Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
İnşaat sektöründeki hareketlenmenin ve uluslararası gelişmelerin Türk seramik ve banyo sektörü açısından büyük bir fırsat yarattığını söyleyen Isvea Seramik Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Çenesiz, “Önümüzdeki fırsatları gördüğümüz için üretim artışına başladık” dedi.
Bloomberg HT’de Reyhan Baysan’ın sunduğu Fokus programına katılan Isvea Seramik Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Çenesiz, 2025 yılının seramik ve banyo ürünleri sektörü için tam anlamıyla bir geri dönüş yılı olacağını söyledi.
2023 yılında sektörde bir önceki yıla göre ihracatta sınırlı küçülme yaşandığını söyleyen Çenesiz, sektörün öncü ürünü ve en büyük ihracatçı alt sektörü olan seramik kaplama malzemeleri ihracatının 2024 yılında bir önceki yıla göre %8,1 büyüdüğünü belirtti. Büyüme trendinin artarak devam edeceğini vurgulayan Çenesiz, 2025 yılı ocak ayında ihracat artışının %9’a yükselmesinin sektörün önemli bir geri dönüşe imza attığının öncü göstergesi olduğunu söyledi.
Çenesiz’e göre bu büyüme trendinde etkili olan çeşitli faktörler söz konusu. Bunların başında inşaat sektöründe başlayan hareketlilik geliyor. Önemli miktarda deprem konutu yapıldığını söyleyen Çenesiz, bugüne kadar yapılan deprem konutlarından daha fazlasının da 2025 yılında yapılacağının ilan edildiğini, bunun da seramik sektörüne hareketlilik getireceğini ifade etti.
Konut seferberliği fırsat yaratacak
Çenesiz, “Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek’in açıklamalarına baktığımızda enflasyonla mücadele kapsamında bir konut seferberliğinin başlayacağını anlıyoruz. Özel sektör de yavaş yavaş projelere hız veriyor. Bu konuda proje planlama talepleri almaya başladık. Bunun da ciddi bir talep yaratacağını düşünüyoruz” diye konuştu.
Uluslararası konjonktürdeki gelişmelerin de ihracat açısından umut verdiğini belirten Çenesiz’e göre Suriye’nin yeniden yapılanması sürecine, Ukrayna, hatta Gazze’nin eklenmesi, sektörün ihracat rakamlarını yukarı taşıyacak büyük bir fırsat penceresi yaratıyor. “En büyük ihracat pazarlarımız olan Avrupa ve ABD’de ekonomik durgunluk dönemi geride kaldı” diyen Çenesiz, dünyada ekonomilerin büyüdüğü, konut ihtiyacının oluştuğu bir dönemin başladığını söyledi.
İthalatçılar Çin yerine Türkiye’ye yöneldi
Çenesiz’e göre ABD’de Donald Trump’ın başkan seçilmesi de Türk seramik sektörü açısından olumlu olacak. Trump’ın gelişiyle birlikte ABD’de Çin’e karşı bir kaygı oluştuğunu söyleyen Çenesiz, aynı kaygının Avrupa’da da yaşandığını, bunun da daha önce Çin’den ithalat yapan ülkelerin Türkiye’de alternatif tedarikçilere yönelmesine sebep olduğunu belirtti.
Bu gelişmeler ışığında geçtiğimiz yıl stokları eritme çabasında olan sektörde üretimin tekrar artmaya başladığını söyleyen Çenesiz, “Önümüzdeki fırsatları gördüğü için sektör üretimi yavaş yavaş artırıyor” dedi. Çenesiz’e göre Türkiye’nin rekabet gücünü koruması ve ihracatta arzu edilen rakamlara ulaşması için ise döviz kurunun 2025 yılı ikinci yarısında bir önceki yılın aynı dönemindeki ÜFE artışı kadar artmasını beklediklerini söyledi.
ISVEA Hakkında:
1962 yılında vitrifiye seramik alanında dünyanın önde gelen ülkesi İtalya’da kurulan ve özgün tasarımlarıyla önemli bir pazar payına sahip olan Isvea, 2013 yılında tüm varlıkları, entelektüel hakları ve İtalya’daki satış kanalıyla birlikte Ece Holding bünyesine katılmıştır.
Kökeni İtalya’nın tasarım ve sanat kültürüne dayanan, günümüzde Türkiye’nin üretim gücünü arkasına alarak rekabet gücünü artıran Isvea, sahip olduğu yüksek kapasiteli beş üretim tesisiyle, vitrifiye sağlık gereçleri, fireclay duş tekneleri ve mutfak evyeleri, banyo mobilyaları, gömme rezervuarlar ve klozet kapakları üretimi yapmaktadır.
