• ABD'de Michigan Ünv. ay ortası güven endeksi Şubat'ta: 67.8 (Beklenti:71.1 Önceki:71.1)
  • ABD'de toptan mamul stokları Aralık'ta: %-0.5 (Beklenti:%-0.5 Önceki:%-0.5)
  • ABD'de Michigan Ünv. ay ortası cari durum endeksi Şubat'ta: 68.7 (Beklenti:73.0 Önceki:74.0)
  • ABD'de toptan mamul satışları Aralık'ta: %+1.0 (Önceki:%+0.6)
  • Tartışmasız Türkiye'nin en ekonomik altın fiyatlarını bulabileceğiniz site.
  • ABD'de Michigan Ünv. ay ortası güven endeksi Şubat'ta: 67.8 (Beklenti:71.1 Önceki:71.1)
  • ABD'de toptan mamul stokları Aralık'ta: %-0.5 (Beklenti:%-0.5 Önceki:%-0.5)
  • ABD'de Michigan Ünv. ay ortası cari durum endeksi Şubat'ta: 68.7 (Beklenti:73.0 Önceki:74.0)
  • ABD'de toptan mamul satışları Aralık'ta: %+1.0 (Önceki:%+0.6)
  • Tartışmasız Türkiye'nin en ekonomik altın fiyatlarını bulabileceğiniz site.
  • ABD'de Michigan Ünv. ay ortası güven endeksi Şubat'ta: 67.8 (Beklenti:71.1 Önceki:71.1)
  • ABD'de toptan mamul stokları Aralık'ta: %-0.5 (Beklenti:%-0.5 Önceki:%-0.5)
  • ABD'de Michigan Ünv. ay ortası cari durum endeksi Şubat'ta: 68.7 (Beklenti:73.0 Önceki:74.0)
  • ABD'de toptan mamul satışları Aralık'ta: %+1.0 (Önceki:%+0.6)
  • Tartışmasız Türkiye'nin en ekonomik altın fiyatlarını bulabileceğiniz site.
  • ABD'de Michigan Ünv. ay ortası güven endeksi Şubat'ta: 67.8 (Beklenti:71.1 Önceki:71.1)
  • ABD'de toptan mamul stokları Aralık'ta: %-0.5 (Beklenti:%-0.5 Önceki:%-0.5)
  • ABD'de Michigan Ünv. ay ortası cari durum endeksi Şubat'ta: 68.7 (Beklenti:73.0 Önceki:74.0)
  • ABD'de toptan mamul satışları Aralık'ta: %+1.0 (Önceki:%+0.6)
  • ABD'de Michigan Ünv. ay ortası cari durum endeksi Şubat'ta: 68.7 (Beklenti:73.0 Önceki:74.0)
  • ABD'de toptan mamul stokları Aralık'ta: %-0.5 (Beklenti:%-0.5 Önceki:%-0.5)
  • ABD'de Michigan Ünv. ay ortası güven endeksi Şubat'ta: 67.8 (Beklenti:71.1 Önceki:71.1)
  • ABD'de toptan mamul stokları Aralık'ta: %-0.5 (Beklenti:%-0.5 Önceki:%-0.5)

Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

ürün bulundu.

22 Nisan 2022 • 00:00:00

Yeni Opel Frontera, 2025 yılının ilkbahar aylarında Türkiye’de satışa sunulacak - Basın Açıklaması

11 Aralık 2024 • 18:15:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Geleceğin teknolojisini bugüne taşıyan Alman otomotiv üreticisi Opel'in cesur ve yalın tasarım felsefesinin yeni ve sağlam bir yorumu olarak öne çıkan yeni SUV modeli Frontera, kademeli olarak Avrupa pazarlarında yollara çıkmaya başlıyor. Tamamen elektrikli ve verimli 48 Volt hibrit güç seçenekleri ile 2025 yılının ilkbahar aylarında Türkiye'de satışa sunulacak olan yeni Frontera, etkileyici silüeti, yeni "Şimşek" logolu Opel Vizör ön paneli ve geniş çamurluk tasarımıyla sağlam bir duruş sergiliyor. Bununla birlikte çift geniş ekranı, ergonomik ön koltukları ve akıllı saklama alanı çözümleri ile keyifli bir iç mekana sahip olan yeni model, kablosuz şarj ünitesi ve ek USB bağlantı noktalarının yanında pek çok akıllı çözümü de beraberinde getiriyor. 1.600 litreye varan bagaj hacmi ile kalabalık aileler de dahil olmak üzere geniş kullanım alanı arayanların ihtiyaçlarını karşılıyor. Tavan rayları sayesinde üstün bir fonksiyonelliğe sahip bu yeni model, her detayında kullanıcı dostu bir yaklaşım sunuyor. Yeni Frontera ile Opel, her araç segmentinde en az bir elektrikli model sunma hedefine bir adım daha yaklaşarak, sürdürülebilir geleceğe olan bağlılığını bir kez daha vurguluyor.

Alman otomobil üreticisi Opel, doğuştan elektrikli yeni Frontera modelini kademeli olarak başta Avrupa'da olmak üzere müşterileriyle buluşturuyor. Opel'in yeni şimşek logosunun ilk temsilcisi olan bu keyifli ve geniş yeni SUV, 2025 yılının ilkbahar aylarında Türkiye'de satışa sunulacak. Müşteriler, en başından itibaren elektrikli motor seçeneği ile sunulacak olan yeni Frontera'nın 48V hibrit teknolojisine sahip versiyonunu da tercih edebilecekler.

Benzersiz ön siluet; cesur ve yalın tasarım!

Yeni Frontera, Opel'in cesur ve yalın tasarım felsefesini güçlü bir şekilde yansıtarak ilk bakışta dikkat çeken bir görünüme sahip. Benzersiz ön silüeti, fonksiyonel ve geniş kabin alanını modern, etkileyici ve sağlam bir tasarımla buluşturuyor. Yeni Frontera, cesur duruşuyla hem estetik hem de pratik bir SUV deneyimi sunuyor.

Yeni Opel "Şimşek" logosu, seri üretimdeki bir modelde ilk kez kullanılarak, Frontera'nın tasarımına özel bir kimlik kazandırıyor. Bu ikonik logo, Opel Vizör isimli ön panelin merkezinde gururla yerini alıyor. Kesintisiz bir tasarım sunan Vizör, otomatik uzun far özellikli Eco LED farlarla birleşerek otomobilin modern ve dikkat çekici görünümünü tamamlıyor. Alttaki ikizkenar soğutma açıklığıyla desteklenen bu tasarım, otomobilin güçlü duruşunu öne çıkarıyor. Opel'in ünlü "kanat imzası" ise gövde rengindeki ek kısımlarla ayrılan üç aydınlatma bloğuna sahip modern görünümüyle parıldıyor. Yandan görünüm, geniş kabini görsel olarak bölen ayırt edici bir C sütununu ortaya çıkarıyor. Bunlara ek olarak, belirgin çamurluklar, yoldaki sağlam duruşu pekiştirerek yeni modele modern bir görünüm kazandırıyor.

Modern ve teknolojik akıllı kokpit!

