Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Euro Bölgesi 15,5 milyar Euro Dış Ticaret Fazlası Verdi
En fazla ithalat yapan başlıca ülkeler sırasıyla ABD, İngiltere ve Çin Oldu.
Euro Bölgesi’nin dış ticaret fazlası beklentinin üzerinde geldi. 2025 Aralık ayı için 14,4 milyar Euro beklenen Euro Bölgesi’nin dış ticaret fazlası 15,5 milyar Euro olarak açıklandı. Aralık ayında AB ülkelerinden en fazla ithalat yapan ülkeler sırasıyla 41,6 milyar avro ile ABD, 23,4 milyar avro ile İngiltere, 16,6 milyar avro ile Çin, 14,7 milyar avro ile İsviçre ve 8,9 milyar avro ile Türkiye oldu.
Federal Rezerv Sistemi Yönetim Kurulu üyesi Bowman, güçlü ekonominin ve sağlıklı bir işgücü piyasasının daha büyük bir faiz politikası indirimi gerektirmediğini vurguladı. Ayrıca, politika faizini çok hızlı bir şekilde düşürmenin gereksiz yere talebi körükleme, potansiyel olarak enflasyonist baskıları yeniden alevlendirme riskini taşıdığını belirtti.
Philadelphia Fed Başkanı Patrick Harker, para politikasının iyi konumlandığını ve şu anda faiz oranı politikasını değiştirmeme kararını desteklediğini söyledi. Harker, enflasyonist baskının hafiflemesini ve önümüzdeki iki yıl içinde %2 hedefine geri dönmesini öngördüğünü söyledi.
Şubat ayındaki Eurogroup toplantısında, Bulgaristan'ın avroya geçiş sürecindeki ilerlemesi ele alınırken, Euro Bölgesi'nin ekonomik durumu ve 2025 yılı için öncelikli politikaları tartışıldı. Eurogroup Başkanı Paschal Donohoe, bölgenin güçlü ekonomik yapısını vurgularken, bütçe koordinasyonu, sermaye ve bankacılık birliği, rekabet ve dijital euro gibi alanlarda çalışmaların devam edeceğini belirtti.
Gelişmekte olan piyasa hisseleri, Tencent’in DeepSeek AI modelini WeChat’e entegre etmesiyle üç ayın zirvesine ulaştı. Çin teknoloji sektörüne yönelik iyimserlik artarken, Ukrayna’da olası bir ateşkes beklentisi Orta ve Doğu Avrupa varlıklarını destekledi.
OPEC+, küresel petrol piyasalarındaki kırılganlık nedeniyle Nisan ayında planlanan üretim artışını ertelemeyi değerlendiriyor. Kararın önümüzdeki haftalarda netleşmesi beklenirken, JPMorgan ve Citigroup fiyatların 2025 sonuna kadar 60 dolara düşeceğini öngörüyor.
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, özel sektör temsilcileriyle bir araya gelerek ekonomideki belirsizliklere rağmen özel sektöre desteğin süreceğini vurguladı. Ayrıca, özel sektör firmalarının finansman zorluklarını azaltmak ve adil rekabeti teşvik etmek için yeni adımlar atılacağını belirtti.
XAUUSD - Altın Teknik Analizi
Jeopolitik riskler, yatırımcıların güvenli liman arayışı ve merkez bankalarının artan altın talepleri gibi faktörler Altın piyasasını desteklemeye devam ediyor. Sabah saatlerinde pozitif seyir izleyen sarı metalde bugün yukarı yönlü hareketlerin devam etmesi durumunda 2930 ve tarihi zirvenin üzerinde 2950 seviyesi önemli direnç seviyeleri olarak izlenebilir. Tepki satışların meydana gelmesi durumunda ise 10 günlük üstel hareketli ortalamanın bulunduğu 2886 ve 20 günlük üstel hareketli ortalamanın bulunduğu 2850 önemli destek seviyeleri olarak takip edilebilir.
Dirençler : 2930 / 2950 / 2980
Destekler : 2886 / 2850 / 2830
XAGUSD Teknik Analizi
Gümüş fiyatlarında teknik olarak bugün sabah saatlerinde negatif bir seyir izleniyor. Aşağı yönlü hareketlerin devam etmesi durumunda 10 günlük üstel hareketli ortalamanın bulunduğu 32.10 ve 31.90 önemli destek seviyeleri olarak izlenebilir. Yukarı yönlü hareketlerde ise 32.60 ve 32.85 önemli direnç seviyeleri olarak takip edilebilir.