Şirket dünyanın en prestijli seramik yayını olan Ceramic World Review Dergisi tarafından hazırlanan dünyanın en büyük vitrifiye seramik üreticileri listesinde 21’inci sırada yer almıştır.
Şirket, premium ve üst segmentte konumlanan Isvea’nın yanı sıra Türkiye’de banyo sektörünün köklü markalarından olan Ece Banyo ve üst segmente niş ürünler sunan Cavallini Bagno Italia markalarının da sahibidir ve bu markalarla da üretim ve satış yapmaktadır.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Hazır Giyim Sektöründe Sürdürülebilirlik URGE Projesi kapsamında verilen Kurumsal Karbon Ayakizi Eğitimi, Oberron Mühendislik ve Sürdürülebilirlik Danışmanlık Kurucu Ortakları Gülsüm Uygun ve Mahmut Özdemir ile Oberron Sürdürülebilirlik Operasyon Müdürü Ali Rüzgar’ın katılımıyla yapıldı.
Ticaret Bakanlığı destekli Hazır Giyim Sektöründe Sürdürülebilirlik URGE Projesi kapsamında düzenlenen eğitime Bursa’da faaliyet gösteren proje paydaşı 12 hazır giyim ve konfeksiyon firmasının yetkilileri katıldı.
Proje, Tekstil ve Hazır Giyim Konfeksiyon sektörünün son yıllarda hızla önem kazanan ve yeni trendler oluşturarak oldukça yüksek getiri sağlayan ekolojik ve sürdürülebilir üretime yönelmesini sağlayarak, ülkemiz üretimi ve dış ticaretinin daha çevre dostu bir form kazanarak, küresel normlara uygunluğunun arttırılması ve özellikle gelişmiş ülkeler tarafından uygulanan standartlara uyumun sağlanması amacıyla geliştirildi.
Üretici firmalar için farklı teknolojik altyapılar gerektirecek bir üretim sürecine geçilerek, nitelikli insan kaynağı oluşturmak ve yeni istihdam sahaları açmanın amaçlandığı projede, uzun vadede ise Türkiye’nin Hazır Giyim ve Konfeksiyon alanında bir dünya markası haline gelmesini sağlayarak, ihracat hacmini geliştirmek amaçlanıyor.
İki binin üzerinde üyesi ile 30 yılı aşkın süredir ülkenin hazır giyim ve konfeksiyon sektöründeki rekabet gücünü artırmak için projeler üreten Uludağ Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği, sürekli değişen ekonomik dinamiklere bağlı olarak gelişen tüketici profili ve artan pazar kitlesinin ihtiyaçlarını karşılayabilmek ve bu süreçte mevcut ihtiyaca yönelik en verimli üretimi yapabilmek adına sektörün gelişmesi için çalışmalarını sürdürüyor.
Özellikle son dönemde sıklıkla çalışılan sürdürülebilirlik; ekonomi, çevre ve toplum üçgeninin kesişiminden doğarak, günümüz dünyasının vazgeçilmez bir unsuru haline geldi. Türkiye’nin de mevcut hedef ve beklentileri göz önünde bulundurulduğunda, “temiz üretim” kavramının özellikle tekstil gibi çevre kirliliğine büyük oranda etki eden endüstri kollarında uygulanması zorunlu hale gelmesi sebebiyle eğitimlerin daha da önem arz etmesi ön plana çıktı.
Bu gelişmeler çerçevesinde Uludağ Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği, Türk hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün lider firmaları, dünya ekonomisinde bugün olduğu gibi gelecekte de söz sahibi konumlarını korumuş ve sürekli gelişim prensibi içinde rekabetçi yapılarını devam ettirmesi sebebiyle üyelerine “Kurumsal Karbon Ayakizi Eğitimi” toplantısı gerçekleştirdi.
Online olarak gerçekleşen sunumun ilk bölümünde sera etkisinin nasıl oluştuğu, sera gazlarının neler olduğu, iklim değişikliğinin etkileri, sürdürülebilirlik kavramı ve karbon ayak izi tanımları yapıldı. Kurumsal Sera Gazı Ölçümü konu başlığı altında ise ISO 14064 Standardı ve Çalışmanın Kapsamının Belirlenmesi konularına değinildi.
