Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Son dönemde yaşanan ekonomik ve jeopolitik değişimler, farklı sektörlerdeki üreticilerin tamamının otomasyon yatırımı yapma isteği üzerinde itici bir güç oluşturuyor. Enflasyon, resesyon ve enerji fiyatlarındaki artış gibi ekonomik baskılara rağmen, otomasyon sektöründeki büyüme ivmelenerek devam ediyor. Özellikle Avrupa piyasasında artan otomasyon taleplerinin küresel arzda yaşanan değişimleri de ciddi ölçüde tetiklediğini aktaran FANUC Türkiye Genel Müdürü Teoman Alper Yiğit, bugünün mevcut durumu ve geleceğin dünyası hakkında açıklamalarda bulundu.
Şirketler, ülke içine dönüşleri desteklemek için otomasyonu önemsiyor
Pandemi sürecinden bu yana devam etmekte olan tedarik zinciri sorunlarının sonucu olarak üretimin yerelleştirilmesi için bazı imalatçılarda önemli gelişmeler yaşandığını vurgulayan Yiğit, “Üretimin ülke dışına taşınmasındaki temel neden başta ucuz iş gücüydü. Ancak, üretimin, ücretlerin daha yüksek ve ağır iş gücü istihdamının daha zor olduğu daha gelişmiş ülkelere geri taşınmasıyla birlikte şirketler ülke içine dönüşleri desteklemek için otomasyona ağırlık veriliyor. Bu durumun doğal bir sonucu olarak robot teknolojilerine dair Ar-Ge çalışmaları hız kazanıyor. AB ve Avrupa’daki müşterilerimizde bugün gördüğümüz trend bu yönde. FANUC açısından ABD, Avrupa, Çin ve Asya son derece önemli piyasalar arasında bulunuyor. Satış açısından Çin ve Avrupa piyasası teknolojik açıdan dünyadaki en gelişmiş piyasa olduğundan vazgeçilmez oluşunu sürdürüyor” dedi.
Avrupalı üreticinin tercihi yüksek güvenilirlik!
FANUC’un Avrupa’daki müşterileriyle yakından çalışarak onları dinlemesinin ve yaşadıkları zorlukları anlamasının teknolojik açıdan en gelişmiş ürünleri geliştirmede kendilerine yardımcı olduğunu söyleyen Yiğit, sözlerine şöyle devam etti: “Avrupa’daki müşterilerimizin talepleri aynı zamanda temel fark yaratan özelliklerimizden biri olan yüksek güvenilirliği destekliyor. Avrupa’daki müşterilerimizin en temel beklentisi ürünlerimizi uzun yıllar sorunsuz bir şekilde kullanmak. Bu beklentileri karşılayabilmek ve uzun süreli ilişkileri sürdürmek için FANUC olarak ürünlerimizi güvenilir, öngörülebilir ve kolay onarılabilir olacak şekilde tasarlıyoruz. Bu durum Avrupa’daki müşterilerimiz için hayati öneme sahip olmasına rağmen esasen dünya genelindeki tüm FANUC müşterileri de bundan faydalanıyor.”
“Otomasyon, üretimde başarının kanıtlanmış bir yolu”
Çin’de otomasyon talebinin özellikle gelişmekte olan elektrikli araç (EV) piyasası gibi sektörlerde çok güçlü olduğuna dikkat çeken Yiğit, belirsizliğe rağmen böyle bir dönemde endüstriyel otomasyonun geleceğine ilişkin “Küresel ekonomik durum şu an için geleceğe dair net çıkarım yapmamızı engelliyor. Buna karşın endüstriyel otomasyona olan talep, tüm üretim sektörlerinde ve tüm bölgelerde yüksek olmaya devam ediyor. Cobotlar ve yapay zeka (AI) teknolojisi gibi yeni inovasyonlarla desteklenen günümüz endüstriyel robotları, kullanım kolaylığı sayesinde üst düzey güvenilirlik sunuyor. Verimlilik oranlarını artırmanın, tutarlı üretimi garanti etmenin, iş gücü kıtlıklarını azaltmanın ve işletme masraflarını düşürmenin bir çözümü olarak otomasyon, üretimde başarının kanıtlanmış bir yolu” ifadelerini kullandı.
FANUC Hakkında:
FANUC, CNC kontrol sistemleri, robotlar, Robodrill (İşleme Merkezi), Robocut (Tel Erozyon), Roboshot (Plastik Enjeksiyon) gibi üretim makineleri için fabrika otomasyonunda dünya liderliğini üstleniyor. 1956'dan beri Japonya’nın Yamanaka Gölü yakınındaki Fuji Dağı eteğinde 1,7 milyon metrekarelik fabrikasında, otomasyon endüstrisi için; CNC kontrolör, robot ve makinelerin geliştirilmesine öncülük ediyor. Dünya çapındaki 271 iştiraki ve 8.200'den fazla çalışanıyla hizmet veren FANUC, müşterilerine satış, servis, teknik destek, Ar-Ge ve müşteri hizmetleri alanlarında yüksek kalitede hizmet sunuyor.
Geleceğin fabrikasını yaratma hedefiyle dünya endüstrisi için nesnelerin endüstriyel internetini (Industrial IoT-IIoT) tasarlayan ilk firmalardan olan FANUC, geliştirdiği FIELD (FANUC Intelligent Edge Link and Drive) uygulaması ve robotları gerçek zamanlı izleme teknolojisi ‘Zero Down Time (ZDT)’ ile fabrika otomasyonuna yön veriyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Etki odaklı bir sürdürülebilirlik yaklaşımı ile Türkiye’nin enerji dönüşümüne öncülük eden lider elektrik dağıtım, perakende satış ve müşteri çözümleri şirketi Enerjisa Enerji’nin Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Sabancı Üniversitesi ile birlikte hayata geçirdiği Sürdürülebilir Enerji Temelli Turizm Uygulama Merkezi (SENTRUM) uluslararası basında geniş bir yer buldu.
Amerika, Almanya, Belçika, Fransa ve İsveç dahil olmak üzere birçok farklı ülkenin medyasında yer tutan SENTRUM projesi, bu sayede dünyanın farklı yerlerinden milyonlarca okuyucuya ulaştı. Haber, dünyanın en önemli platformları arasında yer alan Associated Press, Bloomberg, Business Insider, UK News, Yahoo, Wallstreet gibi birçok farklı mecrada yer aldı.
