sahnesi Big Bang 2022'ye seçilen TOP 20 girişimden biri oldu. Winfluencer Kurucu Ortağı Funda Yener de İTÜ Çekirdek paydaşlarından Petrol Ofisi'nin verdiği Kadın Girişimci Ödülü'nü aldı.
Teknolojiyi kullanarak şeffaflık ve güvenilirlik sağlıyor
Türkiye'nin önemli hızlandırma programları ve kuluçka merkezleri arasında yer alan İTÜ Çekirdek'in geleceği değiştirenlerin sahnesi olarak adlandırdığı Big Bang 2022'de TOP 20 girişim arasında yer alan Winfluencer, bir İTÜ Çekirdek Kuluçka Girişimi. Teknolojiyi kullanarak, platforma katılan influencer'lar ve e-ticaret siteleri için şeffaflık sağladıklarını vurgulayan Winfluencer Kurucu Ortağı Funda Yener, pazarda nasıl farklılaştıklarını şöyle anlattı: "Winfluencer, mega influencer'larla marka işbirliği süreçlerini daha verimli hale getirirken, yüz binlerce nano ve mikro influencer'ın gücünü e-ticaret siteleriyle buluşturacak, ölçeklenebilir bir pazaryeri olarak kuruldu. Rakiplerden farklı olarak, anlık raporlamalarla izlenebilir, ölçümlenebilir bir sistem sunuyoruz, influencer pazarlaması işbirliklerini manuel yürütülen bir süreç olmaktan kurtararak yüz binlerce işbirliğine olanak tanıyoruz."
Pazar Büyüyor
İnfluencer'ların yönlendirmelerinin internet alışverişlerinde büyük etkisi olduğunu vurgulayan Funda Yener, sözlerini şöyle sürdürdü: Research and Markets'ın raporuna göre, influencer pazarlaması platformlarının pazar büyüklüğü 2028 sonunda 85 milyar dolara çıkacak. Hızla büyüyen pazarda, influencer'ların çoğunluğunu nano ve mikro influencer'lar oluşturuyor. Bu geniş kitlenin takipçi sayıları mega influencer'lara göre daha az olsa da, etkileşim oranları 4-5 kat daha yüksek. E-ticaret siteleri, nano ve mikro Influencer'ların sosyal medyadaki gücünü kullanmak istese de tek tek anlaşma yapmak operasyonel iş yükünü artırıyor. Sadece belli başlı influencer'lara ulaşabilen markalar, işbirliğine ayırdıkları bütçelerin ne kadarlık satış getireceğini öngöremezken, influencer'lar da her kampanyaya ulaşamıyor ve fiyat teklifi vermek için bir temel bulamıyor. Biz de Winfluencer olarak, pazardaki bu somut problemlere çözüm sağlamak üzere geliştirdiğimiz yazılımla herkesin kazanmasını hedefleyen, kazan kazan modelini merkeze alan, ölçeklenebilir bir pazaryeri kurduk.
Kazan-kazan modeliyle çalışıyor
Platformun kazan-kazan modeli hakkında da bilgi veren Winfluencer Kurucu Ortağı Funda Yener, "İnfluencer'larla işbirliği yapmak isteyen e-ticaret siteleri Winfluencer'a üye olarak kampanyalarını kolayca oluşturuyor. Satış gerçekleştiğinde, önceden belirledikleri komisyon oranı kadar ödeme yapıyorlar. Harcamalarının geri dönüşünü ve kampanyalarının verimliliğini ölçebiliyorlar. İnfluencer'lar ise eşleştikleri kampanyalar arasından paylaşmak istediklerini seçerek, satışa dönenler oranında kazanıyor, kazançlarını anlık olarak takip edebiliyorlar.
Pazardaki rakiplerinden farklı olarak, anlık raporlamalarla izlenebilir, ölçümlenebilir bir sistem sunan Winfluencer, e-ticaret sitelerinin altyapılarına entegre olarak her iki taraf için de şeffaflık ve güvenilirlik sağlıyor. Tek bir sözleşmeyle işbirliği yapılabilecek tam otomatize bir platformla, günler süren anlaşma sürecini dakikalara indiriyoruz. Başta Winfluencer ekibine, yolun başından bu yana hayallerimizi gerçekleştirirken yanımızda olan herkese, bize güç veren yatırımcılarımıza ve İTÜ Çekirdek Kuluçka Merkezi ekibine çok teşekkür ederiz. Hedefimiz ve tutkumuz, bir dünya markası olmak " diyerek sözlerini sonlandırdı
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Yeni yıl yaklaşırken, 2023'ün ev dekorasyonu ve tasarım trendleri açıklandı. Ev sahipleri en çok küçük mekanları kullanışlı kılacak ürünleri tercih ederken, ferah bir görünüm oluşturmak için de doğadan ilham alan tasarımlara yöneliyor. The Plan Collection tarafından gerçekleştirilen araştırma 2023'ün ev dekorasyonu trendlerine ışık tutuyor. Açıklanan bilgilere göre insanlar artık evlerinde estetik ve ferah görünümlü bir bakış yaratmaya odaklanıyor. Bunun yanı sıra yüzeylerde doğadan ilham alınan doğal ahşap, mermer, taş görünümlü karoları tercih ediyor.
