Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Trump, tarife savaşlarında şu an için cepheyi daralttı ve yalnızca Çin’e taarruz gerçekleştiriyor. Dün de Çin’e
uygulanan toplam vergileri %145 seviyesine yükseltti. Açıkçası bu karara şaşırmasak da sürpriz olarak değerlendirdik.
Bunun nedeni ise Çin haricindeki ülkelere uygulanan ek gümrük vergilerinin 90 gün süre ile ertelenme kararı ile
yumuşama sinyali verilmesi ve Çin’e yönelik geçmişe kıyasla anlaşma yanlısı ılımlı açıklamaların yapılmasıydı. Tabii ek
vergilerin artırılmaya devam ediliyor olması piyasalarda tedirginliğin sürmesine neden oluyor. Bu tedirginliğin
boyutu ise oldukça yüksek. Şöyle ki;
• Dolar endeksi (DXY) 100 seviyesinin aşağısına geçmiş durumda.
• ABD 10 yıllık tahvilin getirisi %4.41 seviyesinde.
• Tarife erteleme kararından sonra yukarı yönde keskin tepki veren borsalar yeniden
satışa döndü.
• Ons altın 3200$ seviyesinin üzerine çıkarak tarihi rekor seviyelerde işlem görüyor.
Yaşanan son gelişmeler ve fiyatlamalara ek olarak, Çin cephesinden de karşı hamle geldi. ABD’ye uygulanan toplam
tarifelerinin oranı %125 seviyesine yükseldi. Görüldüğü gibi tarifeler üzerinde küresel güç savaşı son sürat devam
ediyor. Yüksek riskli atmosferi ve ne zaman dağılacağı belli olmayan şiddetli belirsizliği en doğru fiyatlayan
enstrüman ons altın dersek yanlış olmaz. ABD borsalarında yaşanan keskin düşüşlerin ardından altın cephesinde geri
çekilmeleri teknik ayarlama olarak daha öncesinde açıklamıştık. Borsalarda düşüşler, teminat tamamlama
çağrılarında keskin yükselişlere neden oldu. Buna karşılık yatırımcılar, karlı altın pozisyonlarını kapatarak elde ettiği
fonu hisse senedi hesaplarına enjekte ettiler. Kısa süreli düşüşü bu şekilde açıklamayı makul buluyoruz. Bu teknik ve
zorunlu ayarlamanın ardından doğal sürecinde doğru fiyatlamanın altın üzerinde gerçekleştiğini de görüyoruz.
Yukarı fiyatlamanın nedenleri kısaca özetlemek gerekirse;
1. Belirsizlik… Riskten korunma güdüsü altını ön plana çıkarıyor. ABD-Çin arasında tarife
savaşları yakın gelecekte biter mi? Bu sorunun cevabı ‘EVET’ ise mevcut seviyeler zirve
olabilir. Yalnız son gelişmelere bakarsak bizim cevabımız ‘HAYIR’… Dolayısıyla temel
gelişmelere bağlı kalarak altında yeni bir yükseliş ivmesi başlıyor olabilir.
2. ABD dolarının küresel cephede sert değer kaybı… ABD ekonomisine yönelik
beklentiler radikal bir şekilde negatif tarafa doğru revize edildi. Bu durum ABD
dolarında sert gerilemeyi tetikliyor. Böylelikle altındaki yükselişi açıklayan bir başka
katalizör de ortaya çıkmış oldu.
Teknik olarak;
Ons altın fiyatlarının 3200 doların üzerine yerleşmesi, teknik olarak yeni bir güçlenme evresine geçişi gösteriyor.
Tabii ki mevcut atmosferi belirleyen unsurun temel gelişmeler olduğu unutulmamalı. Belirsizlik ve yüksek riskli
ortam devam ettiği sürece 3200 üzerine yerleşecek olan ons altında 3298$ kısa vadede izlenecek olsa da
3500$/600$ bölgesinin önünün açılmış olabileceğini düşünüyoruz. ABD-Çin gerilimini çok yakından izlenmeli.
Piyasalardaki stres unsurunun bu konu olduğu ve ikili ilişkilerin seyrini gösteren her türlü gelişmenin fiyatlamalarda
sert oynaklık oluşturabileceği unutulmamalı.
 
 Trive Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
  https://www.trive.com.tr/

***
                        Yasal Uyarı
 
  Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

DYO, Türkiye’nin dördüncü büyük banliyö hattı olan GAZİRAY Projesi’ne, raylı sistemler için geliştirdiği güvenlik ve dayanıklılık standartlarına uygun EN 45545-2 sertifikalı boyalarıyla değer katıyor. Yenilikçi boya çözümleriyle projeye katkı sağlayan DYO, ulaşım altyapısının güçlendirilmesine yönelik toplumsal yatırımını sürdürüyor.

