• Merkez Bankası'nın bir sonraki iş günü için açıkladığı geçici rezerv 636466,9 milyon TL
  • ABD'de MD TÜFE Ocak'ta aylık +0.5% (Beklenti: +0.3% önceki: +0.4%)
  • ABD'de haftalık reel kazançlar Ocak'ta aylık:%-0.3 (Önceki:%-0.1)
  • ABD'de MD çekirdek TÜFE Ocak'ta aylık: %+0.4 (Beklenti:%+0.3 Önceki:%+0.2)
  • ABD'de haftalık reel kazançlar Ocak'ta aylık:%-0.3 (Önceki:%-0.1)
  • ABD'de MD TÜFE Ocak'ta aylık +0.5% (Beklenti: +0.3% önceki: +0.4%)
  • Merkez Bankası'nın bir sonraki iş günü için açıkladığı geçici rezerv 636466,9 milyon TL
  • ABD'de MD TÜFE Ocak'ta aylık +0.5% (Beklenti: +0.3% önceki: +0.4%)

Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

ürün bulundu.

22 Nisan 2022 • 00:00:00

Allianz Trade Kayseri’de şirketlere nakit korumanın yollarını anlattı - Basın Açıklaması

10 Aralık 2024 • 18:15:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Allianz Trade, şirketlerin yurt içi ve ihracat satışlarından doğan alacaklarını tahsiline yönelik nakit akışlarını güvence altına alarak güvenle ticaret yapmalarını sağlıyor. Yeni pazarlara açılırken yeni müşterileri tanımak ve sektöre özgü dinamikleri takip edebilmek açısından risk yönetimi ile şirketlerin kısa ve orta vadeli planlar yapabilmelerine olanak tanıyan Allianz Trade, tüm bu aşamalarda "ticari alacak sigortasının" ne kadar önemli olduğunu vurguluyor. Bu kapsamda gerçekleştirdiği Anadolu turu ile önde gelen şirketler buluşan Allianz Trade'in dördüncü durağı Kayseri oldu. Kayseri'nin önde gelen şirketlerinin yöneticileri, Kayseri Ticari Odası Başkanı Ömer Gülsoy, Kayseri Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi İlhan Baloğlu, İncesu OSB Yönetim Kurulu Üyesi İrfan Püsküllü, TURKONFED Yönetim Kurulu Üyesi ve ORSİFED Başkanı Soner Türküm ve Allianz Trade Genel Müdür Yardımcısı Ömer Gürcan Köseoğlu katılımı ile gerçekleştirilen toplantıda; ticari alacak sigortasının tüm detayları ele alınırken, 2024 yılı değerlendirmesi ve 2025 yılı öngörüleri de toplantının gündemini oluşturan başlıklar arasındaydı.
 
Kayseri Ticaret Odası Başkanı Ömer Gülsoy toplantıda şunları dile getirdi. "2024 yılına baktığımızda, dünya genelinde ekonomik büyümenin yavaşladığı bir yıl olduğunu görüyoruz. Jeopolitik riskler, enerji krizi, tedarik zincirlerindeki aksamalar, artan faiz oranları, yüksek enflasyon ve küresel ticaretteki yavaşlama, birçok ülkede ekonomik aktiviteyi olumsuz yönde etkiledi. Ülkemiz açısından da bu yaşanan gelişmeler, Özellikle döviz kurundaki baskılama ve yüksek enflasyon finansal yapılarımız üzerinde ağır bir baskı oluşturdu. Diğer yandan, enerji maliyetlerindeki dalgalanmalar, üretim maliyetlerini artırdı. Sanayi ve üretim sektörleri başta olmak üzere tüm sektörlerde maliyet artışlarına neden oldu. Bu durumda kâr marjlarının daralmasına ve fiyat artışlarına yol açtı. Savaşlar ve enerji maliyetlerindeki artış, tedarik zincirlerini de zorlamakta. Enerjiye erişim sorunları, tedarik zincirlerinde aksamalara ve lojistik maliyetlerinin yükselmesine sebep oldu. Böyle bir dönemde şirketlerin maliyet yönetimine odaklanmaları, esnek ve uyarlayıcı stratejiler geliştirmeleri, dijitalleşme ve teknolojik yatırımlara öncelik vermeleri büyük önem taşımaktadır."
 
Gülsoy sözlerine şöyle devam etti. "Mevcut istihdam destekleri korunmalı, maliyetlerdeki artışa ve dolayısıyla enflasyonla mücadeleye olumsuz yansıyacak adımlarda dikkatli olunmalı, emek ve yoğun sektörlere ek destekler verilerek üretimin yurt dışına kaçmasının önüne geçilmelidir. Özel sektörün azmi ve iştahı yerinde ama finansman konusunda destek beklediğimizi bir kez daha vurgulamak istiyorum. İş dünyamız bütün zorlu şartlar altında dahi canla başla çalışmaktadır. Burada önemli olan sürdürebilirliktir. Daha fazla üretim, yatırım, istihdam, ihracat için kamu ve özel sektör el birliği ve ortak akıl ile daha çok çalışma zamanıdır."
 