18 aylık bir çalışmanın sonucu ve 10 milyon liralık yatırımla oluşturulan Küçükköy yeşil destinasyon modeli, yurt dışında 220’den fazla yayın organında “Enerjisa Enerji, UNDP ve Sabancı Üniversitesi Küçükköy'de Yeşil Destinasyon Modeli Yaratmak İçin Güçlerini Birleştirdi” başlığıyla yayımlandı.
Amerika’nın sıkı takip edilen haber platformlarından MarketWatch, Yahoo Finance, Markets Insider, Benzinga, Bloomberg, Streetinsider, Owler, The Bharat Express News; İtalya’nın en çok okunan gazetelerinden Il Sole 24 Ore; İsveç’in en çok okunan finans gazetelerinden biri olan Dagens industri; Fransa’nın önemli haber sitelerinden Le Figaro, Les Echos, Challanges ve Le Revenu; Belçika’nın takip edilen haber ajanslarından Le Soir, Libre Eco ve L’avenir; Almanya’nın finans ve ekonomi alanında en bilinen yayınlarından Wallstreet:online, Börse München ve Handelsblatt ve birçok ülkeden birçok farklı platform SENTRUM projesinin başarısını okuyucularıyla buluşturdu.
SENTRUM projesi ile hangi adımlar atıldı?
Enerjisa Enerji, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Sabancı Üniversitesi enerji verimliliği, yenilenebilir enerji ve sürdürülebilir turizm uygulamalarıyla Küçükköy’de yeşil destinasyon modeli oluşturmayı amaçlayarak 18 aylık ortak bir çalışma gerçekleştirdi. 10 milyon liralık yatırımla tamamlanan SENTRUM projesi kapsamında turizm işletmeleri ve kamu binalarına yönelik enerji etüt çalışmaları gerçekleştirildi; işletmelere enerji verimli aydınlatma ve beyaz eşya desteği verildi, kamu binalarına güneş enerjisi sistemleri kuruldu ve köy yüksek hızlı elektrikli araç şarj altyapısına kavuştu.
Proje kapsamında, enerji verimliliği ve güneş enerjisi santrali uygulamaları gerçekleştirilen Necmi Komili İlk ve Orta Okulu “Net Sıfır Enerjili Bina” olarak Türkiye’de ilklerin arasında yer aldı.
Tüm bu çabalar, iklim değişikliğine karşı mücadelede de ölçülebilir faydalar sağladı. Enerjisa Enerji “İşimin Enerjisi” çatısı altında enerji verimli teknolojiler ve yenilenebilir enerji uygulamalarıyla bölgede yılda 15 bin kg kömür kullanımının önüne geçilerek enerji tasarrufu sağlandı. Yine yenilenebilir enerji sistemleri sayesinde yıllık ~90 bin kg miktarda karbon emisyonu engellenmiş oldu.
Sürdürülebilir Enerji Temelli Turizm Uygulama Merkezi (SENTRUM) projesi, turizm sektörünün yenilenebilir enerji kaynaklarından ve diğer sürdürülebilir uygulamalardan tek destinasyonda nasıl yararlanabileceğini somut olarak ortaya kondu.
Enerjisa Enerji Hakkında
‘Herkes için daha iyi bir gelecek’ vizyonuyla sürdürülebilirlik ve teknolojinin çarpan etkisini kullanarak Türkiye’nin enerji dönüşümüne öncülük eden Enerjisa Enerji, ana iş kolları olan elektrik dağıtım ve perakende satış alanlarında Türkiye’nin yüzde 25’ine hizmet sunuyor. Sektörün en büyük oyuncusu olan Enerjisa Enerji, 14 ilde 10.3 milyon müşteriye ulaşarak 21 milyonu aşkın kullanıcıya elektrik dağıtım hizmeti sağlıyor. Enerjisa Enerji, İşimin Enerjisi markasıyla müşterilerine, yenilenebilir enerji, verimlilik ve yeşil enerji çözümleri sunarken; çoğunluk hissesine sahip olduğu Eşarj ile Türkiye’nin ilk ve en hızlı şarj istasyonu ağını işletiyor. Ana sermayedarları Sabancı Holding ve E.On olan Enerjisa Enerji’nin yüzde 20 hissesi halka açık olup Borsa İstanbul’da işlem görüyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Acer Nitro 16 ve Nitro 17 Windows 11 oyun bilgisayarları, eğlenmek veya zaman geçirmek amacıyla oyun oynayan kullanıcılara güçlü bir performans sunarken, Acer Swift Go 14, üst düzey ekranları ve üretkenliği ince ve hafif bir tasarımda bir araya getiriyor.
Acer yaptığı açıklamayla, yeni Nitro 16 ve Nitro 17 dizüstü oyun bilgisayarlarını ve AMD Ryzen™ 7000 Serisi işlemcilerle desteklenen yeni Swift Go 14 dizüstü bilgisayarını tanıttı. Gündelik oyunculara yeni bir sürükleyici oyun deneyimi sunmak için tasarlanan en yeni Acer Nitro dizüstü bilgisayarlar, 16 inçlik WUXGA/WQXGA ve 17,3 inçlik FHD/QHD ekran seçenekleriyle birlikte geliyor. Cihazlar, işlemci üzerindeki sıvı metal termal gres ile destekleniyor. Swift Go 14, yeni işlemcisini zengin renkler sunan OLED ekranlar ve tüm gün dayanan pil ömrü ile yeni ince ve hafif bir tasarımda buluşturuyor.
Yeni AMD Ryzen mobil işlemciler, güç tüketimi optimize edilmiş performansının yanı sıra çok sayıda gelişmiş kullanıcı deneyimi odaklı özelliği bir arada sunuyor. Yüksek performans ve verimlilik için tasarlanan yeni "Zen 4" çekirdek mimarisi sayesinde oyunculara ve mobil çalışanlara, olağanüstü üretkenlik ve güç verimliliği sunan hızlandırılmış bir performans sağlıyor. Bununla birlikte belirli modeller, bakış açısı düzeltme gibi sihirli video efektleri yapabilmenize imkan veren AMD Ryzen™+AI teknolojisi ile geliyor.
Ayrıca belirli modellerde göz düzeltme gibi sihirli video efektleri için AMD'nin Ryzen™+AI teknolojisi bulunur.
