Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye İş Bankası bünyesinde yer alan kurumsal girişim sermaye şirketi ve hızlandırma programı Yapay Zekâ Fabrikası tarafından bu yıl ilk kez düzenlenen YZF Ödülleri sahiplerini buldu.
Türkiye’de ve dünya genelinde yapay zekâ girişimlerine stratejik yatırımlar yaparak, bu girişimlerin küresel başarıya ulaşmalarına katkı sağlamayı hedefleyen Yapay Zekâ Fabrikası, aynı zamanda yapay zekâ ekosistemine katkı sağlamak hedefiyle bu yıl ilk kez YZF Ödülleri’ni hayata geçirdi.
Yapay zekâ alanında liderlik eden, inovatif çözümler üreten kurum ve kuruluşları teşvik etmek amacıyla düzenlenen ödüller, İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran ve Yapay Zekâ Fabrikası Başkanı Barış Karakullukçu’nun yer aldığı törenle sahiplerini buldu.
Törenin açılışında konuşan İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, yapay zekâ alanındaki faaliyetlerin organize bir şekilde, ülke ekonomisine katkı sağlayarak yürütülmesinin önemine işaret etti. Bu anlayışla hayata geçirdikleri Yapay Zekâ Fabrikası’nın, ülkemizdeki yapay zekâ çalışmalarını konsolide ederek ekosistem paydaşlarını bir araya getiren bir merkez görevi görmesini amaçladıklarını söyledi.
“Yapay zekâyı kopyalayan değil bilimsel çalışmaları başlatan bir Türkiye”
Zincirin birinci halkasının üniversitelerin desteklenmesi olduğunu, Koç Üniversitesi ile birlikte Yapay Zeka Uygulama ve Araştırma Merkezi’ni bu nedenle kurduklarını hatırlatan Hakan Aran, “Türkiye’nin yapay zekâyı sadece kopyalayan, öğrenen, hızla adapte eden değil gerçekten fark yaratan bilimsel bilgiyi üreten, patentlenebilir bilgi üretimiyle belki de dünya çapında etki yaratacak bilimsel çalışmaları başlatan bir konumda olmasını çok önemsiyoruz. İkinci adım olarak, üniversitede üretilen bilginin girişimler aracılığıyla topluma ve geleneksel sanayi kuruluşlarına aktarılacağına inandığımız için girişimcilik ekosistemini destekliyoruz. Üniversiteden başlattığımız, sonrasında fonladığımız ve desteklediğimiz girişimlerin ürün ve hizmetlerini kullanarak aslında oluşturduğumuz zincire son halkayı eklemiş oluyoruz” dedi.
“İkinci yüzyılımızda en büyük atılımı yapacak teknoloji basamağının yapay zekâdan geçtiğine inanıyoruz”
Yapay Zekâ Fabrikası’nın faaliyetlerine de değinen Aran, veri tabanına kaydedilen yapay zekâ girişimlerinin sayısının 2 bini geçtiğini, 40’ın üzerinde girişimin programa dahil edildiğini, 22 girişime yatırım yapıldığını söyledi.
Bu yıl 100. yılını kutlayan İş Bankası’nın girişimlere desteğinin kuruluşundan bu yana sürdürdüğü bir yaklaşım olduğunun altını çizen Aran, “İkinci yüzyılımızda ekonomik büyümeye katkı sağlayacak, en önemli atılımı yapacak teknoloji basamağının yapay zekâdan geçtiğine inanıyoruz. Yapay zekâ konusunu bir an evvel tüm yönleriyle anlamamız, ülkemize uygulamamız ve bunun sonuçlarını görmemiz gerekiyor. Tüm çabamız bu yüzden” diye konuştu.
“Beyin göçünü beyin gücüne çevirmek…”
Yapay Zekâ Fabrikası Başkanı Barış Karakullukçu ise, bu yıl ilk kez düzenledikleri Yapay Zekâ Fabrikası Ödülleri 2024 ile yapay zekâ ekosistemine değerli katkılar sunan, inovasyon ve liderlik örneği sergileyen kuruluşları bir araya getirdiklerini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü. “Burada yaratmak istediğimiz ortak vizyon işin teknolojisi kadar değerli. Bu vizyona katkı sunan, yapay zekâ girişimlerini büyüme yolculuklarında destekleyen ve geleceğin teknolojilerini bugünden inşa eden kuruluşları ödüllendirmek için toplandık. Paydaşlarımızın desteği ve İş Bankası’nın gücüyle yapay zekâ ekosistemini ileriye taşımak için çalışıyoruz. Beyin göçünü beyin gücüne çevirmek bu vizyonun temel taşıdır; bu nedenle, bu yıl özel ödüllerimizi bu konuya odaklanan iki platforma verdik. Akademik iş birliklerimizi güçlendirmeye devam ediyor ve yapay zekâyı yakalamanın, geleceği yakalamak olduğuna inanıyoruz."