Gülsoy konuşmasında Kayseri'nin ticaret hacmine de dikkat çekti. "Kayseri hem üreten hem de ürettikleri ile Türkiye ekonomisine 4 milyar dolar ihracatıyla ciddi katkılar sağlayan modern bir ildir. İthalatımız ise 1,5 milyar dolar civarında. E-ticarete uyumu en yüksek olan ilk 5 il sıralamasında İstanbul'dan sonra ikinci sıradayız. Cari fazla veren, Türkiye ekonomisine en büyük katkıyı sağlayan önemli şehirlerden biriyiz.
 
Allianz Trade Genel Müdür Yardımcısı Ömer Gürcan Köseoğlu, Kayseri'de Ekim ayında protesto edilen senet tutarına dikkat çekerek şirketlerin kendilerini zorlu ekonomik şartlardan korumalarının ticari alacak sigortası ile mümkün olacağını anlattı. "Son dönemde ekonomik tedbirlerin getirdiği yavaşlama paralelinde piyasalardaki ödemelerin gerek vade uzaması gerek protesto olan çek/senet adetlerindeki artışlar olarak tahsilat riskinin bir önceki yıla göre arttığı bir yıl geçirdik. 2025 yılının da kendi ekonomik zorlukları ile geldiği aşikâr. Tüm bu şartlar altında şirketleri koruyacak en önemli faktör ticari alacak sigortası olarak karşımıza çıkıyor. Şirketlerin hayat sigortası olan ticari alacak sigortası risklerden korunmanın en etkili yolu. Biz de şirketlerin bu risklerini bertaraf etmelerinde yanlarında duruyoruz ve dünyanın farklı ülkelerindeki kredi risk analisti ve tahsis uzmanları ile Profesyonel Risk Yönetimi Çözümleri, İstihbarat, Tahsilat Yönetimi ve nihayetinde Tazminat Ödemesi hizmetleri sunuyoruz. Allianz Trade olarak dünyada ticari alacak sigortası alanında lideriz"dedi.
 
Allianz Trade Genel Müdür Yardımcısı Ömer Gürcan Köseoğlu, 2024-2026 yılı öngörülerini Büyük Dengeleme Hareketi olarak tanımladıklarını belirterek bazı alanlarda iyileşmeler sürerken bir yandan da değişimin getirdiği adaptasyon zorluklarının devam edeceğini vurguladı. Köseoğlu şu değerlendirmede bulundu: "Dünya genelindeki ekonomistlerimizin uzmanlığında gerçekleştirdiğimiz araştırmalarımız gösteriyor ki faiz oranları uzun bir süre daha nispeten yüksek seyredecek. Küresel büyümenin 2024'te kademeli olarak toparlandığını ancak pandemi öncesi büyüme seviyelerine iyi ihtimalle 2025 sonrası ulaşılabileceğini tahmin ediyoruz Önümüzdeki 2 yıl için küresel büyüme uzun vadeli ortalamaya yakın, yüzde 2,8'lik, istikrarlı ancak yüksek de olmayacak şekilde bekleniyor." Çoğu ülkede enflasyonun 2026 yılına kadar pandemi öncesi seviyelerin ve hedeflerin üzerinde kalacağına dikkat çeken Köseoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu: "Jeopolitik riskler ekonomik görünüm üzerinde baskı yaratmaya devam edecek. ABD'nin 2025'ten itibaren izleyeceği ticaret politikasına bağlı olarak ticaret görünümü belirsizliğini koruyor. Uluslararası politik gelişmelerin, ülkeler arası gümrük tarifelerinin artırılması yönündeki etkisinin nihayetinde dünya ticaretindeki büyümeyi de bir miktar azaltacağını bekliyoruz. Kur baskısı, Orta ve Doğu Avrupa'da düşük ila orta seyrederken Türkiye ve Rusya'da yüksek seyrediyor."
 
Köseoğlu; "2024 yılı biterken küresel ticari iflaslarda yüzde 11 seviyesinde keskin bir artış olduğunu izliyoruz. Zor geçecek 2025 sonrasında iflasların ve ödeme güçlüklerinin sürmesini ve ancak 2026 yılında daha normal seviyelere gerilemesini bekliyoruz. Ülkemizin de yüksek finansman maliyetleri ve ekonomik yavaşlamayla yüzleşmek zorunda olduğu bir dönem geçirdiğini, konkordato ve iflaslar olarak zorlanacağını tahmin ediyoruz" diye konuştu.
 