Acer Nitro 16
16 inç ekranlı Nitro 16 (AN16-41) dizüstü oyun bilgisayarı, 165 Hz yenileme hızı ve önceki modele göre yüzde 5 daha fazla ekran alanına sahip yükseltilmiş WUXGA veya WQXGA ekran seçenekleri ile geliyor. NVIDIA® GeForce RTX™ 40 Serisine kadar dizüstü bilgisayar GPU'larından güç alan cihaz, ayrıca oyuncuların tümleşik grafikler ve ayrık grafikler arasında dinamik olarak geçiş yapmasına olanak tanıyan NVIDIA Advanced Optimus'u [[1]] destekliyor.
Kullanıcılar yüzde 100 sRGB renk gamı ve yüzde 84 ekran-gövde oranı sayesinde daha canlı ve çekici bir görüntüleme deneyiminin keyfini çıkarırken, aynı zamanda 125,0 mm x 76,7 mm'lik geniş dokunmatik yüzey ve 4 bölgeli RGB arkadan aydınlatmalı klavyeyi de kullanabiliyorlar.
Acer Nitro 17
Nitro 17 (AN17-41), ince ama sağlam gövdesinde en yeni AMD Ryzen 7000 Serisi işlemcileri ve NVIDIA GeForce RTX 40 Serisi GPU'ları bir araya getiriyor. 17.3 inçlik, 144 Hz veya 165 Hz yenileme hızına sahip FHD ekran veya çarpıcı görseller için yüzde 81 ekran-gövde oranıyla desteklenen 165 Hz yenileme hızına sahip QHD ekran seçenekleri ile geliyor. Bu gelişmiş görüntüleme ve performans özellikleri, geniş bir oyun alanı, devasa bir dokunmatik yüzey (125,0 mm x 81,6 mm) ve tüm oyuncuların oynamaktan heyecan duyacağı bir RGB 4 bölgeli arkadan aydınlatmalı klavye ile tamamlanıyor.
Acer Nitro dizüstü bilgisayarlar, 32 GB'a kadar DDR5 5600 MHz bellek kapasitesi[1] ve 2 TB'a kadar M.2 PCIe Gen 4 depolama ile geliyor. Bu güçlü depolama özellikleri oyunculara ve içerik oluşturuculara aynı anda birçok şeyi yapabilecekleri gücü sağlıyor. Dizüstü bilgisayarlarda çift fan desteği, stratejik olarak yanlara ve arkaya yerleştirilmiş dört fan çıkışı, üst hava girişi yer alıyor. Cihazlar ayrıca soğutmayı iyileştirmek için sıvı metal termal gres ile destekleniyor. Bununla birlikte NitroSense yazılımı ve NitroSense anahtarı sayesinde kullanıcılar, sistemlerinin sıcaklıklarını izleyebiliyor ve cihazların performans ayarlarını kolayca yönetebiliyorlar.
Cihazlarda oyunculara berrak bir ses deneyimi sağlamak için bir HD kamera, iki mikrofon ve net ses için DTS:X® Ultra özellikli iki hoparlör bulunuyor. AMD destekli dizüstü oyun bilgisayarları ayrıca bir HDMI 2.1 bağlantı noktası, bir microSD kart okuyucu, USB 2.0, USB 4, güç dağıtımını destekleyen bir Type C USB 3.2 Nesil 2 bağlantı noktası ve biri çevrimdışı şarja izin veren iki adet USB 3.2 Gen 2 bağlantı noktası ile kullanıcılara zengin bağlantı seçenekleri sunuyor. Her iki model de kablolu ve kablosuz bağlantılar için daha fazla bant genişliği ve daha hızlı bağlantı sağlamak için LAN E2600G ve Wi-Fi 6E teknolojileri ile geliyor. Yine her iki dizüstü bilgisayar da bir aylık Xbox Game Pass veya PC Game Pass hediyesi ile oyunculara yüzlerce popüler PC oyununa erişim imkânı sağlıyor.
Acer Swift Go 14 - Çarpıcı OLED Ekranlı Yeni İnce ve Hafif Model
Yeni Acer Swift Go 14 (SFG14-42), Swift serisinin şık görünümüne uyacak şekilde tasarlanmış kenarlara ve yapısal çizgilere sahip, heyecan verici ve hafif tasarımı ile öne çıkıyor. Cihazın yüzde 90 ekran-gövde oranı ve ultra ince yan çerçevelere sahip 14,9 mm’lik şık alüminyum kasası, 4,15 mm’lik inceliği ve 1,3 kg’ın altındaki ağırlığı ile öne çıkıyor. En yeni AMD Ryzen 7000 Serisi işlemcilerinden güç alan dizüstü bilgisayar, 16:10 en boy oranı ve 90 Hz kare hızına sahip çarpıcı OLED ekranı ile kullanıcılara hareket halindeyken de üretkenlik sağlıyor.
Swift Go 14'ün olağanüstü ve canlı ekranı, 500 nit tepe parlaklık, yüzde 100 DCI-P3 renk aralığı ve VESA DisplayHDR True Black 500 sertifikasıyla destekleniyor. 2880x1800 çözünürlüklü 14 inçlik 2,8K OLED ekrana sahip cihaz, TÜV Rheinland Eyesafe® ekran sertifikası ve arkadan aydınlatmalı klavye ile geliyor. Tüm bu gelişmiş ekran özellikleri cam benzeri bir dokunma hissi sağlayan pürüzsüz OceanGlass™ dokunmatik yüzeyle tamamlanıyor.
Kullanıcılara harika bir performans ve 9,5 saate kadar, başka bir deyişle neredeyse tüm gün dayanan pil gücü sunan Acer Swift Go 14 bu özellikleri ile hareket halinde olan kullanıcılar için mükemmel bir seçime dönüşüyor. Acer'ın TwinAir çift fanlı soğutma sistemi, çift D6 bakır ısı boruları ve hava girişli klavyesi, kullanıcıların daha uzun süre üretken kalmasını sağlamak için cihazı soğuk tutarak güçlü donanımı destekliyor.
Ultra ince tasarımına rağmen Swift Go 14, USB Type-C, HDMI 2.1 ve bir MicroSD kart okuyucu da dahil olmak üzere eksiksiz bir bağlantı noktası seçeneği yelpazesi ile kullanıcılarının karşına çıkıyor. Ayrıca tüm depolama ihtiyaçları için 2 TB'a kadar PCIe Gen 4 SSD'yi ve 16 GB'a kadar LPDDR5 belleği destekliyor. Acer'ın Temporal Noise Reduction (TNR) özelliğine sahip 1440p web kamerası ile Acer PurifiedView™ ve AI destekli gürültü azaltma özellikli Acer PurifiedVoice™ teknolojisi ve güvenilir Wi-Fi 6E desteğini bir arada sunan cihaz bu özellikleri sayesinde kullanıcılara daha iyi akış ve görüntülü arama deneyimi sunuyor.