Yeni Frontera, modern görünümü iç mekanda da akıllı ve pratik bir tasarımla birleştiriyor. Gösterge paneli ve kapılardaki dekor detayı, kabini görsel açıdan daha da ferah hale getiriyor. Ayrıca, iki adet 10 inçlik ekrana sahip yeni nesil bilgi-eğlence sistemiyle sunulan Opel'e özgü, tamamen dijital Pure Panel kokpit ile birlikte cesur ve şık bir görünüme kavuşan yeni direksiyon, sofistike bir dokunuş sergiliyor. Opel, yeni Frontera'da minimum dikkat dağınıklıyla maksimum konfor felsefesini tutarlı bir şekilde yansıtarak yalın ve kullanışlı bir sürüş deneyimi vadediyor.

GS donanım seviyesinde standart olarak sunulan renkli dokunmatik multimedya sistemi üzerinden akıllı telefonlarda olduğu gibi widget'lar ile özelleştirilebiliyor ve kolay bir kullanım sağlıyor. Navigasyon sistemi ile birlikte sesli kontrol özelliği de destekleniyor. Yeni Opel Frontera'nın hem bilgi-eğlence ekranı hem de sürücü bilgi ekranı kişiselleştirilebiliyor.

Sürdürülebilir malzemelerle olağanüstü konfor!

Tüm bu yeniliklerin yanında yeni Frontera'da Opel yine koltuk yeniliklerini müşteri yelpazesine sunuyor. Ön koltuklarda bulunan ve omurilik üzerindeki baskıyı alan patentli Intelli-Seat özelliği, tüm yolculuklarda olağanüstü konfor sağlıyor. Koltuklar, dikkat çekici tasarımıyla birlikte kontrast oluşturan renkteki dikişleriyle ön plana çıkıyor. Kumaşlar ve kapı panelleri gibi yüzeylerde geri dönüştürülmüş içerikli malzemelerden üretiliyor. Kumaşları tamamen sürdürülebilir nitelikteki geri dönüştürülmüş malzemeyle üretilen araçta hiçbir krom öğe de kullanılmıyor. Aynı yaklaşım, Yeni Frontera'nın aydınlatma ünitelerinde de enerji tasarruflu Eco LED farlar ile kendini gösteriyor. Bununla birlikte GS donanımdaki direksiyon simidi de vegan sentetik deriden üretiliyor. Yeni Frontera'nın üretiminde işlenmiş alüminyumun yanı sıra geri dönüştürülmüş içerikli çelik ve çeşitli polimer öğeler de kullanıldı. Bu sayede, yeni Opel Frontera'nın yüzde 95'e kadar tekrar kullanılabilir malzemelerden oluşması ve yüzde 85 oranında geri dönüştürülebilir olması sağlandı.

Yeni Frontera, sunduğu akıllı çözümlerle araç içi eğlenceyi ve konforu bir üst seviyeye çıkarıyor. Örneğin; ön tarafta bulunan kablosuz şarj ünitesi ve iki USB bağlantı noktası ile arka koltukta bölümünde bulunan iki adet USB bağlantı noktası mobil cihazları kolayca şarj etme imkanı sunuyor. Genellikle ön bölümde yer bulamayan tablet gibi büyük cihazlar, esnek bir kayış sayesinde orta konsolda güvenli bir şekilde saklanabiliyor. Bunla birlikte günlük kullanılan eşyalar, kaymayı önleyen kauçuk kaplamalı kabin saklama alanlarına koyulabiliyor. Arka koltuktaki yolcular ise ön koltukların sırtlıklarındaki entegre akıllı telefon ceplerini kullanabiliyorlar. Tüm bu özellikler araç içi eğlence ve konfora katkı sağlıyor.

Geniş, verimli ve akıllı bir yol arkadaşı

Yeni Opel Frontera 4.380 mm uzunluğu, 1.795 mm genişliği ve 1.627 mm yüksekliği ile bol miktarda esnek bir yaşam ve yükleme alanı sunuyor. Böylece kalabalık yolculuklar için de ideal bir araç olmayı başarıyor. Yeni Frontera, yükleme kapasitesiyle de oldukça etkileyici bir araç olduğunu gösteriyor. Otomobilin arka koltukları dik haldeyken 460 litrenin üzerinde olan bagaj hacmi, koltuklar katlandığında 1.600 litreye kadar yükseliyor. Diğer taraftan 40/60 oranında bölünebilir arka koltuklar sayesinde çok yönlülük sağlanıyor ve ikinci kademe yükleme zemini de standart olarak sunuluyor. Yeni Frontera, isteğe bağlı tavan rayları sayesinde 240 kilograma kadar sabit tavan yükünü taşıyabiliyor.

Yeni Opel Frontera Elektrik ile emisyonsuz sürüş

Tüm yeni Opel modellerinde olduğu gibi yeni Frontera da sadece cesur ve yalın tasarımıyla değil, aynı zamanda çevreci sorumluluğun ön planda olduğu performansıyla da göz dolduruyor. Müşteriler, tamamen elektrikli modelin yanı sıra 48V hibrit teknolojisine ve yüksek verimli güç ünitesine sahip versiyonları da tercih edebilecekler.

Emisyonsuz ulaşımı tercih eden müşteriler için 83 kW (113 HP) güç ve 44 kWs kullanılabilir batarya kapasitesine sahip olan yüzde 100 elektrikli yeni Frontera Elektrik sunulacak. Frontera Elektrik, iki şarj arasında maksimum 305 kilometre (WLTP'ye göre) yol kat edebiliyor. Tamamen elektrikli yeni model, 0'dan 100 km/s hıza 12,1 saniyede çıkıyor ve elektronik olarak sınırlandırılmış 140 km/s azami hıza ulaşıyor.

Frontera Elektrik'in rejeneratif fren sistemi, yavaşlama sırasında enerjinin geri kazanılmasını sağlayarak tüm elektrikli Opel modelleri gibi verimliliğe katkı sağlıyor. Geniş aile dostu yeni Frontera Elektrik'in şarj edilmesi gerektiğinde ise hızlı şarj istasyonunda kısa bir mola vermek yeterli oluyor. Yeni Frontera Elektrik, doğru akım şarj istasyonunda yaklaşık 26 dakikada batarya kapasitesinin yüzde 20'sinden yüzde 80'ine kadar şarj edilebiliyor. Evde şarj için ise standart olarak tek fazlı 11 kW yerleşik şarj cihazıyla sunuluyor.

Yeni Frontera Elektrik, Opel müşterilerine seçim özgürlüğü sunmak amacıyla daha fazla menzil sunan bir başka yüzde yüz elektrikli versiyonla ürün yelpazesini genişletecek. Yeni Frontera Elektrik'in "uzun menzilli" versiyonunda ise yaklaşık 400 kilometreye kadar (WLTP'ye göre ön değer) menzil mümkün olacak.


48 volt teknolojisine sahip verimli Frontera Hybrid

Yeni Opel Frontera Hybrid, 48 volt hibrit teknolojisine sahip 100 kW (136 HP) güce sahip turboşarjlı benzinli motorla sunuluyor. Hibrit çözüm, elektrikli ulaşım arayışında olan ancak sürüş ve kullanım alışkanlıklarını henüz değiştirmek istemeyen kullanıcılar için mükemmel bir seçim olarak öne çıkıyor. 1,2 litrelik benzinli motor, 21 kW (28 HP) güç üreten elektrik motoru ve elektrikli 6 ileri çift kavramalı şanzımandan oluşan kompakt sistem, günlük kullanımda akıllı ve uygun maliyetli bir tahrik sistemi çözümü olarak birçok avantaj sunuyor.