Dirençler : 32.60 / 32.85/ 33.00
Destekler :32.10 / 31.90 / 31.60
EUR/USD Teknik Analizi
EUR/USD paritesinde bugün kısa vadede düşüş gözlemleniyor. EUR/USD paritesinin yukarı yönlü bir seyir sürmesi halinde 1.0480 ve 1.0500 seviyeleri önemli direnç noktaları olarak öne çıkıyor. Olası aşağı yönlü hareketlerin devam etmesi durumunda ise 1.0430 ve 1.0400 seviyeleri kritik destek olarak izlenebilir.
Dirençler : 1.0480/ 1.0500/ 1.0530
Destekler : 1.0430 / 1.0400 / 1.0358
NAS100 Teknik Analizi
Fed Başkanı Patrick Harker ve Federal Rezerv Sistemi Yönetim Kurulu üyesi Bowman’nın pazartesi günü yaptığı iyimser yönde olan açıklamalardan sonra vadeli endeks kontratında bugün bir yükseliş görülüyor. Bugün pozitif bir seyir izleyen NAS100 kontratında yukarı yönlü hareketlerin devam etmesi durumunda 22315 ve 22380 önemli direnç seviyeleri olarak izlenebilir. Aşağı yönlü hareketlerde ise 22157 ve 22045 önemli destek seviyeleri olarak izlenebilir.
Dirençler : 22315 /22380/22420
Destekler : 22157 /22045/22000
UKOIL Teknik Analizi
Bu sabah saatlerinde brent petrol varil başına 75,40 dolar seviyesinden işlem görüyor. Teknik olarak bugün kısa vadede pozitif seyir izleyen UKOIL’da toparlanma hareketinin devam etmesi durumunda 76.00 ve 76.30 direnç seviyeleri olarak izlenebilir. Olası geri çekilme durumunda ise 74.90 ve 74.35 destek seviyeleri olarak takip edilebilir.
Dirençler : 76.00/ 76.30/ 77.20
Destekler : 74.90 /74.35/ 74.00
Alb Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.albyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
ABD endeksleri Pazartesi günü ağırlıklı negatif kapanış gerçekleştirdi. Dow Jones -0.37%, S&P500 -0.01%, Nasdaq +0.41% yükselişle kapandı. Avrupa endeksleri ise pozitif kapanış gerçekleştirdi. Euro
Stoxx 50 +0.48%, DAX +1.26%, FTSE 100 +0.41% yükselişle kapandı. TSİ 10:34 / ABD vadeli endeksleri pozitif ve Avrupa vadeli endeksleri ise karışık işlem görüyor.
? Asya’da endeksler ağırlıklı pozitif işlem görüyor. TSİ 10:34 / Shanghai -0.91%, Hang Seng +1.20%, Nikkei 225 +0.28%, DJ New Zealand +0.19% yükselişle kapandı.
? Goldman Sachs, yıl sonu altın tahminini yükselterek ons başına 3.100 dolara yükseltti. / Bloomberg HT
? Fed Guvernörü Christopher Waller enflasyondaki yükselişin geçmesi halinde daha fazla indirimin yapılacağını söyledi. / Bloomberg HT
? Petrol, OPEC+'in üretimi yeniden canlandırmayı ertelemeyi düşündüğünü söylemesinden sonra yatay seyretti. / Bloomberg HT
? Elon Musk'ın yapay zeka şirketi xAI, son amiral gemisi modeli Grok 3'ü piyasaya sürdü. / Bloomberg HT
? Avustralya Merkez Bankası, dört yıl sonra ilk kez 25 baz puanla faiz indirimine gitti. / Bloomberg HT
? Fed Yönetim Kurulu Üyesi Michelle Bowman, enflasyonda daha fazla ilerleme kaydedilmesini istediğini söyledi. / Bloomberg HT
Deniz Yatırım Menkul Kıymetler A.Ş
www.denizyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Kovid-19 sonrası merkez bankalarının parasal genişlemeye gitmesi, arz kısıtları ve Rusya-Ukrayna savaşının ardından ortaya çıkan enflasyon şoku ve buna cevap olarak yapılan hızlandırılmış parasal sıkılaştırma neticesinde küresel ekonomik büyüme son iki yıldır zayıf seyrediyor. 2025 yılında da küresel ekonomiye dair büyüme beklentilerinin zayıf kaldığına şahit olmaktayız. Her ne kadar yıl içerisinde Rusya-Ukrayna savaşının sona erme ihtimali yüksek olsa da ABD Başkanı Trump'ın, ABD dış ticaret açığını azaltmak için atacağı adımların küresel büyüme üzerinde bir ağırlık oluşturma ihtimali kuvvetli duruyor. Bununla beraber konsensüs büyümeler 2026 ve sonraki yıllar için de büyüme hızında anlamlı bir artışa işaret etmiyor.