Programın ikinci bölümünde Emisyon Kategorileri konuklara aktarıldı. Kategori kavramının ilk olarak tanımı yapılırken sırasıyla 1. Kategori Doğrudan Emisyonlar, 2. Kategori Tedarik Edilen Enerjiler, 3. Kategori Ulaşım Kaynaklı Dolaylı Emisyonlar, 4. Kategori Kullanılan Ürün ve Hizmetlerden Kaynaklanan Dolaylı Emisyonlar, 5. Kategori Satılan Ürünlerin Kullanımı ve son olarak 6. Kategori Diğer Dolaylı Emisyonlar güncel örnekler verilerek neler olduğu anlatıldı.
Hükûmetlerarası İklim Değişikliği Paneli olan IPCC Klavuzları konusunun da verildiği sunumda hükümetler tarafından seragazı emisyonlarını ve temizleme çalışmalarını tahmin etmek için kullanılan metodolojide güncelleme yapıldığı bilgisi hatırlatıldı. Sera Gazı Emisyonlarının Raporlanması ve Yönetim Prosedürü’nden de bahsedildiği eğitimde Bilimsel Tabanlı Hedefler (SBTİ) ve Kurumsal Karbon Ayak İzi Yazılımları konuları da anlatıldı.
Kurumsal Karbon Ayakizi Eğitimi programı, Gülsüm Uygun, Mahmut Özdemir ve Ali Rüzgar’ın katılımcıların sorularını cevaplandırmasıyla son buldu.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Günsan Elektrik, GEO serisi ile elektrik ihtiyaçlarına estetik ve pratik bir çözüm sunuyor. Özellikle tasarımıyla dikkat çeken bu seri, yenilikçi monoblock yapısı sayesinde hızlı montaj imkanı sunarak zaman tasarrufu sağlıyor.
Anahtar ve priz tasarımlarıyla tüm yaşam alanlarına stil sahibi imzalar atan Günsan Elektrik, ürün portföyündeki GEO serisi ile elektrik ihtiyaçlarına estetik ve konforlu çözümler sunuyor. Modern plastik şaseli monoblock yapısıyla çoklu çerçeve montajlarını pratik bir hale getiriyor, ev ve ofis dekorasyonlarına zarif bir hava katıyor. Bu özelliği de onu rakiplerinden ayırıyor.
Hızlı ve zahmetsiz montaj imkanı
GEO serisinin vida gerektirmeyen orta göbek parçası ve geçmeli plastik şase tasarımı, çoklu çerçeve montajı son derece basit hale getirirken, hızlı ve zahmetsiz bir montaj imkanı sunuyor. Klipsli terminal özelliği bağlantı işlemlerini son derece kolaylaştırırken, çerçeve sabitleyici parçalara ihtiyaç duymadan tuş montajı yapılabiliyor. Bu pratik montaj özellikleri, zamandan tasarruf sağlarken GEO serisinin şıklığını ve modern dokunuşunu evlere ve ofislere taşıyor.
Günsan Hakkında
1982’de anahtar priz ve elektrik aksesuarları imalatı yapmak üzere kurulan Günsan, 1995’te halen üretiminin devam ettiği endüstriyel tesisine geçti. Anahtar-priz üretimi ile Türkiye’nin sektöründe öncü şirketlerinden biri olan Günsan, inşaat sektöründe alçak gerilim tesisatı ekipmanları olan elektrik anahtarı, priz, grup priz, şalt malzemesi, kompakt şalter, kaçak akım röleleri, sigorta kutuları ve aksesuarlarından oluşan 17.000 parçalık ürün portföyünü distribütörleri ve bayileri aracılığı ile hem ülke içine hem de dünyada 50’den fazla ülkeye ulaştırıyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Tüketicilerin paralarının karşılığını en iyi şekilde almalarını sağlayan finansal sağlık platformu Lidy, kullanıcıların ihtiyaçlarına uygun bankacılık ürünlerini hızlı ve kolay bir şekilde karşılaştırmasına olanak tanıyor. Mevduat ve ihtiyaç kredisi arayanlar, kişisel finansal profillerine uygun ve avantajlarına göre sıralanmış tekliflere zahmetsizce ulaşabiliyor.
Reklamlar ve sponsorlu içeriklerden arındırılmış sade bir ara yüz sunan Lidy, finansal karar alma sürecini dikkat dağıtıcı unsurlardan uzaklaştırıyor. Platform, kredi arayan kullanıcıların finansal geçmişleri ve kredi notlarına uygun kişiselleştirilmiş çözümleri görüntülemelerine olanak tanıyor. Bu sayede, bireylerin genel teklifler arasında kaybolması ve hangi teklifin kendisi için geçerli olduğunu anlamaya çalışması yerine, kendi finansal ihtiyaçlarına odaklanmaları mümkün hale geliyor.
