• Merkez Bankası'nın bir sonraki iş günü için açıkladığı geçici rezerv 636466,9 milyon TL
  • ABD'de MD TÜFE Ocak'ta aylık +0.5% (Beklenti: +0.3% önceki: +0.4%)
  • ABD'de haftalık reel kazançlar Ocak'ta aylık:%-0.3 (Önceki:%-0.1)
  • ABD'de MD çekirdek TÜFE Ocak'ta aylık: %+0.4 (Beklenti:%+0.3 Önceki:%+0.2)
  • ABD'de haftalık reel kazançlar Ocak'ta aylık:%-0.3 (Önceki:%-0.1)
  • ABD'de MD TÜFE Ocak'ta aylık +0.5% (Beklenti: +0.3% önceki: +0.4%)
  • Merkez Bankası'nın bir sonraki iş günü için açıkladığı geçici rezerv 636466,9 milyon TL
  • ABD'de MD TÜFE Ocak'ta aylık +0.5% (Beklenti: +0.3% önceki: +0.4%)

Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

ürün bulundu.

22 Nisan 2022 • 00:00:00

Türkiye ekonomi gündemi - 11 Aralık

10 Aralık 2024 • 18:20:01
Türkiye ekonomi gundemi/Açıklanması beklenen ekonomik veriler
Saat Veri Dönem Tahmin Önceki
------ ----------------------------------- ----- ------ ------
10:00 Ticaret satış hacim endeksi(Yıllık) Ekim +12.7%
10:00 Toplam ciro endeksi (Yıllık) Ekim +47.0%
10:00 İnşaat Maliyet Endeksi (Yıllık) Ekim +38.93%

Türkiye, kripto varlıklar farkındalığında dünyada lider ülkelerden biri - Consensys anketi

10 Aralık 2024 • 18:15:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Kendi dijital cüzdanı MetaMask'ın arkasındaki lider blockchain ve web3 yazılım şirketi Consensys bugün, uluslararası online araştırma veri ve analitik teknoloji grubu YouGov tarafından online olarak gerçekleştirilen kripto ve web3 hakkındaki "İkinci Küresel Görüş Anketi"nin bulgularını açıkladı. Haziran 2023'te yayınlanan ilk anketin devamı olarak anketin kapsamını genişleten Consensys, Afrika, Amerika, Asya ve Avrupa'daki 18 ülkede 18-65 yaş arası 18 binden fazla kişiye ulaşarak ilk kez Türkiye'den bin 215 katılımcıyı da dahil etti.
 
Değişen duyarlılığı anlamak için tasarlanan bir önceki anketle aynı soruların yanı sıra güncel tema ve trendleri de ele almayı amaçlayan yeni sorulardan oluşan anket, veri gizliliği, farkındalık, sahiplik ve web3 etkinliği, merkezsizleşme, spot kripto ETF'lerinin onaylanması gibi güncel konular ve yapay zeka (AI) ile blockchain kesişimi gibi konuları araştırdı.
 
Küresel raporun tamamına ve ülke düzeyindeki yönetici özetlerine buradan ulaşabilirsiniz.
 
Türkiye'de yüksek farkındalık ve kripto sahipliği
Küresel olarak katılımcıların yüzde 93'ü kripto varlıklardan haberdar olduğunu bildirirken ancak yarısından biraz fazlası (%52) bunları anladığını söyledi. Türkiye'de ise kripto varlıklara ilişkin farkındalık ve anlayış küresel ortalamanın üzerinde: Türklerin yüzde 95'i kripto varlıkların farkında olduğunu, yüzde 59'u ise ne olduğunu anladığını belirtti. Buna ek olarak kripto varlık sahipliği Türkiye'de önemli ölçüde yüksek ki bu kişilerin neredeyse yarısı (%47) geçmişte kripto varlık satın almış.
 
Farkındalık seviyeleri yaş gruplarına göre de değişirken ilginç bir şekilde yaşla birlikte artma eğilimi de gösteriyor. 55-65 yaş arasındakiler arasında farkındalık yüzde 99 gibi etkileyici bir orana ulaşırken 18-24 yaş arasındakiler arasında bu oran yüzde 87'dir. Ancak en bilinçli grup olmalarına rağmen 55-65 yaş grubu, kripto ticaretinde en az aktif olan grup. Bu alanda 25-34 yaş aralığındakiler başı çekiyor: Yüzde 55'i şu anda kripto varlığa sahip ya da daha önce satın almış durumda ki bu oran küresel ortalama olan yüzde 42'nin oldukça üzerinde. Ayrıca 55-65 yaş arası katılımcıların yüzde 71'i, hiç kripto varlık ticareti yapmadığını belirtti.
 
Kripto varlık satın almış olanların katılım motivasyonları da farklılık gösteriyor. Her beş kişiden biri (%20) merakını ve deneyerek kendini eğitme arzusunu dile getirirken, yüzde 17'si kısa vadeli kâr potansiyelinden etkilenmiş. Buna ek olarak yüzde 13'ü, arkadaşlarının ve ailesinin tavsiyesi üzerine yatırım yapmış. Diğer taraftan yüzde 11'i bunu uzun vadeli bir yatırım olarak görürken yüzde 9'u, hem Türk Lirası'nın istikrarsızlığı hem de ABD Doları, Euro ve altın gibi geleneksel yatırım araçlarına uygulanan sınırlamalara karşı bir koruma olarak görmüş.
 
Kripto cüzdanları ve NFT sahipliği, Türkiye'de, dünyanın geri kalanına kıyasla daha popüler. Katılımcıların neredeyse yarısı (%44) en az bir kripto cüzdanına sahip. Buna ek olarak Türklerin yüzde 54'ü saklama ve kendi kendine saklama kripto cüzdanları arasındaki farkı bilmiyor. Ancak yine de yüzde 34'lük bir kesim, cüzdanlar hakkında daha fazla bilgi edinmeye ilgi duyduklarını ifade ettiler. Benzer şekilde NFT'nin benimsenme oranı da yüksek: Türklerin 4'te 1'inden fazlası (%27) bu terime aşina. Aşina olanlar arasında çoğunluk (%40) hiç NFT sahibi olmamışken yaklaşık 3'te 1'i (%32) şu anda sahip. Çoğunluk (%60) önümüzdeki 12 ay içinde NFT'lere yatırım yapacağını veya toplayacağını söylüyor.
 
Web3 kavramlarını anlamak
Türk katılımcıların web3 faaliyetlerine genel katılımının diğer ülkelerin gerisinde kaldığı görülüyor. Web3 teknolojilerini anlama konusu nispeten düşük; küresel ortalama olan yüzde 24'e kıyasla Türk katılımcıların yalnızca yüzde 19'u bu terimden haberdar. Buna ek olarak web3 faaliyetlerine katılanların en sık kullandıkları faaliyetler ise staking (%36), alım satım işlemleri (%22) ve web3 cüzdan kullanımı (%22).
 