Küresel büyümedeki bu zayıf seyir, büyümedeki yavaşlamanın konjonktürel olmasından çok yapısal olmasından ve bu sorunların gün yüzüne çıkmasından kaynaklanıyor (Bilindiği üzere, uzun vadeli ekonomik büyüme işgücü piyasası, sermaye birikimi ve verimlilik artışı gibi faktörler sayesinde gerçekleşmektedir). Nitekim, IMF'nin çalışmasında bu durum net bir şekilde ortaya konuluyor. 1995-2010 yılları arasında gelecek 5 sene büyüme tahmini %4,5-5 arasında gezinirken, bu rakam 2024 itibarıyla %3'ün hafif üzerinde bulunuyor. 2020-2023 yılları arasında toplam faktör verimliliğinin (TFV) büyümeye yaptığı katkı son 30 yılın en düşük seviyesine gerilerken, Dünya Bankası tahminlerine göre 2030 yılına kadar bu katkının düşük seyretmesi bekleniyor. Her ne kadar yapay zekanın önümüzdeki dönemde teknolojik gelişmelere ve verimlilik artışına yol açacağı muhtemel olsa da beklenen katkının yine de eski dönemlere kıyasla daha sınırlı olacağı öngörülüyor.
Bir diğer sorun ise global tarafta yavaşlayan nüfus büyümesi ve neticesinde çalışma çağındaki nüfus artışının ivme kaybetmesi. Bilindiği gibi Japonya 1990'lardan bu yana nüfusunu arttırma konusunda sıkıntılar yaşarken, bu durum ekonomisinde büyük bir durgunluğa yol açmıştır. Benzer sorunu son 10 senedir Euro Bölgesi, son 4 senedir ise Çin yaşamaktadır. Bu durum da işgücü piyasasının büyümeye yaptığı katkıyı azaltmış durumdadır. Diğer taraftan yine 2022-24 arasındaki sermaye malı yatırımı büyümesinin geçtiğimiz 20 yılın yarısı düzeyinde gerçekleşiyor olması da global büyümenin yaşadığı bir başka sorunu ortaya koymaktadır
Oyak Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
https://www.oyakyatirim.com.tr/
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Forte Teknoloji Genel Müdürü Hasan Cengiz Bayrak, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) savunma harcamalarında büyük bir maliyet farkına yol açan idame ve işletme giderlerine karşı yeni bir çözüm öneriyor. Bayrak, Türkiye’nin savunma sanayii için maliyet yönetimi ve süreç optimizasyonu adına IKEA’nın modülerlik ve standartlaştırma modelini örnek gösteriyor. Bu model, yüksek maliyetleri düşürmeye yönelik büyük bir fırsat sunuyor. TSK’nın yeni silah sistemlerinin bakım ve işletme giderlerinde 100 milyar dolarlık öngörülen maliyetin önemli bir kısmı, modüler tasarımlar ve standart parça kullanımıyla azaltılabileceğini vurgulayan Hasan Cengiz Bayrak, dijital entegrasyon ve yerli üretim stratejilerinin de savunma sanayiindeki maliyetleri azaltmada kritik rol oynayacağını belirterek “ELD Bilişim’in geliştirdiği FORIPS yazılımının, ana yükleniciler ve alt yükleniciler arasında ortak bir dijital platform sağlıyor, yedek parça tedarikini hızlandırıyor, bu yazılımın NATO standartlarına uygun şekilde maliyetleri yüzde 10 oranında azaltabilir. Ayrıca, standart parçalarla üretimin, yerli sanayiye olan katkısının artırılması ve çevresel sürdürülebilirliğin sağlanması açısından büyük bir önem taşıyor. Bu yenilikçi stratejilerin uzun vadede Türkiye’nin savunma sanayiinin küresel rekabet gücünü artıracağına inanıyorum” ifadelerini kullandı.