Yenilikçi ve dikkat çekici tasarımı ile akıllı ve eğlenceli çözümler sunan yeni Opel Frontera, elektrikli veya hibrit güç ünitesi seçenekleri ile yollara çıkmaya hazırlanıyor. Bu model, Opel'in elektrifikasyon konusundaki kararlılığını vurgularken, farklı türde müşterilerin ihtiyaçlarına uyum sağlama konusundaki başarısını da gözler önüne seriyor.

48 volt hibrit teknolojisi, benzer bir içten yanmalı araca kıyasla yakıt tüketimini ve CO2 emisyonunu önemli ölçüde azaltırken, sürüş konforunu da artırıyor. Şehir içi ve şehir dışı yollarda günlük sürüşte benzinli motor ve elektrik motoru, gereksinimlere bağlı olarak verimlilik ve performansı optimize ederek birlikte veya ayrı ayrı çalışıyor. Elektrikli tahrik sistemi, hızlanmalarda ve ilk kalkışta benzinli motora destek sağlıyor. Düşük hızlarda ise şehir içinde bir kilometreye kadar veya manevra yaparken sürüşün yüzde 50'sine kadar tamamen elektrikli seyahat olanağı sağlıyor. Opel Frontera Hybrid'in yüksek hızlarda yavaşlaması durumunda, benzinli motor devre dışı kalıyor ve elektrik motoru da jeneratör görevi görerek hibrit sistemin 48 voltluk bataryasını şarj ediyor.

Opel Frontera Hybrid, turbo benzinli motorun gücünden bağımsız olarak çevik bir sürüş keyfi sunuyor. 230 Nm maksimum torka sahip olan araç, 0'dan 100 km/s hıza 9.0 saniyede ulaşıyor. Modelin azami hızı ise 190 km/s.

Opel'in Alman DNA'sına sahip benzersiz süspansiyon düzeni ve sürüş destek sistemleri

Yeni Opel Frontera kullanıcıları, seçilen tahrik sistemi fark etmeksizin Alman DNA'sı taşıyan şasi sayesinde üst düzey sürüş konforunun tadını çıkarıyor. Opel mühendisleri, otoyollardaki yüksek hızlarda bile optimum gövde kontrolü ve markaya özgü sürüş karakteri sağlamak için özel bir çaba harcadılar. Frontera, alçak ağırlık merkezi sayesinde yola her zaman sağlam bir şekilde tutunuyor. Özellikle Frontera Elektrik'te, bataryanın zemine entegre edilmesi bu dengeli sürüşe önemli katkıda bulunuyor.

Son olarak, yeni Opel Frontera'da bulunan gelişmiş sürüş destek sistemleri, sürücü ve yolcuların varış noktasına güvenli ve konforlu bir şekilde ulaşmasını sağlıyor. Elektronik sürüş destek sistemleri arasında, Aktif Acil Fren Sistemi ve Yaya Algılama özellikli Ön Çarpışma İkazı, Sürücü Yorgunluk Tespit Sistemi, Hız Sınırlayıcı özellikli Adaptif Hız Sabitleyici ve geri görüş kamerası gibi sistemler sistem yer alıyor.


Opel hakkında
Avrupa'nın en büyük otomobil üreticilerinden biri olan Opel, kapsamlı elektrikliye geçiş hamlesiyle CO2 emisyonlarının azaltılmasında öncü bir rol üstleniyor. Şirket 1862 yılında Almanya'nın Rüsselsheim kentinde Adam Opel tarafından kuruldu ve 1899 yılında otomobil üretimine başladı. Opel, Ocak 2021'de Groupe PSA ve FCA Group arasındaki birleşmeyle yeni sürdürülebilir ulaşım döneminin küresel lideri olarak kurulan Stellantis NV'nin bir parçası. Şirket, İngiliz kardeş marka Vauxhall ile birlikte dünya genelinde 60'ın üzerinde ülkede temsil ediliyor. Opel, sürdürülebilir bir başarı tesis etmek üzere müşterilerin gelecekteki ulaşım taleplerinin karşılanmasını sağlamak için elektrikliye geçiş stratejisini uyguluyor. 2024 yılına kadar, her bir Opel modelinin bir elektrikli versiyonu satışa sunulacak. Bu strateji, Opel'in sürdürülebilir kârlı, küresel ve elektrikli bir gelecek oluşturmak için uyguladığı PACE planının bir parçası.

Opel, dünyanın önde gelen otomobil üreticisi ve mobilite sağlayıcısı Stellantis tarafından sunulan marka portfoyünün bir parçasıdır. Stellantis (NYSE: STLA) hakkında daha fazla bilgi için www.stellantis.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

Daha fazla bilgi için:
https://tr-media.opel.com

DE-CIX Frankfurt, veri trafiğinde yeni bir rekora imza attı - Basın Açıklaması

11 Aralık 2024 • 18:15:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

E-CIX Frankfurt, veri trafiğinde yeni bir rekora imza attı. 20 Kasım akşamı, Türkiye saatiyle 22.11’de, Avrupa’nın en büyük internet değişim noktası üzerinden ilk kez 18 Terabit/saniyeden fazla veri akışı gerçekleşti (tam olarak 18,11 Terabit/saniye). Yeni rekor, çeşitli sağlayıcılardan birçok oyunun piyasaya sürülmesi ve güncellemeler yayınlanması ile eş zamanlı olarak gerçekleşmiş oldu. Son 12 ayda, veri konusunda dünyanın en büyük hub’larından birindeki trafik neredeyse yüzde 10 oranında arttı. Son beş yılda, DE-CIX Frankfurt’taki veri trafiği iki katından fazla artarak yüzde 118’in üzerinde büyüme kaydetti. 18 Terabit, aynı anda yaklaşık 10 milyon TikTok videosunun izlenmesine eşdeğer. Daha analog ifade etmek gerekirse ve bir bitin bir mililitre suya denk olduğunu varsayarsak, bu rakam her saniye yaklaşık 90 milyon küvet dolusu su hacmine karşılık geliyor.

Düşük Gecikmeyle Veri Kullanımı: Endüstriler İçin Oyunun Kurallarını Değiştiriyor

DE-CIX CEO’su Ivo Ivanov: “DE-CIX Frankfurt’taki trafik artışını, dijital ve yüksek bant genişliğine sahip veri tabanlı hizmetler yönlendiriyor. İnternet değişim noktaları, yalnızca son kullanıcılar için streaming ve oyun gibi çevrimiçi hizmetlerin merkezinde yer almakla kalmıyor aynı zamanda endüstriler için de yeni, akıllı ve veri odaklı iş modellerinin kapılarını açıyor. Değer zincirini bir bütün olarak birbirine bağlamak ve ekonomik fırsatları ortak şekilde değerlendirmek için DE-CIX, verilerin güvenli, kontrollü ve düşük gecikmeyle kullanılmasını sağlayan altyapıyı sunuyor.” ifadelerini kullandı.