YZF Ödülleri 2024’ün kazananları
Yapay Zekâ Fabrikası Ödülleri 2024’te 8 kategoride altın, gümüş ve bronz ödüller yapay zekâ ekosistemine katkı sağlayan kurumlara, sivil toplum kuruluşlarına ve sanatçılara takdim edildi. Ayrıca iki kuruma YZF Özel Ödülü verildi.
YZF İnovasyon ve İş Birliği Ödülleri
Altın Ödül: TOGG
Gümüş Ödül: L’Oréal
Bronz Ödül: Doğuş Teknoloji
YZF Ekosisteme Katkı Ödülü
Altın Ödül: TÜBİTAK BİLGEM Yapay Zekâ Enstitüsü
Gümüş Ödül: AITR - Türkiye Yapay Zekâ Platformu
Bronz Ödül: Microsoft
YZF Sağlık Teknolojileri Ödülü
Altın Ödül: Acıbadem Sağlık Grubu
Gümüş Ödül: Eczacıbaşı Evital
Bronz Ödül: Abdi İbrahim Teknoloji
YZF Akademi Ödülü
Altın Ödül: İstanbul Teknik Üniversitesi
Gümüş Ödül: Koç Üniversitesi
Bronz Ödül: Bilkent Üniversitesi
YZF Sanat Ödülü
Altın Ödül: Refik Anadol
Gümüş Ödül: Mehmet Ünal
Bronz Ödül: Ecem Dilan Köse
YZF Finansal Teknoloji Ödülü
Altın Ödül: iyzico
Gümüş Ödül: Colendi
Bronz Ödül: BELBİM Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş.
YZF Sürdürülebilirlik ve Etki Ödülü
Altın Ödül: Tüpraş
Gümüş Ödül: TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi
Bronz Ödül: Borusan EnBW Enerji
YZF STK Ödülü
Altın Ödül: Türkiye Bilişim Vakfı
Gümüş Ödül: Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası
Bronz Ödül: Habitat Derneği
YZF Özel Ödülü
Bi' Dünya Kıvılcım Derneği
Global Turks AI
Yapay Zekâ Fabrikası Hakkında
Yapay Zekâ Fabrikası, Türkiye İş Bankası’nın sermayesiyle kurulan öncü bir Kurumsal Girişim Sermayesi (CVC) ve hızlandırma programıdır. Türkiye’nin yapay zekâ alanındaki ilk yatırım odaklı büyüme destek programı olan Yapay Zekâ Fabrikası, Türkiye ve dünya genelindeki yapay zekâ girişimlerine stratejik yatırımlar yaparak, bu girişimlerin küresel arenada başarıya ulaşmalarını hedeflemektedir. Girişimlere sunduğu mentorlük, esneklik ve yenilikçilik odaklı terzi usulü çözümlerle, girişimlerin karşılaştıkları zorlukları aşmalarına ve benzersiz ihtiyaçlarına uygun stratejiler geliştirmelerine destek olur. Bu kapsamda Yapay Zekâ Fabrikası, sağladığı büyüme ve destek hizmetleriyle girişimlerin sürdürülebilir bir şekilde gelişmesine ve küresel başarı hikâyeleri yaratmasına olanak tanır.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
OYAK HORSE, sürdürülebilir bir gelecek için çevresel etkilerini azaltma hedefini somutlaştıran bir proje başlattı. Bursa Mudanya’nın Göynüklü Mahallesi’nde gerçekleştirilen fidan dikimiyle Hatıra Ormanı projesi hayata geçti. Bu kapsamda toplamda 10.000 ağaçlık bir orman için ilk adım atıldı.