Kayseri iş dünyasında şirketlerin katılımı ile gerçekleştirilen toplantıda; Allianz Trade ticari alacak sigortası kapsamı, uygulamaları, uygun firma profili, teminat dışı kalan şartlar, kredi tahsis ve poliçe süreci gibi detayları tüm ayrıntısıyla anlatan Köseoğlu, ekonomik belirsizlik ve risklerden korunmanın ancak alacak sigortası ile olabileceğini söyledi. Köseoğlu; "Alacak sigortası ile alıcının iflası, ödeme aczi ve konkordato sebebiyle faturanın vadesinde ödenmemesi hallerinde açık hesap, mal mukabili ve vesaik mukabili satışlara teminat sağlıyoruz. Böylelikle şirketlerin nakit akışlarını güvence altına alıyor ve ticari alacak risk yönetimini yapıyoruz" dedi

Bitget, Koruma Fonu'nun 643 milyon dolara ulaşarak rekor kırdığını duyurdu - Basın Açıklaması

10 Aralık 2024 • 18:15:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Dünyanın lider kripto varlık platformu ve Web3 şirketi Bitget, Koruma Fonu'nun 23 Kasım 2024 tarihinde tüm zamanların en yüksek değeri olan 643 milyon dolara ulaşarak rekor kırdığını duyurdu. Benzeri görülmemiş piyasa koşullarında kullanıcılara finansal güvenlik sağlamak amacıyla kurulan fon, Bitcoin'in performansına paralel olarak önemli ölçüde büyüyerek, gelişen kripto ekosistemindeki istikrarını ve likiditesini gözler önüne serdi.

Kasım 2024'te Bitget'in Koruma Fonu 643 milyon dolarlık en yüksek değerlemeye ulaşarak Bitcoin'in 95.686 dolara yükselmesiyle birlikte en yüksek seviyesine ulaştı ve paralel olarak büyümeye devam etti. Fonun ay içindeki en düşük değerlemesi, Bitcoin 67.793 dolara gerilediğinde kaydedilen 440 milyon dolar oldu. Ay boyunca, Koruma Fonu yaklaşık 556 milyon dolarlık ortalama değerlemesini korudu ve bu da Bitcoin'in fiyatındaki daha geniş yükseliş eğilimini ve fonun tutarlı performansını yansıttı.

Bitget CEO'su Gracy Chen, “Koruma Fonumuzun büyümesi, güvenliğin bizim için ne kadar öncelikli olduğunu ve özellikle yükselen piyasa koşullarında kullanıcı varlıklarını güvence altına almanın önemini gösteriyor. Sektör geliştikçe, Bitget güvenlik ve şeffaflık için ölçütler belirlemeye devam ediyor ve kullanıcılara bu boğa piyasası sırasında kripto fırsatlarını keşfetmeleri için benzersiz bir güven sunuyor” dedi.

2022 yılında 300 milyon dolarlık ilk taahhütle başlatılan Koruma Fonu, istikrarlı bir şekilde büyüyerek kullanıcılara piyasa dalgalanmalarının ortasında ek güvenlik sunuyor. Bu son değerleme, Bitget'in sağlam risk yönetimi stratejisini yansıtıyor ve piyasa faaliyetlerinin arttığı dönemlerde benzersiz bir varlık koruması sağlıyor. Kasım ayındaki BTC rallisi ve platform genelindeki işlem hacmi artışları, fonun boğa piyasası sırasında kullanıcı güvenini artırmadaki hayati rolünü gösterdi.

Koruma Fonuna ek olarak, Bitget'in Rezerv Kanıtı 1:1 rezerv oranı sağlayarak şeffaflığı ve güveni artırıyor. Bu girişimler birlikte, Bitget'i hızla gelişen kripto dünyasında yatırımcılar için güvenli bir ortam sunan lider bir borsa olarak konumlandırıyor.

EY: Finansal kontrolörlerin %86'sı önümüzdeki beş yıl içinde rollerinin kapsamının büyük ölçüde değişmesini beklediğini söylüyor- Basın Açıklaması