DE-CIX İnternet Değişim Noktaları: Veri Değişimi İçin En Önemli Altyapı

Dünyanın lider internet değişim operatörü DE-CIX, Avrupa, Afrika, Kuzey ve Güney Amerika, Orta Doğu ve Asya’daki 60’dan fazla lokasyonunda müşterilerine eşleşme (peering), bulut bağlantısı ve diğer birbirine bağlantı hizmetlerini sunuyor. DE-CIX birbirine bağlantı ekosistemine dünya çapında 600’den fazla şehirdeki veri merkezinden erişilebilir ve 100’den fazla ülkeden binlerce ağ operatörünü (taşıyıcılar), internet servis sağlayıcılarını (ISP’ler), içerik sağlayıcıları ve kurumsal ağları birbirine bağlar. DE-CIX, yılda 40 eksabayta yakın veri hacmi (2023 itibariyle) ve 1100’e yakın bağlantılı ağ ile dünyanın en büyük İnternet Değişimleri’nden biri olma özelliğini taşıyor. Önemli BT altyapısı operatörü olarak DE-CIX, dünya genelindeki konumlarında insanlar, şirketler ve organizasyonlar arasında kesintisiz, hızlı ve güvenli veri alışverişini sağlama sorumluluğunu taşıyor.

Daha fazla bilgi için www.de-cix.net

 

Bilgi: Saniyede 18 terabit veri işlem hacmi ne anlama geliyor?

Veri akışı saniye başına terabit (Tbit/s) olarak belirtilir.
Terabiti takip eden daha düşük veri hızları, saniyede gigabit (Gbit/s) ve saniyede megabit (Mbit/s) cinsinden belirtilir.
Saniyede 1 terabit, 10³ Gbit/s, 106 Mbit/s, 109 kbit/s veya 1012 bit/s veya 1.000.000.000.000 bit/s’dir.
18 Tbit/s’lik veri trafiği, yaklaşık 10 milyon TikTok videosunun aynı anda izlenmesine eşdeğerdir. Aynı şekilde, her biri saniyede ortalama 25 megabit olan, 720 bin adet 4K videonun aynı anda iletilmesi anlamına da geliyor.
Eğer bir bit, bir mililitre suya eşdeğer olsaydı, 18 terabit, 90 milyon küveti doldururdu.
 

 

DE-CIX hakkında

DE-CIX (Alman Ticari İnternet Değişimi), dünyanın önde gelen İnternet Değişim operatörüdür. Avrupa, Afrika, Kuzey Amerika, Orta Doğu ve Asya’daki 60’dan fazla metro pazarda DE-CIX, dünya çapında 600’den fazla şehirdeki veri merkezlerinden erişilebilir durumdadır ve 100’den fazla ülkede binlerce ağ operatörünü (taşıyıcılar), İnternet servis sağlayıcılarını (ISP’ler), içerik sağlayıcıları ve kurumsal ağları birbirine bağlar ve eşleştirme, bulut ve birbirine bağlantı hizmetleri sunar. Almanya’nın Frankfurt kentinde bulunan DE-CIX, yılda 40 eksabayta yakın veri hacmi (2023 itibarıyla) ve 1100’e yakın bağlantılı ağ ile dünyanın en büyük İnternet Değişimleri’nden biridir. 35’ten fazla farklı ülkeden 250’den fazla çalışan, Almanya’da ve tüm dünyada DE-CIX başarı öyküsünün temelini oluşturuyor. Ticari İnternetin başlangıcından bu yana DE-CIX, İnternet Mühendisliği Görev Gücü (IETF) gibi bir dizi önde gelen küresel kuruluşta, bugünün ve geleceğin İnterneti için ortak tanımlayıcı yol gösterici ilkeler üzerinde belirleyici bir etkiye sahip oldu. Dünyanın dört bir yanındaki lokasyonlarda konumlanmış olan DE-CIX, kritik BT altyapısının operatörü olarak, kişiler, kuruluşlar ve organizasyonlar arasında kesintisiz, hızlı ve güvenli veri alışverişi için büyük bir sorumluluk taşıyor.

 

Vodafone Busıness, SD-LAN çözümüyle yerel ağ yönetiminde fark yaratacak - Basın Açıklaması

11 Aralık 2024 • 18:15:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

İşletmelerin yoğun rekabet ortamında hedeflerine ulaşması için dijital dönüşümlerine öncülük eden Vodafone Business, sunmuş olduğu yeni nesil bağlantı teknolojilerine paralel olarak, geleneksel ağ yönetiminin yanında yazılım tabanlı ağ yönetim sistemleri çözümlerini de müşterilerine sunmaya başladı. Bu noktada yerel ağların yazılım tabanlı olarak yönetilmesine imkân tanıyan SD-LAN (Yazılım Tabanlı Yerel Alan Ağı) teknolojisiyle partnerlerine sağladığı performans ve güvenlik avantajlarıyla işletmeleri rekabette öne geçmelerine yardımcı olacak olan Vodafone Business, bu sayede verimliliği, inovasyonu ve gelişmiş kullanıcı tecrübesini de iş ortaklarına deneyimletecek.
 

Geleneksel ağlara göre daha fazla esnek ve değişen iş gereksinimlerine kolayca uyum sağlamaya fırsat tanıyan SD-LAN işletmelere otomasyon imkânı sunarken, geleneksel yerel ağların genişleme konusundaki sınırlarının aksine dinamik kaynak tahsisi ile ölçeklenebilirlik sağlamasıyla da şirketlerin dijital dönüşümleri için fark yaratacak. Vodafone Business, böylelikle tüm internet altyapısını da uçtan uca yönetmiş olacak.

 

Anahtar teslim SD-LAN imkânı


Kurumsal ağların artık yalnızca cihazlar için ağ bağlantısı şeklinde geleneksel rolünün ötesine geçmiş bulunduğunu ifade eden Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Özlem Kestioğlu, konuyla ilgili şöyle konuştu:

 

“Günümüzde sadece donanımın değil birbiriyle ilişkili ağ yönetimi, analitik ve güvenlik uygulamalarına ihtiyaç duyulduğunu görüyoruz. SD-LAN da tam bu noktada devreye giriyor. Sunmuş olduğumuz SD-LAN çözümüyle işletmelere hızlı, güvenilir ve merkezi yönetilebilir bir yerel ağ (LAN) deneyimi sunarak iş operasyonlarını bir adım öteye taşıyoruz. Artık müşterilerimiz LAN altyapılarını uzaktan yönetebilirken, dijital dönüşüm yolculuklarında daha güvenli bir adım atabilme imkânı da yakalamış oluyor. Bu hizmetimizle yerel ağların yanında, konfigürasyon, yönetim ve optimizasyon işlemlerinin de merkezi hale getirilmesini sağlıyoruz. Bununla beraber kurumların ağ görünürlüğünü artırarak dinamik ağ protokolleriyle, işletmelere çeviklik sunmamızın yanında verimliliği de artırırken, SD-LAN ile şirketlerin ağlarına akıl katarak, bulut ve güvenlik uygulamaları ile entegrasyonuna fırsat tanıyoruz.

 

Kısacası Vodafone Business olarak anahtar teslim hizmet olarak sunduğumuz SD-LAN çözümüyle iş ortaklarımız adına uçtan uca tüm internet yapısını kendimiz yöneterek, müşterilerimizin dijitalleşme yolculuğunda da çok önemli bir adımı daha hayata geçiriyoruz.”