Dekarbonizasyon ve OYAK HORSE Hatıra Ormanı
OYAK HORSE’un Türkiye Orman Genel Müdürlüğü ile iş birliği içinde gerçekleştirdiği toplam 10.000 ağaçlık hatıra ormanı ile doğaya pozitif bir etki sağlayacak ve gelecek nesiller için kalıcı bir miras bırakacak. Hatıra Ormanı, şirketin sürdürülebilirlik stratejileri ve ESG (Çevresel, Sosyal ve Yönetişim) planının önemli bir parçasını da oluşturuyor.
OYAK HORSE Genel Müdürü Gökhan Deniz, anlamlı projeyi şöyle değerlendirdi: "OYAK HORSE Hatıra Ormanı, sürdürülebilirlik vizyonumuzun en somut göstergelerinden biri. Çalışanlarımızla birlikte, doğaya olan sorumluluğumuzu yerine getirerek gelecekte karbon salınımını azaltacak bir miras bırakıyoruz. Bu anlamlı projede emeği geçen tüm ekip arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Çevresel sürdürülebilirlik, biyoçeşitliliği arttırma ve iklim değişikliğiyle mücadele hedefleri doğrultusunda hayata geçen projeyle doğaya katkı sağlanmaktadır. Ekosistemimize nefes olacak olan bu ağaçlar, yaşam döngüleri boyunca CO² emilimi yaparak karbon ayak izinin azaltılmasına ve daha temiz bir gelecek oluşturulmasına destek olacaktır. Mudanya Göynüklü bölgesinde oluşturacağımız "OYAK HORSE Hatıra Ormanı" doğa dostu projemizle geleceğe nefes oluyoruz.”
OYAK HORSE ESG Stratejisi
OYAK HORSE, bağlı olduğu HORSE’un küresel sürdürülebilirlik hedeflerini HORSE Plan 2030 çerçevesinde şekillendiriyor.
Şirketin ESG (Çevresel, Sosyal ve Yönetişim) planı dünya çapındaki müşterileri için sürdürülebilir yeni nesil güç aktarma organları çözümleri üretmek üzerine bir yol haritası sunuyor ve şu üç temel üzerine inşa ediliyor:
Dekarbonizasyon
Çevreye ve Topluma Pozitif Etki Yaratmak
Sorumlu İşletme
Bu strateji, HORSE’un kimliğinin temel bir parçasını oluşturarak şirketin çevresel ve toplumsal sorumluluklarını somut adımlarla desteklemektedir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri, 18-21 Aralık 2024 tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenecek Robot Yatırımları Zirvesi ve Sergisi’nde, endüstriyel verimliliği artıran yenilikçi robot teknolojilerini ziyaretçilerle buluşturacak. Zirve’nin ilk gününde Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri Genel Müdürü Nurettin Geçgel, yeni nesil otomasyon sistemleri ve çözümlerini katılımcılarla paylaşacak.
Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri, 18-21 Aralık 2024 tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenecek Robot Yatırımları Zirvesi ve Sergisi’nde, endüstriyel verimliliği artıran yenilikçi robot teknolojilerini ziyaretçilerle buluşturacak. Zirve’nin ilk gününde Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri Genel Müdürü Nurettin Geçgel, Mitsubishi Electric Türkiye’nin Salon 5’te bulunan E2 numaralı standında robotik teknolojilerini katılımcılara aktaracak. Ayrıca, yeni nesil otomasyon sistemleri ve çözümlerini tanıtacak olan Mitsubishi Electric Türkiye, yapay zekâ destekli çözümleri ve endüstriyel üretime yön veren robot teknolojilerindeki yenilikleri de sergileyecek. Şirketin, AI destekli Mailab ve Iconics teknolojileri de fuar katılımcılarının ilgisine sunulacak.
Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri Genel Müdürü Nurettin Geçgel, daha önceki yıllarda da Zirve’de bulunduklarını hatırlatarak, “bu yıl da oldukça etkileşimi yüksek bir organizasyon olmasını bekliyoruz” dedi. Yapay zekâ, robotik teknolojiler, akıllı üretim sistemleri ve nesnelerin interneti (IoT) gibi alanlarda yeniliklerin paylaşılmasını çok önemsediklerinin altını çizen Geçgel, “Robotik alandaki gücümüzü dünyada olduğu gibi Türkiye’de de öne çıkarıyoruz, esnek üretimi destekleyen teknolojilerimize dair demolarımızı standımızda deneyimleme fırsatı sağlayacağız” açıklamasında bulundu.