10 Aralık 2024 • 18:15:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Uluslararası danışmanlık, denetim, güvence, strateji, kurumsal finansman ve vergi hizmetleri şirketi EY (Ernst&Young), Küresel Finansal Kontrolörün DNA'sı Raporu 2024'ü yayımladı. 28 ülkede 1.000'den fazla finansal kontrolör ve 280 üst düzey finans liderinin katılımıyla gerçekleştirilen araştırma, finansal kontrolörlerin, önümüzdeki beş yıl içinde rollerinde radikal bir değişime hazırlandığını, veri ve teknolojiyi kucaklayabilenler için büyük fırsatlar sunduğunu ortaya koyuyor. Ancak, katılımcıların birçoğu bu değişimin neleri içerdiği konusunda emin değil ve birçoğu da bu değişimi yönetmek için ihtiyaç duydukları desteği alamadığını ifade ediyor.
Ayrıca rapor, her 10 finansal kontrolörden neredeyse 9'unun (%86) 2030 yılına kadar rollerinin önemli ölçüde değişmesini beklediğini ve %39'unun değer yaratmaya daha fazla odaklanacağını öngördüğünü belirtiyor.
Araştırmaya katılan finansal kontrolörlerin dörtte birinden fazlası (%26), on yılın sonunda rollerinin tamamen farklı ve hatta belki de "bilinmeyen" yetenekler gerektireceğini düşünüyor. Sadece %14'ü gelecekteki rollerinin bugünküne benzer olacağını söylüyor.
Araştırma, pek çok finansal kontrolörün yakın gelecekte yaşanacak değişiklikler için kendilerini iyi hazırladığını ortaya koyuyor. Hazırlıklarını yapan liderler, Yapay zekanın (AI) gelişmesi konusunda çoğu finans liderinin önündeler ve %67'si bu teknolojiyi günlük işlerinde kullanıyor. Buna ek olarak, finansal kontrolörlerin %88'i stratejik öngörüler sağlamak için yapay zekayı kullanıyor.
Ancak birçoğu, değer yaratmak için ihtiyaç duydukları desteği alamıyor. Her 10 kişiden biri (%10) gerekli personele sahip olmadığını söylerken, beşte biri (%20) gerekli bütçeden yoksun olduklarını belirtiyor.
Finansal kontrolörün rolünün değişim içinde olduğu açıkça kabul edilmesine ve veri içgörüleri ile yapay zekanın benimsenmesine rağmen, araştırma aynı zamanda gelişen teknolojinin gücünden tam olarak yararlanmak için daha fazla desteğe ihtiyaç duyulabileceğini de gösteriyor. Katılanların sadece %21'i teknolojiyi kullanma fırsatlarını araştırmayı değer yaratmanın en önemli üç yolundan biri olarak sıralarken, %73'ü teknolojiyi şirketin büyümesi için kullandığını belirtiyor.
Birçok finansal kontrolör değer yaratmayı rollerinin gelecekteki odak noktası olarak görse de, şimdilik büyük bir kısmı büyüme fırsatlarını araştırmak yerine maliyet tasarrufu stratejileri (%46) gibi değer optimizasyonuna odaklanmaya devam ediyor.
Ancak araştırma, "kendine güvenen kontrolörler" olarak bilinen ve halihazırda teknoloji yoluyla değer yaratan bir grup finansal kontrolör (genel örneklemin %25'i) olduğunu ortaya koyuyor. Bu grubun yaklaşık beşte ikisi (%37), ankete katılan diğer kontrolörlerin %25'ine kıyasla inovasyon konusunda liderlik ediyor.
Kendine güvenen kontrolörlerin sadece üçte biri CFO olmak istiyor
Rapor ayrıca, sektör genelindeki nitelikli profesyonel eksikliğini yansıtacak şekilde, önümüzdeki yıllarda mesleğin zirvesinde potansiyel bir yetenek sıkıntısına işaret ediyor ve kendine güvenen kontrolörlerin sadece üçte biri (%32) finans yöneticisi (CFO) olmak istediğini söylüyor.
CFO rolünü hedefleyenler, bazı iş alanlarının önemi konusunda, görevlerinde kalmak isteyen kontrolörlere göre daha az ikna olmuş durumdalar. Örneğin, CFO olmak isteyenlerin sadece %51'ine kıyasla, görevlerinde kalmak isteyen kontrolörlerin %73'ü inovasyonun önemli olduğunu söylüyor.
EY Türkiye Finansal Muhasebe ve Danışmanlık Hizmetleri Şirket Ortağı Ozan Özarıkça raporla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: "Finansal kontrolörün rolü önemli bir değişimin eşiğinde ve bunun nasıl sonuçlanacağı tam olarak belli olmasa da artık aynı anda birden fazla sorumluluğu yerine getirmeleri gerektiği açıktır. Kısa vadeli performans ile uzun vadeli değer sağlamak arasında bir denge kurmaları gerekiyor ve sorumlulukları artık bilançonun çok ötesine uzanıyor. Ayrıca başarılı bir dönüşümün ilk adımı, değişim ihtiyacının kabul edilmesidir. Bunun çoğu finans fonksiyonunda mevcut olduğu açık olsa da finansal kontrolörlerin değer yaratma potansiyellerini ortaya çıkarmak ve liderleriyle birlikte sektörü geliştirmek için gereken teknolojik becerileri ve bilgileri geliştirmede aktif olarak liderlik etmeleri gerekir. İnovasyon, özellikle de teknoloji ve veri kullanımı söz konusu olduğunda 'kendine güvenen kontrolörler' ile meslektaşları arasındaki fark çok açık. Bu liderler, daha az tecrübeli kontrolörlerin beceri ve odaklanma açısından üzerinde çalışabilecekleri ideal bir model sunuyor ve doğru destek ve yaklaşımla, finansal kontrolör rolünün gerçek değer yaratma ve inovasyon için nasıl bir güç olabileceğini gösterebiliyorlar."