Lidy, kullanıcılarına sadece bankacılık ürünlerini karşılaştırma kolaylığı sunmakla kalmıyor, aynı zamanda finansal durumlarını daha iyi anlamalarına da yardımcı oluyor. Findeks Risk Raporu’na ücretsiz erişim imkânı sunarak, kullanıcılarının finansal geçmişleri ve bunun finansal sağlıklarına olan etkilerini öğrenmesini destekliyor. Bu özellik, piyasadaki geleneksel finansal hizmetlerden ayrışan önemli bir fark yaratıyor.
Kullanıcı odaklı yaklaşımı ve yenilikçi özellikleriyle Lidy, bankacılık ürünlerini karşılaştırma sürecini kişiselleştirerek bir adım öteye taşıyor. Kullanıcı dostu ve anlaşılır ara yüzü sayesinde, ziyaretçilerinin zamandan tasarruf etmesine ve daha bilinçli finansal kararlar almasına olanak tanıyor.
Finansal geleceğini kontrol altına almak ve bankacılık ürünlerinde en iyi tekliflere kolayca ulaşmak isteyenler, detaylı bilgi için www.lidy.co adresini ziyaret edilebiliyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Saint-Gobain, gerçekleştirdiği projeler ile Kahramanmaraş merkezli depremin ikinci yıl dönümünde de bölge halkına desteğini sürdürüyor. Saint- Gobain Hatay Büyükşehir Belediyesi ile iş birliği yaparak, Antakya’da yaşayan vatandaşların temiz suya erişimini kolaylaştırmak için önemli bir adım attı. Saint-Gobain Türkiye markaları Weber, Abrasives ve Chryso’nun katkıları ile hayata geçirilen "Konteyner Tip İçme Suyu Arıtma Sistemi" projesi kapsamında, Antakya’nın Atatürk ve Sevgi parklarına kurulan iki içme suyu arıtma sistemiyle günde 20 ton temiz su üretiliyor. Bu sistemler, her biri saatte 3 ton su arıtma kapasitesine sahip olup, bölge halkının temiz su ihtiyacını karşılamayı hedefliyor.
Sürdürülebilir ve hafif inşaat çözümlerinde dünya lideri olan Saint-Gobain, asrın felaketi olarak nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli depremin ikinci yılında da bölgedeki desteğini sürdürüyor. Saint-Gobain tarafından Hatay Büyükşehir Belediyesi iş birliğiyle Antakya’da hayata geçirilen “Konteyner Tip İçme Suyu Arıtma Sistemi” projesi ile vatandaşların temiz suya erişimini kolaylaştırmak amacıyla önemli adımlar atıldı
Antakya’da günde 20 ton temiz su üretimi
Saint-Gobain, Hatay Belediyesi ile işbirliği yaparak Antakya’da Atatürk ve Sevgi parklarına iki adet içme suyu arıtma sistemi kurarak bölge halkının hizmetine sundu. Her biri saatte 3 ton içme suyu üretebilen bu sistemler, toplamda günlük 20 ton temiz su üretme kapasitesine sahip. Saint-Gobain Türkiye markaları Weber, Abrasives ve Chryso’nun katkıları ile hayata geçirilen ve Antakya’nın merkez bölgelerinde sabitlenen sistemler, halkın temiz su ihtiyacını karşılamakta önemli bir rol oynuyor.
Uzun vadeli çözümlerle bölge altyapısına katkı
Proje kapsamında parklarda yer alan artezyen kuyularından çekilen su, dezenfeksiyon işleminden sonra 3 ton kapasiteli depolarda saklanıyor. Şamandıra sistemi ile kesintisiz su beslemesi sağlanırken, vatandaşlar park alanlarına yerleştirilen çeşmelerden temiz içme suyuna kolayca erişebiliyor. Saint-Gobain tarafından gerçekleştirilen proje, Antakya halkının temiz suya erişimini sağlamanın yanı sıra, deprem sonrası yeniden yapılanma sürecine önemli bir katkı sunuyor. Sürdürülebilirlik odaklı bu girişim, bölgedeki altyapı eksikliklerini gidermeye yönelik yenilikçi bir yaklaşım sunarak topluma değer katmaya devam ediyor.