Mitsubishi Electric Türkiye’nin Salon 5’te bulunan E2 numaralı standında teknoloji ve çözümlerini yakından inceleme fırsatı bulabilirsiniz.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Güçlü bir ekonominin temellerinin yerli üretim ve tüketimle atılacağını belirten TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, "Güçlü bir ekonomi, kendi ürettiğini tüketen bir toplumla mümkündür. Ülkece yüksek enflasyonla mücadele ettiğimiz bu dönemde yerli malı kullanmak, yalnızca bireysel bir tercih değil, aynı zamanda milli bir sorumluluktur. Daha güçlü bir Türkiye için, hepimizin bu bilinci benimsemesi ve hayatımızın bir parçası haline getirilmesi gerekmektedir. Paramız yurtdışında değil yurt içinde kalmalı" dedi.
-"YERLİ MALI KULLANIMI DAHA SAĞLAM BİR EKONOMİYİ İNŞA EDER"
Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası nedeniyle açıklama yapan Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, "Özellikle son yıllarda tüm dünyada yaşanan ekonomik dalgalanmalar ve küresel kriz, yerli üretimin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Yerli Mali Haftası, işte tam da bu bilinci oluşturmak için bir fırsat niteliği taşımaktadır. Savunma sanayinden soframıza gelen gıdalara, temizlik ürünlerinden tekstil sektörüne kadar her alanda yerli malı kullanabilmemiz, ülkemizin ekonomisi için atacağımız en önemli adımdır. Yerli üretime verilen destek, hem milli kaynaklarımızın etkin şekilde kullanılmasını sağlar hem de daha sağlam bir ekonomi inşa etmeye yardımcı olur. Yurt dışından alınan döviz ödemeleri yerine yerel ürünlere yönelmek üreticiyi ve çalışanları motive ederken enflasyonla mücadeleye de destek sağlar. Yerli ürüne olan taleple üretim kapasiteleri genişler ve bu durum istihdam artışını beraberinde getirir. Bu sağlıklı döngü ile ekonominin genelinde sürdürülebilir bir büyüme sağlanabilir" diye konuştu.
-"DOĞAL KAYNAKLARIMIZIN İSRAFI MUTLAKA ÖNLENMELİ"
Yerli üretimle birlikte tutumluluk bilincinin de artırılması gerektiğini ifade eden Palandöken, "Yerli malın kullanımının yaygınlaşması için bu alışkanlığın daha okul sıralarında küçük yaşlardan itibaren kazandırılması gerekli. Çocuklarımızın özellikle aile ortamında yerli üretimin değeri hakkında bilinçlenmesi, gelecekte bu sürekliliği sağlayacaktır. Tutumlu olma, para biriktirme ve israftan kaçınma gibi alışkanlıklar küçük yaşlarda kazandırılmalı. Yerli malı kullanmayı teşvik edici kamu spotları oluşturulmalı. İhtiyaç fazlası alışverişten kaçınılarak elektrik, su gibi enerji ve doğal kaynakların israfı mutlaka önlenmeli. Öyle ki tüm dünyada yaşanan ekonomik kriz döneminde tutumlu olmak, ihtiyaç kadar satın almak, para biriktirmek ve yatırım yapmak kendi cebimize fayda sağlarken milli ekonomimiz için de büyük önem arz ediyor" şeklinde konuştu
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Epson olarak misyonlarının, çevreyi korurken yenilikçi çözümlerle sürdürülebilir bir geleceğe katkıda bulunmak olduğunun altını çizen Epson META-CW Asya Başkanı Neil Colquhoun, "Marka olarak müşterilerimizin ihtiyaçlarını anlamaya ve onların ihtiyaçlarına uygun çözümler geliştirmek için çalışıyor, bu stratejimiz paralelinde ürünler tasarlıyoruz." diyor.
Sürdürülebilir çözümlerin yaygınlaşması
2025'te teknoloji dünyasını şekillendireceğini öngördükleri üç temel trendi açıklayan Neil Colquhoun, "Sürdürülebilirlik artık bir trendden daha fazlası haline geldi. Çevresel sorunlar arttıkça tüketiciler ve hükümetler sürdürülebilir çözümler geliştirmek için harekete geçti. Bu sorunlara çözüm sunma sorumluluğunun da bizim gibi şirketlere ait olduğuna inanıyoruz, dünyamıza fayda sağlayacak yeniliklere öncülük etmek konusunda kararlıyız. Epson olarak, 2025'te teknolojik gelişimin önemli bir kısmının sürdürülebilirliğe öncelik vereceğini düşünüyor, sektörün; enerji verimliliği, kaynak tasarrufu, atık azaltma ve geri dönüşüme odaklanacağını bekliyoruz.