Yorglass sektöründe İş’te Eşit Kadın Sertifikası almaya hak kazanan ilk şirket oldu - Basın Açıklaması

10 Aralık 2024 • 18:15:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Museum Hotel, Gault&Millau Rehberi tarafından “En İyi Butik Otel” ödülüne layık görüldü - Basın Açıklaması

10 Aralık 2024 • 18:15:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Kapadokya’nın büyüleyici atmosferinde tarihi dokuyu lüksle harmanlayan Museum Hotel, dünyanın en prestijli gastronomi derecelendirme sistemlerinden biri olan Gault&Millau Rehberi tarafından “En İyi Butik Otel” ödülüne layık görüldü. Bu prestijli ödül, otelin Kapadokya’nın eşsiz atmosferini yansıtan benzersiz konaklama deneyimi sunma konusundaki kararlılığını ve misafir memnuniyetine verdiği önemi bir kez daha gözler önüne serdi.

Kapadokya’nın kalbinde, ‘yaşayan müze’ anlayışıyla hizmet veren, pek çok uluslararası ödüle sahip olan Museum Hotel, bu başarılarına bir yenisini ekleyerek, Gault&Millau tarafından verilen “En İyi Butik Otel” ödülünün sahibi oldu.

Museum Hotel Genel Müdürü Tolga Tosun, bu önemli başarıyla ilgili şunları söyledi: “Dünyaca ünlü gastronomi rehberi Gault&Millau’nun “En İyi Butik Otel” ödülünü almış olmak işimize olan yaklaşımımızın bir kez daha takdir gördüğünü gösteriyor, bu sebeple bizim için çok değerli. Museum Hotel olarak Kapadokya’nın büyüleyici tarihini, doğal güzelliklerini ve kültürel mirasını modern dokunuşlarla harmanlayarak yaşatmaya büyük bir özen gösteriyoruz. Türkiye’nin tek Relais & Chateaux üyesi oteli olarak, ‘topraktan masaya’ felsefesiyle geliştirdiğimiz gastronomi anlayışımız ve misafirperverlik yaklaşımımızla, Kapadokya’nın zenginliğini ve eşsiz ruhunu yerli ve yabancı misafirlerimize tanıtmaya, bu değerli mirası aktarmaya devam edeceğiz” dedi.

Museum Hotel Hakkında

Yüzyıllara dayanan bölgesel lezzetler ve zenginlikleri misafirlerine sunan Museum Hotel, yalnızca bir otel değil; aynı zamanda Kapadokya’nın kültürel mirasını keşfetmek isteyen gezginler için bir ‘yaşayan müze’ niteliğinde. Tarih ve modern lüksün kusursuz bir uyumla buluştuğu otel, her detayıyla konfor ve zarafeti bir arada sunarak misafirlerini büyülüyor.

Uçhisar Kalesi’nin eteklerinde, Kapadokya’nın masalsı atmosferinde konumlanan Museum Hotel, yüksek beklentilere sahip seyahat severlere her biri özenle tasarlanmış taş mimarili ve mağara konseptli 34 odasıyla benzersiz bir konaklama deneyimi yaşatıyor.

Kapadokya’nın eşsiz doğası ve tarihi mirasıyla bütünleşen Museum Hotel, Türkiye’nin tek Relais & Châteaux üyesi olarak öne çıkıyor. Gastronomi dünyasında adından sıkça söz ettiren Lil’a Restaurant, otelin ekolojik bahçesinden toplanan taze ürünlerle hazırlanan “Topraktan Masaya” konseptiyle Kapadokya’nın geleneksel tatlarını modern mutfak anlayışıyla yeniden yorumluyor.

Dünya genelinde insanların %71’i, ekonomik büyümenin yavaşlaması pahasına daha güçlü çevre koruma tedbirlerini tercih ediyor - Green Economy Coalition

10 Aralık 2024 • 18:15:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Yeşil Ekonomi Koalisyonu (Green Economy Coalition) tarafından araştırma şirketi Savanta verileri ile yayımlanan yeni bir anket, Türetim Ekonomisi’nin önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Dünya genelinde insanların %71’i, ekonomik büyümenin yavaşlaması pahasına daha güçlü çevre koruma tedbirlerini tercih ediyor. Üstelik, genel kanının aksine, çevreci eylemlere yönelik talep yoksul ülkelerde zengin ülkelere kıyasla çok daha güçlü.

Anket, Avustralya, Brezilya, Çin, Hindistan, Endonezya, Meksika, Nijerya, Peru, Güney Afrika ve Türkiye dahil olmak üzere 10 ülkede 10.000’den fazla kişiyle gerçekleştirildi ve tüm ülkelerde çevre koruma konusunda güçlü bir kamuoyu desteği olduğu ortaya çıktı.