Karo, vitrifiye, yapı kimyasalları ve banyo mobilyası ürün gruplarına sahip Seramiksan, 2023 için hazırladığı yeni ürün koleksiyonunu tüketicilerin beğenisine sundu. 2023 trendlerinin evlere yeni bir bakış açısı kattığını belirten Seramiksan Pazarlama Müdürü Görkem Helvacıoğlu: "İnsanların birçoğu evlerinde artık daha sürdürülebilir ve dayanıklı ürünler tercih ediyor. Gösterişli mekan tasarımları tercih etmek yerine, küçük alanları daha kullanışlı hale getirecek ve ferah bir görüntü yaratacak dekorasyon ve tasarım tarzını benimsiyor. Biz de çevreye duyarlı, yenilikçi ve memnuniyet odaklı bir yaklaşımla, son teknolojiyi kullanarak tasarladığımız 2023 koleksiyonlarımızda yer alan karo ve vitrifiye ürünlerimizle hem ev sahiplerinin beğenilerini yansıtabilecekleri bir stil oluşturuyor hem de sürdürülebilir yaşam tarzını mümkün kılıyoruz" dedi.
2023 koleksiyonlarında da doğadan ilham aldılar
2023 için hazırladıkları karo koleksiyonlarını doğadan ilham alarak tasarladıklarını ve ürünlerinde doğal ahşap, taş ve mermer görünümünün hakim olduğunu söyleyen Görkem Helvacıoğlu'ndan edinilen bilgilere göre, Seramiksan'ın 2023 karo koleksiyonlarında 4 farklı yeni seri yer alıyor. 60x120 cm boyutlarındaki serilerden sofistike mermer görünümlü Omega, koyu, açık gri ve kemik renkleriyle zamansızlık hissi uyandırıyor. Metalica serisi, metal efektli ışıltılı yüzeyiyle duvarları etkileyici hale dönüştürürken, zengin motif seçeneğiyle de yüzeylere zarif bir ahenk katıyor. Mermer görünümlü Gloria, beyaz mermerin doğallığında gizli gri damarlarıyla mekanları lüks yaşam alanlarına çeviriyor. Adını dünyaca ünlü İtalyan Carrara mermerinden alan 60x120 cm'lik Carrara ise kendine özgü karakteristik gri damarlara sahip parlak mermer görünümü ile sofistike ve modern mekanlar sunuyor.
Sürdürülebilirlik misyonunu yeni serilerine taşıdı
Seramiksan farklı iklimleri evinde hissetmek isteyenler için ise 15x90 cm ebadındaki Sun serisi ile güneşin sıcak tonlarını doğal ahşap dokusuyla birleştiriyor. Sırlı porselen olarak üretilen Sun,
doğal ahşap görünümünü akçaağaç, ceviz, meşe, maun ve vengeden oluşan 5 farklı renk alternatifiyle doğaya zarar vermeden yaşam alanlarına taşıyor. 15x90 cm ebadındaki Rain serisi ise yağmurlu ve soğuk hava geçişlerini yansıtan geniş bir renk kartelasına sahip. Beyaz, açık ve koyu gri, kestane ve badem gibi renk seçenekleri sunan Rain, mekanları doğanın bir parçası olmaya davet ediyor.
Viktorya Dönemi'nin zarafeti klasik stildeki vitrifiye ürünleriyle canlanıyor
Seramiksan'ın ilk kez Unicera Fuarı'nda tüketicilerin beğenisine sunduğu yeni klasik stildeki Victorian etajerli lavabo ve Rim-out asma klozet ise renk, doku ve desenleriyle kullanıcıların farklı yaşam tarzlarına hitap eden karolarla bir araya gelerek tasarım bütünlüğü oluşturuyor. 1800'lerin lüks ve görkemli İngiliz tarzı dekorasyon stiline sahip Victorian serisi ile Viktorya Dönemi, evlerde yeniden yerini alıyor
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dünyanın lider perakende zincirlerinden Carrefour Grubu ile Türkiye’nin en köklü topluluklarından Sabancı Holding ortaklığında kurulan CarrefourSA, 12 Aralık Mağazacılar Günü’nü CarrefourSA CEO’su Kutay Kartallıoğlu ve İcra Kurulu Üyeleri başta olmak üzere tüm yönetim ekibiyle marketlerde görev alan çalışanlarıyla kutladı.