FORTE Bilgi İletişim Teknolojileri Hakkında:
Forte, sistem entegrasyonu ve yazılım geliştirme alanlarında faaliyet göstermek üzere 2006 yılında kurulmuş olan, kamu kurumlarında ve savunma sanayii endüstrisinde çalışmasına devam eden yüzde 100 bir Türk firmasıdır. Müşteri odaklı ve rekabetçi yaklaşımları ile müşterisine özel ve maliyet etkin çözümlerini, yüksek kalitedeki sistem ve yazılım mühendisleri ile üretmektedir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Müşterilerinin sektörlerine özel riskleri etkili bir şekilde yönetmeleri için yaratıcı çözümler sunan Marsh’ın yayınladığı ‘Küresel Sigorta Piyasa Endeksi’ne göre küresel ticari sigorta fiyatları 2024 yılının dördüncü çeyreğinde yüzde 2 düşüş gösterdi.
Dünyanın lider sigorta brokeri ve risk danışmanı Marsh, ‘Küresel Sigorta Piyasası Endeksi’nin 2024 yılı dördüncü çeyrek sonuçlarını açıkladı. Verilere göre, küresel ticari sigorta fiyatları yüzde 2 düşerek, yedi yıl süren artış trendinin ardından ilk kez üst üste iki çeyrek boyunca geriledi.
Sabit kıymet branşındaki yoğun rekabet, sorumluluk sigortasında fiyatların daha dengeli seyretmesi, finansal sigortalarda istikrarın sağlanması ve siber risk primlerindeki hızlı düşüş, 2021’in ilk çeyreğinden bu yana fiyatların daha ılımlı bir seyir izlemesine neden oldu.
Bölgesel olarak incelendiğinde, 2024’ün dördüncü çeyreğinde Pasifik yüzde 8, Birleşik Krallık yüzde 5, Asya yüzde 3, Avrupa yüzde 2 ve Kanada yüzde 2 fiyat düşüşleri yaşarken, Latin Amerika ve Karayipler (LAC) ile Hindistan, Orta Doğu ve Afrika (IMEA) bölgelerinde yüzde 1’lik artış görüldü. ABD’de ise üçüncü çeyrekte kaydedilen yüzde 3’lük artışın ardından fiyatlar sabit kaldı.
Raporda öne çıkan bazı önemli bulgular şöyle;
Sabit kıymet sigorta fiyatları, 2024’ün üçüncü çeyreğinde kaydedilen yüzde 2’lik düşüşün ardından küresel çapta yüzde 3 oranında geriledi. En yüksek fiyat düşüşü yüzde 8 ile Pasifik bölgesinde görülürken, ABD ve Birleşik Krallık’ta fiyatlar yüzde 4 oranında düştü. Kanada, LAC ve Asya’da ise daha küçük ölçekli düşüşler yaşandı. Avrupa’da fiyatlar sabit kalırken, Hindistan, Orta Doğu ve Afrika (IMEA) bölgesinde yüzde 3’lük bir artış kaydedildi.
Küresel sabit kıymet sigorta piyasası, başta Los Angeles yangınları olmak üzere, 2025 yılında toplam katastrofik hasar birikimlerini etkilemesi muhtemel olaylara karşı hassasiyetini koruyor.
Sorumluluk sigortası fiyatları, üçüncü çeyrekteki yüzde 6’lık artışın ardından küresel çapta yüzde 4 yükseldi. ABD’de fiyatlar yüzde 7 ile diğer bölgelere kıyasla daha fazla artış gösterirken, LAC bölgesinde yüzde 5’lik bir artış kaydedildi. Diğer bölgelerde ise fiyat değişimleri yüzde 2 düşüş ile yüzde 1 artış arasında farklılık gösterdi.
Finansal ve mesleki sorumluluk sigortaları fiyatları, onuncu çeyrek üst üste düşüş göstererek küresel ölçekte yüzde 6 geriledi. Güçlü rekabet ve artan kapasite sayesinde tüm bölgelerde fiyat düşüşleri yaşandı.
Siber sigorta fiyatları, bir önceki çeyrekteki yüzde 6’lık düşüşün ardından küresel olarak yüzde 7 oranında geriledi. Fiyatlardaki bu düşüş, mevcut ve yeni sigortacılar arasındaki yoğun rekabetin yanı sıra, birçok şirketin siber güvenlik önlemlerini güçlendirmeye devam etmesiyle desteklendi.