Bu bilgi eksiklikleri veya yanlış anlamalar, blockchain teknolojisine de uzanıyor: Katılımcıların yalnızca yüzde 24'ü blockchain tanımını doğru bir şekilde yapabildi (küresel ortalamanın %8 altında). Buna rağmen Türk katılımcıların yüzde 77'si web3'ün özünde yer alan bir ilke olan veri gizliliğinin önemini kabul ediyor ve yüzde 37'si de kriptoyu çevresel faydalarla ilişkilendiriyor. Bu olumlu duygu daha fazla eğitimle artabilir.
 
Gizlilik endişeleri ve web2 sistemlerine güven, web3'ün benimsenmesini destekliyor
Türk katılımcıların önemli bir çoğunluğu (%77) veri gizliliği konusunda endişelerini dile getirirken yüzde 29'u Facebook veya Google gibi mevcut web2 kurumlarının kişisel bilgileri nasıl ele aldığına güvenmediğini ifade etti. Her 4 Türk'ten 3'ü (%75) çevrimiçi kimlikleri üzerinde daha fazla kontrol sahibi olmak istiyor. Türk katılımcılar ayrıca veri katkılarından elde edilen kârdan pay almaları gerektiğini düşünüyor. Ancak küresel katılımcılar arasında ortak bir konu olarak sadece yüzde 36'sı yeterli şekilde telafi edildiğini düşünüyor.
 
Yapay zeka tarafından üretilen yanlış bilgilerle ilgili endişeler öne çıkarken katılımcıların yüzde 70'i sahte haberler ve hileli içeriklerden endişe duyuyor. Neredeyse yarısı (%49) blockchain'in şeffaflığı ve güveni artırarak bu riskleri azaltabileceğine inanıyor.
 
Bilinmemesine rağmen merkeziyetsizlik kavramı Türkler arasında yankı buluyor: Pek çok kişi sosyal medya (%30), bankacılık (%31), hükümet sistemleri (%24) ve kamu altyapısı (%17) gibi sektörleri iyileştirebileceğine inanıyor. Dünya Bankası'nın "2021'de 1.4 milyar yetişkin, bir finans kurumunda veya mobil para sağlayıcısında hesabı olmadan, bankasız kalmaya devam etti." İfadesini yorumlamaları istendiğinde yüzde 35'i bunun küresel finans sisteminin iyi çalıştığının ancak iyileştirilebileceğinin bir işareti olduğunu söylerken yüzde 20'si tamamen elden geçirilmesi gerektiğini belirtti.
 
Etherium Kurucu Ortağı ve Censensys'in Kurucusu ve CEO'su Joseph Lubin, "Blockchain'in ve merkeziyetsizliğin, verilerimizin nasıl yönetildiği konusunda güven ve şeffaflığı arttırmadaki kritik rolü göz ardı edilemez. Son anketimiz, küresel olarak katılımcıların yüzde 83'ünün önemini vurguladığı veri gizliliğinin artan önemini göstermekle kalmıyor, aynı zamanda küresel seçimler ile yapay zekanın ana akım olarak benimsenmesi arasında acil bir sorun olan 'yanlış bilgilendirmeyle' ilgili yaygın endişelere de ışık tutuyor" dedi.
 
Lubin ayrıca "Her yıl, yeniden merkezsizleştirici rol üstlenen web3'ün yanı sıra kripto ve blockchain'in büyümesi ve benimsenmesi doğrultusunda olumlu bir ivme görmeye devam ediyoruz. 2024, toplumun ve web3 ekosisteminin benimsediği doğru yönün, tüm insanlar ve topluluklar için çok daha büyük ekonomik, sosyal ve politik bir faaliyete doğru hızla ilerlemesini sağlayan çeşitli nedenlerle kripto için kayıtlara geçen bir yıl oldu. Örneğin, yakın zamanda yapılan ABD başkanlık seçimleri önemli bir düzenleyici netliğe yol açabilir. Dünya merkeziyetsizliğin ve kriptonun potansiyelini benimserken sektörümüz, eğitim ve inovasyon yoluyla bir sonraki kullanıcı dalgasını desteklemeye ve güçlendirmeye ve dünyamızın en karmaşık zorluklarından bazılarını çözmeye hazır" dedi.
 
Kripto ekosistemi "kullanıcılardan" "sahiplere" geçiyor
Consensys, bu eğilimleri kripto, blockchain ve web3 tarafından kolaylaştırılan daha adil bir çevrimiçi ortama doğru devam eden bir değişimin göstergesi olarak görüyor. İster uygulama geliştirme isterse de kripto varlık stake etme veya NFT'lere katılım yoluyla olsun, web3 ile ilgilenen bireyler yalnızca kullanıcı değil, ekosistemin aktif katılımcıları, kurucuları ve sahipleri. Bu sahiplik zihniyeti, katılımcıların çevrimiçi varlıklarında hissedar olma arzusunun artması ve veri gizliliği ve internete katkıları konusunda sosyal medyaya duydukları güvensizlikle de kendini gösteriyor.

SİF İş Makinaları, JCB ile 50 yıllık ortaklığını ve sektördeki 68. yılını kutladı - Basın Açıklaması

10 Aralık 2024 • 18:15:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

ürkiye’nin köklü iş makinaları firmalarından SİF İş Makinaları, JCB ile 50 yıllık başarılı ortaklığını ve sektördeki 68. yılını görkemli bir geceyle kutladı. Rahmi M. Koç Müzesi’nde düzenlenen etkinliğe, İngiltere Başkonsolosu Kenan Poelo, STFA Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Adnan Nas, SİF Yönetim Kurulu Başkanı Alp Taşkent, JCB Yönetim Kurulu Başkanı Lord Anthony Bamford’un oğlu ve JCB Yönetim Kurulu Üyesi George Bamford, JCB CEO’su Graeme Macdonald, JCB üst düzey yöneticileri, SİF yöneticileri, müşteriler ve basın mensupları katıldı.

Gecenin açılış konuşmasını yapan STFA Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Nas, sözlerine elli yıllık işbirliğinin olağanüstü bir başarı ve güvenin, ortak değerlerin, mükemmelliyete duyulan bağlılığın bir göstergesi olduğunu söyleyerek başladı ve “SİF İş Makinaları olarak, Türkiye’de 50 yıldır JCB’nin distribütörü olmaktan ve yenilikçilik, kalite ve müşteri değeri konusunda standardı belirleyen bir markayı temsil etmekten gurur duyuyoruz. 1938'de Sezai Türkeş ve Feyzi Akkaya'nın ileri görüşlü vizyonuyla kurulan STFA Grubu ile 1945 yılında Joseph Cyril Bamford'un dehasıyla başlayan JCB’nin olağanüstü hikayesi, 1974 yılında Işıklar Holding’in de desteği ile Türkiye'de kesişti. Bu üç grubun yollarının birleşmesi, güçlerini birleştirerek günümüze kadar süren, başarılarla dolu ve her geçen gün daha da güçlenen bir ortaklığın temelini attı. Tabii ki, bu ortaklığın en önemli parçası müşterilerimizdir. Sayın Bamford’un şu sözleri, her zaman ilham kaynağımız olmuştur: “Müşteri, işimizin var olma sebebidir.” Bu felsefe, JCB ve SİF İş Makinaları’nın 50 yıllık ortaklığını yönlendirmiş ve müşterilerimize değer yaratma hedefimizi pekiştirmiştir. Bu akşam bu önemli dönüm noktasını kutlarken, geleceğe büyük bir iyimserlikle bakıyoruz. JCB’nin Türkiye’ye gösterdiği özel ilgi, dünya standartlarındaki ürünleri ve STFA’nın SİF’e yaptığı yatırımlar sayesinde önümüzdeki yıllarda çok daha büyük başarılara imza atacağımıza eminim” dedi.