Fiyat ve Bulunabilirlik
Acer Nitro 16 (AN16-41), mayıs ayında EMEA bölgesinde 1.499 Euro’dan başlayan fiyatlarla satışa sunulacak.
Acer Nitro 17 (AN17-51), mayıs ayında EMEA bölgesinde 1.599 Euro’dan başlayan fiyatlarla satışa sunulacak.
Acer Swift Go 14 (SFG14-42), nisan ayında EMEA’da 999 Euro’dan başlayan fiyatlarla satışa sunulacak.
Özellikler, fiyatlar ve bulunabilirlik bölgeye göre değişiklik gösterebilir. Belirli pazarlarda bulunabilirlik, ürün özellikleri ve fiyatlar hakkında daha fazla bilgi edinmek için lütfen www.acer.com.tr aracılığıyla size en yakın Acer ofisi ile iletişime geçin.
Ürün resimleri ve teknik özellikleri için Acer'ın basın kitini ziyaret edin veya tüm duyuruları görmek için basın odamızı ziyaret edin.
Acer Hakkında
1976’da kurulan Acer, günümüzde 160’tan fazla ülkede faaliyet gösteren dünyanın en büyük ICT şirketlerinden biridir. Yüzünü geleceğe dönen Acer; donanım, yazılım ve hizmetlerin bir araya gelerek tüketicilere ve işletmelere yeni fırsatlar sunduğu bir dünya oluşturmaya odaklanmıştır. Hizmet tabanlı teknolojilerden Nesnelerin İnterneti, oyunlar ve sanal gerçekliğe kadar birçok alanda Acer; 7000’den fazla çalışanıyla, insanlarla teknoloji arasındaki sınırları kaldıran ürün ve çözümler araştırmaya, tasarlamaya, pazarlamaya, satmaya ve desteklemeye kararlıdır. Daha fazla bilgi için www.acer.com.tr adresini ziyaret edin.
© 2023 Acer Inc. Tüm hakları saklıdır. Acer logosu, Acer Inc’in tescilli ticari markasıdır. Belirtilen veya başka türlü kullanılan diğer ticari markalar, tescilli ticari markalar ve/veya hizmet markaları ilgili sahiplere aittir. Tüm teklifler önceden belirtilmeksizin değiştirilebilir ve tüm satış kanallarında geçerli olmayabilir. Belirtilen fiyatlar üreticinin tavsiye ettiği perakende satış fiyatlarıdır ve bölgeye göre değişebilir. Satış vergileri eklenebilir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Son teknoloji dijital token ürünlerinin alım satım platformu olan Bitfinex geliştiricilere, merkeziyetsizlik ve birlikte çalışabilirlik için basit ve tutarlı coherent stack sunan, birlikte çalışabilirlik özelliğine sahip blok zinciri Flare’in yerel tokenı olan Flare’i (FLR) listeleyeceğini duyurdu.
Ethereum Virtual Machine (EVM) ile entegre edilebilen Flare, geliştiricilere birden çok zincirin değerine, bilgisine ve likiditesine güvenilir erişimle birlikte çalışabilir merkezi olmayan uygulamalar (dApp'ler) oluşturmak için benzersiz bir çözüm sağlıyor.
Geliştiriciler, Flare’in tasarımı sayesinde, mümkün olan en büyük adreslenebilir/erişilebilir pazarı yakalamayı hedefleyen ve tek bir dağıtım merkeziyle aynı anda birden fazla topluluğa ve ekosisteme hizmet eden uygulamalar geliştirebiliyorlar. Flare’in amacı, farklı blok zincirlerinin ve gerçek dünyanın verilerini birbirine bağlayarak Web3’ü ölçeklendirmede geliştirici dostu, merkeziyetsiz bir çözüm sunmak.
Bitfinex CTO’su Paolo Ardoino “Bitfinex’te Flare’e ev sahipliği yapmaktan/ memnuniyet duyuyoruz” şeklinde konuştu. “Flare’in Web3’ü ölçeklendirmeye yönelik güçlü ve geliştirici dostu çözümler sunması, dijital token ve blok zinciri ekosisteminin büyümesini destekleyecek çok önemli bir araç olma potansiyeline sahip olduğu anlamına geliyor.”
FLR’leri (mainnet) hesaplara yatırma işlemleri 06/01/2023 saat 18:00’da açılacak olup FLR alım satım işlemleri ise 10/01/2023 saat 03:15’de başlayacak. Alım-satım işlemleri ABD doları (FLR/USD) ve Tether tokenları (FLR/USDt) ile yapılabilecek.
Bitfinex’ten Flare’e erişim için kullanıcılar, https://www.bitfinex.com/ adresini ziyaret edebilir.
Bitfinex Hakkında
2012 yılında kurulan Bitfinex, trader’ları ve küresel likidite sağlayıcıları için son teknoloji hizmetler sunan bir dijital varlık ticaret platformudur. Bitfinex, gelişmiş ticaret özellikleri ve grafik araçları paketine ek olarak, eşler arası finansmana, OTC piyasasına ve çok çeşitli dijital varlıklar için finanse edilen ticarete erişim sağlar. Bitfinex'in stratejisi, dünya çapında profesyonel trader ve likidite sağlayıcıları için benzersiz destekler, araçlar ve yenilikler sağlamaktır. Daha fazla bilgi için www.bitfinex.com adresini ziyaret edin.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Bellek ürünleri ve teknoloji çözümlerinde dünya lideri olan Kingston Technology Company, Inc., 2023'te en yeni önerileri ve yeni gelecek ürünleri sergilemek için Las Vegas'a gideceğini duyurdu. Sektör, kullanım durumu veya müşteri ne olursa olsun Kingston®, sektör lideri, ödüllü ve yüksek performanslı ürünler sunmaya devam ediyor.
Evden çalışma sistemi yaygınlaşmaya devam ettikçe, hassas verileri güvence altına almak için uygun önlemlere duyulan ihtiyaç da artıyor. Kingston IronKey ™ bu hafta ilk USB Type-C ® Vault Privacy 50C (IKVP50C) sürücüsünü piyasaya sürdü. Artık kullanıcılar herhangi bir işletim sisteminde FIPS 197 Sertifikalı ve XTS-AES 256 bit donanım şifreleme özellikli Vault Privacy 50 serisi ile verilerini BadUSB ve Kaba Kuvvet (Brute Force) saldırılarına karşı koruyabilirler.