Rapor sonuçlarını değerlendiren Marsh Türkiye CEO’su Yeşim Aksüt, “Sabit kıymet, finansal sigortalar ve siber genelindeki fiyatların düşmesi müşteriler için olumlu bir gelişme olsa da özellikle ABD sorumluluk sigortaları gibi diğer branşlardaki piyasa koşulları zorlu bir hal aldı. Müşterilerimizin maliyetleri yönetmelerine, bilançolarını korumalarına ve değişen piyasa koşullarında başarılı bir şekilde yol almalarına destek olmaya kararlıyız” dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye’de olduğu gibi dünyada da “İnsanlığın gelişmesi adına insanlar için değerli olanı korumak” amacıyla çalışmalarını sürdüren AXA, her yıl küresel ölçekte gerçekleştirdiği araştırmalarla tüm dünyayı uzun vadede etkileyen önemli risk faktörlerini belirliyor. Şirket, 11. kez yayınladığı Gelecek Riskleri Raporu ile, dünyanın dört bir yanından uzmanların ve bireylerin görüşlerini bir araya getirerek gelecekte karşı karşıya kalacağımız en önemli tehditleri ve bu tehditlere yönelik çözüm önerilerini ortaya koyuyor. Rapor, çoklu krizlerin derinleştiği bu dönemde, küresel çapta iş birliğinin ve yenilikçi yaklaşımların önemini vurguluyor.
Raporda Öne Çıkan Başlıklar
• İklim Değişikliği: Üst üste üç yıldır hem uzmanlar hem de kamuoyu tarafından dünyanın en büyük riski olarak tanımlanıyor. Uzmanların %63'ü, halkın %45'i iklim değişikliğini risklerin ilk sırasına koyuyor.
• Jeopolitik İstikrarsızlık ve Siber Güvenlik: İkinci ve üçüncü sıralarda yer alan bu riskler, modern dünyada istikrarı tehdit etmeye devam ediyor. Bu artışa sürmekte olan Orta Doğu krizi, Ukrayna’da devam eden ihtilaf ve dünya genelinde artış gösteren gerginlik, meydan okuma ve korumacılık atmosferinin katkıda bulunduğuna dikkat çekiliyor.
• Yapay Zeka Riskleri: Bu riskle ilişkili kaygılar yapay zekanın yeteneklerinde sürekli kaydedilen gelişmeler ile birlikte, büyük ölçekli tedarikçilere olan bağımlılığın artması ve mevcut jeopolitik istikrarsızlıklarla ilişkilendiriliyor.
• Toplumsal Gerginlikler: Ekonomik eşitsizliklerin toplumsal huzursuzlukları tetiklediğine ve bu durumun da yeni güvenlik tehditleri oluşturduğuna vurgu yapılıyor.
Geleceğin Risk Haritası’nda Radara Takılan Riskler…
Raporda; kadınlar, sağlıkla ilgili riskleri diğer risklere kıyasla daha fazla önceliklendiriyor. Bu durum, cinsiyetin risk algısı üzerindeki etkisini açıkça ortaya koyuyor. Teknolojik riskler ise "yeni pandemimiz" olarak tanımlanıyor ve önümüzdeki dönemde daha fazla dikkat çekeceği öngörülüyor. Güneş fırtınaları, 2025 yılında gündemde sıkça yer alabilecek bir diğer önemli konu olarak dikkat çekiyor. Uzay ve gezegen risklerini dile getiren uzmanlar ve kamuoyu temsilcileri, güneş fırtınalarının yıkıcı potansiyelini en çok endişe duydukları konu olarak belirtiyorlar. NASA verilerine göre; Güneş olaylarını tahmin etmek zor, ancak bu risk, Güneş Temmuz 2025'te 11 yıllık manyetik aktivite döngüsünün zirvesine yaklaştıkça daha da artabilir.
İklim değişikliği maliyetleri, birçok krizin eş zamanlı olarak yaşandığı bir dönemde öngörülmesi daha da zor bir hal alıyor. Yaşlanma maliyeti ise ekolojik geçiş için ihtiyaç duyulan kaynaklar üzerinde baskı yaratarak, sürdürülebilir bir gelecek için yeni zorluklar ortaya koyuyor. Yapay zeka, yanlış bilgi yayılmasını ciddi şekilde körükleyebilecek bir tehdit olarak öne çıkarken, aynı zamanda bu sorunun çözümüne de katkı sağlayabilecek bir araç olma potansiyeli taşıyor.
AXA, Kapsayıcı Sigorta Anlayışını Benimsiyor…
AXA’nın hedefleri arasında iklim ve biyoçeşitlilik konuları büyük bir öneme sahip. Şirket, ekolojik geçişi desteklemek amacıyla her yıl 5 milyar Euro yatırım yapmayı planlıyor. Bunun yanı sıra, siber güvenlik ve yapay zeka alanındaki teknolojik tehditlere karşı yenilikçi sigorta çözümleri geliştirmek, AXA’nın öncelikli hedefleri arasında yer alıyor. Ayrıca AXA, dezavantajlı kesimlerin uygun teminata erişimini artırmaya yönelik çalışmalarını hızlandırarak daha kapsayıcı bir sigorta anlayışını benimsiyor.