 

SD-LAN ağ yönetimi alanında devrim yaratıyor

 

Yerel ağ yönetiminde devrim yaratan son teknoloji bir ağ yönetim mimarisi olan SD-LAN, geleneksel ağ sistemlerinin yerini alarak, ağ yönetimini yazılım tabanlı bir yaklaşımla optimize etmeyi sağlıyor. SD-WAN geniş ağları yönetirken, SD-LAN ise yerel ağın yazılım tabanlı olarak yönetilmesini sağlayan, merkezileştiren, akıllı hale getiren ve verimliliği artıran bir çözüm olarak kullanılıyor. Bu teknoloji sayesinde işletmeler, ağ altyapısını daha esnek, dinamik ve kolay yönetilebilir hale getirirken, ağ performansını da anlık olarak izleyebilme imkânına sahip oluyor.

 

 

Vodafone hakkında

Vodafone, Avrupa ve Afrika’nın önde gelen telekomünikasyon şirketlerinden biridir. 15 ülkede (Vodafone Grubu içinde durdurulan faaliyet olarak anılan İtalya hariç) 330 milyonu aşkın müşteriye mobil ve sabit iletişim hizmetleri sunuyor, 45 ülkede daha mobil ağlarda iş ortaklıkları yürütüyoruz. Aynı zamanda, dünyanın en büyük Nesnelerin İnterneti (IoT) platformlarından birine sahibiz. Afrika’da, finansal teknoloji kurumlarımız, 7 ülkede yaklaşık 83 milyon kişiye hizmet veriyor ve diğer hizmet sağlayıcılardan daha fazla işlem yönetiyor.

Daha iyi bir gelecek hedefiyle, bireylerin ve kurumların yaşam kalitesini artıran, kapsayıcı ve sürdürülebilir toplumların ilerlemesine yardımcı olan teknolojileri sunuyoruz. 2040 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşmak ve çevresel etkimizi azaltmak üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Daha fazla bilgi için www.vodafone.com adresini ziyaret edebilir, @VodafoneGroup X hesabımızı takip edebilir ve www.linkedin.com/company/vodafone adresinden LinkedIn bağlantısı kurabilirsiniz.

Nextgen Kickstart MT Programı ile Eren Perakende, sektörüne değer katmaya devam ediyor - Basın Açıklaması

11 Aralık 2024 • 18:15:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Yenilikçi yaklaşımlarıyla, hem çalışan bağlılığını güçlendirmeyi hem de şirketin sürdürülebilir insan kaynağını desteklemeyi hedefledikleri belirten Eren Perakende CEO’su Osman Şentürk, “Çalışan memnuniyeti odaklı çalışmalarımızın ilki, sektör çalışanlarının iş-yaşam dengesini oldukça güçleştiren haftada tek gün izin uygulamasını rafa kaldırarak tüm mağaza çalışanlarımıza haftada iki gün izin hakkı tanınması. Bir diğeri ise, Eren Perakende'nin sektöre yeni liderler kazandırmayı ve genç yetenekleri geliştirmeyi hedefleyen yenilikçi yaklaşımının değerli bir örneği olan Nextgen Kickstart MT Programı. Eren Perakende olarak attığımız bu adımlarla hem çalışan bağlılığını güçlendirmeyi hem de şirketimizin sürdürülebilir insan kaynağını desteklemeyi hedefliyoruz. Bu adımlarla yalnızca şirketimize değil, sektöre de bir katma değer sağlayarak mağaza çalışanları için daha iyi çalışma şartları ve daha çok kariyer gelişim fırsatı yaratılmasına öncü olmak istiyoruz” dedi.

 

Eren Perakende’den mağaza çalışanlarına haftada iki gün izin uygulaması

 

Dünyaca ünlü markaları müşterileriyle buluşturan Eren Perakende, mağaza çalışanları için uygulamaya koyduğu yeniliklerle sektöre yeni bir soluk getiriyor. Çalışan memnuniyeti odaklı insan kaynakları uygulamalarıyla öne çıkan Eren Perakende, mağazacılık sektöründe alışılagelmiş bir uygulama olan haftada bir gün izin sistemini değiştirerek tüm mağaza çalışanları için haftada iki gün izin imkânı sağlıyor. Eren Perakende, bu uygulamasıyla çalışanlarının iş-yaşam dengesine katkıda bulunmayı ve motivasyonlarını artırmayı hedefliyor.

 

Nextgen Kickstart MT Programı BÜYEM iş birliğiyle geleceğin perakende liderlerini yetiştirecek

 

Eren Perakende, hayata geçirdiği bir diğer yenilikçi uygulama olan Nextgen Kickstart MT Programı ile perakende sektöründe kariyer yapmak isteyen yeni mezun üniversitelilere liderlik fırsatı sunuyor.

 

Program kapsamında seçilen genç yetenekler, 10 ay boyunca dört farklı markanın mağazalarında deneyim kazanırken, Boğaziçi Üniversitesi Yaşam Boyu Eğitim Merkezi (BÜYEM) iş birliğiyle, Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyelerinin ve Eren Perakende iç eğitmenlerinin katkılarıyla zenginleştirilmiş kapsamlı bir eğitim programına katılıyor ve pazarlama, e-ticaret, mağaza yönetimi ile liderlik alanlarında uzmanlaşarak "Geleceğin Perakende Lideri" sertifikasını almaya hak kazanıyor.

 

Katılımcıların programın sonunda Eren Perakende markalarının mağazalarında mağaza yöneticisi olarak kariyer hayatına başlamaları planlanıyor.

Roborock, robot süpürge modeli Roborock Qrevo Curv’ü çok yakında Türkiye’de satışa sunmaya hazırlanıyor - Basın Açıklaması

11 Aralık 2024 • 18:15:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Robot süpürge pazarının lider markası Roborock, geliştirdiği sektörde ilklere imza atan robot süpürge modeli Roborock Qrevo Curv’ü çok yakında Türkiye’de satışa sunmaya hazırlanıyor. Cihaz, hem sektördeki en yüksek emiş gücüne sahip hem de temizlik sırasında 4 cm’ye kadar eşik atlamasıyla da sektörde bir ilk.


Euromonitor 2023 verisine göre ciro bazında dünyada birinci, Marketing Türkiye araştırmasına göre ise tüketici yorumlarına göre robot süpürge alanında Türkiye’de lider marka Roborock, pazarın en performanslı robot süpürge modeli olan Qrevo Curv’ü çok yakında Türkiye’de satışa sunacak. Roborock Qrevo Curv, emiş gücü ve AdaptiLift Gövde ile rakipsiz konumda bulunuyor.


Yenilikçi tasarım

Roborock Qrevo Curv, alışılagelmiş robot süpürgelerin aksine estetik kıvrımlı tasarım çizgileriyle evlere kolaylıkla uyum sağlıyor. Bütünsel tasarım anlayışıyla tasarlanan modelde toz torbası, kirli su ve temiz su tankları, cihazın kapaklı bölgesinde yer alıyor. Ayrıca, yenilikçi temizlik haznesi, robot süpürgenin tüm parçalarının hazne içinde düzenli bir şekilde konumlanmasını sağlıyor.