Modern filtrasyon ve arıtma teknolojileri kullanılıyor
Projede, modern filtrasyon ve arıtma teknolojileri kullanılarak suyun kalitesi en üst düzeye çıkarıldı. Suyun berraklığını artırmak ve partikülleri filtrelemek için multimedia kum filtre sistemi, 5 mikrona kadar askıda katı maddeleri ve bulanıklık parametrelerini gidermek için kartuş filtre sistemi kullanıldı. Ayrıca, organik maddeleri, kloru, tat ve koku gibi istenmeyen unsurları temizleyen otomatik aktif karbon cihazı ile donatılan sistem, ultraviyole dezenfeksiyon teknolojisi sayesinde mikroorganizmaları etkisiz hale getiriyor. Ters ozmos sistemiyle %98-99 oranında saflaştırılan su, kullanıma hazır hale getirilirken, Autoflush sistem ise membranların tıkanmasını önleyerek uzun ömürlü bir kullanım sağlıyor.
SAINT-GOBAIN HAKKINDA
Sürdürülebilir ve hafif inşaat çözümlerinde dünya lideri olan Saint-Gobain, inşaat ve endüstriyel pazarlara yönelik malzemeler ve hizmetler tasarlamakta, üretmekte ve dağıtmaktadır. Kamu ve özel binaların yenilenmesi, hafif inşaatların, inşaatların ve endüstrinin karbondan arındırılması için kesintisiz bir inovasyon süreciyle geliştirilmiş bütünleşik çözümler sunarak sürdürülebilirlik ve performans sağlar. 2025 yılında kuruluşunun 360. Yılını kutlayan Grubun tüm faaliyetleri ve taahhütleri var olma amacına "MAKING THE WORLD A BETTER HOME" hizmet etmektedir.
2023 yılında 47,9 milyar EUR değerinde satış
79 ülkede 160.000 çalışan
2050 yılına kadar Net Sıfır Karbon hedefine ulaşmaya kararlı
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Günümüzde içerik üretimi, hız ve verimlilik gerektiren bir süreç haline geldi. Geleneksel yöntemlerle içerik üretmek, zaman ve maliyet açısından giderek daha fazla kaynak gerektirirken, yapay zekâ destekli çözümler markalara büyük avantajlar sunuyor. Tam da bu noktada yapay zekâ orkestrasyonuyla şirketlere kişiselleştirilmiş içerik deneyimi sunan KLOK; kullanıcı verilerini eğiterek ürettiği uygun içeriklerle yatırım getirisi (ROI) açısından firmalara önemli bir avantaj sağlıyor. Firmaların içerik üretim süreçlerini 4 kat hızlandırdıklarını söyleyen KLOK Kurucusu Deniz Bensusan, “Müşterilerimize hız, verimlilik ve stratejik uyum fırsatı sunarak rekabette bir adım öne geçmelerini sağlıyoruz” diyor.
Dijital çağın hızla evrilen dinamikleri, içerik üretim süreçlerinde de köklü değişimlere yol açıyor. Markalar, hedef kitleleriyle daha etkili iletişim kurabilmek için özgün ve kişiselleştirilmiş içeriklere her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyor. Geleneksel yöntemlerle içerik üretmenin zaman alıcı ve maliyetli bir süreç olduğuna değinenKLOK Kurucusu Deniz Bensusan, yapay zekâ ile içerik üretiminin avantajlarına değindi.
Firmaların yapay zekâ destekli çözümlerle hedef kitlelerinin ilgi alanlarına göre optimize edilmiş içerikleri çok daha hızlı ve verimli şekilde üretebileceklerine dikkat çeken Deniz Bensusan; “Yapay zekâ, trendleri analiz ederek markalara içerik üretiminde yol gösterirken, dinamik ve etkileşim odaklı içeriklerin oluşturulmasını sağlıyor. Klasik içerik üretim süreçlerine göre daha hızlı içerik oluşturmayı mümkün kılan yapay zekâ; aynı zamanda maliyetleri azaltarak içerik pazarlamasının yatırım getirisini (ROI) de artırıyor. Ayrıca firmalar, hedef kitlenin ilgi alanlarına uygun, kişiselleştirilmiş içeriklerle daha yüksek etkileşim sağlama imkânı yakalıyor. Özellikle büyük ölçekli kampanyalar ve blog içerikleri metinleri gibi alanlarda yapay zekâ ile üretilen içerikler, manuel üretim süreçlerine kıyasla çok daha hızlı, verimli ve etkili sonuçlar sunuyor” dedi.
