Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Enflasyon ve tahvil piyasası…

ABD Hazine tahvilleri Salı günü, yani 2023'ün açılış seansında, devam eden ralli çerçevesinde yükseldi. Resesyon riskleri ve enflasyonun zirve yaptığı algısı da tahvillerin cazibesini artırdı. Gösterge UST 2Y %4,35 ile daha düşük kapatırken, en çok izlenen UST 10Y %3,71 ile kapattı. Başlangıçta tahmin edildiği gibi hafifleyen Aralık ayı nihai S&P Global üretimini ve inşaat harcama raporundaki beklenmedik toparlanmayı içeren veri yayınları izlendi. Bugün Aralık ayı ISM imalat verileri izlenecektir.

Dikkatler geniş resim açısından Fed tutanaklarına ve Aralık tarım dışı istihdam verilerine yönelecektir. Fed üyelerinin faiz tahminleri son toplantıda yükselmekle birlikte, faiz indirimlerine 2024 yılında başlanacağı öngörüsü öne çıkmıştı. Ancak hatırda tutmak gereken bir detay var: Oran projeksiyonları 2025 yılını da içine alan dönemde faizlerin sıkı para politikası seviyesinde kalacağını ortaya koymakta. Bu politikanın eşik seviyesi de elbette resesyon korkularının ciddiyetine bağlı olacaktır. Fed halen sıkı para politikasında yüksek eğilimli enflasyonu gerekçe gösteriyor.

Kısa dönemdeki reel faiz hareketini ise Cuma günü açıklanacak olan istihdam verileri yönlendirebilir. Muhtemelen terminal faiz oranları üzerindeki spekülasyon ücretlerin yarattığı enflasyon baskısı üzerinden dönecektir, bu nedenle halen yönlendirici bir gösterge olarak değerlendiriyoruz. Fed’in iki toplantıda daha faiz artırımı yaparak beklemeye geçmesi, ancak faizleri de yıl boyunca maksimum seviyede tutması muhtemeldir.

Avrupa’da ılıman geçen mevsim ile düşen enerji kullanımı, fiyatların da savaş öncesi seviyelere dönmesi rahatlatıcı bir detay. Almanya başta olmak üzere bölge ekonomileri, eğer beklenenden daha iyi bir yıl geçirecekse ECB’nin enflasyon üzerine yoğunlaşması ihtimali artıyor. Burada arz enflasyonu ve talep enflasyonu arasındaki dengenin yer değiştirmesi önemli. Çünkü, bundan önce benzin fiyatları yönetilen bir arz enflasyonu ağırlıktaydı. Ücret ve beklentilerden kaynaklanan enflasyon ise politika araçlarının direkt kontrol alanındadır. Güncel durum ECB’nin faiz oranlarını artırmakta daha proaktif davranmasını sağlayabilir.

Asya’da ise; BOJ halen gevşek para politikası gerekliliğinden bahsediyor olsa da, getiri tavanının eliminasyonu piyasanın para politikasında değişim beklemesine gerekçe oluşturuyor.

Türk varlıklarına bakacak olursak; En son veriler enflasyonun geçen ay çeyrek yüzyıldan fazla bir sürenin en yüksek hızında yavaşladığını gösteriyor. Veriler, Aralık ayında tüketici fiyatlarının bir önceki aya göre %84,4'ten düşerek yıllık %64,3 arttığını gösterdi. Bununla birlikte, yavaşlama, bir yıl önceki yüksek bazın istatistiksel etkisinden kaynaklanıyor. Yıllık enflasyon oranındaki keskin düşüşe rağmen fiyat artışlarının geniş tabanlı olmaya devam etmektedir. Seçim öncesinde planlanan kamu harcamaları ve bireyleri harcamaya teşvik eden borçlanma oranları ile ücret zamları enflasyon hareketinde şu anda baz etkisinden başka bir faktör olmamasına neden veriyor.


 https://terayatirim.com/arastirma/eurobond-bulteni/040120231122

 Tera Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
  www.terayatirim.com
                                 
                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
  Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Danışmanlık firması Deloitte tarafından yapılan bir ankete göre, daha fazla ABD tüketicisi elektrikli araç (EV) satın almak istiyor ancak fiyatların artmasından endişe duyuyor, daha az sayıda tüketici ise benzinle çalışan araç satın almayı hedefliyor.