AXA’nın Gelecek Riskleri Raporu’na bağlantıyı tıklayarak ulaşabilirsiniz:
https://www.axasigorta.com.tr/media/t1/001/735/109/587/Gelecek%20Riskleri%20Raporu%202024.pdf
AXA GRUP HAKKINDA
51 ülkede 147 bin çalışanıyla 94 milyon müşteriye hizmet veren AXA Grubu, 2023 verilerine göre 102,7 milyar Euro prim büyüklüğü ve 7,6 milyar Euro faaliyet karı ile dünyanın lider sigorta şirketlerindendir. Grubun Türkiye’deki operasyonlarını yürüten AXA Sigorta, 130 yılı aşkın süredir ülkede faaliyet göstermektedir. 81 ilde 4000’i aşkın iş ortağı ve 1000’in üzerinde çalışanı ile Türkiye’nin önde gelen sigorta şirketlerinden biridir.
AXA Türkiye, ‘İnsanlığın gelişmesi adına insanlar için değerli olanı korumak’ marka amacı doğrultusunda müşterilerinin yalnızca canlarını ve mal varlıklarını değil, aynı zamanda sevdiklerini, hayallerini ve geleceklerini de olası risklere karşı koruma altına almaktadır.
USD/TRY: ABD piyasalarının kapalı olduğu haftanın ilk işlem gününde veri gündemi sakindi. Siyasi gündemde ise Ukrayna'daki barış için müzakerelerin devam etmesi olumlu haber akışı olarak takip ediliyor. Bugün ABD'li ve Rus yetkililer bir araya gelip görüşmeye hazırlanıyorlar. Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenskiy de bugün Ankara'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşecek. Piyasalara bakıldığında ise bu sabah ABD vadelilerinde alıcılı bir seyir var. Diğer yandan, pariteler tarafında Dolar lehine fiyatlamalar gözlemliyoruz. Son iki işlem gününde gerileyen ABD on yıllık tahvil faizi tekrar %4,50 seviyesinin üstünde işlem görüyor. Fed tarafında ise yetkililerden açıklamalar takip ediliyor. Son olarak Christopher Waller ekonomik verilerin enflasyonda daha fazla iyileşme görülene kadar faiz oranlarını sabit tutmayı desteklediğini söyledi. Öte yandan, üretimin yeniden artırılmasına yönelik ertelemenin gündeme gelmesi ve Rusya'daki bir ham petrol istasyonuna saldırının ardından petrol tarafında yükseliş gözleniyor. Ancak belirgin bir hareket yok. Bugünkü veri takvimine bakıldığında ABD'de üretimin son görünümüne yönelik olarak şubat ayına ilişkin New York Fed Empire State imalat endeksi izlenecek. Almanya'da şubat ayı ZEW cari koşullar ve beklentiler endeksleri açıklanacak. Dolar/TL tarafında ise bu sabah 36,25 civarında hareket gözleniyor. Günün geri kalanında mevcut fiyatlamalar sürebilir.
EUR/USD: Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın sonlandırılmasına yönelik görüşmeler devam ederken, Başkan Trump'ın özellikle gümrük tarifeleri konusundaki agresif olmayan tavrı piyasalardaki etkisini sürdürüyor. Bununla birlikte Fed yetkililerinin şahin sayılabilecek açıklamaları da izlenirken, 1,05 seviyesini aşamayan paritede geri çekilme şu aşamada sınırlı. Paritede 1,05 direncinin kırılması durumunda 1,0560 seviyesine doğru bir atak yaşanabilir. Öte yandan, olası düşüşlerde 1,0420 tepki gelebilecek destek olarak izlenebilir
Ziraat Yatırım Menkul Değerler
www.ziraatyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dünyanın güçlü sigorta şirketlerinden Allianz, Küresel Emeklilik Raporu’nun üçüncüsünü yayımladı. Emeklilik tasarruf açığının küresel olarak büyüdüğü ancak bu açığın gerekli düzenlenme ve uygulamalarla kapatılabileceği vurgulanan raporda, 71 ülkenin emeklilik sistemi analiz ediliyor. Türk emeklilik sisteminin de değerlendirildiği raporda, Türkiye’nin Avrupa’ya kıyasla genç nüfusu da büyük bir değer ve potansiyel olarak nitelendiriliyor.