Devrim niteliğinde emiş gücü

Robot süpürgenin dikkat çeken özelliklerinin en başında 18.500 Pa HyperForce emiş gücü geliyor. Klasik ve dikey süpürgelerin bile ötesinde bir emiş gücüne sahip olan Qrevo Curv, güncellenen Flexi Arm tasarımlı yan fırçası ve paspası sayesinde köşelerde ulaşılması zor alanlardakı kıl ve tüyleri kolayca temizliyor, temizlenmeyen kenar köşe bırakmıyor. Özel olarak geliştirilen DuoDivide™ Ana Fırça, saçların dolanmasını engelleyip toplayan spiral bıçak tasarımlı çift kısa fırçalı makaradan oluşuyor. Geliştirilen özel tasarım, saçların fırçaların etrafında dolaşmasını veya ulaşılması zor alanlarda birikmesini önlüyor. Bu sayede saç dolanma oranı neredeyse sıfıra iniyor.


4 cm’ye kadar eşik atlıyor

Roborock Qrevo Curv, sektörde ilk olan AdaptiLift Gövde sistemiyle de temizlikte yeni bir boyuta geçiş yapıyor. AdaptiLift Gövde, bağımsız olarak ayarlanabilen üç tekerlekli kontrol (sol ve sağ ana tekerlekler ile omni-tekerlek) sistemi ile robot süpürgenin temizlik yaparken 10 mm'ye kadar yükselmesine olanak tanıyor. Sadece bununla kalmayıp 4 cm yüksekliğindeki çift katmanlı eşikleri geçerek engebeli ya da düz zemin fark etmeksizin tüm alanlardaki kirleri üstün performansıyla temizleyebiliyor.


Tasarımıyla öne çıkan Çok Fonksiyonlu İstasyon 3.0, robot süpürgenin temizlik sonrası kirli suyu boşaltıp temiz suyu doldurmasının yanı sıra paspasları da temizliyor. Cihazın dönen paspasları 75°C sıcaklıkta yıkanıyor. Bu sayede tamamen temizlenip, bakterilerden yüzde 99.9 oranında arınıyorlar.


Roborock Qrevo Curv, akıllı temizlik anlayışının en yeni üyesi olarak çok yakında Türkiye’deki kullanıcılarla buluşacak.


Roborock hakkında daha fazla bilgi için Roborock internet sitesini ziyaret edebilirsiniz.


Roborock Hakkında

Roborock, akıllı temizlik çözümleriyle tanınan önde gelen bir temizlik markasıdır. Küresel önde gelen akıllı cihaz üreticisi olma kararlılığını sürdüren Roborock, robotik, kablosuz, ıslak/kuru vakum temizleyiciler ve çamaşır kurutma makineleri gibi yenilikçi ürün yelpazesiyle yaşamları zenginleştiriyor. Kullanıcı odaklı bir yaklaşımla geliştirdiği Ar-Ge projeleri, 170'ten fazla ülkede 15 milyondan fazla evde çeşitli temizlik ihtiyaçlarına yanıt veriyor. Pekin merkezli ve stratejik yan kuruluşları olan Roborock Japonya, Hollanda, Polonya, Almanya ve Güney Kore'deki ana pazarlarda faaliyet göstererek dünya çapındaki pazar varlığını güçlendirmeye odaklanıyor.

İnci GS Yuasa, sektördeki 40. yılını kutluyor - Basın Açıklaması

11 Aralık 2024 • 18:15:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Dünya akü devi Japon GS Yuasa ile Türkiye’de otomotiv tedarik sanayinin köklü firması İnci Holding’in iştiraki İnci GS Yuasa, sektördeki 40'ıncı yılını kutluyor. Türkiye'nin sektöründeki ilk Ar-Ge merkezini kuran şirket, 80 ülkeye gerçekleştirdiği ihracat, Endüstri 4.0 teknolojileriyle donatılmış üretim tesisi ve 'Akümgelsin' gibi yenilikçi dijital hizmetleriyle dikkat çekerken, otomotivden endüstriyel uygulamalara uzanan geniş bir yelpazede sürdürülebilir enerji çözümleriyle geleceğin mobilite dünyasını şekillendirmeye devam ediyor.

Türkiye’nin en büyük akü firması İnci GS Yuasa, sektördeki 40. yılını kutluyor. Teknoloji ve inovasyondan aldığı güçle 80 ülkeye ihracat yapan şirket, yenilikçi yaklaşımıyla küresel pazarlarda rekabet gücünü artırıyor. Sektörde Türkiye'nin ilk Ar-Ge merkezini kuran ve bu alandaki yatırımlarını sürekli geliştiren İnci GS Yuasa, otomotiv sektöründen endüstriyel uygulamalara uzanan geniş bir yelpazede sürdürülebilir enerji çözümleriyle geleceğin mobilite dünyasına güç katıyor. Şirket, ileri teknoloji ürün gamı ve dijital dönüşüm vizyonuyla, enerji depolama sektöründe yarının standartlarını bugünden belirliyor.

İNCİ GS YUASA BÖLGEDEKİ VARLIĞIMIZI GÜÇLENDİRİYOR

İnci GS Yuasa’nın 40. yılına ilişkin değerlendirmede bulunan İcra Direktör Vekili Shinsuke Uehara, "Ortağımız GS Yuasa deniz altından uzay üssüne kadar birçok alanda kullanılan aküler üretiyor. Motosiklet aküleri alanında dünya lideri olan Yuasa Akü, dünyanın önde gelen motosiklet markalarının orijinal ekipman (OE) tercihidir. Avrupa için stratejik bir üretim üssü olarak konumlanan İnci GS Yuasa sayesinde, bölgedeki varlığımızı her geçen gün daha da güçlendiriyor. Dünyaya ihraç edilen her üç aküden birisi ve Avrupa'ya ihraç edilen akülerin %40'ı İnci GS Yuasa’nın fabrikalarında üretiliyor. Bu başarı, teknoloji ve inovasyon konusundaki kararlılığımızın bir sonucudur. Türkiye’nin ihracat lideri olarak sektörümüzde çıtayı yükseltmeye devam ediyoruz.”

"YARININ MOBİLİTE DÜNYASINI TASARLIYORUZ"

Şirketin gelecek vizyonunu geleceğin mobilite çözümlerine yön veren marka olarak konumladıklarını belirten İnci GS Yuasa İcra Direktörü Kadir Kaymakçı; "40 yıllık yolculuğumuz, bize sadece başarıları kutlamanın değil, aynı zamanda geleceği şekillendirmenin sorumluluğunu da öğretti. Bugün, enerji depolama teknolojilerinde global bir oyuncu olarak, sürdürülebilir ve akıllı çözümlerimizle sektörün dönüşümüne liderlik ediyoruz. Ar-Ge gücümüz ve inovatif yaklaşımımızla, mobilite dünyasının yeşil dönüşümünde öncü rol üstlenerek, sadece bugünün değil, yarının mobilite dünyasını tasarlıyoruz" dedi.