 Eylül ve Ekim 2022 arasında yapılan ankete göre, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki her 10 elektrikli araç alıcısından yaklaşık 7'si bir sonraki aracı için 50.000 dolardan daha az ödeme yapmayı bekliyor.

 Ankete katılanların yarısından fazlası, en büyük EV üreticilerinin yüksek enflasyonun ortasında fiyatları yükselttiği bir zamanda, EV'nın benimsenmesi söz konusu olduğunda karşılanabilirlik eksikliğinin en büyük endişe olduğunu söyledi.

Elektrik Mühendisleri Odası'ndan (EMO) yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

EMO, 1 Ocak itibarıyla yürürlüğe giren yeni elektrik tarifeleri üzerinden yaptığı incelemede, tüm abone gruplarında dağıtım bedelleri yüzde 132 artırılırken, enerji bedellerinin düşürülerek fatura toplamının aynı kalmasının sağlandığını saptadı. EMO, "Enerji üretim maliyetleri düştü ise konutlara ve küçük esnafın kullandığı tarifelerde faturaların düşmesi neden sağlanmamıştır? Neden enerji bedellerinde indirim yapılırken, dağıtım bedelleri aynı oranda artırılarak halkın yararı yerine özel dağıtım şirketlerinin çıkarına bir tasarrufa gidilmiştir?" sorularını yöneltti.
 
 Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu`nun (EPDK) 1 Ocak 2023`ten itibaren geçerli olacak şekilde açıkladığı yeni elektrik tarifesi, kamuoyuna "müjde" olarak sunuldu. Konutlar ve hizmetler sektörü nihai fatura bedellerine zam yapılmaması ve ulusal tarifeden enerji alan sanayi abonelerine yönelik yüzde 15,85`lik indirimin yanı sıra, spot enerji piyasasında azami fiyatın bir miktar düşürülmesiyle kamuoyunda ucuzluk algısı yaratılmaya çalışıldığı anlaşılan tarifenin detayları incelendiğinde, tüm abone gruplarında dağıtım bedellerine bir önceki yıla göre yüzde 132,37 oranında fahiş bir artış yapıldığı, sanayi hariç diğer abone gruplarında enerji bedellerinin bu artışa paralel şekilde düşürülerek fatura toplamının aynı kalmasının sağlandığı görülüyor.

Bilindiği üzere geçtiğimiz yıl, elektrik fiyatlarında çok ciddi oranlarda yapılan ve toplumun geniş kesimlerini enerji yoksulluğunun pençesine düşüren zamlarla geçmişti. 2022 yılı içinde, aşağıdaki tabloda görüleceği üzere en yüksek oran sanayi abonelerinde olmak üzere tüm abone gruplarında yapılan inanılmaz zam oranları toplumun çok geniş kesimlerinden büyük tepki almıştı.
  
TÜİK`in açıkladığı enflasyon oranları göz önüne alındığında son tarife düzenlemesinden bu yana geçen 3 aylık dilimde elektrik dağıtım şirketlerinin maliyetlerinin yüzde 132,37 oranında artmış olması mümkün değildir. Benzer şekilde enerji bedellerindeki indirimlerin, sadece sanayide, faturalarından yüzde 15,85`lik indirime neden olacak şekilde gerçekleştirilmesi de soru işaretlerine yol açmaktadır. Tüm kamuoyunun cevabını merak ettiği soru şudur: Enerji üretim maliyetleri düştü ise konutlara ve küçük esnafın kullandığı tarifelerde faturaların düşmesi neden sağlanmamıştır? Neden enerji bedellerinde indirim yapılırken, dağıtım bedelleri aynı oranda artırılarak halkın yararı yerine özel dağıtım şirketlerinin çıkarına bir tasarrufa gidilmiştir?
 
  Diğer yandan, yine 2022 yılı içerisinde, Son Kaynak Tedarik Tarifesi Tebliği kapsamında serbest piyasa maliyetlerine doğrudan yansıyan büyük tüketici limiti aşağıya çekilerek, daha fazla abonenin bu kapsama girmesi sağlanmış ve böylelikle büyük sanayi kuruluşlarının yanında büyük ticarethanelerin ve küçük olsalar da organize sanayi bölgelerinde yer alan sanayi kuruluşlarının etkilendiği bu düzenlemeyle, spot piyasada oluşan Piyasa Takas Fiyatını (PTF) temel alan bir tarife yapısı oluşmuştu. Geçtiğimiz yıl üretici şirketlerin spot piyasada verecekleri fiyat tekliflerinde kullanılan azami fiyat limitinin düzenli olarak artırılması da sanayi ve ticarethanelerde kullanılan enerji bedellerinin artışında önemli bir etken haline gelmişti.