Biz de sürdürülebilirliğe olan bağlılığımızın bir örneğini sunarak geleneksel kartuşlar yerine yeniden doldurulabilir mürekkep tanklarıyla tasarlanmış EcoTank yazıcı serimizi geliştirdik. Bu çözümümüz, kullanıcıların tanklarını mürekkep şişeleriyle doldurmasına olanak tanıyor ve bu çözüm atık maliyetlerini yüzde 90'a kadar azaltıyor. EcoTank, her yıl milyonlarca pound değerindeki plastiğin çöpe gitmesini önleyerek müşterilerimize sürdürülebilir ve uygun maliyetli bir seçenek sunuyor." şeklinde konuştu.
Yapay zeka ve otomasyonun entegrasyonu
Yapay zeka ve otomasyonun dönüşümü hakkında da açıklamalarda bulunan Colquhoun, "2025'te bu alandaki teknolojilerin üretimden tüketim ürünlerine dek çeşitli sektörlere daha da çok entegre edildiğini göreceğiz. Yapay zeka ve otomasyonun müşteri deneyimlerini iyileştirerek, verimliliği artırarak ve hizmet standartlarını yükselterek endüstrileri yeniden şekillendirebileceğini düşünüyoruz. Tabi ki bu değişikliklerle birlikte yeni becerilere de ihtiyaç duyulacak. Reklam endüstrisi yapay zeka destekli çözümlere hızla entegre oluyor, çalışanların da bu teknolojilerle birlikte uyumlu bir şekilde projeler geliştirmek için becerilerini bu yönde geliştirmeleri gerekmekte." dedi.
Baskı ve görüntüleme teknolojilerin evrimi
Kişiselleştirme ve kalitenin özellikle baskı ve görüntüleme çözümlerinde tüketici beklentilerinin temel unsurları haline geldiğini belirten Epson META-CW Asya Başkanı Neil Colquhoun, "Tüketiciler giderek daha fazla kişiye özel çözümler arıyor, bu da kişiselleştirilmiş baskı ve kişiye özel görüntüleme teknolojileri alanının büyümesini sağlıyor. İster bir ev sinemasına ihtiyacı olan bir aile, isterse de daha ilgi çekici, yaratıcı görsellere ihtiyaç duyan bir işletme olsun; yüksek kaliteli kişiselleştirilmiş teknolojiye olan talep artmaya devam ediyor.
Biz de Epson olarak, baskı sektöründe 2025'te daha yüksek kaliteli çözümlerin gelişimine devam ederken 3 boyutlu baskı alanında da büyük gelişimlerin yaşanacağını düşünüyoruz. Diğer yandan görüntüleme teknolojileri de önemli ölçüde gelişecek. Projektörler daha parlak, daha doğru renklere sahip görüntüler sunacak, hatta bu gelişim sanal ortamlardaki 3 boyutlu uygulamalara dek uzanacak. Bu gelişmeler, tüketicilerin kişisel projeler için üst düzey baskı, görüntüleme teknolojilerini keşfetmesini sağlayacak ve işletmelerin daha hızlı daha kaliteli ve özelleştirilebilir bir şekilde müşteri taleplerini karşılamasına etki edecek." şeklinde sözlerini sürdürdü.
Geleceğe bakış
Teknoloji sektörünün sürdürülebilirlik, akıllı otomasyon ve görsel inovasyonun kesiştiği bir dönüm noktasında bulunduğunu belirten Neil Colquhoun, "2025'te dinamik şekilde değişen tüketici ihtiyaçlarına ve çevresel sorunlara duyarlı bir pazar öngörüyoruz. Teknolojinin potansiyeline ulaşması için sektördeki paydaşların bu eğilimlerle etkileşime girmesi, kapsayıcılığa ve sorumluluğa öncelik vermesi gerekiyor.
Epson olarak; zanaat, özen, yaratıcılık ve sürdürülebilirliğe olan bağlılığımıza dayanan geleceğe dönük bir yaklaşımın, teknolojinin herkese fayda sağladığı bir gelecek inşa etmek için gerekli olduğuna inanıyoruz." açıklamasında bulundu.