"HEDEF SEKTÖRÜN BİR ADIM ÖNÜNDE OLMAK"

İnci GS Yuasa'nın 40 yıllık başarı yolculuğunda teknoloji ve inovasyonu şirket DNA'sına işlediklerini vurgulayan Kaymakçı; "İnovasyon kültürümüz ve Ar-Ge gücümüzle, müşterilerimize sürekli yeni değer önerileri sunuyoruz. Yeni nesil, çevre dostu ve yüksek performanslı enerji çözümlerimizle mobilite dünyasının dönüşümüne öncülük ediyoruz. Otomotivden endüstriyel uygulamalara uzanan geniş bir yelpazede, akıllı teknolojilerle donatılmış ürünlerimiz, müşterilerimizin değişen ihtiyaçlarına yanıt veriyor. Net sıfır hedefine giden yolda, enerji verimliliğini artıran inovatif çözümlerimiz ve döngüsel ekonomi yaklaşımımızla, sürdürülebilir bir geleceğin inşasına katkı sağlıyoruz. Hedefimiz her yeni ürün, çözüm, satış sonrası hizmet ve projede sektörün bir adım önünde olmak" açıklamasını yaptı.

"DİJİTAL FABRİKA İLE ÜRETİMDE GELECEK BUGÜNDEN BAŞLIYOR"

Kadir Kaymakçı, İnci GS Yuasa'nın üretim altyapısında gerçekleştirdiği dijital dönüşümü çalışmalarıyla ilgili olarak; "Manisa'daki üretim tesisimizi Endüstri 4.0 teknolojileriyle donatarak geleceğin akıllı fabrikasını bugünden kuruyoruz. Akıllı sistemlerimizle üretim süreçlerimizi optimize ediyor, ileri analiz yöntemleriyle kalite standartlarımızı sürekli yükseltiyoruz. Robot teknolojileri ve otonom sistemlerle üretim kapasitemizi artırırken, yeni nesil sensörlerimizle ürün performansını anlık olarak izliyoruz. Dijital altyapımızla üretimden sevkiyata kadar tüm süreçleri akıllı sistemler üzerinden yönetiyoruz. Bu teknoloji yatırımlarımız hem verimliliğimizi artırıyor hem de yüksek kalite standartlarımızı garanti altına alıyor" dedi.

"MÜŞTERİ DENEYİMİNDE YENİ DÖNEM"

Müşteri deneyimini dijitalleştirerek hizmet kalitesini yükseltmeye devam ettiklerini vurgulayan Kadir Kaymakçı şunları söyledi: "Dijital dönüşüm vizyonumuz doğrultusunda geliştirdiğimiz 'Akümgelsin' mobil hizmetimizle, kullanıcılarımıza 7/24 lokasyon bağımsız akü değişim hizmeti sunuyoruz. 'Akünü Bul' akıllı uygulamamız ise araç sahiplerinin tek tıkla araçlarına en uygun aküyü belirlemelerini sağlıyor. Bu yenilikçi dijital çözümlerle müşteri deneyimini üst seviyeye taşıyoruz. İnci GS Yuasa olarak, önümüzdeki dönemde de dijital teknolojilere yatırımlarımızı artıracağız. Global rekabet gücümüzü yükseltirken, Türkiye ekonomisine katkı sağlamaya devam edeceğiz. 40 yıllık köklü deneyimimiz ve güçlü Ar-Ge altyapımızla, mobilite dünyasının enerji çözümlerini şekillendirmeye kararlıyız."

İNCİ AKÜ 40 YAŞINDA

İnci GS Yuasa’nın lokomotif markası İnci Akü de bu sene 40. yaşını kutluyor. Uluslararası bağımsız marka değerleme kuruluşu Brand Finance’in 2024 yılı değerlendirmesinde, “Türkiye’nin En Değerli Markaları - Turkey 120” listesine giren tek akü markası olmayı başaran İnci Akü, üst üste 5 yıldır ‘Türkiye’nin En Değerli Akü Markası’ unvanını koruyor. Dünyanın enerji uzmanı İnci Akü, Marketing Türkiye ve BoomSonar tarafından düzenlenen, reklam, pazarlama ve pazarlama iletişimi alanlarında üretilen en başarılı işlerin yarıştığı Brandverse Awards 2024’te “Otomotiv Yan Sanayi” kategorisinde üst üste 5. kez Altın Ödül’e layık görülerek önemli başarılara imza atıyor. Sektörün ilklerini, ileri teknoloji ürünlerini, yenilikçi hizmetlerini müşterileri ve tüketicileriyle buluşturan İnci Akü sektörde fark yaratmaya devam ediyor.

Sanayi Sektörü, GES Yatırımları ile AB'nin 'Sınırda Karbon Engeli'nin Mali Yükümlülüklerini Azaltabilir - Basın Açıklaması

11 Aralık 2024 • 18:15:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Kullandığı enerjinin yüzde 75'ini ithal eden Türkiye'de elektrik ihtiyacı yılda yüzde 4.4 oranında artıyor. Her yıl ortalama 43 milyar dolar yani GSYH'nın yüzde 5'ine eşdeğer miktarda enerji ithal ediliyor.
Türkiye'deki yenilenebilir enerji yatırımlarının umut verici olduğunu, ancak yeterli olmadığını belirten Üçay Mühendislik İcra Kurulu Başkanı ve CEO'su Turan Şakacı, toplam nihai enerji tüketiminin yüzde 28.44'ünü elektrikten sağlayan sanayi sektöründe, yenilenebilir enerji kullanımının yüzde 2.22 olduğuna dikkat çekti.
 
Dünya, iklim değişikliği ile mücadele edebilmek ve böylece çevresel riskleri düşürmek amacıyla sürdürülebilir enerji yatırımlarını artırıyor. Kullandığı enerjinin yüzde 75'ini ithal eden Türkiye'de de yenilenebilir enerji yatırımları artıyor. Yenilenebilir kaynakların, elektrik üretimindeki payının 2024 sonunda yüzde 42,7'den yüzde 45'e ulaşması bekleniyor.
Türkiye'deki yenilenebilir enerji yatırımlarının umut verici olduğunu, ancak yeterli olmadığını belirten Üçay Mühendislik İcra Kurulu Başkanı ve CEO'su Turan Şakacı, hâlâ enerjinin yüzde 75'inin ithal edildiğini ifade etti. Şakacı, sözlerine şöyle devam etti:
"Ülkemizin elektrik ihtiyacı yılda yüzde 4.4 oranında artıyor. Her yıl ortalama 43 milyar dolar yani GSYH'nın yüzde 5'ine eşdeğer miktarda enerji ithal ediyoruz.
2024 yılı Ekim sonu itibariyle elektrik üretimimizin; yüzde 34,6'sı kömürden, yüzde 17,7'si doğal gazdan, yüzde 22,9'u hidrolik enerjiden, yüzde 10,4'ü rüzgârdan, yüzde 8,2'si güneşten, yüzde 3,2'si jeotermal enerjiden ve yüzde 3'ü ise diğer kaynaklardan gerçekleştirildi. Bu sonuçlar gösteriyor ki yenilenebilir enerji kaynaklarımızın, fosil yakıtlara oranı hâlâ oldukça düşük. Türkiye'nin büyüyen enerji talebinin karşılanması, dışa bağımlılığının azalması ve enerji arz güvenliğinin sağlanması için endüstriden otellere, hastanelerden alışveriş merkezlerine kadar birçok alanda yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapmak kritik önem taşıyor.
Sanayi sektörü, enerjisinin yüzde 2.22'sini yenilenebilir kaynaklardan sağlıyor
Yalnızca sanayi sektörü, toplam nihai enerji tüketiminin yüzde 28.44'ünü elektrikten sağlıyor. Yenilenebilir enerji, sanayi sektörünün enerji tüketiminden sadece yüzde 2.22 pay alıyor. EPDK verilerine göre, 2023 yılı itibarıyla endüstride tüketilen enerjinin yüzde 77.48'ini fosil yakıtlar oluşturuyor. Bu nedenle yenilenebilir enerji yatırımları artsa da hala yeterli seviyelerde değil.
GES, 'Sınırda Karbon' uygulamasının mali yükümlülüklerini azaltacak
Fabrikalar, çatılarında veya herhangi bir lokasyonda bulunan arazilerinde, GES yatırımı yaparak, tükettikleri elektriğin bir kısmını veya tamamını güneşten temin edebilir ve sürdürülebilirlik adımlarını destekleyebilirler. Fabrikaların karbon ayak izlerini düşüren bu yatırım, Avrupa Birliği'nin (AB) yeni bir ticaret sistemi olarak adlandırılan ve 2026'dan sonra başlaması planlanan 'Sınırda Karbon' uygulamasının da mali yükümlülüklerini azaltacaktır. Kısacası; yeşil, kârlı ve güçlü bir sanayi için GES yatırımı yapmak şart. Üstelik bu yatırım, GES'in kurulduğu bölgeye göre değişmekle birlikte 4 ila 6 yıl gibi kısa bir sürede kendini amorti ediyor.
Üçay Mühendislik olarak, yenilenebilir enerji sektöründe çeyrek asra yaklaşan tecrübelerimiz ile müşterilerimize, çatı GES kurulumlarında profesyonel ve yüksek verimli çözümler sunuyoruz." dedi