Yapılan düzenlemeyle Megavat saat (MWh) başına Ekim 2021`de 1078 TL olan ve Eylül 2022`de 4.800 TL`ye kadar yükseltilen azami fiyat limitinin 1 Ocak 2023`den geçerli olmak üzere ise yeniden 4.200 TL`ye düşürüldüğü görülüyor. Açıkça söylemek gerekir ki; EPDK`nın müjde olarak duyurduğu azami fiyat değişikliği spot piyasa şartlarında doğrudan indirim olarak yansımayacaktır. Son aylarda limit aşırı artırıldığı için, zaten spot piyasadaki ortalama değerlerin çok üstündedir.
 
Spot piyasada elektrik fiyatlarının değişimlerine bakıldığında, Ocak 2021`de MWh başına 285,9 TL olan PTF Ağırlıklı Ortalamasının, Ocak 2022`de 1176,2 TL`ye tırmandığı, Eylül 2022`de 3850,6 TL`ye kadar yükselirken, Kasım 2022`de ise bu değerin 3573,8 TL olduğu görülüyor.

Ağırlıklı PTF ortalamalarına dolar bazlı bakıldığında ise, 2015-2020 yılları arasında MWh başına 40-50 dolar bandında bulunan fiyatların, Temmuz 2021`den itibaren tırmanışa geçerek, Eylül 2022`de 210 doları, Kasım 2022`de ise 192 doları bulduğu görülüyor.

Yandaki tabloda net olarak görülebileceği üzere, Türk lirası bazında Ocak 2021`den Kasım 2022`ye kadar olan dönem içinde PTF fiyatları yüzde 1100 düzeyinde artış gösterirken, dolar bazındaki artış ise yüzde 337 düzeyinde gerçekleşmiştir. Aradan geçen 23 aylık dönemde yaşanan bu inanılmaz artış ürün maliyetlerine yansıdığı için müthiş bir pahalılığı ve yoksulluğu da beraberinde getirmiştir.
Son iki yılda artık çöktüğü net şekilde görülen bu piyasa yapısı içinde ulusal sanayi tarifelerinde yüzde 15,85`lik indirim yapılması, spot piyasadaki azami fiyat teklifi sınırının ağırlıklı PTF ortalamasının üstünde tutulmaya devam edilmesi, sanayi üretimi üzerindeki elektrik maliyeti yükünü hafifletmez.

Dolar bazında bile yüzde 337 artan elektrik enerjisi maliyetlerinde gerçek anlamda bir iyileşme sağlanabilmesi için ciddi önlemler alınması gerektiği açıktır. Bu düzeyde zamma yol açan enerji politikalarının yol açtığı sorunları, tarifede kalem oyunları yaparak, azami teklif fiyatını bir miktar düşürerek çözmek mümkün değildir.

Enerji maliyetlerinin enflasyon üzerindeki etkisini sınırlamak için kamunun bir an önce harekete geçmesi gerekir. Alanda faaliyet gösteren şirketlerin zaman zaman birbiriyle çatışan çıkarlarının dengelenmesi dışında işlevi kalmayan EPDK`nın faaliyetlerine son verilmelidir. Ekonomik krizi en az hasarla atlatmak için kalkınma perspektifiyle hazırlanan toplumcu bir enerji programının uygulanması artık zorunluluktur. Bu çerçevede kamunun yatırım yapmasının önündeki engeller ortadan kaldırılarak, elektrik alanında üretimden, dağıtıma kadar tüm süreçleri yönetecek dikey entegre bir kamu tekeli yeniden kurulmalıdır. Geçiş sürecinde ise kamu kaynaklarının sonu belirsiz bir biçimde özel sektöre kaynak transfer edilmesi yerine kamulaştırma işlemlerini yürütecek Kamulaştırma İdaresi Başkanlığı kurulmalıdır.