Dünyanın en büyük sigorta şirketlerinden biri olan Allianz, 71 emeklilik sistemini demografik, ekonomik, sürdürülebilirlik ve reform ihtiyacı gibi 40 parametrede değerlendirdiği Küresel Emeklilik Raporu’nun 3’üncü edisyonunu paylaştı. Ülkelerin emeklilik sistemlerini endeks halinde sunan rapor, Allianz Emeklilik Endeksi kriterlerine göre hazırlandı.
Avrupa’da reform ihtiyacı yüksek
Raporda 71 ülkenin emeklilik sistemi, reform ihtiyacına göre derecelendiriliyor. Buna göre Danimarka, Hollanda ve İsveç gibi küçük bir ülke grubu, daha erken bir süreçte sürdürülebilirliğe giden yolu belirledikleri için örnek gösteriliyor. Uzun yaşam süreleriyle bilinen ve 65 yaş üzeri bireylerin üçte birinin hala çalışmaya devam ettiği Japonya ise bu özelliklerinden dolayı diğer ülkelerden ayrışıyor. Endekste Malezya, Kolombiya ve Nijerya gibi gelişmekte olan ülkeler ise emeklilik sistemlerini demografik değişimin etkilerine karşı korumak için acil reforma ihtiyaç duyulan ülkeler arasında yer alıyor. Almanya, Fransa ve İtalya gibi birçok Avrupa ülkesi ise toplumların hızla yaşlanması nedeniyle reform ihtiyacı yüksek ülkeler sınıfında gösteriliyor.
Türkiye’de emeklilik fonlarının genişletilmesi gerekiyor
Ülkelerin demografik ve mali durumlarını, sistemlerin uzun vadeli sürdürülebilirliğini ve emeklilik maaşlarının yeterliliğini değerlendirerek emeklilik reformu ihtiyacını ölçümleyen Allianz Emeklilik Endeksi’nde orta sıralarda yer alan Türkiye’nin ise emeklilik sisteminin reforma ihtiyaç duyduğuna işaret ediliyor. Avrupa ülkelerine kıyasla daha avantajlı olmasına rağmen Türkiye’nin de tüm dünyanın karşı karşıya kaldığı yaşlanma sorununa ortak olduğu belirtilen raporda, bakıma ihtiyacı olan yaşlı nüfus oranının önümüzdeki 25 yıl içinde yüzde 15’ten yüzde 35’e çıkmasının beklendiği belirtiliyor. Ayrıca düşük özel tasarruf oranları nedeniyle Türk emeklilik sistemindeki emeklilik fonlarının sürdürülebilir bir şekilde genişletilmesi gerektiğine de dikkat çekiliyor. Türkiye’de çoğu emekli için emeklilik maaşları, çalışma hayatındaki son kazançlarının oldukça altında kalıyor ve bu durum da mevcut yaşam standartlarını korumakta zorlanmalarına neden oluyor. Kademeli iyileştirmeler ve fon destekli modellerin geliştirilmesi ile emeklilik sisteminin uzun vadeli güvenliğinin ve yeterliliğinin artacağı değerlendirmesinde bulunuluyor. Bir diğer sorun olarak ise yaşlı çalışanlar için iş fırsatlarının azlığı gösteriliyor. 100 çalışana 61 emeklinin düştüğü Türkiye’de 65 yaşın üzerinde erkek çalışanların yüzde 20’sinin hâlâ istihdamda olduğuna dikkat çekilen raporda, yaşlanan toplumlar için küresel bir laboratuvar olan Japonya’da bile bu oranın yüzde 35 olduğu belirtiliyor. Raporda ayrıca diğer ülkelere kıyasla daha erken emeklilik yaşıyla öne çıkan Türkiye’de bu nedenle emekli açığı oluştuğuna da işaret ediliyor.
Göç: Etkisini yitiriyor
Yaşam beklentisi sürekli olarak artıyor ve doğum oranları düşmeye devam ediyor. Raporda göçün Avrupa’da işgücü piyasaları ve sosyal sistemler üzerinde beklenen etkiyi önemli ölçüde hafiflettiğine vurgu yapılıyor. Buna en iyi örnek olarak gösterilen Almanya’da son beş yılda sosyal güvenlik sistemine tâbi 1,6 milyon yeni işin neredeyse yüzde 90’ının göçmenler tarafından doldurulduğuna işaret ediliyor. Raporda bu durumun devam etmeyeceği ve Avrupa’nın gelecekte bir göç merkezi olarak cazibesini kaybedebileceği ifade edilirken, Avrupa’nın yarı zamanlı çalışabilecek kadın ve yaş ayrımcılığına maruz kalan yaşlı çalışan potansiyelinin de kritik öneme sahip olduğunun altı çiziliyor. Göç, bazı Avrupa ülkelerinde iş gücü piyasalarını desteklemiş olsa da dünyada sayısal olarak en fazla göç alan 30 ülke arasında yer alan Türkiye’nin emeklilik sistemi, kendi demografik ve ekonomik dinamiklerine özel çözümler gerektiriyor.