Epson hakkında:
Epson, gerek sürdürülebilir operasyonları gerekse verimli, kompakt ve hassas teknolojileriyle yaşamları, toplulukları ve kuruluşları refaha kavuşturmayı amaçlayan bir teknoloji mucidi ve üreticisidir. Şirketin bugünkü değeri 8,5 milyar Euro'dur. Ar-Ge'ye günde 1,14 milyon Euro yatırımı yapan Epson, kendi ürünlerini, kendi fabrikalarında, kendi özgün teknolojilerini kullanarak ve yüksek çalışma standartlarını benimseyerek üretmektedir. Sürdürülebilir yeniliği daha ileri seviyelere taşımayı hedefleyen marka, 2050 yılına kadar karbon negatif ve yeraltı kaynaklarından arınmış operasyonlara sahip olmayı taahhüt etmiştir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Starbucks Vakfı ve Alshaya Starbucks üç yıllık ortaklık kapsamında gençlere kariyer hazırlığı ve beceri eğitimi konularında destek sağlamak amacıyla Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Orta Asya’da ‘Empower Me: Gençlik Programı’nı başlattı. Program kapsamında başta Türkiye olmak üzere Azerbaycan ve Kazakistan’da Habitat Derneği iş birliği ile 1 yılda 85 bin, 3 yılın sonunda ise 250 bin gence ulaşılması hedefleniyor. ‘Empower Me: Gençlik Programı’nın Türkiye’deki ilk adımı İstanbul’da düzenlenen ‘Empower Me: Gençlik Zirvesi’ ile başladı. Zirve kapsamında Türkiye’nin 62 ilinden katılan 150 gence; dijital bilgi ve girişimcilik becerilerini geliştirmelerine katkı sağlayan eğitimler veriliyor.
Starbucks Vakfı ve Alshaya Starbucks; Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Orta Asya'da gençlere toplumsal destek sağlamak amacıyla üç yıllık bir ortaklık kurdu. ‘Empower Me: Gençlik Programı’ kapsamında 250 bin gence mentorluk, girişim becerilerini geliştirme eğitimleri verilerek istihdam fırsatları yaratılacak. Program kapsamında Türkiye, Azerbaycan ve Kazakistan’da Habitat Derneği ile iş birliğinde eğitimler başladı.
Türkiye, Azerbaycan ve Kazakistan’da hayata geçirilen ‘Empower Me-Gençlik Programı’ ile 15-30 yaş arasındaki gençlerin sosyal ve ekonomik hayatlarında uzun vadeli ve kalıcı bir fayda yaratılması hedefleniyor. Programın ilk etabında 150 gönüllü genç elçinin katılımı ile düzenlenen ‘Empower Me-Gençlik Zirvesi’ başladı. Kısa sürede 650’in üzerinde başvuru alınan zirveye Türkiye’nin 62 ilinden gençler katılıyor. Zirve süresince gençler; dijital dönüşüm, döngüsel ekonomi, yapay zekâ, girişimcilik, 21. yüzyıl becerileri gibi konularda eğitim alıyor. Ayrıca liderlik, iletişim ve kariyer planlama gibi konularda uzman konuşmacılar ile bir araya geliyor. Zirve süresince sosyal ağlarını güçlendirme fırsatı da bulan gençler, ilham veren isimlerin katılımıyla gerçekleştirilen panel oturumları ile yetkinliklerini artırırken, sosyal ve ekonomik dayanıklılıklarını da güçlendiriyor.
Zirveye katılan ve eğitim sürecini başarı ile tamamlayan gençler, gönüllü elçi olarak bulundukları illerdeki yerel kurumların desteğiyle kazandıkları deneyimlerini diğer gençler ile paylaşacak. Düzenlenecek girişimcilik programı ile de genç girişimciler, iş fikirlerini geliştirme imkânı bulacak ve başarılı projeler global girişimcilik yarışmalarına katılma fırsatı elde edecek.