EWA - Gıda ve Tarımda Değişim Yaratan Kadın Girişimci Programı tamamlandı - Basın Açıklaması

11 Aralık 2024 • 18:15:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Gıda ve tarım teknolojilerinde kadın liderler için düzenlenen ve Avrupa Birliği'nin bu alandaki en büyük fonu olan EIT Food tarafından desteklenen EWA Programı, Foodback işbirliğiyle tamamlandı. Bu yıl beşinci yaşı kutlanan programın kazanan girişimlerine, 15 bin avroluk büyük ödül verildi.
 
Impact Hub İstanbul'un gıda ve tarım girişimcilik platformu Foodback yürütücülüğünde, Türkiye'de tarım ve gıda sektöründe kapsayıcılık ile çeşitliliği teşvik etmek, kadın liderli erken aşama girişimleri çoğaltmak ve girişimcilere iş fikirlerini geliştirmeye yönlendirecek gerekli bilgi, güven ve desteği sağlamak amacıyla hayata geçirilen EWA (Empowering Women in Agrifood) - Gıda ve Tarımda Değişim Yaratan Kadın Girişimci Programı tamamlandı.
 
Bu sene beşincisi düzenlenen programa beş yılda binin üzerinde başvuru yapıldı. Başvuruları EIT Food kriterleri etrafında değerlendiren EWA ekibi, programa katılma hakkı kazanan 10 girişimi belirledi.
 
Dokuz girişimin finale kaldığı programda 10 bin avro değerindeki birincilik ödülünü Yugen girişimi kurucusu İpek Tüysüzoğlu, 5 bin avro değerindeki ikincilik ödülü ise Bio4Life girişimi kurucusu Saadet Alpdağtaş aldı.
 
Programın kazanan girişimi Yugen; nar kabuğu atıklarını ileri dönüştürerek tekstil alanında en yüksek çevresel etkiye sahip olan gerçek ve suni deriye alternatif, bitki bazlı deri üretmektedir.
 
İkincilik ödülün sahibi Bio4life; biyoteknolojik prosesleri amaca uygun dizayn ederek tarımsal/endüstriyel atıkların değerlendirilmesini ve moda sektörü için biyomateryal geliştirilmesini sağlamaktadır.
 
EWA Programının beşinci yılında;

Programa toplamda 1000+ başvuru yapıldı.
50 mezun girişimci programı tamamladı ve iş fikirlerini büyütme şansı yakaladı.
EWA girişimcilerine toplamda 4,5 milyon TL finansal destek sağlandı.
Mezun olan 40 girişimciden 7'sı yatırım aldı, projelerini daha ileriye taşıma fırsatı buldu.
 
Programın beşinci yılı kutlandı
Bu yıl programın beşinci yılı olması dolayısıyla, Demo Day etkinliğinin ardından EWA ekosistemindeki tüm girişimciler, mentorlar, uzmanlar ve destekçilerle birlikte EWA Türkiye'nin beşinci yıl kutlaması da gerçekleştirildi. Etkinlik, sadece bu yılın değil, son beş yılda elde edilen tüm başarıların ve dayanışmanın coşkulu bir kutlaması niteliğindeydi.
 
EWA Türkiye, kadın girişimcilerin tarım ve gıda sektöründe liderlik etmeye devam edeceği bir geleceği inşa etmek için çalışmalarını sürdürüyor.
 
“Kadın girişimcilerin sektörde daha görünür olmaları için yola çıktık”
EWA Programı'nın beşinci yılının önemine vurgu yapan Impact Hub İstanbul ve Foodback Kurucu Ortağı Ayşe Sabuncu, “Beş yıl önce başladığımız bu yolculukta, kadın girişimcilerin gıda ve tarım sektöründe daha görünür ve etkili hale gelmelerine destek olmak için yola çıktık. Programımızın beşinci yılında, yalnızca girişimcilerimizin başarılarını değil, aynı zamanda EWA ekosisteminin sektörde yarattığı uzun vadeli etkiyi kutluyoruz. Bu yıl, geride bıraktığımız beş yılın tecrübelerini geleceğe taşıyacağımız bir dönüm noktası” dedi.
 
Program partnerleri hakkında:
EIT Food, gıda sistemlerini dönüştürmek için kurulmuş Avrupa'nın önde gelen gıda inovasyon inisiyatifidir. Avrupa çapında inovasyonu ve girişimciliği teşvik etmek için kurulmuş bağımsız bir AB organıdır, Horizon 2020 tarafından desteklenmektedir.
 
Impact Hub global ağının bir parçası olan Impact Hub Istanbul, güçlü partnerlerle iş birlikleri tasarlayarak, sosyal girişimcilere ve sosyal etki odaklı birey ve kurumlara eğitici programlar, etkinlikler, mentorluk, çalışma mekanı ve networking desteği sağlamaktadır.
 
Foodback, Impact Hub İstanbul'un tarım ve gıda yeniliklerini destekleyen işbirliği ve inovasyon platformudur. Girişimciler, kurumlar ve üniversiteler arasında bir köprü görevi görmektedir. 2018 senesinden beri "EIT Food Turkey Hub" olarak görev almaktadır.
 
Empowering Women in Agrifood (EWA) programı tarım ve gıda sektöründe kapsayıcılık ile çeşitliliği teşvik etmek, kadın merkezli erken aşama girişimleri artırmak, kadınların tarım ve gıda sektörlerinde iş geliştirmesine destek olmak ve girişimcileri iş fikirlerini geliştirmeye yönlendirecek gerekli bilgi, güven ve desteği sağlamak amacıyla 12 Avrupa ülkesinde eş zamanlı olarak gerçekleşmektedir.

Hesaba Altın Havale

Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.

Ücretsiz Hızlı Kargo

Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.

Üst Düzey Güvenlik

256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.

Sertifikalı Ürünler

Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.

hand-package-delivery