Yükselen ekonomiler öncülük ediyor
Anket, iddialı iklim politikalarına verilen kamu desteği hakkında bilinen anlatılara meydan okuyan birkaç çarpıcı bulgu ortaya koydu.

Çevre koruma talebi, gelişmiş batı ülkelerine kıyasla yükselen ekonomilerde çok daha güçlü. Türkiye (%91), Nijerya (%89) ve Güney Afrika (%88), en yüksek kamuoyu desteğine sahip ülkeler olarak öne çıkıyor.

Orta yaş grubu (45-64 yaş), sürdürülebilirlik için yaşam tarzlarını değiştirmeye en istekli grup olarak öne çıkıyor (%62).

Ankete katılanların büyük bir çoğunluğu (%77), mevcut çevre politikalarının gelecek nesiller üzerindeki etkilerinden “çok” veya “son derece” endişe duyduklarını belirtiyor. Bu endişe, gelişmiş ülkelere kıyasla daha az gelişmiş ülkelerde çok daha yüksek. Örneğin, Nijerya’da bu oran %88 iken Avustralya’da %50 seviyesinde.

Hükümet desteğinin eksikliği, ankete katılanların çevre için daha iyi tercihler yapmasını engelleyen en önemli faktör olarak öne çıkıyor. Bu durum, sanayi kirliliği, atık yönetimi ve temiz enerji yatırımları konularında daha sıkı düzenlemelere duyulan ihtiyacı gösteriyor.

Hükümet desteğinin eksikliği, Nijerya (%66) ve Peru (%61) gibi yükselen ekonomilerde, Avustralya (%34) gibi gelişmiş ülkelere kıyasla çok daha belirgin bir şekilde hissediliyor.

Anket ayrıca, çevre eylemleri için daha yüksek maliyetleri kabul etme konusunda az gelişmiş ülkelerin vatandaşlarının, daha gelişmiş ülkelere kıyasla daha istekli olduğunu ortaya koydu. Örneğin, ankete katılan en zengin ekonomi olan Avustralya, çevreci talepler ve ekonomik fedakarlık ölçütlerinde en düşük performansı sergiledi.

Yeşil Ekonomi Koalisyonu Uzmanı Jean McLean, “Bu sonuçlar, çevre korumanın yalnızca gelişmiş ülkelerin karşılayabileceği bir lüks olduğu fikrine meydan okuyor. Bunun yerine, yükselen ekonomilerdeki insanların kalkınma için çevresel sürdürülebilirliğin uzun vadeli ekonomik refah için kritik olduğunu kabul eden farklı bir yaklaşım talep ettiğini görüyoruz”

Yeşil Ekonomi Koalisyonu’nun çalışmadaki ortağı Türetim Ekonomisi Derneği Başkanı Dr. Uygar Özesmi, “Bu sonuçlar mevcut ekonomik paradigmanın halkın gözünde iflas ettiğinin göstergesi. Bir alternatifsizlik hissi içindeler, ancak alternatifler var ve güçlü. Türetim Ekonomisi ile büyüme olmadan, doğayı koruyarak daha büyük bir refah mümkün” dedi.

Yeşil Nesil
Ekim ve Kasım 2024 tarihleri arasında gerçekleştirilen anket, çevresel liderlikte dinamik bir değişimi ortaya koyuyor. Sonuçlar, çevresel katılımı şekillendiren nesiller arası dinamiklere de ışık tutuyor.

Daha genç nesiller, yeşil iş arayışında en aktif olan, yenilenebilir enerji yatırımlarını en çok destekleyen ve çevre koruma için daha yüksek vergilere en fazla destek veren grup olarak dikkat çekiyor. Öte yandan, 65 yaş üstü bireyler kirliliği azaltma, uygun fiyatlı temiz enerji sağlama ve nesiller arası dengesizlikleri ele alma konusunda en destekleyici grup.

Gelecek için umut söz konusu olduğunda ise, nesil eğilimi tersine dönüyor. 25-34 yaş arasındaki genç yetişkinlerin %51’i, sürdürülebilir bir gelecek için yeterince çaba gösterildiğine inanırken, 55-64 yaş arasındaki bireylerin %37’si buna aktif olarak karşı çıkıyor.

Ebeveyn olmak da çevresel inançlar üzerinde belirgin bir etkiye sahip. Ebeveynlerin %80’i gelecek nesiller konusunda endişe duyarken, bu oran ebeveyn olmayanlarda %72. Ancak, ebeveynler aynı zamanda ebeveyn olmayanlara kıyasla (%49’a %43), sürdürülebilir bir gelecek için yeterince şey yapıldığına inanma konusunda daha olumlular.