Starbucks Türkiye, Azerbaycan ve Kazakistan Başkan Yardımcısı Figen Ilgaz zirvenin açılışında yaptığı konuşmada “Bugün, geleceğin mimarı olan gençlerimizin hayatlarına dokunarak anlamlı ve kalıcı bir etki yaratmak hedefiyle Habitat Derneği iş birliğinde hayata geçirdiğimiz Empower Me: Gençlik Zirvesi’nin ilk gününde sizlerle bir arada olmaktan mutluluk ve gurur duyuyorum. Starbucks olarak bulunduğumuz her coğrafyada, kahveden fazlasını sunmayı, toplumsal gelişime katkı sağlamayı amaç edindik. Toplumla buluştuğumuz her noktada kalpten kalbe köprüler kurarak daha güçlü ve umut dolu bir gelecek inşa etmeye çalışıyoruz. Program boyunca gençlerimize; çağın gereksinimlerine uygun bir şekilde kendilerini geliştirmeleri, kariyer yolculuklarında ihtiyaç duydukları donanımları kazanmaları ve sektör profesyonelleriyle bir araya gelerek sosyal ağlarını güçlendirmeleri için destek vereceğiz. Alshaya Group Starbucks Türkiye olarak toplumsal gelişime katkıda bulunmaya devam edeceğiz” dedi.
Habitat Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Itır Akdoğan Habitat Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Itır Akdoğan, zirveyle ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Empower Me-Gençlik Zirvesi, sadece bireylerin değil, toplumların da dönüşümüne katkı sağlayacak bir adım. Habitat Derneği olarak, gençlerin 21. yüzyılın getirilerine uygun becerilerle donatıldığı, sosyal ve ekonomik anlamda güçlendikleri bir dünyayı inşa etme vizyonumuzla bu projede yer almaktan büyük bir gurur ve mutluluk duyuyoruz. Bu zirve, gençlerimizin yalnızca bireysel yetkinliklerini artırmakla kalmayıp, aynı zamanda güçlü sosyal ağlar oluşturarak toplumsal değişim için öncülük edecekleri bir platform sağlıyor. Burada edindikleri bilgi, deneyim ve ilhamı kendi şehirlerine taşıyarak daha geniş kitlelere ulaştıracak olan gençlerimiz, toplumda sürdürülebilir kalkınmanın temsilcileri olacaklar. Empower Me programı, gençlerin potansiyellerini gerçekleştirmeleri için sunduğu destekle hem bireysel hem de toplumsal düzeyde derin bir etki yaratma potansiyeline sahip. Zirveye destek veren tüm paydaşlara, bu anlamlı sürece katkı sağlayan gönüllülerimize ve katılımcılarımıza teşekkür ederiz. Bu iş birliği ve enerjiyle daha güçlü, kapsayıcı ve umut dolu bir gelecek inşa edeceğimize yürekten inanıyorum.
Starbucks Vakfı
Starbucks Vakfı, toplum direncini ve refahını sağlamaya ve afetlerden etkilenen toplumları canlandırmaya odaklanarak dünya çapında yaşamları dönüştürmek suretiyle insanlığı güçlendirir. 1997 yılında kurulan Starbucks Vakfı, ABD yasalarına göre Madde 501(c)(3) kapsamında yer alan bir hayır kuruluşudur. Daha fazla bilgi için Starbucks Hikayeleri'ne başvurabilirsiniz.
Starbucks Hakkında
Hikayemiz 1971'de başladı. O zamanlar, Seattle'ın Pike Place Market'inde tek bir mağazada kavrulmuş ve öğütülmüş kahve, çay ve baharatların perakende satışını yapıyorduk. Bugün, her gün 80'den fazla pazarda milyonlarca misafirle bağlantı kurma ayrıcalığına sahibiz.
Türkiye'de ve Orta Doğu ile Kuzey Afrika bölgesinde, Starbucks mağazaları Bahreyn, Mısır, Ürdün, Kuveyt, Lübnan, Fas, Umman, Katar, Suudi Arabistan, Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nde Alshaya Grubu tarafından işletilmektedir. Sadece Türkiye'de 8000'den fazla partner (çalışan) istihdam ediyoruz.
Her gün, iki şeyi umarak işe gidiyoruz: Arkadaşlarımızla harika kahve paylaşmak ve dünyayı biraz daha iyi hale getirmeye yardımcı olmak. Bu ilk Starbucks 1971'de açıldığında böyleydi ve bugün de aynı. Türkiye'de 2003'ten beri aynı harika kahve deneyimini paylaşıyoruz.
Starbucks'ın misyon beyanı, sadece kâğıt üzerindeki sözlerden daha fazlasıdır- işin her gün nasıl yapıldığını yönlendiren bir felsefedir. Misyonumuz, "Her fincanla, her konuşmayla, her toplulukla- insan bağlantısının sınırsız olasılıklarını besliyoruz.”