Karmaşık (Complex) veya Anahtar Parola (Passphrase) modlarına sahip Multi-Password seçeneği kullanıcıların sayısal bir PIN, boşluk karakterli cümle veya kelime listesi seçmelerine olanak tanıyor, böylece hesabın sahibi için şifrelerinin hatırlanması kolaylaşırken başkalarının tahmin etmesi daha da zorlaşıyor.
Kingston’ın ödüllü donanım şifreleme özellikli depolama serisi, sizi ve verilerinizi korumak için tasarlanmış sayısız özellikler sunuyor. İster VP50 serisi, ister FIPS 140-3 Level 3 sertifikalı ve alfanümerik tuş takımına sahip KP200, isterseniz de Kingston'ın sezgisel renkli dokunmatik ekrana sahip ilk işletim sisteminden bağımsız, harici SSD'si VP80ES ile verilerinizin kolay bir hedef olmasına izin vermeyin.
Kingston, CES’e son katılımından beri üstün performansa ihtiyaç duyanlar için bellek ve depolama alanı sağlayan Kingston FURY oyuncu ürünleri serisini piyasaya sürdü. 7200MT/s’ye ulaşabilen yüksek hızlı Kingston FURY Renegade DDR5'ten, küçük form faktörlü sistemler için Impact SODIMM'e veya soğutucu bloklu Renegade SSD'ye kadar FURY serisi, bilgisayar meraklılarına, oyunculara ve içerik oluşturuculara aradıkları gücü ve stili sunuyor.
Kingston’ın Kıdemli Pazarlama Direktörü Craig Tilmont; “Yüz yüze iletişim kurabildiğimiz fuarlara geri dönmek harika ancak yalnızca son birkaç yıldır neler yaptığımızı değil, aynı zamanda Kingston`in 2023 duyurularını da paylaşmak için ‘inovasyonun küresel aşaması’ CES'teki meslektaşlarımız ve arkadaşlarımız arasında olmaktan memnunuz. Tüketicilerin günlük ihtiyaçlarına uygun teknoloji çözümleri sunmaya kararlıyız ve bu hafta bu çözümler hakkında konuşmayı dört gözle bekliyoruz." Diyor.
Kingston, Intel NUC'nin en son sistem teknolojisi ile yüksek performanslı Kingston FURY bellek ve depolama bir araya geldiğinde ulaşılan oyun gücünü sergilemek için, Intel ile iş birliğine devam ediyor.
Kingston, sergileyeceği demoda şunlardan bahsedecek;
• Intel Raptor Canyon NUC'de Kingston FURY Impact DDR5 5600MT/sn SODIMM'ler ile bant genişliği testi
• Intel Serpent Canyon NUC'de Kingston Fury Renegade ve Impact DDR4 ile oyun demosu
• Beyaz renkteki ısı dağıtıcısı ile Kingston FURY Renegade DDR5
• Kingston Server Premier DDR5 4800MT/s DIMM'ler
• Kingston IronKey donanım şifreleme özellikli USB Flash sürücüler
• 4TB NV2 PCIe 4.0 NVMe SSD
Daha fazla bilgi için Kingston.com/tr adresini ziyaret edebilirsiniz.
Kingston’a ulaşmak için:
YouTube: https://www.youtube.com/user/KingstonTechnologyTR
Facebook: https://www.facebook.com/KingstonTurkiye/
Twitter: https://twitter.com/Kingston_TR
Instagram: https://www.instagram.com/kingstonturkiye
Kingston Technology Hakkında
Kingston, büyük verilerden dizüstü bilgisayarlara ve PC'lere, akıllı ve giyilebilir teknoloji gibi IoT tabanlı cihazlara, tasarım ve fason üretime kadar, yaşamak, çalışmak ve oyun oynamak için kullanılan çözümleri sağlamaya yardımcı olur. Dünyanın en büyük bilgisayar üreticileri ve bulut barındırma şirketleri, üretim ihtiyaçları için Kingston'a güveniyor ve bizim tutkumuz dünyanın her gün kullandığı teknolojiyi besliyor. Ürünlerimizin ötesinde büyük resmi görmek, müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılamak ve fark yaratan çözümler sunmak için çabalıyoruz. Kingston'ın Sizinle Nasıl Olduğu hakkında daha fazla bilgi edinmek için Kingston.com'u ziyaret edebilirsiniz.
Kingston ve Kingston logosu, Kingston Technology Corporation'ın tescilli ticari markalarıdır. IronKey, Kingston Digital, Inc.'in tescilli ticari markasıdır. Kingston FURY ve Kingston FURY logosu, Kingston Technology Corporation'ın ticari markalarıdır. Her hakkı saklıdır. Tüm ticari markalar ilgili sahiplerinin mülkiyetindedir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Tüyap Fuarcılık Grubu tarafından Karavan İmalatçıları ve Tedarikçileri Derneği (KAİTED) iş birliği ve Ulusal Kamp ve Karavan Federasyonu (UKKF) desteği ile hazırlanan Karavanist İstanbul 3. Karavan ve Ekipmanları Fuarı ve Outdoorist 2. Outdoor ve Kamp Malzemeleri, Su Sporları, Deniz Araçları Bisiklet, Motosiklet, 4x4, Off- Road, Ticari Araçlar ve Aksesuarları Fuarı ile eş zamanlı olarak, 7-15 Ocak 2023 tarihleri arasında İstanbul Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde doğa tutkunlarına kapılarını açacak.
“54 ülkeden 60 binin üzerinde ziyaretçi bekliyoruz”
Karavanist ve Outdoorist fuarlarının her geçen yıl daha da fazla ilgiyle karşılandığını ifade eden Tüyap Fuarlar Yapım A.Ş. Genel Müdürü İlhan Ersözlü, “Fuarımızda; 200’den fazla markanın 700’ün üzerinde son model karavanı ziyaretçilerin beğenisine sunulacak. Geçtiğimiz yıla kıyasla müthiş bir pozitif ivme yakaladık. Fuara toplam 4 salonda % 90 büyüme ile Türkiye’nin en önemli üreticileri ve dünyanın en önemli markaları katılıyor. Geçtiğimiz yıl Balkanlar, Avrupa, Orta Doğu başta olmak üzere 42 ülkeden 45 bine yakın ziyaretçi ağırlamıştık. 2023 yılındaki fuarımız içinse 54 ülkeden 60 binin üzerine ziyaretçi bekliyoruz. Geçtiğimiz yıla kıyasla yabancı ziyaretçi artışının olmasını öngörüyoruz. Avrupa, Balkanlar, MENA Bölgesi ve Türk Cumhuriyetleri başta olmak üzere 600’den fazla alım heyeti planlıyoruz. Fuarımızın sektör için hayırlı olmasını diliyorum” dedi.