Geleceğe Güven
Çevre eylemleri için güçlü kamu desteğine rağmen, siyasi liderlerin sürdürülebilir bir gelecek sağlama yeteneğine olan güvende dikkat çekici bir bölünme var. Çin %83 gibi dikkat çekici bir güven seviyesine sahipken, Peru (%23), Avustralya (%27) ve Güney Afrika (%28) gibi ülkelerde bu oranlar daha düşük.

Bu durum, daha güçlü çevresel liderliğe ve proaktif hükümet politikalarına duyulan ihtiyacın altını çiziyor.

Anket, 2025 ve 2026 yıllarında tekrarlanacak. Bu sayede, vatandaşların küresel ve ulusal gelişmelere tepkileriyle birlikte tutumlarındaki olası değişiklikler izlenebilecek.

Anket sonuçlarına buradan ulaşabilirsiniz: Sonuçlar

*Türetim Ekonomisi nedir?

Doğaya ve topluma minimum negatif veya mümkün olduğunca pozitif etki eden, onarıcı, canlandırıcı, makro ölçekli döngüsel bir ekonomidir.

**Türetim Ekonomisi Derneği
Türetim Ekonomisi Derneği sosyal girişimciler, sivil toplum uzmanları, araştırmacılar, bilim insanları, ekoloji ve insan hakları aktivistleri, finansal teknolojiler ve sürdürülebilirlik yatırımcıları tarafından Aralık 2015’te, ekolojik ve sosyal açıdan adil iş modellerine yönelik araştırmalar yapmak; iyi uygulamaları güçlendirerek yaygınlaştırmak ve toplumu türetim ekonomisinin doğanın korunması ile sürdürülebilir bir toplum inşası üzerindeki olumlu etkileri hakkında bilgilendirmek amacıyla kurulmuştur.

Kurulduğu günden beri Türkiye’nin farklı bölgelerinde yer alan, ekolojik ve sosyal açıdan adil üreticiler ile türeticiler arasında doğrudan bir ilişki kurmak ve sürdürülebilir, döngüsel ve adil bir ekonominin tesisi için çeşitli faaliyetler yürütmektedir. Bugün derneğin etki alanı içerisinde 800’ün üzerinde üretici ve 26 binin üzerinde türetici bulunmaktadır.

Magdeburger Sigorta, “İhtiyariMAG” ürünüyle, araç sahiplerini mevcut trafik sigorta teminat limitlerinin yetersiz kaldığı durumlarda oluşabilecek mali risklere karşı koruyor - Basın Açıklaması

10 Aralık 2024 • 18:15:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Magdeburger Sigorta esnek ve kapsamlı “İhtiyariMAG” ürünüyle, araç sahiplerini mevcut trafik sigorta teminat limitlerinin yetersiz kaldığı durumlarda oluşabilecek mali risklere karşı koruyor.

 

 

Magdeburger Sigorta'nın yeni nesil “İhtiyariMAG” ürünü, esnek yapısı ve kapsamlı güvencesiyle sektördeki diğer İhtiyari Mali Mesuliyet (İMM) ürünlerinden ayrışarak, araç sahiplerine mali açıdan ekstra bir koruma kalkanı sunuyor.

 

Otomobil ve kamyonet sahipleri, trafik sigortaları hangi firmadan olursa olsun ve araçlarının kasko durumuna bakılmaksızın ürünü satın alabiliyor ve kendilerine güvence sağlayabiliyor.

 

Trafik poliçelerinin mevcut yasal limitleri, günümüzün yüksek değerli araçları ve karmaşık trafik koşulları düşünüldüğünde yetersiz kalıyor. 2024 yılı zorunlu trafik sigorta poliçeleri, araç başına 200.000 TL maddi hasar ve kişi başına 1.8 milyon TL bedeni hasar teminatı sağlıyor. Ancak 10-15 milyon TL değerindeki lüks bir araçta meydana gelebilecek orta ölçekli bir hasar bile kolaylıkla 1 milyon TL'yi aşabilirken, zorunlu trafik sigortası poliçesi bu hasarları karşılamada yetersiz kalabiliyor.

 

11,9 Milyon Araç ve Sürücü Büyük Mali Risklere Açık

Türkiye’de 2023 yılı verilerine göre 17,8 milyon otomobil sahibinden sadece 5,9 milyonu kasko sigortası yaptırmış durumda. Bu durum, 11.9 milyon araç sahibinin büyük mali risklere açık olduğunu gösteriyor.

 

Buna göre, otomobil sahiplerinin yaklaşık üçte biri kasko poliçesi ile kendi araçlarını güvence altına alıyor ve başka araçlara verecekleri kusurlu zararların hukuki sorumluluğunu kasko içerisindeki İMM teminatı ile koruyor. Sadece trafik sigortası olan araç sahipleri ise trafik poliçe limitlerini aşan kusurlu zararların hukuki sorumluluğunu ister istemez kendileri üstlenmiş oluyor. Bu sebepten bu kişiler için bir İMM poliçesi ihtiyacı doğuyor.