Alshaya Grup Hakkında
Dünyanın önde gelen franchise marka operatörlerinden Kuveyt merkezli Alshaya Group, Grubun önde gelen uluslararası markaların Türkiye'deki işletme hakları çerçevesinde mağazacılık faaliyetleri yürütmek amacıyla 2003 yılında Türkiye pazarında faaliyet göstermeye başlamıştır. Bugün grup, Türkiye'de dünya çapında bilinen uluslararası markaların bir portföyünü temsil etmekte olup,Moda, Yiyecek, Sağlık ve Güzellik gibi segmentlerde perakende franchise operasyonlarını yönetmektedir. Alshaya Grubu'nun Türkiye’deki franchise portföyü: Bath and Body Works, Pinkberry, Shake Shack, Starbucks, The Body Shop ve Victoria's Secret gibi markaları içermektedir.
Habitat Derneği Hakkında
Habitat Derneği (Habitat), dijitalleşen dünyaya uyumlu, sürdürülebilir kalkınmaya yönelik ve güçlü ortaklıklar üzerine kurulu, toplumsal kapasite geliştirme ve etki odaklı projeler üreten bir sivil toplum kuruluşudur. 1997 yılından bu yana, din, dil, ırk, siyasi görüş, cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim fark etmeksizin Türkiye'nin 81 ilinde, binlerce gönüllüyle toplumun tüm kesimlerine yönelik faaliyetler yürütmektedir. Gücünü uluslararası ağlardan, bilgi birikiminden ve Türkiye genelindeki gönüllülerinin pozitif enerjisinden alan Habitat; girişimcilik, dijital dönüşüm, kapsayıcı ve sürdürülebilir büyüme alanlarında çalışmalarına devam ederken, yürüttüğü ve üyesi olduğu ulusal ve uluslararası ağlar ve ortaklıklarla Türkiye toplumunun kalkınmasına destek vermektedir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Sofra, mutfak, küçük ev aletleri, ev tekstili ve dekorasyon gibi geniş ürün yelpazesiyle sektörde fark yaratan Karaca, kendisini iş dünyasında kanıtlamış girişimci ve profesyonel kadınların oluşturduğu Roots Kadın İnisiyatifi “Zamansız Kadınlar” isimli ödül töreninde “En Inovatif Marka” ödülünün sahibi oldu.
Türkiye’de kadının ekonomi ve ticaretteki yerinin, güçlü kadınların hikayeleri üzerinden anlatıldığı, sanat, spor, siyaset, bilim ve sosyal yaşamın lider kadınlarının ödüllendirildiği “Zamansız Kadınlar” ödül töreninde “En Inovatif Marka” ödülünü alan Karaca, sektördeki başarılarını sürdürmeye devam ediyor.
13 Aralık tarihinde Hilton Otel’de gerçekleşen etkinlikte Karaca, “En İnovatif Marka” ödülüne layık görüldü. Ödülü, Karaca Yönetim Kurulu Üyesi Selin Kiper’e Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat takdim etti. Karaca Yönetim Kurulu Üyesi Selin Kiper, konuyla ilgili; “ Bugün burada olmak ve Karaca adına bu ödülü almak benim için büyük bir onur. Bu ödül, yalnızca Karaca'nın geçmişteki başarılarının bir yansıması değil, aynı zamanda geleceğe dair vizyonumuzu, tutkumuzu ve inovasyona olan bağlılığımızı simgeliyor. Karaca olarak inovasyona çok büyük zaman harcıyoruz.Markamız için inovasyon, bir hedef değil, sürecimizin bir parçası... Ve 51 yıllık bir firma olarak en büyük hayallerimizden biri de Karaca’yı global bir marka haline getirmek. Bizi bu ödüle layık gören herkese çok teşekkürler.” Dedi.
Yarım asırlık deneyimini, yenilikçi çözümler ve tasarımlar geliştirme vizyonuyla birleştiren Karaca, sektörün dönüşümüne öncülük etmeye devam ediyor. Markanın AR-GE ve tasarım ekipleri, yalnızca estetik ve işlevselliği birleştirmekle kalmayıp, tüketicilerin günlük yaşamını kolaylaştıran ve kişiselleştirilmiş deneyimler sunan ürünler geliştiriyor. Akıllı teknolojilerle donatılmış küçük ev aletlerinden, çevre dostu üretim yöntemleriyle hazırlanan ev tekstili ürünlerine kadar geniş bir yelpazede sunduğu inovasyon örnekleri, Karaca’nın sektördeki öncü rolünü güçlendirmeye devam ediyor.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.