 

İngiltere Türkiye Başkonsolosu Kenan Poelo yaptığı konuşmada, İngiltere’nin endüstri alanında güçlü bir ülke olduğunu, Türkiye ile işbirliklerinin geliştirilmesinden ve bu işbirliklerinin uzun sürmesinden mutluluk ve gurur duyduğunu belirtti.

 

Etkinliğe video mesaj göndererek katılan JCB Yönetim Kurulu Başkanı Lord Anthony Bamford, “Türkiye pazarındaki geçmiş performansınız herşeyi anlatıyor ve siz büyümeye devam ediyorsunuz, özellikle de servis merkezlerinizle. Türkiye faaliyet göstermesi kolay bir pazar değil. Ancak siz sıkı rekabet koşullarında çok iyi bir performans sergiliyorsunuz. Son elli yıldır yaptığınız gibi pozitif kalın! Hep birlikte Türkiye’deki varlığımızı ve itibarımızı büyütmeye devam edeceğiz. Doğum günün kutlu olsun, nice güzel yıllara SİF JCB!” dedi.

Geceye İngiltere’den gelerek katılan JCB CEO’su Graeme Macdonald sözlerine “Kilometre taşları önemlidir ve onları kutlamamız gerekir. Elli yıllık iş hayatı her şirket için çok önemlidir. JCB’nin 1995 yılındaki 50. yaş gününde, Merhum Kraliçe II. Elizabeth, bu olayı kutlamak için JCB'yi ziyaret etti. O halde... 'elli yaşına' girmekten ne kadar gurur duyduğumuzu tahmin edebilirsiniz. Macdonald, “Bu akşam salonda bulunan SİF ekibine şunu söylemek istiyorum: Türkiye'de pazar şu anda zorlu. Üstelik inşaat ekipmanı sektöründe rekabet oldukça sıkı olmaya devam ediyor. Ama çok fazla endişelenmiyorum çünkü her zaman müşterisine yakın olmayı başaran SİF-JCB'nin neler yapabileceğini biliyorum” dedi.

SİF İş Makinaları Genel Müdürü Hayati Kösoğlu yaptığı konuşmada, “JCB markası Türkiye’de 50. Yılını doldurdu. Özellikle kazıcı-yükleyici segmentinde jenerik marka oldu. Birçok müşterimizin rakiplere “kazıcı-yükleyici” yerine “JCB”’niz var mı diye sorduğunu biliyoruz. Ayrıca teleskobik yükleyici pazarında da liderliğimiz devam etmektedir. 2023 tarihi JCB’nin Türkiye’de büyüme planları açısından önemli bir dönüm noktası olmuştur. Emisyon standartlarının değişmesi ile birlikte, müşterilerimize Avrupa’da satılan JCB ürünleri ile aynı ve hatta daha üstün özelliklere sahip makinaları sunmaya başladık. Önümüzdeki 5 yıla baktığımızda lider olduğumuz tarım sektörü, kazıcı-yükleyici ve teleskobik yükleyici pazarının yanında gerek ağır gerekse kompakt iş makinalarına eklenecek ürünlerle beraber pazar payımızı önemli ölçüde arttırarak müşterilerimizin çözüm ortağı olmaya devam edeceğiz. Ürün gamımızı bu şekilde güçlendirirken, SİF olarak Türkiye’deki yatırımlarımıza son hız devam edeceğiz. Şu anda yurt çapına dağılmış 8’i merkez olmak üzere toplam 32 tane servisimiz ve 6 tane satış bölge müdürlüğümüz ile Türkiye’nin en ücra köşesinde çalışan müşterilerimize yüksek standartlı hizmetlerimizi ulaştırıyor, her zaman yanlarında olduğumuzu hissettiriyoruz. Önümüzdeki dönemde merkez servis sayımızı 12’ye arttırarak müşterilerimize daha da yakın olacağız” diye belirtti.

Sektöre yön veren marka: JCB

1945'te kurulan JCB, bugün dünya çapında tanınan bir iş makinesi üreticisi. Şirket, sadece kazıcı yükleyicilerle değil, teleskobik yükleyiciler, tarım makineleri ve daha birçok alanda öncü teknolojiler geliştirmekte. JCB'nin yenilikçi yaklaşımı, elektrikli ve hidrojenli makinalara yaptığı yatırımlarla sürdürülebilir bir gelecek için çalışmasını sağlıyor. Guinness Rekorlar Kitabı'na giren dünyanın en hızlı dizel motoru gibi başarıları ile mühendislik alanındaki yetkinliğini kanıtlamış olan JCB, 24 fabrikasında yılda 125 bin iş makinesi üreterek küresel bir üretim gücüne sahip. Halen dünyada satılan her iki kazıcı yükleyiciden biri ve her üç Telehandler’dan biri JCB markalı.

 

STFA Yatırım Holding şirketlerinden SİF İş Makinaları, 68 yıllık deneyimiyle Türkiye'nin en köklü iş makinesi firmalarının başında geliyor. JCB'nin global gücüyle yerel pazar bilgisini bir araya getiren SİF, önümüzdeki yıllarda da pazar payını arttırmaya devam ettirmeyi hedefliyor.

 

Tüyap Fuarcılık Grubu, 45. yılını “Mirasımız Gelecek” vizyonuyla kutluyor - Basın Açıklaması

10 Aralık 2024 • 18:15:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Tüyap, 45 yıllık başarısını “Mirasımız Gelecek” vizyonuyla geleceğe taşıyor. Sürdürülebilirlik, eğitim ve sosyal sorumluluk projeleri gibi alanlarda hayata geçirdiği çalışmalarla hem Türkiye’de hem de global arenada öncü bir konumda yer alan Tüyap, bu vizyonuyla geleceğin fuarcılık sektörüne yön vermeye devam ediyor.

 

Tüyap Fuarcılık Grubu, 45 yıllık geçmişinde düzenlediği binlerce fuarla uluslararası ticareti canlandırmanın yanı sıra, sürdürülebilirlik, eğitim ve sosyal sorumluluk projeleriyle sektöre yön veren bir güç haline geldi. “Mirasımız Gelecek” vizyonuyla geleceğe odaklanan Tüyap, bugüne kadar milyonlarca ziyaretçiyi ve yüz binlerce katılımcıyı bir araya getirerek hem yerel hem de global arenada fark yarattı. Tüyap’ın fuarcılık sektöründeki öncü rolü, ekonomik etkisinin ötesine geçerek toplumsal ve çevresel dönüşüme de katkı sağlıyor.