Bugün Türkiye’de 43 ilde 850’den fazla mağazası, 11 bini aşkın çalışanı ile organize perakendenin öncü markası olmayı sürdürdüklerini söyleyen CarrefourSA CEO’su Kutay Kartallıoğlu, "2023 yılında Türkiye’de 30’uncu yılımızı kutlamaya hazırlanırken, yeni nesil market vizyonumuzla sektörümüzde oyun kurucu görevini de sürdürmenin gururunu yaşıyoruz” dedi.
Kartallıoğlu, dinamik, ürün ve hizmet odaklı, insani ilişkilere bağlı bir sektörün en büyük gücünün mağaza çalışanları olduğunu söylerken, sözlerine şöyle devam etti: “CarrefourSA olarak uzun yıllardır çalışanlarımızla omuz omuza birçok “ilk”e imza atıyor; her bir müşterimizin ihtiyaç ve beklentilerini karşılamak için çalışıyor, onların doğru ürüne doğru fiyatla ulaşmasını sağlıyoruz. Bu başarımızı mağaza çalışanlarımızın işine olan bağlılığı, saygısı, sabrı ve özverisiyle her geçen gün daha fazla kişiye dokunarak ve güler güzlü hizmet anlayışımız ile güçlendirerek büyütüyoruz. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da nice başarılara ve yeniliklere imza atacağımıza inancımız tam. Bu büyük ailenin bir parçası olmaktan mutluluk ve gurur duyuyor, başta CarrefourSA çalışanları olmak üzere, tüm perakende sektörünün 12 Aralık Mağazacılar Günü’nü kutluyorum”
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü web sitesinde yayınlanan ilanda konuya ilişkin şu bilgiler verildi:
MANİSA ili YUNUSEMRE, ilçesi KARAAHMETLİ MAHALLESİ, 101 ADA, 47 PARSEL mevkiindeki YUNUSEMRE BELEDİYESİ BAŞKANLIĞI tarafından yapılması planlanan GÜNEŞ ENERJİSİ SANTRALİ PROJESİ (3,95 MWe kapasiteli) projesi ile ilgili olarak MANİSA Valiliğimize sunulan P.T.D. Dosyası Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği'nin 16. maddesi doğrultusunda incelenmiş ve projeye ilişkin ÇED Süreci başlamıştır. İlgililere ve kamuoyuna duyurulur.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
İstanbul genelinde sadece ev kadınlarını odağına alan ilk araştırmada İstanbul’un çeşitli semtlerinde yaşayan ve farklı sosyoekonomik grupları temsil eden ev kadınları ile görüşüldü.
İPA’nın araştırmasına göre herhangi bir işte çalışmayan kadınların % 87’si evli ve yüzde 70’i ihtiyaçları için eşlerinden “harçlık” alıyor. Çoğunluğunun ancak “kıt kanaat” geçindiğini belirten ev kadınlarının en çok kaygı duydukları konu ise sağlık.
Araştırmanın bir başka önemli bulgusu da araştırmaya katılan kadınların yarısından fazlasının, yaşadıkları yere göre henüz İstanbul’un diğer yakasını görmemiş olması. Kadınlar genelde ailenin ihtiyaçlarını karşılamak için dışarı çıkıyor ve evin çevresinden uzaklaşmıyor.
İstanbul’un güncel konularında araştırmalar gerçekleştiren ve politika önerileri hazırlayan İstanbul Planlama Ajansı, bu kez İstanbul’daki ev kadınlarının sosyo-ekonomik durumlarını mercek altına aldı. 2 bin üzerinde ev kadınıyla yüz yüze gerçekleştirilen araştırma kapsamında İstanbul’daki ev kadınlarının sosyo-demografik özellikleri, gündelik yaşamları, beklentileri ve siyasete bakışları dört ana başlık altında ele alındı. “Refah, Çalışma ve Sosyal Güvence”, “Bakım, Ev İçi Sorumluluklar ve Gündelik Hayat”, “Toplumsal ve Kamusal Yaşama Katılım” ve “Hayaller, Beklentiler ve Kaygılar” başlıklı temalardan oluşan raporda, kadınların ev ve kent deneyimleri, ihtiyaçları, hayalleri ve siyasetten beklentileri analiz edildi.