4 kat daha hızlı içerik üretimiyle maksimum verimlilik
Günümüz dijital dünyasında içeriklerin yalnızca kaliteli olmasının yeterli olmadığına dikkat çeken Deniz Bensusan; “Çağımızda üretilen içeriklerin hedef kitleye uygun ve dönüşüm odaklı olması gerekiyor. Kullanıcı verileri ile eğitilmiş yapay zekâ sistemleri, kitlelerin ilgi alanlarını analiz ederek en doğru içeriği oluşturmayı sağlıyor. Bu noktada yapay zekâyı firmaların içerik ihtiyaçlarına göre eğiten KLOK olarak toplu içerik üretiminde zamandan tasarruf sağlarken kaliteyi de sürdürülebilir kılıyoruz. Özgünlükle bir araya getirdiğimiz içerik üretim hızını, teknoloji temelli bir sistemle dönüştürüyoruz. Bu kapsamdaki yapay zekâ orkestrasyonumuz sayesinde klasik yöntemlerle ortalama 2 yıl sürecek bir işi 4 kat daha hızlı şekilde tamamlayarak 6 ay gibi kısa bir sürede sonuçlandırıyoruz. Hızımızın yanı sıra kullandığımız teknolojiler sayesinde birçok dilde sektörüne uygun stratejiler geliştirebiliyoruz. Bu da içerik verimliliğini amacına uygun şekilde maksimum seviyeye çıkarmamıza olanak sağlıyor” diye konuştu.
“Firmalara dijital dünyada fark yaratma fırsatı sunuyoruz”
İçerik üretiminin firmalar için artık bir rekabet unsuru halini aldığına işaret eden Deniz Bensusan; “Özellikle dijital dünyada görünür olmanın yolu düzenli, kaliteli ve SEO uyumlu içerikler üretmekten geçiyor. İşte tam da bu noktada yapay zekâ orkestrasyonumuz devreye girerek şirketlere hız, verimlilik ve stratejik uyum imkânı sağlıyor. KLOK olarak bu süreçte içerik stratejisini en verimli hale getirmeyi amaçlayan ileri seviye yapay zekâ teknolojileri kullanıyoruz. Geniş hacimde SEO uyumlu makaleler üreterek firmaların organik trafiğini artırırken, aynı zamanda otomatik içerik optimizasyonu gibi akıllı çözümler sunuyoruz. Bu sayede, üretilen her içeriği güncel trendlere ve sektör dinamiklerine uygun hale getirerek müşterilerimizin dijital dünyada fark yaratmasının önünü açıyoruz. Yapay zekâ orkestrasyonumuz, işletmelerin hedef kitlesine en doğru içerikle ulaşmasını sağlarken, faaliyette oldukları pazarlarda güçlü bir varlık göstermelerine yardımcı oluyoruz. Farklı dillerde, farklı hedef kitlelere özel stratejiler geliştirerek işletmelerin global ölçekte etkileşimini artırmasına da destek oluyoruz” ifadelerini kullandı.
KLOK Hakkında:
Şirketlerin dinamikleri ve ihtiyaçları doğrultusunda özelleştirilmiş yapay zekâ orkestrasyonlarıyla içerik üretme hedefiyle 2023 yılında kurulan KLOK; metin, görüntü ve video tabanlı kurumsal içerik üretiminde devrim yaratıyor. İleri yapay zekâ teknolojilerini kurumlara özel olarak eğiten KLOK, teknolojik altyapısı ve veri eğitimleri sayesinde içeriklerdeki revizyonu sıfıra indirerek kalite ve hızı birleştiriyor. Gerçek zamanlı çözümleriyle fark yaratan KLOK, yüksek hacimde özgün içerikleri kaliteden taviz vermeden hızla üretebiliyor. Her dilde ve her alanda içerik üretebilme kapasitesiyle dikkat çeken KLOK, sağlık başta olmak üzere pek çok farklı sektöre eşsiz bir deneyim sunuyor. Teknoloji şirketleriyle stratejik iş birlikleri kurarak özel yapay zekâ orkestrasyonları oluşturan KLOK, her markanın diline, değerlerine ve hedeflerine uygun içerikler geliştirerek şirket merkezli bir yaklaşımı benimsiyor. Hedef odaklı hizmet anlayışı sayesinde kısa sürede önemli başarılara imza atan KLOK, şimdi de Avrupa’da bir ofis açmaya hazırlanıyor.
www.klokist.com
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Tech Insights tarafından yayımlanan verilere göre vivo, 2024 yılının dördüncü çeyreğinde Çin akıllı telefon pazarında, en fazla satış yapan akıllı telefon markası oldu.