 

İşte tam bu noktada Magdeburger Sigorta’nın yeni nesil İhtiyariMAG ürünü devreye giriyor. Geleneksel sigorta anlayışının ötesine geçen bu ürün, esnek yapısı ve yüksek limitleriyle araç sahiplerine trafik poliçelerinin mevcut sınırlarının çok ilerisinde koruma sağlıyor.

  

Araç Yaş ve Marka Gibi Kriterler Aranmıyor

Magdeburger Sigorta'nın yeni ürününden, gerek 30 yaş ve üzeri araç sahipleri gerekse firma araçları faydalanabiliyor.

 

Trafik poliçesi kesilen müşteriler için tamamlayıcı bir ürün olan

Magdeburger Sigorta'nın yeni nesil İhtiyariMAG ürünü, mevcut trafik poliçelerinden bağımsız ayrı bir ürün olarak sunuluyor.

 

5 Milyon TL'ye Kadar Esnek Teminat Limitleri

Magdeburger Sigorta acenteleri, maddi/bedeni ayrımsız olarak 1 Milyon TL’den başlayan, 5 Milyon TL’ye kadar çıkabilen teminat alternatiflerini müşterilerinin seçimine sunarken, müşteriler uygun limite göre sigortasını yaptırabiliyor. Sigortalının isteğine göre vade farksız 4 taksite kadar da taksitlendirme imkânı sunularak ödeme kolaylığı sağlanıyor.

 

İsteğe Bağlı Asistans Hizmeti

Magdeburger Sigorta, İhtiyariMAG içerisinde isteyen müşterilere Asistans teminatı da sunuyor. Bu teminat ile kaza veya arıza durumunda araçlarının çekilmesi ve ihtiyaç halinde vinç ile kurtarılması hizmeti sağlanabiliyor. Bu teminata 10 yaşa kadar olan araçlarda arıza hali de dahil ediliyor.

 

Ayrıca kaskosu olan müşteriler dilerlerse mevcut kasko poliçelerindeki İMM teminatını da İhtiyariMAG ürünü ile artırabiliyor.

 

 

Magdeburger Sigorta Hakkında:

180 yıldır sigortacılık sektöründe yenilikçi hizmet ve çözümleriyle faaliyet gösteren Magdeburger Sigorta, 1844 yılında Almanya’nın Magdeburg kentinde kurulmuş ve kurulduğu dönemden itibaren dünyanın sayılı sigorta şirketleri arasına girmiştir. 1906 Büyük San Francisco depremi dahil Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri’nde pek çok felakette sigortalılarının yanında olmuştur.

1995 yılında el değiştiren Magdeburger Sigorta’nın Türkiye’deki hisseleri de aynı dönem içerisinde devredilmiştir. Magdeburger Sigorta, 23 yıl sonra 2018 yılında 100% Türk sermayeli Bor Holding tarafından satın alınmıştır.

Sigortacılık sektöründe yetkin kadrosu, güçlü acente ağı, yenilikçi ve güvenilir hizmet anlayışını paydaşlarıyla buluşturan Magdeburger Sigorta, faaliyetlerine hedeflerini büyüterek emin adımlarla Bor Holding çatısı altında devam etmektedir.

Magdeburger Sigorta A.Ş. bir BOR Holding iştirakidir.

 

İş dünyasının en beğenilen şirketleri belirlendi - Basın Açıklaması

10 Aralık 2024 • 18:15:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
   
Güvenilir şirket olma, finansal sağlamlık, çalışanına değer verme ve kurumsal sorumluluk gibi kriterlerin esas alındığı 'İş Dünyasının En Beğenilen Şirketleri' araştırması sonuçlandı. Türk Tuborg; itibarı, güvenilirliği ve performansı ile 1.500 üst düzey yöneticinin görüşleri doğrultusunda Capital Dergisi tarafından alkollü içecek sektörünün en beğenilen şirketi seçildi.

Doğru yolda yürüyoruz

Türk Tuborg araştırma sonuçlarına ilişkin açıklamasında; "Bu araştırmada zirvede yer almanın mutluluğunu yaşıyoruz. Doğru yolda yürüdüğümüzü kanıtlayan bu başarıdan hareketle, yeni yılda da kalite anlayışımızla çalışmalarımıza devam edeceğiz" ifadelerine yer verdi.
Türk Tuborg, geçen yıl da Realta Danışmanlık tarafından 90.000 kişinin katılımıyla gerçekleşen "Türkiye'nin En Gözde Şirketleri" araştırmasında her sektörden şirket arasında ilk elliye girme başarısını göstermişti.
 
 
 
 
 

Hesaba Altın Havale

Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.

Ücretsiz Hızlı Kargo

Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.

Üst Düzey Güvenlik

256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.

Sertifikalı Ürünler

Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.

hand-package-delivery