Karavan ve outdoor dünyasına ait her şey bu fuarlarda…
Karavanist Fuarı’nda; motokaravan, çekme karavan, van tipi karavan, özel amaçlı araçlar, mobil hizmet karavanları, ticari karavanlar, 4x4, SUV araçlar ve seyahat römorkları sergilenecek. Fuarlarda yalnızca benzin ve motorlu değil, elektrikle çalışan yeni nesil hibrit karavanlar da ziyaretçilerin beğenisine sunulacak. Karavanist Fuarı’nda aynı zamanda karavan iç dekorasyon ürünlerinden güneş panellerine, uydu sistemlerinden, duş ve su sistemlerine kadar karavan ve kampçılıkla ilgili A’dan Z’ye her türlü ürün sergilenecek.
Son yıllarda sıklıkla tercih edilen Tiny House’lar ve Off-Road karavanlar da fuarda sergilenecek. Outdoor dünyasının önemli markalarının katılımcılar arasında yer aldığı Outdoorist Fuarı’nda ise kamp çadırlarından kampçılık ekipmanlarına, bisikletlerden doğa sporları ekipmanlarına kadar insanı doğa ile bütünleştiren birçok ürün ve malzeme sergilenecek.
Sektörün ihracatına artı değer
Karavanist ve Outdoorist Fuarları, karavan ve kamp sektörüne önemli katkılarda bulunuyor. Geçtiğimiz yıl gerçekleşen fuarın ardından yapılan araştırmada katılımcı firmaların fuar sırasında aldıkları siparişlerin neredeyse 2 katını fuar sonrasında da aldıklarını ortaya koydu. Bu yıl da fuarların ilk gününden itibaren on binlerce ziyaretçi, sektörün iç satışlarına ve yurt dışından gelen iş insanlarıyla yapacağı kontaklarla sektörün ihracatına artı değer katacak.
Benzersiz fuar deneyimi
Fuarlar kapsamında gerçekleşecek olan söyleşi, müzik dinletisi ve çeşitli yarışmalarla da katılımcılara özel bir fuar deneyimi yaşatacak. 9 Ocak Pazartesi günü saat 14.00’te Gamze Asıltürkmen ve Bahar’ın Seyir Defteri “Karavanda Kadın Olmak” ve saat 16.00’da Nezih Genç’in “Karavan Alırken Nelere Dikkat Edilmeli” konulu söyleşileri gerçekleşecek. 10 Ocak Salı günü Gezenbilir tarafından “Kampta Gökyüzü Gözlemi” konulu atölye-söyleşi ve “Erkin Yeşil ile Macera Rotanı Belirle” söyleşileri ziyaretçilerle buluşacak. 11 Ocak tarihinde ise “Mandalintadında 90’lar Tadında Şarkılar” müzik dinletisi ve “Çadır Kurma” yarışması katılımcılara keyifli anlar yaşatacak. 12 Ocak tarihinde ise Doç. Dr. Ercan Oktan “Kampta Çevre Etiği ve Yaban Hayatı” ve Dr. Murat Yıldız "Doğa Sevgimizle Etik Yüzleşme" konulu söyleşiler gerçekleşecek. 13 Ocak Cuma günü ise Mustafa Aslan’ın “Kamp ve Yaban Hayatı Fotoğrafçılığı” ve Cemre Nur Meleke’nin “Gezgin Kadın Olmak” konulu söyleşileri katılımcılara farklı bir fuar deneyimi yaşatacak.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
BLUE WATER SHIPPING, TÜRKİYE’DE 3 AYDA 2 BİNE YAKIN KARA YOLU TAŞIMASI GERÇEKLEŞTİRDİ
Danimarka merkezli global lojistik şirketi Blue Water Shipping, Türkiye çıkışlı kara yolu taşımalarında kısa sürede ciddi rakamlara ulaştı. Kara yolu operasyonlarını İstanbul ve İzmir üzerinden yöneten şirketin Türkiye Kara Yolu Direktörü İhsan Şahin, Türkiye’de faaliyete başladıklarından bu yana geçen 3 ay içinde 2 bine yakın taşımaya imza attıklarını belirtti. Şirketin Ege Bölge Müdürü Okay Erginay da ihracatçı ve ithalatçı firmalara optimum hizmet kalitesini minimum maliyetlerle sağladıklarını vurguladı.
Eylül ayında İstanbul ve İzmir’de açtığı ofislerle Türkiye pazarına hızlı bir giriş yapan Danimarka merkezli global lojistik şirketi Blue Water Shipping, geçen kısa sürede kara yolunda 2 bin taşımaya ulaştı. Kara yolu operasyonlarını İstanbul ve İzmir üzerinden yöneten şirket, Türkiye’nin 81 iliyle tüm Avrupa, Orta Doğu ve CIS ülkeleri arasında parsiyel ve komple taşımalar gerçekleştiriyor.
Kara yolu ve kombine taşımalar ile tüm Avrupa’ya teslimat
Şahin, “Kara yolu taşımalarımızı hem çevre hem de maliyet etkenini gözeterek kombine taşımalarla gerçekleştiriyoruz. Araçlarımızı Çeşme ve Alsancak’tan İtalya’nın Trieste veya İspanya’nın Tarragona limanlarına Ro-Ro ile ulaştırıyor, ardından diğer Avrupa ülkelerine kara yoluyla teslimat yapıyoruz.” dedi.
Müşterilerinin taleplerine göre en uygun rota ve taşıma şeklini sunduklarını vurgulayan Şahin, “İzmir dışında Yalova’dan Sete’ye, Pendik’ten Trieste’ye Ro-Ro ile ulaşıyoruz. Aynı zamanda İstanbul Halkalı’dan Doğu ve Batı Avrupa’ya demir yolu çıkışlarımız var. Bu operasyonlarımızı 45’lik konteyner ve Swap Body ekipmanlar ile yürütüyoruz. Ayrıca tamamını kara yoluyla kat ettiğimiz Express, Speedy Truck & Minivan Express gibi çözümlerimiz de bulunuyor.” diye konuştu.