 

45 yılda küresel ticaretin kalbinde bir yolculuk

Tüyap’ın 45 yıllık serüveni boyunca 1.976 yurt içi, 216 yurt dışı fuar düzenlediği, bu süreçte toplamda 380.000’in üzerinde katılımcı kuruluşa ve 75 milyonu aşkın ziyaretçiye ulaştığı açıklandı. Fuarlar sayesinde milyarlarca dolarlık iş bağlantısı sağlanarak uluslararası ticaretin önemli bir aktörü haline gelen Tüyap, “Mirasımız Gelecek” yaklaşımıyla bu başarıyı ileriye taşımayı hedefliyor. Bu süreçte Tüyap, sektörün değişen dinamiklerine uyum sağlayarak dijital dönüşüm projelerine öncülük etti.

 

2024 yılının başarılarla dolu karnesi de açıklandı

2024 yılında düzenlediği 55 fuar ile 62 ülkeden 12.657 katılımcı kuruluşa ve 173 ülkeden 3.270.255 ziyaretçiye ev sahipliği yapan Tüyap, global ticaretin nabzını tutmaya devam ediyor. Tüyap’ın yurt içinde 49, yurt dışında ise 6 fuar düzenlediği 2024 yılı, grubun fuarcılık sektöründeki öncü konumunu bir kez daha ortaya koydu. Düzenlenen fuarlar, yalnızca ekonomik bağlantılar kurmakla kalmayıp, katılımcılar arasında kalıcı iş birliklerine ve güçlü bir ağ oluşturmaya katkıda bulundu.

 

Tüyap50 projeksiyonu ile yeni hedefler belirlendi

Konuyla ilgili açıklama yapan Tüyap Fuarcılık Grubu CEO’su Zeynep Ünal Öztop, “Tüyap olarak, 45 yıllık tecrübemizle yalnızca geçmiş başarılarımızı kutlamadık; aynı zamanda önümüzdeki yıllara yönelik yenilikçi adımlar attık. Dijitalleşme alanında güçlü çözümler geliştirme hedefiyle yola çıkarak, hem şirket içi süreçlerimizde hem de katılımcı ve ziyaretçilerimize sunduğumuz hizmetlerde kapsamlı dijital dönüşüm projeleri başlattık. Tüyap50 adını verdiğimiz projeksiyonumuzla, fuarcılık alanında dijitalleşme konusunda uluslararası düzeyde örnek gösterilecek bir seviyeye ulaşmayı amaçlıyoruz. Ayrıca, sürdürülebilirlik ve çevresel sorumluluk çerçevesinde, enerji tüketimimizi yenilenebilir kaynaklardan karşılayan bir yapıya geçtik ve global inisiyatiflere katılarak çevresel etkilerimizi azaltmaya yönelik somut adımlar attık. Fuarcılığı sadece ticaretle sınırlı bir faaliyet olarak görmeyip, kültür, eğitim ve sosyal fayda yaratan bir platform olarak konumlandırmaya devam ediyoruz” dedi. Ünal Öztop ayrıca, dijital çözümlerle güçlenen ve sürdürülebilir bir yaklaşımla geleceğe odaklanan Tüyap’ın, Türkiye’nin uluslararası fuarcılık arenasındaki konumunu daha da güçlendirme misyonunu sürdüreceğini söyledi.

 

MICE turizminde Türkiye’nin tanıtımına katkı

Tüyap, MICE (Meetings, Incentives, Conferences, Exhibitions) turizmi kapsamında Türkiye’yi uluslararası bir kongre ve fuar destinasyonu olarak tanıtmayı amaçlıyor. TGA ve ICVB ile yapılan iş birlikleri, bu hedefin gerçekleştirilmesine büyük katkı sağlıyor. Tüyap, MICE sektöründe sürdürülebilirlik odaklı hibrit etkinlik modellerini geliştirerek sektöre yön vermeye devam ediyor.

 

“Türkiye’nin uluslararası konumu daha da güçlenecek”

Tüyap Fuarlar Yapım A.Ş. Genel Müdürü İlhan Ersözlü, sektörün dönüşümüne katkıda bulunan yenilikçi projelerin altını çizdi ve Tüyap’ın 45. yılı ile şunları söyledi: “Tüyap olarak, 45 yıldır ülkemizin ekonomisine, ihracatına, üretimine ve istihdamına değerli katkılar sunan fuarlarımızla hizmet veriyoruz. İstanbul’dan Anadolu’nun farklı şehirlerine uzanan geniş bir coğrafyada düzenlediğimiz fuarlarla sektör temsilcilerini, yerli ve yabancı katılımcıları bir araya getiriyor, ticari iş birliklerine ev sahipliği yapıyoruz. Fuarlarımız yalnızca ticari etkinlikler değil, aynı zamanda halkımız, gençlerimiz ve sanayicilerimiz için bilgi paylaşımı, yenilikleri tanıma ve etkileşim ortamları yaratıyor. Yurt dışındaki ofislerimiz ve temsilciliklerimiz aracılığıyla dünyanın dört bir yanından ziyaretçileri ülkemize çekiyor, Türkiye’nin fuarcılık sektöründeki konumunu güçlendirmek için çalışıyoruz. İstanbul’un ve ülkemizin fuarcılık sektöründe aldığı payı artırmayı hedeflerken, Asya-Pasifik gibi rakip bölgelere karşı rekabetçi yapımızı korumak için yenilikçi projeler geliştiriyoruz. Geleceğe olan inancımızla, 2025 hazırlıklarımızı şimdiden başlattık; bu çalışmalarla Türkiye’nin uluslararası konumu daha da güçlenecek.”

 

Sürdürülebilirlikte öncü adımlar devam ediyor

“Mirasımız Gelecek” vizyonu doğrultusunda çevresel, sosyal ve ekonomik sürdürülebilirlik alanlarında öncü çalışmalar yürüten Tüyap, Türkiye’nin ilk sıfır karbon emisyonlu fuar merkezi olan Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi tesisiyle de dikkat çekiyor. Tesisin elektrik ihtiyacının tamamı yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanıyor. Ayrıca, döngüsel ekonomi uygulamalarıyla fuar sonrası atıklar geri dönüşüm süreçlerine dahil ediliyor. Kullanılan halılar, hayvan barınaklarına bağışlanarak hem çevresel hem de toplumsal katkılar sağlanıyor. Tüyap Fuarcılık Grubu, BetterStands ve Dünya Fuarcılık Örgütü‘nün (UFI) Net Zero Carbon Events inisiyatiflerinin destekçisi olarak yer alıyor.