Akıllı cihaz ve hizmetleri odağına alarak güçlü tasarıma sahip ürünler üreten dünyanın lider teknoloji şirketlerinden vivo, Tech Insights tarafından yayımlanan verilere göre 2024 yılının dördüncü çeyreğinde Çin akıllı telefon pazarının lideri oldu. Bu dönemde 13,2 milyon adet cihaz sevkiyatı ile yüzde 17,6 pazar payına ulaşan vivo, böylelikle satışlarını bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 14,8 artırdı.
vivo'nun bu etkileyici performansı, yenilikçi ürün portföyü ve tüketici odaklı stratejilerinin bir sonucu olarak değerlendiriliyor. vivo, ZEISS iş birliğiyle akıllı telefonlarında yüksek kaliteli kamera çözümleri sunarak, kullanıcılara olağanüstü fotoğraf ve video çekimleri yapma fırsatı veriyor. Marka, kullanıcıların beklentilerini karşılayan ve hatta aşan cihazlar sunarak pazardaki konumunu güçlendirmeye devam ediyor. Giriş seviyesinden premium modellere kadar her segmentte güçlü seçenekler sunan vivo, küresel çapta da güçlü büyümesini sürdürüyor. Şirket Türkiye'de de X, V ve Y Serisi akıllı telefon modelleriyle kullanıcılardan büyük beğeni alıyor.
Öte yandan aynı verilere göre 2024'ün 4. çeyreğinde Çin telefon pazarı da bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 5,3 büyüyerek 75 milyon akıllı telefon sevkiyatına ulaştı. Bu, pazarın yıllık bazda büyüme gösterdiği üst üste dördüncü çeyrek oldu. 2024 yılının tamamında ise sevkiyatlar 2023'e kıyasla yüzde 3,7 artarak 271,4 milyon oldu. Çin akıllı telefon pazarında bu yıl da büyümenin devam etmesi bekleniyor.
vivo Hakkında:
Akıllı cihaz ve hizmetleri odağına alarak güçlü tasarıma sahip ürünler üreten dünyanın lider teknoloji şirketi vivo, insanlarla dijital dünya arasında her zaman bir köprü kurmayı hedefliyor. Şirket, insanlara her geçen gün daha kullanışlı bir mobil ve dijital yaşam sunmak için yaratıcılığı ön plana alıyor. vivo, toplum için değer yaratma misyonunu, Çin felsefesinde doğru şeyleri yapma ve işleri doğru şekilde yapma tutumunu açıklayan bir kavram olan Benfen felsefesine dayandırıyor. Kullanıcı odaklılık, tasarım odaklı değer, sürekli öğrenme ve takım ruhu gibi temel değerleri sahiplenen şirket, daha sağlıklı, daha sürdürülebilir dünya standartlarında bir kuruluş olma vizyonuyla sürdürülebilir bir kalkınma stratejisi izliyor. Shenzhen, Dongguan, Nanjing, Pekin, Hangzhou, Şanghay, Xi'an, Tokyo, San Diego ve Taipei'de, 10 AR-GE merkezi ile vivo; 5G, yapay zekâ, endüstriyel tasarım, fotoğrafçılık gibi önemli alanlarda en ileri kullanıcı teknolojilerinin geliştirilmesine odaklanıyor. Yıllık yaklaşık 200 milyon akıllı telefon üretim kapasitesine sahip akıllı bir üretim ağı bulunan vivo'nun ürünleri, günümüzde 60'ın üzerinde ülke ve bölgede satışa sunuluyor ve dünya çapında 400 milyonun üzerinde kullanıcı tarafından sevilerek kullanılıyor. vivo hakkındaki son haberleri https://www.vivo.com/en/about-vivo/news adresinden takip edebilirsiniz.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türk öğrenciler, uluslararası ambalaj tasarımı yarışmalarına damga vurdu. Asya Ambalaj Federasyonu (APF) tarafından her yıl düzenlenen ve Asya’nın Ambalaj Oscar’ı olarak kabul edilen AsiaStar Yarışması’nda Türkiye, kazandığı 9 ödülle en çok ödül alan ülke oldu. Dünya Ambalaj Örgütü (WPO) tarafından düzenlenen WorldStar Öğrenci Yarışması’ndan da Türkiye, üçü altın olmak üzere toplam 13 ödülle döndü. Türkiye’nin birçok üniversitesinden gençlerin elde ettiği bu tarihi başarı, Türkiye’yi ambalaj tasarımında dünya sahnesinde zirveye taşıdı.
Asya'nın en başarılı ambalaj tasarımlarının ödüllendirildiği ve 13 ülkeden 162 ambalajın yarıştığı AsiaStar 2024 Yarışması’nın sonuçları açıklandı. Asya’nın Ambalaj Oscar’ı olarak kabul edilen AsiaStar Yarışması’nda Türkiye toplam 11 ödül kazandı.