Türkiye ihracatının yüzde 11’i Ege’den yapıldı
Blue Water Shipping Ege Bölge Müdürü Okay Erginay da İzmir’de, alanında uzman 25 kişilik bir ekiple hizmet verdiklerini dile getirdi. TÜİK verilerine göre Ocak-Ekim döneminde 23,2 milyar dolarla Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde 11’inin Ege Bölgesi’nden yapıldığını vurgulayan Erginay, bölgedeki ihracatçı ve ithalatçı firmalara optimum maliyetlerle lojistik destek sağladıklarını belirtti.
“Avrupa’da güçlü acente ağıyla hizmet veriyoruz”
“Blue Water Shipping’in Avrupa’daki güçlü acente ağını müşterilerimizin hizmetine sunuyoruz. Bu sayede onları güçlü rekabet ortamında öne çıkarıyoruz.” diyen Erginay, otomotiv yedek parça, yenilenebilir enerji, tekstil, gıda, makine sanayi, mobilya, inşaat ve ambalaj başta olmak üzere hemen hemen tüm sektörlerden geniş bir müşteri portföyüne sahip olduklarına dikkat çekti.
Erginay, müşterilerinin gümrük işlemleri dâhil tüm lojistik süreçlerini üstlendiklerini böylece ekstra maliyet ya da zaman kayıplarının ortaya çıkmasını engellediklerini de sözlerine ekledi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, Cumhuriyetin 100. yılına girerken Cumhuriyetin yeni yüzyılına dair kararlarını, beklentilerini ve umutlarını dile getirmek amacıyla bir mektup yayınladı. Geçen yıl bu kapsamda ilk mektubunu paylaşan Sabancı’nın bu yılki mektubu “Cumhuriyetin 100. Yılına Girerken Tamamlanmamış Bir Meselemiz Var” başlığını taşıyor.
Kadınlar ve kız çocukları için fırsat eşitliği vurgusuyla hazırlanan mektupta Güler Sabancı, “Son yıllarda peş peşe gelen pandemi, savaş ve ekonomik zorluklar, hepimizin geleceğe dair beklentilerinde belirsizlik ve güvensizliğe yol açtı, eşitsizliklerin derinleşmesine sebep oldu. Hem ülkemizde hem de dünyada eşitsizliklerden en fazla etkilenen grupların başında ise yine kadınlar ve kız çocukları geldi. Ekonomik zorluklar, bakım yükü, şiddet ve cinsiyet temelli ön yargıların artmasıyla işe, eğitime ve sosyal hayata erişim konularında daha da geriye düştük. Ülkemizin kurucusu, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyetin temellerinin atıldığı dönemde ‘Yalnız erkeklerin ilerlemesiyle o millet yükselemez.’ sözüyle kadınların hayatın her alanında eşit bir konumda bulunmasının gelişmiş bir toplum için vazgeçilmez olduğunun altını çizmiş ve kadınların bu mücadelede önünü açmıştı. Ancak Cumhuriyetimizin 100. yılına girerken bugüne kadar elde ettiğimiz kazanımlara rağmen hala olmamız gereken noktada değiliz.” ifadelerini kullandı.
Dünya Ekonomik Forumu’nun 2022 yılında yayımladığı Küresel Cinsiyet Uçurumu Raporu gibi birçok raporun da kabul edilemez nitelikteki bu durumu tüm ciddiyetiyle gözler önüne serdiğini belirten Sabancı, “Kaybedecek daha fazla zamanımız yok” diyerek “Cumhuriyetin ikinci yüzyılına girerken sadece kazanımlarımıza değil, başaramadıklarımıza da odaklanmalı ve pek çok alanda kendini gösteren eşitsizliklerle mücadele etmek için titizlikle çalışmaya devam etmeliyiz.” dedi.
“Kız Çocuklarının Eğitiminde Hala Olmamız Gereken Noktada Değiliz”
Güler Sabancı, kız çocuklarının eğitime katılması için önlerinde bulunan bariyerlerin kalkması gerektiğini belirterek şunları kaydetti:
“Fırsatların, ancak tüm çocuklar için eşitlik ilkesiyle ortaya koyulduğunda kıymet kazandığına inanıyoruz. Kız çocuklarının hayat boyu karşılarına çıkarılan toplumsal cinsiyet rolleriyle mücadele edebilecek özgüvene kavuşması ve çocukların eşitlikçi bir bakış açısıyla büyüyebilmesi için özellikle ailelere önemli bir görev düşüyor. Ailede başlayan eşitliğin, eğitim sisteminde de aynı şekilde desteklenmesi gerekiyor. Ne mutlu ki ülkemizde kız çocuklarının eğitime erişimi konusunda kamu kurumlarının ve sivil toplum kuruluşlarının çabaları sayesinde önemli kazanımlar elde ettik. Zorunlu eğitim kademelerinde okullaşma oranlarımız yüzde 90’lara ulaştı. Ancak okullaşma oranlarının artması kadar üzerine hassasiyetle eğilmemiz gereken bir diğer konu ise eğitimin niteliği ve öğretmenlerin desteklenmesidir. Bununla birlikte kız çocuklarının eğitimi özelinde de çözülmesi gereken önemli meseleler var. Bugün çeşitli sebeplerden okula gidemeyen yüz binlerce kız çocuğu olduğunu biliyoruz. UNICEF’e göre dünya genelinde 129 milyon kız çocuğu okula gidemiyor. Bununla mücadele edebilmek için kız çocuklarının eğitimde kalmasının önünde engel olabilecek erken yaşta ve zorla evlilikler, ev içi bakım yükü, regl tabusu, engellilik, yoksulluk gibi durumların üstünün kapanmaması ve bu meselelere göz yumulmaması gerekiyor.
Başta aileler olmak üzere özel sektör, kamu, akademi ve sivil toplum olarak, kız çocuklarının eşitlikçi bir anlayışla nitelikli bir eğitim alması ve meslek sahibi olması için önlerini açacak itici güç olmalı ve bunun için var gücümüzle, taviz vermeden çalışmalıyız.”