 

“Fuarlarımızın uluslararası bilinirliği arttı”

RX Tüyap Genel Müdürü Berkan Öner ise yaptığı açıklamada şu görüşlerini paylaştı: “RX Tüyap olarak, Tüyap Fuarcılık Grubu’nun 45 yıllık tecrübesini, 2012 yılından bu yana dünyanın en büyük fuar şirketlerinden biri olan RX Global ile gerçekleştirdiğimiz ortaklıkla uluslararası bir boyuta taşıdık. Bu iş birliği, fuarlarımızın global ölçekte tanınırlığını artırırken, iletişim ağımızı genişleterek sektörümüze önemli katkılar sağladı. Her yıl düzenlediğimiz on büyük proje ile hem yerli hem de yabancı katılımcı ve ziyaretçileri bir araya getirerek, ülkemizin ekonomisine ve uluslararası ticaret hacmine önemli katkılarda bulunuyoruz. Önümüzdeki sezonda, sağlık ve hırdavat sektörlerinde uzun yıllardır başarıyla düzenlediğimiz fuarlarla yeniden kapılarımızı açacağız. Bu uluslararası iş birliğinin gücünü, fuarcılık sektöründe daha büyük hedeflere ulaşmak için kullanmaya devam edeceğiz.”

 

Gelecek için eğitim ve sosyal sorumluluk projeleri

Tüyap, eğitimden çevreye kadar birçok alanda topluma dokunan projeleriyle de öne çıkıyor. Darüşşafaka Cemiyeti ile uzun yıllardır süren iş birliği kapsamında öğrencilerin eğitim masraflarını karşılayan Tüyap, Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı’nda da öğrencileri ağırlayarak edebiyat dünyasına adım atmalarını sağladı. 6 Şubat depremlerinden etkilenen bölge halkı için Kahramanmaraş’ta İhtiyaç Haritası ile bir kütüphane kuran Tüyap Fuarcılık Grubu, “Kitap İyileştirir” mottosuyla dayanışmayı güçlendirdi.

 

Tüyap’tan işveren markasında TikTok yatırımı

Tüyap Fuarcılık Grubu’nun işveren markası stratejisinde, etkinlik sektörüne yeni nesil çalışanlar kazandırmak yer alıyor. İşveren markasını güçlendirmek adına, yeni nesil iletişim araçlarını ve popüler platformları etkin şekilde kullanmaya odaklanan Tüyap, bu kapsamda TiKTok’u stratejik bir mecra olarak belirledi ve şirket bünyesinde bir gönüllü TikTok influencer ekibi kurdu.

Tüyap, kurumsal TiKTok hesabı aracılığıyla, şirket kültürünü, değerlerini ve iş süreçlerini genç ve dinamik bir dille anlatmayı amaçlıyor. Bu platform üzerinden hedef kitlesiyle daha samimi bir iletişim kurarak, etkinlik sektörünü genç yetenekler için cazip bir kariyer alanı olarak tanıtmayı planlıyor.

 

140Journos iş birliğiyle belgesel projesi: Tüyap’ta Buluşalım

Tüyap’ın 45 yıllık tarihine ışık tutan “Tüyap’ta Buluşalım” belgeseli, 140Journos’un iş birliğiyle hazırlandı. Belgesel, grubun sektördeki yenilikçi rolünü ve Türkiye ticaretine olan katkılarını gözler önüne seriyor.

 

Belgesel, Tüyap’ın tarihsel gelişimini ve geleceğe dair hedeflerini çarpıcı bir dille aktarıyor. Aynı zamanda, Türkiye’nin etkinlik sektöründeki değişim ve dönüşüm sürecini izleyicilere sunarak sektörel bir farkındalık yaratmayı hedefliyor. Ön gösterimi şirketin çalışanlarına yapılan belgeselin, önümüzdeki dönemde dijital platformlarda yayınlanması planlanıyor.

 

Geleceğe doğru kararlı adımlar

Tüyap Fuarcılık Grubu, 45 yıllık başarı hikayesiyle sadece ticaretin değil, kültürler arası köprülerin de temsilcisi olarak dikkat çekiyor. “Mirasımız Gelecek” mottosuyla sürdürülebilirlik, yenilikçilik ve eğitim gibi alanlarda öncü rolünü sürdüren Tüyap, hem Türkiye hem de dünya için değer yaratmaya devam edeceğini bir kez daha gösterdi. Bu kararlılık, şirketin önümüzdeki yıllarda da global pazarda güçlü bir aktör olarak yer alacağının sinyallerini veriyor.

Bu süreçte Tüyap, yalnızca geçmiş başarılarını değil, aynı zamanda gelecekte sektörü dönüştürecek projelere olan bağlılığını da ortaya koyuyor. Fuarcılığın merkezinde yer alan bu vizyon, ticari sınırları aşarak insanları, kültürleri ve fikirleri birleştirme misyonunu sürdürüyor.

 

 

***

 

TÜYAP Hakkında: TÜYAP, Türkiye’nin ilk fuarcılık şirketi olarak 1979’da Bülent Ünal tarafından kuruldu. Bugüne kadar Türkiye’de fuarcılığın gelişimine öncülük ederek, 45 yılda yurt içinde ve yurt dışında çok sayıda fuar gerçekleştirdi. Bu fuarlarda, birçok ülkeden 380 binin üzerinde firmaya hizmet verdi ve 75 milyondan fazla ziyaretçiyi ağırladı. Yurt içinde sahip olduğu ve işlettiği 5 fuar merkezi ve 6 ülkede sahip olduğu uluslararası ofisi ile düzenli ihtisas fuarları gerçekleştiren TÜYAP, profesyonellerden oluşan kadrosu ile 100’ü aşkın meslek örgütü ile de uzun vadeli iş birlikleri yapıyor. Çin, Rusya ve Afrika’da ilk Türk ihraç ürünleri fuarlarını gerçekleştiren TÜYAP, halen yılda ortalama 10 yurt dışı fuara Türk milli katılımı organize ediyor. Türkiye’de kendi fuar merkezine sahip tek özel sektör fuarcılık kuruluşu olan TÜYAP, dijital olanaklarını da seferber ederek hibrit fuarlar düzenlemeyi sürdürüyor.

Meta geçtiğimiz yıl dünya çapında dolandırıcılığa karşı attığı adımları duyurdu - Basın Açıklaması

10 Aralık 2024 • 18:15:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Meta, geçtiğimiz yıl insanların çevrimiçi ortamda güvende kalmalarına yardımcı olmak için hayata geçirdiği dolandırıcılık karşıtı çalışmalarını paylaştı. Dünya çapında farkındalığı artırmayı amaçlayan şirket, yeni araçların, ortaklıkların ve tatil alışverişi yapan kullanıcıları hedef alan dolandırıcılık faaliyetlerini engellemeye yönelik çalışmaların altını çizdi.