Araştırma sonucunda İstanbul’daki ev kadınlarının yaşadığı hanelerin büyüklüğü, hanede yaşayan bireyler, hane içi ilişkiler ve iş bölümü, hanenin geçimi, pandeminin hane içi iş bölümüne etkisi ve bakım ihtiyacı olan bireylerin durumu, çocukların bakımıyla birlikte kadınların velilik görevleri, mülk sahipliği, kaynaklara erişim ve kentte dolaşım gibi toplumsal cinsiyetin farklı yüzlerine ışık tutacak veriler elde edildi.
HER BEŞ KADINDAN BİRİ 18 YAŞINDAN ÖNCE EVLENDİ
İstanbul’da ev kadınlarının yalnızca yüzde 32’si İstanbul doğumlu ve her beş ev kadınından biri 18 yaşından önce evlendi. Genç kadınlarda erken evlilik oranı belirgin şekilde düşerken eğitim düzeyi artıyor. İstanbul’da araştırmaya katılan ve evli olan ev kadınlarının %64’ünün en az 11 yıldır evli olduğu görülüyor. Rapora göre, evli kadınlar genellikle çekirdek aile hâlinde yaşadıkları için çocuk bakım yükü ile baş etmede hane içerisinde daha yalnız.
KADINLARIN YÜZDE 55’İ ANCAK “KIT KANAAT” GEÇİNEBİLİYOR
Kadınlara, “Geçtiğimiz ay geçinebildiniz mi?” sorusu sorulduğunda, kadınların %55’i “Kıt kanaat” geçinebildiğini, %13’ü “pek geçinemediğini”, 23’üyse en temel bazı ödemeleri bile yapamadığını belirtti.
Çalışma hayatlarıyla ilgili konularda, her iki ev kadınından birinin daha önce hiç ücretli çalışma deneyimi olmadığı ortaya çıktı. Rapora göre ev kadınlarının %35’inin ücretli çalışma deneyimi olsa da %30’u doğumdan sonra, %27’si ise evlilikten sonra işi bırakmış. Kısacası, evlilik ve annelik neredeyse her üç kadından birini iş hayatından uzaklaştırarak ev kadını yapmış.
Raporda ayrıca genç kadınların ekonomik bağımlılığının 60 yaş üzeri ev kadınlarına kıyasla belirgin bir şekilde yüksek olduğu göze çarpıyor. 18-29 yaş arasındaki ev kadınlarının %36’sı her türlü ihtiyacı için harçlık alırken, 60 yaş ve üzeri kadınlarda bu oran %16’ya düşüyor. Bu noktada, eşi vefat etmiş kadınların yararlanabildiği “dul maaşı”, vefat eden eşlerden kalan emekli maaşları ve yaşlılık aylığı gibi düzenli gelir sayılabilecek sosyal hakların 60 yaş üstü kadınların ekonomik bağımlılığını görece azalttığı anlaşılıyor.
KADINLARIN YÜZDE 73’ÜNÜN KENDİ SİGORTASI YOK
Boşanmış kadınlar sosyal güvence bakımından evli kadınlara ve eşi vefat etmiş kadınlara kıyasla daha kırılgan. Boşanmış kadınlarda sigortalı olmayanların oranı %22’ken, evli kadınlarda bu oran %19’a, eşi vefat etmiş kadınlardaysa %13’e düşüyor. Sosyal güvenceye sahip kadınların %73’ünün eşi üzerinden, %11’ininse işinden dolayı sigortalı olması ise oldukça çarpıcı bir bulgu. Ev kadınlarının sosyal güvenceye erişimi büyük oranda eşlerinin işgücü piyasasındaki statüsüne bağlı. Evli kadınların %77’si, eşi vefat etmiş kadınların ise %61’i eşi üzerinden sigortalı. İşinden dolayı sigortalanma %25 oranla en fazla boşanmış kadınlarda görülüyor. Dolayısıyla, emekli ev kadınları içerisindeki sosyal güvenceye ulaşmam şansı olmuş en kalabalık grubun boşanmış kadınlar olduğunu söylemek mümkün.
EV İÇİ SORUMLULUKLARIN BÜYÜK KISMI KADINLARDA
Ev kadınlarının bakım yükü ve diğer ev işleriyle ilgili yapılan araştırmada, ev kadınları yaşadıkları hanelerde orantısız bir şekilde ev içi sorumluluk üstleniyor. Çocuklara bakma oranı kadınlarda %71’ken eşlerinin çocuk baktığını söyleyen kadınların oranı %13’te kalıyor. Sosyoekonomik düzeyi görece düşük hanelerde çocuklara sadece kadınların bakma oranı %90’ken, hane refahı arttıkça bu oranın düştüğü görülüyor.