“Bilim ve Teknolojide Kadınlar Eşit Şekilde Var Olmalı”
Sabancı, kız çocuklarının kendilerine fırsat verildiğinde dünyayı değiştirecek başarılar elde ettiğine değinerek, “Yeni yüzyılda üzerine daha çok eğilmemiz gereken bir diğer konu ise, kız çocuklarının istedikleri meslekleri seçebilmeleri ve daha az temsil edildikleri bilim, teknoloji, mühendislik, matematik gibi alanlarda da ilerleyebilmelerini sağlamaktır. Bilim ve teknolojinin hızla ilerlediği günümüzde, kız çocukları meslek seçiminde hala önlerine çıkarılan toplumsal cinsiyet rolleriyle mücadele etmek zorunda kalıyor. Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Raporu’na göre ülkemizde yükseköğrenimde STEM alanlarını tercih eden kadınların oranı sadece yüzde 14. Cumhuriyetin 100. yılına girerken bu oranı asla kabul edemeyiz. Kız çocuklarının kendilerine STEM alanında hedefler koyabilmesi için yine eğitimin niteliğinin artırılması için çalışmak, kızları bu alana girmeye teşvik etmek ve mesleklerdeki cinsiyet eşitsizliğiyle mücadele edebilmek için bu konuyu sürekli gündemde tutmak gerektiğine inanıyorum. Çünkü biliyoruz ki; kız çocuklarına fırsat verildiğinde, hayallerinin peşinden koşup dünyayı değiştirecek başarılar elde ediyorlar. Atatürk’ün mirası Genç Cumhuriyetin ilk kadın tıp doktoru olan merhum Safiye Ali’den, ilk kadın sümerolog Muazzez İlmiye Çığ’a, dünyada ilk kez kara deliğin görüntülenmesini sağlayan astrofizikçi Prof. Dr. Feryal Özel’den, pandeminin yönünü değiştirecek aşıyı geliştiren Prof. Dr. Özlem Türeci’ye kadar, tüm dünyaya ilham veren kadınların başarılarını gururla takip ediyoruz.” ifadelerine yer verdi.
Bir Kız Çocuğu Değişir, Dünya Değişir
Sabancı Vakfı’nın 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü’nde yayınladığı ve gerçek bir hikâyeye dayanan filminde Sivas’ın Kolluca köyündeki kadın doktorların tüm ülkeye örnek olması gerektiğini belirten Güler Sabancı, “Kız çocuklarına inandığımızda ve onların önlerindeki engelleri kaldırdığımızda geleceğin başarılı ve ilham veren kadınlarına dönüştüklerini görüyoruz. Bunu en iyi gözlemlediğimiz yerlerden biri Sivas’ın Kolluca köyü oldu. Sabancı Vakfı olarak bu yıl 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü’nde fırsat eşitliğinin önemine değindiğimiz ‘Bir Kız Çocuğu Değişir, Dünya Değişir’ mesajıyla ülkemizden içimizi ısıtan gerçek bir hikâyeyi ekranlara taşıdık. Hikayemizde bir kız çocuğunun tıp fakültesini kazanmasıyla köydeki diğer kız çocuklarına, ailelerine, çevresine örnek olmasını ele aldık. Bugün 200 nüfuslu Sivas’ın Kolluca köyü onlarca kadın doktor yetiştirdiyse, bunu kız çocuklarının azmi ve onlardaki potansiyeli görüp onlara cesaret veren ve fırsatlar sunan aileleri mümkün kıldı. İnanıyoruz ki hayallerinin peşinden gitmesi için fırsat verilen bir kız çocuğunun hayatındaki küçük bir değişim, kartopu misali büyüyecek ve ülkesini, hatta dünyayı değiştirme gücüne sahip olacak. Bizlerin görevi de iyi örnekleri çoğaltmak, daha fazla görünür kılarak, başka ailelerin ve başka köylerin cesaretini arttırmaktır.” dedi.
“Toplumsal Cinsiyet Eşitliğini Sağlamak Doğru Bir İş Kararıdır”
Kadınların istihdama katılımının artmasının şirketleri de pozitif olarak etkilediğini aktaran Sabancı, “Eğitimle birlikte, kadınların çalışma hayatında da var olmasının temel bir hak ve toplumsal gelişme için itici güç olduğunu biliyoruz. Küresel verilere baktığımızda, son 30 yılda kadınların iş gücüne katılımlarının artması sadece kendilerinin sosyo-ekonomik durumlarını değil; ailelerini, çevrelerini ve tüm toplumu etkiliyor.
Uluslararası Çalışma Örgütü’nün yürüttüğü bir araştırmaya göre toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik iç politikaları olan, kadınların iş gücüne katılımını destekleyen şirketlerde verimlilik ve itibar yüzde 60 oranında artış gösteriyor. Pek çok şirkette yapılan benzer araştırmalar gösteriyor ki şirketler açısından toplumsal cinsiyet eşitliğini desteklemek ve kadınların eşit şekilde istihdama katılımını sağlamak ‘doğru bir iş kararı’dır. Önümüzdeki dönemde de doğruyu ve başarıyı arayan iş dünyasının azimle çalışan eğitimli kadınları iş hayatına kazandırmak için daha güçlü adımlar atacağına eminim. İş hayatında kadınların daha fazla yer alması, kariyerlerinde üst basamaklara gelmesi ve özellikle STEM alanlarında kadın oranlarının artması için iş dünyasının çekici bir güç olacağına inanıyorum.” diyerek kadınların her alanda olduğu gibi iş hayatına da eşit katılımının desteklenmesi gerektiğinin altını çizdi.
“Eşitlik İçin Kararlılıkla Çalışmaya Devam Edeceğiz”
Cumhuriyetin yeni yüzyılında kadınlar ve kız çocukları için fırsat eşitliği yaratmak adına çalışmaya devam edeceklerini aktaran Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, “Bugüne kadar olduğu gibi, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında da kadınların ve kız çocuklarının hayatın her alanında eşit şekilde var olması için ısrarla, suyun taşı delmesi misali bir kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz. Üzerimize düşen görev, başta kadın hareketi olmak üzere eşitlik mücadelesi veren sivil toplum kuruluşlarını desteklemek, iyi örnekleri görünür kılmak, devlet kurumları, özel sektör ve akademi paydaşlarıyla iş birliği içerisinde olmaktır. Mektubumun başında da söylediğim gibi, yarım kalmış bir mesele olan bu eşitlik mücadelesinde artık kaybedecek daha fazla zamanımız yok. Hepinize bu yolda eşitlikçi bir toplum hayaliyle emin adımlar atacağımız mutlu bir yıl diliyor, Cumhuriyetimizin yüzüncü yılını kutluyorum.” satırlarıyla mektubunu tamamladı.
Sabancı Vakfı’nın web sitesinde yer alan mektubu incelemek için: https://www.sabancivakfi.org/tr/hakkimizda/baskanin-mesaji#:~:text=Faydal%C4%B1%20olmak%20isteyen%20ve%20bunun,bu%20kriz%20d%C3%B6nemlerinin%20%C3%BCstesinden%20gelebiliriz
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.