2024’te sunulan yeni güvenlik özellikleri

Meta, geçtiğimiz yıl çevrimiçi güvenliği artırmak amacıyla birçok yenilikçi araç kullanıma sundu. Sunulan yeni özellikler sayesinde, WhatsApp'ta kullanıcılar artık bilinmeyen kişilerle iletişime geçtiklerinde veya bilmedikleri gruplara eklendiklerinde, grupla ilgili bir bilgi kartı görüyorlar. Instagram’da ise dolandırıcılık şüphesi bulunan hesaplardan bir takip isteği alan kullanıcılar, potansiyel şüpheli etkileşimler konusunda bir uyarı alıyorlar. Facebook Pazaryeri uygulamasında ise bilinen dolandırıcılık yöntemlerini uygulayan mesajlar tespit edilmesi durumunda kullanıcıları bilgilendirmek için uyarı veriliyor.

Bunlara ek olarak, dünya çapında genç yetişkinleri dolandırıcılık konusunda bilinçlendirmek için atılan adımlar arasında, önde gelen internet güvenliği uzmanı ve etik hacker Rachel Tobac ile yapılan iş birliği de yer alıyor. Bu iş birliği, dolandırıcıların tatil dönemlerinde nasıl faaliyet gösterdiklerine dair içgörülerin paylaşılmasına olanak tanıyor ve kullanıcıların dolandırılmaktan korunmasına yardımcı olacak ipuçları sağlamayı amaçlıyor. Öne çıkan ipuçları arasında şifre tuzağı girişimlerine karşı tetikte olmak, kişisel bilgileri korumak ve çevrimiçi bir ödeme yaparken detaylara dikkat etmek yer alıyor.

12 ülkeden 30 milyondan fazla kişi dolandırıcılığa karşı ipuçları elde etti

Yeni yıl yaklaşırken sahte tatil promosyonları, sahte yılbaşı süslemeleri ve sahte hediye kartları da dahil olmak üzere Meta platformlarında birçok dolandırıcılığın engellendiği de belirtildi. Bunların arasında Fransızca, İspanyolca ve İngilizce konuşan kullanıcıları hedef alan ve kişisel bilgiler karşılığında yılbaşı temalı hediye kutuları vaat eden dolandırıcılık faaliyetleri yer alıyor. Bir diğer örnek ise İngilizce, Fransızca, İtalyanca ve Almanca konuşan kullanıcılara indirimli yılbaşı süslerinin reklamını yapan ve insanları çekmek için yapay zeka tarafından oluşturulmuş içerikler kullanarak onları sahte e-ticaret sitelerine yönlendiren dolandırıcıları kapsıyor. Meta ayrıca ABD, Hindistan ve İngiltere'deki bazı dolandırıcıların, sahte tatil kuponları ve hediye kartları yoluyla kişisel verileri toplamak için yasal platformları taklit eden sahte web sitelerini kullandıklarını tespit etti.

Bunlara ek olarak, geçtiğimiz aylarda dolandırıcılıkla ilgili farkındalığı artırmayı hedefleyen Meta, Türkiye ve Avrupa’daki içerik üreticileriyle işbirliği yaptı. Ayrıca, Türkiye’nin de arasında bulunduğu 12 ülkeden 30 milyondan fazla kişinin, yaygın olarak kullanılan dolandırıcılık yöntemlerini nasıl tespit edip önleyeceklerine dair Facebook, WhatsApp ve Instagram uygulamalarında paylaşılan dolandırıcılığı önlemeye yönelik ipuçlarına eriştiği belirtild

Novotel, Novotel İstanbul Bomonti'nin açılışını duyurdu - Basın Açıklaması

10 Aralık 2024 • 18:15:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Dengeli yaşamın savunucusu Novotel, İstanbul'un en hareketli bölgelerinden Bomonti'de modern konforu, özenli tasarımı ve iş ile eğlenceyi mükemmel bir şekilde harmanlayan Novotel İstanbul Bomonti'nin açılışını duyurdu.

 

Novotel İstanbul Bomonti, farklı ihtiyaçlara hitap eden 105 odasıyla konfor ve işlevselliği bir arada sunuyor. Rus iç tasarım stüdyosu Sundukovy Sisters tarafından dört farklı konseptle tasarlanan otel, her biri kendine özgü tarzı yansıtan modern alanlarla dikkat çekiyor. Novotel'in tasarımı, iş ve eğlencenin mükemmel bir uyum içinde birleştiği, canlı iletişim ve konforu ön planda tutan özgün ortak yaşam alanları yaratıyor. Otel, ister iş, ister aile, isterse her ikisini birden kapsayan konaklamalar için ideal bir seçenek sunarak, üretkenlik ve rahatlamayı dengeleyen fonksiyonel mekanlar sağlıyor.

 

V Modern İtalyan Restoranı, konuklarını ustalıkla hazırlanmış ekşi mayalı pizzalar, zengin makarna yemekleri ve taze salatalar gibi farklı lezzetlerle bir mutfak yolculuğuna davet ediyor. Bu arada, çağdaş tasarımıyla Lobby Bar, seçilmiş içecekler, özel kahveler ve hafif atıştırmalıklar eşliğinde rahatlamak veya sosyalleşmek için uygun bir alan sunuyor.

 

İstanbul'un en merkezi ve prestijli semtlerinden Bomonti'de yer alan Novotel İstanbul Bomonti, Levent, Maslak ve Şişli gibi önemli iş merkezlerine kolay ulaşımı sayesinde iş seyahatleri gerçekleştiren misafirler için ideal bir seçim haline geliyor. Eğlence arayan konuklar için ise Zorlu Center ve Cevahir Alışveriş Merkezi gibi önde gelen alışveriş merkezleri sadece kısa bir mesafede yer alıyor. Novotel İstanbul Bomonti ayrıca Taksim Meydanı, Sultanahmet Camii ve Topkapı Sarayı gibi İstanbul'un tarihi ve kültürel zenginliklerini keşfetmek isteyen misafirler içinde oldukça ideal bir konuma sahiptir.

 

Orta Doğu, Afrika ve Türkiye Premium, Orta Ölçekli ve Ekonomi segment oteller COO’su Paul Stevens, “İstanbul'un en dinamik ve canlı bölgelerinden birinde stratejik bir konuma sahip olan ve orta ölçekli portföyümüze önemli bir katkı sağlayan Novotel İstanbul Bomonti'yi açmaktan heyecan duyuyoruz. Otelin birinci sınıf konumu, hem tatil hem de iş amaçlı seyahat edenler için eşsiz bir erişilebilirlik sunarak konukları şehrin kültürel ve ticari nabzının kalbine yerleştiriyor. Tarihi yerlerden, alışveriş noktalarına ve önemli iş merkezlerine kadar Novotel İstanbul Bomonti, misafirlerini İstanbul'un tüm güzelliklerine kolayca ulaştırarak her anın dengeli, amaca yönelik ve unutulmaz olduğu bir konaklama vadediyor.” dedi.