Emeklilik dönemi tasarruf açığı kapatılabilir
Allianz hesaplamalarına göre, sadece Euro Bölgesi’ndeki genç nesiller için emeklilik tasarruf açığı yılda ortalama 350 milyar Euro civarında. Raporda, tasarruf oranı dörtte bir oranında artarsa bu açığın kapatılabileceği belirtiliyor. Allianz Baş Ekonomisti Ludovic Subran, “X kuşağının yaşlılıkta istedikleri yaşam standardını sağlamak için daha fazla tasarruf etmesi gerekiyor. Ancak denklemin sadece bir tarafına, yani hane halkının tasarruf çabalarına bakmamalıyız. Emeklilik güvenliğini ve sermaye piyasası gelişimini birlikte düşünmek büyük önem taşıyor. Emeklilik tasarrufları gelecekteki büyüme ve inovasyona da katkı sağlamalı. Bu, demografik değişimin ve iklim değişikliğinin üstesinden gelmenin anahtarı olabilir” derken, Avrupa’da bu alanda hâlâ büyük açıklar olduğunu da sözlerine ekliyor.
Basın mensuplarının konuyla ilgili tüm soruları için
Medyaevi İletişim Danışmanlığı / 0 212 351 91 81
Gamze Özbek Baltacı / GSM: 0553 317 04 34 / [email protected]
Mustafa Gündoğdu / GSM: 0542 511 54 99 / [email protected]
Allianz Hakkında
Dünyanın en güçlü sigorta ve finans topluluklarından biri olan Allianz, 70 ülkede 157 bini aşkın çalışanıyla 125 milyonun üzerinde müşterisine sigortacılık ve varlık yönetimi hizmeti veriyor. Sigorta müşterileri adına yönettiği 737 milyar avronun yanı sıra, PIMCO ve Allianz Global Investors şirketlerinin yönettiği 1,7 trilyon avroyla, dünyanın en büyük varlık yönetimi şirketleri arasında yer alıyor. Allianz Grubu, Türkiye’de Allianz Trade, Allianz Partners ve Allianz Türkiye ile faaliyet gösteriyor. Bu topraklardaki faaliyetlerine 1923 yılında Şark Sigorta adı altında başlayan, Türkiye Cumhuriyeti ile yaşıt olan ve 2023 yılında Türkiye’deki 100’üncü yılını kutlamanın onurunu yaşayan Allianz Türkiye, 2008’den bu yana yoluna Allianz Grubu’nun bir parçası olarak devam ediyor. Allianz Türkiye’nin çatısı altında, elementer sigortalarda Allianz Sigorta, bireysel emeklilik ve hayat sigortalarında Allianz Yaşam ve Emeklilik ile Allianz Hayat ve Emeklilik şirketleri bulunuyor. Şirketin bağımsız denetim raporlarında yer alan finansal verilerine göre 2023 yılını 74,4 milyar lira prim ve katkı payı üretimiyle tamamlayan Allianz Türkiye, sektöre müşteri deneyimi, çeviklik, dijitalizasyon, çalışan bağlılığı, sürdürülebilirlik ve inovasyon alanlarında liderlik ediyor. 2.500 çalışanı, 12 bölge müdürlüğü, 4.800 acentesi, 1.400 banka şubesi acente kanalı ve 9 bin anlaşmalı kurumuyla, 81 ilde 7,9 milyon müşterisinin ihtiyaç duyduğu her an onlara ‘Allianz Seninle’ diyebilmek amacıyla çalışıyor. Allianz Türkiye’nin genel merkezi ‘Allianz Tower’ İstanbul’da, operasyon merkezi ‘Allianz Kampüs’ İzmir’de bulunuyor. Allianz Grubu’nun bir diğer üyesi olan, toplumsal risk farkındalığının artırılmasına katkı sağlamak amacıyla kurulan Allianz Teknik Deprem ve Yangın Test ve Eğitim Merkezi ile birlikte, Allianz’ın 2008 yılından bu yana Türkiye’ye yaptığı yatırımlar 1 milyar avroyu aşıyor.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.