Çocukların dersleri ile ilgilenmek de yine kadınların işi kabul ediliyor. Kadınların ödevlerle ilgilenme oranı erkeklerin tam 5,5 katı. Kadınların %61’i ev işlerini sadece kendi yaparken, eşinin de ev işi yaptığını belirtenlerin oranı %19. Kadınların yalnızca %35’i ev işlerinde kendilerine “yardım eden” biri/birileri olduğunu belirtiyor. Her koşulda, ev işlerinin esas yüklenicisi evdeki eş/anne statüsündeki ev kadınları ve diğerleri ancak “yardım eden” konumundalar.
Hanede bakıma muhtaç biri olduğunda, ev kadınları %66 oranla bu kişinin bakımını tek başlarına üstleniyorlar. Boşanmış kadınların ise hasta ve yaşlı bakımını daha fazla üstlendiği görülüyor. Bu durumun boşandıktan sonra kadınların geri dönmek zorunda kaldığı aile evlerinde yaşlı ebeveynlerin bulunmasından kaynaklandığı söylenebilir. Yine de, kadınların gelir seviyesi arttıkça yaşlı ve hasta bakımında sorumluluk alma oranları da düşüyor.
KADINLARIN YÜZDE 34’Ü TATİL YAPMIYOR
Kadınların sosyal hayata katılma ve sosyal yaşam oranlarında da ilginç veriler ortaya çıkıyor. Araştırmaya göre, kadınların yarısından fazlası (%54) henüz yaşadıkları yere göre İstanbul’un diğer yakasını görmemiş. Kadınların %34’ü tatil yapmadıklarını, %48’i ise tatilini memleketinde geçirdiğini belirtmiş. Kadınların sadece %16’sı tatil beldelerine gidebiliyor. Ev kadınlarının en az yöneldiği sosyalleşme pratikleri konser, sinema, tiyatro ve eğlence mekânlarına gitmek. Görüşülen kadınların yalnızca %6’sı eğlence mekânlarına giderken, konsere gidenlerin oranı %5’te, sinemaya gidenlerinki %12’de kaldı. Üniversite mezunu ev kadınlarının %55’i arkadaşlarıyla dışarıda/kafede buluştuğunu ifade ederken, bu oran lise mezunlarında %41’e, lise
düzeyinin altında eğitime sahip kadınlarda %18’e düşüyor. Sinema, tiyatro, konser ve eğlence mekanlarına gitmek de üniversite mezunu ev kadınlarının daha fazla benimsediği sosyalleşme pratikleri olarak öne çıkıyor. Ev kadınlarının sıklıkla yaptığı faaliyetlerin başında %51 oranla “parka gitmek” geliyor. Ancak bu park, kadınların genellikle çocuklarla birlikte gittiği oyun parkı. Arkadaşlarla ev gezmesi %42, akraba ziyaretleri %41, AVM’ler %40, piknikler %38 oranla tercih ediyor. Arkadaşlarıyla dışarıda / kafede oturduğunu söyleyenlerin oranı %27’de kalıyor.
KADINLARIN EN ÇOK KULLANDIĞI İBB HİZMETİ ‘’ANNE KART’’ VE ‘’HALK SÜT’’
Rapora göre, İstanbul’daki ev kadınlarının en fazla yararlandığı İBB hizmetleri, Anne Kart ve Halk Süt. Kadınların yararlandığı diğer sosyal destekler çeşitli kamu kurumlarının sağladığı gıda kartları, dul maaşı, süt ve doğum ödeneği, engelli maaşı, engelli bakım aylığı ile birlikte Kaymakamlıkların sağladığı kömür ve erzak paketleri.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü web sitesinde yayınlanan ilanda konuya ilişkin şu bilgiler verildi:
UŞAK ili MERKEZ, ilcesi İlyaslı Köyü, Kulak Boğazı Mevki 445 Ada, 5 ve 8 Parsel mevkiindeki Ferro Döküm Sanayi ve Dış Ticaret A.Ş. tarafından yapılması planlanan Kulak Boğazı Güneş Enerji Santrali (8,044 MWm / 6,7 MWe) projesi ile ilgili olarak Bakanlığımıza sunulan PTD Dosyası incelenmiş ve değerlendirilmiştir ÇED Yönetmeliği'nin 17. maddesi gereğince Kulak Boğazı Güneş Enerji Santrali (8,044 MWm / 6,7 MWe) projesi'ne Valiliğimizce 'Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir' kararı verilmiştir.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.