 

Novotel İstanbul Bomonti Genel Müdürü Anıl Vardarcı, “İstanbul, her yıl milyonlarca turisti ve iş amaçlı seyahat edenleri ağırlayan, dünya çapında ünlü bir destinasyon. Novotel İstanbul Bomonti olarak, bu dinamik şehrin canlı turizm ve ticaret sektörlerinde rol oynamaktan gurur duyuyoruz. Otelimiz sadece konforlu bir konaklama deneyimi vadetmekle kalmayacak, aynı zamanda ülkenin ticaret ve turizm sektörlerinin gelişimine de katkıda bulunacaktır. Ayrıcalıklı iş ve eğlence deneyimleri sunarak İstanbul'un uluslararası sahnedeki konumunu güçlendirmeyi, sürekli büyümesini ve başarısına katkıda bulunmayı hedefliyoruz.” ifadelerinde bulundu.

 

Rahatlama, Yenilenme ve Modern Konforun Mükemmel Dengesi

Otelin kapsamlı spa hizmetleri, profesyonel masaj terapileri, canlandırıcı yüz bakımları ve hem zihni hem de vücudu yenilemek için sakinleştirici bir buhar odası ile misafirlerine eşsiz bir rahatlama imkanı sağlıyor. Novotel, erkek ve kadın konukları için özenle tasarlanmış ayrı spa alanlarıyla eskimeyen Türk hamamı geleneğinin keyfini çıkarmalarını ve saunada dinlebilme fırsatı sağlıyor. Spa hizmetlerine ek olarak misafirlerin gün yorgunluğu ve stresini atabileceği bir açık yüzme havuzu, tam donanımlı bir fitness merkezi ve özel bir Pilates odası da bulunuyor.

 

Aileleri her deneyimin önceliği haline getirme sözüne sadık kalan Novotel, küçük misafirleri için de güvenli ve eğlenceli bir alan oluşturarak çocuk havuzu da sunuyor.

 

Kapsamlı ve özenle tasarlanmış sağlıklı yaşam hizmetleri ve her anı güzelleştirmeye yönelik anlayışıyla Novotel İstanbul Bomonti, rahatlama, yenilenme ve modern konfor arasında mükemmel bir denge kurarak tüm konuklarına olağanüstü bir konaklama deneyimi yaşatıyor.

 

Sürdürülebilir Turizm

 

Novotel'in Pozitif Etki Planı doğrultusunda ilerleyen Novotel İstanbul Bomonti, plastik kullanımının azaltılmasından sürdürülebilir gıda seçeneklerinin teşvik edilmesine kadar eko-bilinçli uygulamaları bünyesinde barındırıyor. Novotel, bir dizi sürdürülebilir yemek seçeneği sunarken çeşitli sosyal yardım faaliyetleriyle toplumu bilinçlendirmeyi öncelikle hedefi haline getiriyor. Otel, çevre dostu sistemlere öncelik vererek, organik malzemeler tedarik ediyor ve yerel çevre koruma projelerine de katkıda bulunarak dünyaya ve topluma faydalı olmayı amaçlıyor.

 

Novotel, 60'tan fazla ülkede 590'dan fazla oteli ve proje aşamasındaki 170'ten fazla oteli ile dengeli yaşamın savunucusudur. Hem iş amaçlı seyahat edenlere hem de konforlu zaman geçirmek isteyen ailelere hitap eden Novotel, dengeli bir yaşamın önemini savunuyor. Novotel, kısa bir süre önce Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) ile üç yıllık bir anlaşma imzalayarak gezegenin en büyük denge kaynağı olan dünya okyanuslarının bilim temelli eylemler ve koruma projeleriyle korunmasını ve restorasyonunu destekleyeceğini açıkladı.

 

Accor şu anda Orta Doğu ve Afrika'da 40'tan fazla Novotel tesisini işletiyor ve 21'den fazla Novotel markalı oteli de faaliyete geçirmeyi planlıyor. Grup, Türkiye'de toplam 1258 odaya sahip 8 Novotel otelini de yönetiyor.

 



Novotel Hakkında



Novotel Hotels, Suites & Resorts, ister iş, ister tatil ya da her ikisinin bir karışımı için seyahat ediyor olsunlar, konukların yoğun yaşamlarında dengeyi sağlayabilecekleri rahatlatıcı ve enerji verici yerler olarak tasarlanmış yüksek kaliteli oteller sunmaktadır. Markanın geniş otel, süit ve resort yelpazesi, doğal ve sezgisel tasarıma sahip geniş, modüler odalar; besleyici seçenekler sunan rahat restoranlar; esnek çalışma alanları; özenli ve proaktif personel; en genç konuklar için aile bölgeleri; çok amaçlı lobiler ve erişilebilir fitness merkezleri dahil olmak üzere çok sayıda hizmet sunmaktadır. 65'ten fazla ülkede 590'dan fazla lokasyona sahip olan Novotel, 110'dan fazla ülkede 5.700'den fazla tesisi bulunan dünya lideri bir konaklama grubu olan Accor'un bir parçasıdır. Novotel aynı zamanda çok çeşitli ödüllere, hizmetlere ve deneyimlere erişim sağlayan bir yaşam tarzı sadakat programı olan ALL - Accor Live Limitless'ın da katılımcı markasıdır.

Mobilet, yapay zeka tabanlı erişilebilirlik çözümü Binclusive ile iş birliği yapıyor - Basın Açıklaması

10 Aralık 2024 • 18:15:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Bilet alma deneyimini, öncesini ve ötesini yenden tanımlayan Mobilet, dijital erişilebilirliğin ayrıcalık değil, hak olduğu gerçeğinden hareketle, yapay zeka tabanlı erişilebilirlik çözümü Binclusive ile iş birliği yapıyor. Mobilet, web sitesinde gerçekleştirdiği Binclusive entegrasyonu ile engelli bireylerin dijital deneyimlerini iyileştiriyor. Dijital dünyada hiçbir bireyin geride kalmaması gerektiğine inanan Mobilet bu adımla kapsayıcılığı bir standart haline getirmeyi hedefliyor.

3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde hayata geçirilecek bu yenilikle artık engelli kullanıcılar, erişilebilirlik menüsü ile Mobilet’i kolayca kullanabilecek.

Teknoloji Herkesin Hayatını Kolaylaştırmalı!

Teknolojiyi sosyal fayda için kullanan Mobilet, sosyal hayatın herkes için erişilebilir olması gerektiğine inanıyor. Dijital dünyayı herkes için eşit kılmak adına önemli bir adım atan Mobilet, Binclusive entegrasyonu sayesinde görme engelli kullanıcıları için optimize edilmiş bir deneyim sunuyor ve böylece dijital erişilebilirliğin önemine dikkat çekiyor.

Bu entegrasyon ile toplumda kapsayıcı bir yaklaşımı benimseyen Mobilet, erişilebilirliği artırarak, teknolojinin herkesin hayatını kolaylaştırması gerektiğinin altını çiziyor ve kullanıcıların ihtiyaçlarına duyarlı bir marka olarak sektöre ilham vermeyi hedefliyor.