Yarışmada Türkiye’den 2 firma tüketici ürünleri kategorisinde ödüle layık bulundu. Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) tarafından düzenlenen Türkiye’nin en prestijli ambalaj tasarım yarışması Ambalaj Ay Yıldızları 2024’te farklı kategorilerde hem altın ve hem de bronz ödül kazanan Netpak Ambalaj Sanayi Ticaret A.Ş, AsiaStar 2024’te de ödül kazanmayı başardı. Aynı yarışmada farklı kategorilerde altın, bronz ve yetkinlik ödüllerinin sahibi olan ve endüstriyel ambalaj tasarımı hizmetleri sunan Tasarım Üssü de Asya'dan ödülle dönen diğer şirket oldu.
TÜRKİYE, ASİASTAR STUDENT YARIŞMASI’NDA EN ÇOK ÖDÜL KAZANAN ÜLKE
ASD tarafından Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı katkısıyla, RX TÜYAP iş birliğinde düzenlenen 20. Ambalaj Tasarımı Ulusal Öğrenci Yarışması’nda dereceye giren genç tasarımcıların da katılabildiği AsiaStar Yarışması’nın öğrenci kategorisinde ise Türkiye 9 proje ile ödüle layık görüldü. Toplam 25 ödülün verildiği AsiaStar Öğrenci Kategorisi’nde 9 ödül alan Türkiye, bu kategoride en çok ödül kazanan ülke oldu.
DÜNYA AMBALAJ ÖRGÜTÜ’NÜN WORLDSTAR YARIŞMASI’NDAN DA ÖDÜL YAĞDI
Öte yandan Asya Ambalaj Federasyonu ile benzer tarihlerde Dünya Ambalaj Örgütü'nün WorldStar Öğrenci Yarışması da sonuçlandı. Türkiye’de ASD tarafından düzenlenen Ulusal Öğrenci Yarışması'nda ilk üç, mansiyon ve sertifika alan proje sahiplerinin katıldığı yarışmaya, toplamda 23 farklı ülkeden 79 farklı eğitim kurumundan 237 başvuru yapıldı. Grafik Tasarım, Görsel İletişim Tasarımı, Endüstriyel Tasarım, Ürün ve Ambalaj Tasarımı ile Ambalaj Teknolojisi, Gıda Bilimi ve Teknolojisi, Mühendislik, İşletme Çalışmaları dahil olmak üzere çeşitli akademik disiplinlerden öğrencilerin, hem sorumlu hem de sürdürülebilir ambalaj bilincini gösteren yenilikçi düşünce ve ambalaj çözümlerini ortaya koyarak katıldığı yarışmada Türkiye’den toplam 13 proje ödül alırken 3 proje ise altın ödül kazanmayı başardı.
Hem Asya hem de dünya genelinde gerçekleştirilen yarışmalarda elde edilen bu başarının temelinde ise 20 yıldır Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) tarafından düzenlenen Ambalaj Tasarımı Ulusal Öğrenci Yarışması var. Türkiye'de ambalaj tasarımı alanında genç yeteneklerin keşfedilmesine ve küresel rekabete hazırlanmasına katkı sağlayan bu yarışma, Türk tasarımının uluslararası sahnede kendini kanıtlamasına zemin hazırlamaya devam ediyor.
Uluslararası yarışmalarda kazanılan başarıları değerlendiren ASD Başkanı Zeki Sarıbekir de bu sonuçların Türk ambalaj sektörünün uluslararası alandaki yetkinliğini bir kez daha gösterdiğini ifade ederek, "Türkiye'de tasarıma verilen önemin giderek arttığını görmek bizi çok mutlu ediyor. Bu başarının kurumsallaşmasında dernek olarak 20 yıldır kesintisiz düzenlediğimiz Ambalaj Tasarımı Ulusal Öğrenci Yarışması’nın da payı çok büyük. Türkiye çapında gerçekleştirdiğimiz bu yarışmada dereceye giren gençlerimiz, uluslararası yarışmalara katılma hakkı elde ediyor. Ve gençlerimizin her geçen yıl küresel ölçekteki yarışmalarda elde ettiği başarılar artıyor. Öğrenci kategorilerinde aldığımız bu ödüller bizi gelecek için daha da umutlandırıyor. Hem Asya’nın bu en prestijli yarışmasında hem de WorldStar’da ödül kazanan tüm şirketlerimizi ve genç tasarımcılarımızı tebrik ediyorum. Önümüzdeki yıllarda da ambalaj yarışmalarına damga vurmaya devam edeceğiz." dedi.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.