Avrupa’nın en büyük ekonomisi olan Almanya’da aralık ayına ait enflasyon aylık bazda %0,8 düşerken, yıllık bazda enflasyon %8,6 seviyesinde açıklandı. Ülkede işsizlik oranı aralık ayında %5,5’e gerileyerek sürpriz biçimde düşüş kaydetti. Bundesbank Başkanı Joachim Nagel ve bazı eECB yetkilileri yüksek enflasyonu kontrol altına almak için daha fazla aksiyon alınması gerektiğini belirten açıklamalarda bulundu. Almanya'da enflasyonun düşmesi, Avrupa Merkez Bankasının sıkılaştırma politikasından beklenenden daha erken vazgeçebileceğine dair beklentilerin güç kazanmasında etkili oldu. ECB para politikası belirleyicisi Joachim Nagel, euro bölgesinde bir ücret-fiyat sarmalına dair bir işaret olmadığını, ancak Avrupa Merkez Bankası'nın enflasyon beklentilerini dizginlemek için para politikasını sıkılaştırmaya devam etmesi gerektiğini bildirdi.

ABD'de imalat sektörü PMI endeksi aralıkta 46,2 ile Mayıs 2020'den bu yana en düşük seviyeyi gördü. Aralık 2022'de açıklanan öncü veride revizyona gidilmezken endeks, imalat sektöründe Mayıs 2020'den bu yana yaşanan en büyük daralmaya işaret etti. Sektör üretim ve yeni siparişlerdeki sert daralma nedeniyle 2022'yi kapatırken zayıf bir performans sergiledi.”


 Gedik Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
 www.gedik.com

                                     ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Avrupa borsaları güne alış ağırlıklı başladı.

Açılışın ardından, Stoxx Europe 600 gösterge endeksi yüzde 0.5, Almanya'da DAX 30 endeksi yüzde 0.6, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0.2, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0.7, İtalya'da FTSE MIB endeksi yüzde 0.4, İspanya'da IBEX 35 endeksi yüzde 0.6 değer kazandı.

Fed’in son toplantısına ilişkin tutanakların paylaşılacağı günde, tutanaklarda Fed üyelerinin artan enflasyona ilişkin yorumları izlenecek. Fed Başkanı Powell’ın, güçlü iş gücü piyasasına atıfta bulunması bekleniyor. Ekonomik takvim açısından yoğun veri gündemi takip edeceğiz. Almanya ve Euro Bölgesi hizmet ve kompozit PMI verileri (11:55 - 12:00) ile ABD haftalık mortgage başvuruları (15:00) ve ISM imalat, istihdam, sipariş ve ödeme endeksleri gibi önemli veriler takip edilecek. ABD 10 yıllık tahvil getirisi 3,70 seviyesine kadar geri çekilirken dolar endeksi sabah saatlerinin ardından 104,30 üzerinde seyrediyor. Tahvil getirilerindeki yükselişin hız kesmesi olumlu. ABD vadelileri güne hafif alıcılı başlıyor. Asya tarafında ise AliBaba’nın çatı şirketi Ant Group’un tüketici birimi için 1,5 milyar $ sermaye artırımının onaylanmasıyla Hang Seng endeksinde %2’nin üzerinde yükseliş var.

Bloomberg’in bildirdiğine göre, Çin’de Kovid tedbirlerinin gevşetilmesi sonucu salgın hızla yayılırken Avrupa Birliği Çin’den gelecek yolculara yönelik ek tedbirlere hazırlanıyor. Avrupa Birliği sağlık danışmanları Çin’den gelecek yolculara maske ve test zorunluluğu uygulanmasını tavsiye etti. Avrupa Komisyonu sözcüsü tarafından yapılan açıklamada uçuş öncesi test zorunluluğu getirilmesinin birçok üye tarafından desteklendiği belirtildi. Avrupa Birliği büyükelçileri gündemi bugün görüşecek. ABD ise Çin’e karşı uyguladığı Kovid tedbirlerine karşı ekstra bir önlem gelmesi için gerekçe olmadığını belirtti.

ABD endeksleri yıla düşüşle başlasa da opsiyon piyasalarında, S&P 500’ün 2023’te kayıplarını silmesine 5’te 1 ihtimalle bakılıyor. Volatilite analizine göre geçen sene bu oran 20’de 1’di. Bu da yükseliş iyimserliğini beraberinde getiriyor. Bank of America, 2022’de hisselere olan güvendeki büyük düşüş sebebiyle 2023’te hisse senetlerine yönelik daha olumlu bakıyoruz değerlendirmesinde bulundu.