WIN EURASIA 28 – 31 Mayıs 2025 tarihleri arasında İFM’de kapılarını açacak - Basın Açıklaması

10 Aralık 2024 • 18:15:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  31. kez kapılarını açmaya hazırlanan WIN EURASIA-2025'te sektör oyuncuları için otomasyonun geleceğine yön veren teknolojilerin yanı sıra otomasyonu ve sürdürülebilirliği kuşatan cazibe merkezi olacak. 30 yıllık mirasını ileri taşıyarak yalnızca teknolojiyi değil, endüstrinin kültürel dönüşümünü de temel alan "Odağımız Otomasyon" konseptiyle 2025'te imalat sanayisine yeni bir yaklaşım getirecek. Endüstriyel üretimin yeni nesil inovasyonla dönüşümüne projeksiyon tutarken, endüstrilerin yeni nesil enstrümanı olan makinelerin işleyişindeki yenilikleri de katılımcı ve ziyaretçilerle buluşturacak. Bu yaklaşımıyla otomasyonun 30 yıllık dönüşüm yolculuğunu daha da ileriye taşıyacak. 7 salonda toplam 65.000 m² alanda gerçekleşecek WIN EURASIA Otomasyon ve Makine Teknolojileri Fuarı'nda; Elektrik, Elektronik ve Enerji Otomasyonu, Endüstriyel ve Fabrika Otomasyonu Teknolojileri, Robotik Otomasyon ve Dijital Fabrika Teknolojileri, Kaynak ve Robotik Kaynak Teknolojileri, Makine Otomasyonu ve Teknolojileri sektörlerinde faaliyet gösteren yüzlerce firma en son ürünlerini sergileyecek. Fuar 28- 31 Mayıs 2025 tarihlerinde, İstanbul Fuar Merkezi'nde düzenlenecek.
 
Dünyanın geleceği otomasyonda
Açılışta konuşan MAKFED Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Dalgakıran, WIN EURASIA Fuarı'nın daha yüksek katma değere ulaşmak için marka yaratma çabalarında Türkiye'ye bir örnek oluşturduğuna dikkat çekti. Fuarın sadece Türkiye'de değil yakın coğrafyada ve uluslararası alanda da önemli olduğunu ve takip edildiğini ifade eden Adnan Dalgakıran, otomasyonun her zamankinden çok daha fazla önem kazandığını söyleyerek, "Dünya otomasyon ve ölçek ekonomisini çok ciddi şekilde kullanıyor. Bu da aslında WIN EURASIA fuarının önemini ortaya koyuyor" dedi.
 
21. yüzyıl organizasyon ve iş birliği yüzyılı
Sanayi toplumu olmanın özelliklerini doğru bir şekilde yerine getirebilmek için ölçek ekonomisinde üretimler yapılması gerektiğini vurgulayan Adnan Dalgakıran, "Ölçek ekonomisinde üretim yapmayı başaran ve dünyada bu konuda rekabetçi olan ülkelerle şirketlerimizi iş birliğine teşvik etmemiz gerekiyor" dedi. 21. yüzyılın organizasyon ve iş birliği yüzyılı olduğunu ifade eden Dalgakıran, "Bir şey yaptığınız için övünüyorsanız ve bunun yeterli olduğunu düşünüyorsanız çok yanlış bir yerde duruyorsunuz. Çünkü her kesin her şeyi yapabileceği bir dünyada yaşıyoruz. Önümüzdeki dönemde iş birlikleri gerçekleştiremeyen şirketlerde çok ciddi sıkıntılar yaşanacak. Geleneksel üretim anlayışları yani geleneksel 'küçük olsun benim olsun' anlayışının asla devam edemeyeceği bir dönemin içerisindeyiz. Bunu herkesin bilmesi lazım. Şirketlerimiz bugüne kadar sürdürdükleri alışkanlıkları bırakmak zorundalar. 21. yüzyılın bir organizasyon ve iş birliği yüzyılı olduğunu kavrayıp bunun gereklerini yerine getirerek, global şirket olmanın koşullarına kendilerini yönlendirmeliler. Artık küçük olmak yok olmak demektir. Bunun gereklerini hep beraber yerine getirmek durumundayız" diye konuştu.
 
Fuarlar şehre ve ülkeye ekonomik katkıda bulunuyor
Etkinlikte konuşan Kuika & System Optima Yönetim Kurulu Başkanı Süreyya Ciliv ise; fuarların sektördeki insanları bir araya getirdiğini ve yeniliklerin paylaşıldığını belirtti. Herkesin birçok konuyu görmesine fırsat sunmasının yanı sıra şehre ve ülkeye ekonomik olarak büyük bir katkıda bulunduğunun altını çizen Süreyya Ciliv, "Fuarların Türkiye'de yapılması demek, daha çok vatandaşımızın fuarlara gitmesi demek. Bu yüzden WIN EURASIA Fuarı ekibini canı gönülden kutluyorum" dedi.
 
Endüstrilere yeni nesil inovasyonun penceresinden ışık tutacak
Hannover Fairs Turkey Genel Müdür Yardımcısı Belkıs Ertaşkın, relansmanda gerçekleştirdiği konuşmasında, WIN EURASIA'nın 30 yıllık mirasıyla 2025'te, inovasyonun penceresinden teknolojinin ve sürdürülebilirliğin geleceğine ışık tutacağını vurguladı. Belkıs Ertaşkın, şu ifadelerde bulundu: "WIN EURASIA 2025, "Odağımız Otomasyon" konseptiyle endüstrinin dönüşümünü de gözler önüne serecek. Dünyanın en önemli sanayi fuarı HANNOVER MESSE'nin bölgesel temsilcisi olan WIN EURASIA, endüstriyel ürünlerin yeniden yorumlanmasına olanak tanıyacak ve teknolojiye adaptasyonu odağına yerleştirecek. Katılımcı ve ziyaretçilerimize bu yıl yeni eklenen ürün gruplarımızla haberleşme, mobil iletişim ve bilgi teknolojileri, bina otomasyonu, e-mobilite, bulut bilişim, yapay zeka ve yapay genel zeka gibi son teknolojinin temsilcisi ürünlerle birlikte endüstriyi keşfetme fırsatı sunacağız. Fuarımız geleceği konuştuğumuz bir platform olarak tüm paydaşlara ve endüstrilere yeni ufuklar açacak."
 
Açılış konuşmaları sonrasında düzenlenen "Otomasyonun Ölçeklenebilirliği: Bugünün Çözümleri Geleceğe Ne Kadar Hazır?" başlıklı panele Tezmaksan A.Ş. Grup CEO'su Hakan Aydoğdu, Hayat Kimya Global Teknoloji Direktörü N. Tanzer Zeytinoğlu, Ford Otosan Kalite Sistemleri ve Görüntü İşleme Sistemleri Ürün Sahibi Mustafa Karacan, Norm Holding Yönetim Kurulu Üyesi Ceyhun Araz ve Beko Corporate İleri Robotik Sistemler Yöneticisi Raşit Yücel Gür konuşmacı olarak katıldı.

Hesaba Altın Havale

Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.

Ücretsiz Hızlı Kargo

Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.

Üst Düzey Güvenlik

256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.

Sertifikalı Ürünler

Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.

hand-package-delivery