  Yatırım Finansman Menkul Değerler A.Ş.
  https://www.yf.com.tr/

                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

 Detaylı bilgi almak, İş Yatırım’ın güncel raporlarına ulaşmak için aşağıdaki linki kullanabilirsiniz.

 https://arastirma.isyatirim.com.tr/2023/01/04/ingilterede-temettu-verimi-7-uzerinde-olan-analistlerin-cogunun-al-onerisi-verdigi-sirketler/
 
İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
 www.isyatirim.com.tr

                           ***
                  Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

2022 yılında yurt dışındaki birçok fuarda kargo, lojistik ve wellness sektörüne yönelik Türkiye’de geliştirdiği yazılım ve diğer teknolojileri tanıtan Senkron Tech, 2022 yılında rekor bir büyüme göstererek ihracatını %302 oranında artırdı. Yurt dışı pazarına açılma stratejisini kararlı ve istikrarlı bir şekilde uygulayan Senkron Tech’in büyüme oranlarındaki rekor artış, şirketin ihracata dayalı büyüme vizyonunun sürdürülebilir olduğunu da kanıtladı.
 
İstikrarlı Büyüme Her Markada Devam Ediyor
 
Alanında her zaman ilklere imza atan, geliştirdiği yazılım ve teknolojilerle milyonlarca kullanıcıya ulaşan Senkron Tech, 2022 yılında ihracat oranını %302 oranında artırarak rekor bir büyümeye imza atarken Senkron Tech markalarından, Türkiye’nin ilk site ve tesis yönetimi yazılımı Senyonet de %88 oranında büyüyerek kendi sektöründeki liderliğini pekiştirdi. Türkiye’nin ilk akıllı kargo dolabı olma özelliği taşıyan Kargopark ise pandeminin ardından daralan teslimat pazarına rağmen %24’lük büyüme oranıyla başarısını tescilledi. Yerli yazılım ve teknolojilerin yurt dışında yoğun ilgi görmesi Senkron Tech’in büyüme oranlarına yansırken, ihracat oranındaki rekor artışta en önemli pay sahibi dünya çapında 400’den fazla tesisin kullandığı wellness yönetim yazılımı FLYBY oldu.
 
2023’te Senkron ERP ve Senkron CRM’e Önemli Yatırımlar Yapılacak
 
Tüm markalarıyla birlikte farklı dikey sektörlerde milyonlarca kullanıcıya ulaştıklarını belirten Senkron Tech CEO’su Erdal Özkan, gelecek yıl da yapacakları yatırım ve çalışmalarla büyüme hacimlerini artıracaklarını aktardı. 2023 vizyonuyla birlikte hem yurt içinde hem de yurt dışında yapacakları yatırımlar ve geliştirecekleri uygulamalarla pazar paylarını artıracaklarını ifade eden Erdal Özkan, “Senkron Tech olarak kuruluşumuzdan bu yana ERP ve CRM markalarımızla özellikle kablo sektöründe önemli bir portföyümüz ve marka bilinirliğimiz var. Türkiye’de faaliyet gösteren kablo firmalarının büyük çoğunluğu bizim ERP sistemimizi kullanıyor. Bu yılki markalaşma stratejimiz doğrultusunda ERP ve CRM ürünlerimizi de Senkron ERP ve Senkron CRM olarak markalaştırdık. Bugüne kadar kablo sektöründe derinleştiğimiz bu ürünlerimizi, turizm sektöründeki bilgi birikimimizle birleştirerek özellikle turizm ve otelcilik sektöründe Senkron ERP ve Senkron CRM’i yaygınlaştırmayı planlıyoruz. Gelecek dönemde özellikle Senkron ERP ve Senkron CRM ile ilgili önemli çalışmaları hayata geçireceğiz. Dünyanın en hızlı büyüyen yazılım pazarı olan CRM’in 2025 yılına kadar 80 milyar doların üzerinde bir gelir yaratacağını yapılan araştırmalarda görüyoruz. Buna paralel olarak ERP sektöründe yapılan son pazar araştırmaları doğrultusunda sektörün, 2027 yılına kadar yaklaşık %10’luk bir büyüme oranı yakalamasını ve milyarlarca dolarlık devasa bir pazara dönüşmesini öngörüyoruz. 2008 yılında işletmelerin yalnızca %12’si bulut tabanlı CRM kullanırken bu rakam 2022 yılında %87’ye yükseldi. Senkron Tech olarak biz de oldukça hızlı şekilde büyüyen bu yazılım pazarında Senkron CRM ve Senkron ERP yazılımlarımızla gelecek dönemde adımızdan sıkça söz ettireceğiz.” ifadelerini kullandı.