 

DYO Boya, Milli Banliyö Tren Seti Projesi kapsamında Türkiye’nin dördüncü büyük banliyö hattı olan GAZİRAY Projesi’ne destek oluyor. Raylı sistemler için geliştirdiği güvenlik ve dayanıklılık standartlarına uygun EN 45545-2 sertifikalı boyalarıyla, toplumsal yatırımını sürdürüyor. Safkar Firması’yla gerçekleştirdiği iş birliğiyle DYO, GAZİRAY Projesi’ne zorlu koşullara karşı dayanıklığı yüksek DYO boyalarıyla uzun ömürlü koruma sağlıyor.

 

Güvenli ve modern bir yolculuk deneyimi

 

İstanbul, Ankara ve İzmir’in ardından Türkiye’nin dördüncü en büyük banliyö hattı olarak hayata geçirilen ve ilk seti Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’ne teslim edilen GAZİRAY Projesi, bölgenin ulaşım altyapısını güçlendirmeyi hedefliyor. Proje kapsamında toplamda 32 araçtan oluşan 8 adet banliyö tren seti üretilecek. Her bir tren seti, saatte 90 kilometre işletme hızıyla yolcu taşıyacak şekilde tasarlandı. İkisi sürücü kabinli olmak üzere dört araçtan oluşan bu setlerin her biri, 206’sı oturan toplamda bin yolcu kapasitesine sahip olacak.

 

DYO’nun raylı sistemler için geliştirdiği ürünler, dayanıklılığının yanı sıra yolcu güvenliğini de ön planda tutuyor. GAZİRAY Projesi’nde kullanılan EN 45545-2 sertifikalı boyalar, yangına karşı yüksek direnç göstererek güvenli bir yolculuk deneyimi sunuyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Bu yıl 90'ıncı yılını kutlayan cam ve kimyasallar sektörlerinin global oyuncusu Şişecam, cam sektörünün önde gelen temsilcilerini 39'uncusunu düzenlediği Şişecam Uluslararası Cam Konferansı'nda bir araya getirdi.
 
Camın benzersiz potansiyelini, sektörün tüm paydaşlarının katkı ve iş birliğiyle daha da ileriye taşımayı hedefleyen Şişecam Uluslararası Cam Konferansı İtalya'nın Venedik şehrinde gerçekleştirildi. 'United to Innovate- Inspire Future' ana temasıyla düzenlenen konferans; cam bilimi ve teknolojisi alanında çalışan akademisyenleri, cam üreticilerini ve tedarikçilerini bir araya getirerek yenilikçi fikirlerin paylaşılmasına olanak sağladı.
 
Plant of the Future ilerlemeye öncülük edecek
90. yılını kutlayan Şişecam'ın Genel Müdürü Görkem Elverici konferansta yaptığı konuşmada, cam sektörünün geleceğini şekillendirmede iş birliği, ortak akıl ve inovasyonun kritik önem taşıdığını vurgulayarak şunları söyledi: "Cam, 5000 yıllık geçmişiyle medeniyetleri şekillendiren, sanatı ve bilimi birleştiren eşsiz bir malzeme. Bugün ise sürdürülebilirlik ve dijital dönüşümün merkezinde yer alarak geleceğin dünyasını inşa etmekte kritik bir rol oynuyor. Bu malzemenin gerçek potansiyeline ulaşabilmesi için yalnızca bugünün en iyi uygulamalarını benimsemekle yetinmeyip yarının ihtiyaçlarını da karşılayacak çığır açıcı çözümler üretmek zorundayız. 1985 yılından bu yana düzenlediğimiz Şişecam Uluslararası Cam Konferansını bu amaca hizmet edecek şekilde organize ediyoruz. Yine bu vizyondan hareketle hayata geçirdiğimiz 'Plant of the Future' platformu ile üretim teknolojilerini dönüştürerek cam endüstrisini dijitalleşme ve sürdürülebilirlik ekseninde yeniden şekillendirmeyi hedefliyoruz. Açık inovasyon anlayışıyla tüm paydaşlarımızı iş birliğine davet ettiğimiz bu girişimle sektörde devrim niteliğinde ilerlemelere öncülük edeceğimize inanıyoruz."
 
Şişecam Araştırma ve Teknolojik Geliştirme Genel Müdür Yardımcısı Burak Büyükfırat ise şu açıklamalarda bulundu: "Günümüz dünyasında karşı karşıya olduğumuz zorluklar; iş birliği, bilgi paylaşımı ve cesur fikirlerin geliştirilmesini gerektiriyor. Bilgi paylaşımıyla ilerlemeyi hızlandırabilir, birlikte cam sektörünün geleceğini şekillendirecek çözümler geliştirebiliriz. Bu yıl 39. kez düzenlediğimiz konferans, tüm sektör için anlamlı değişimler yaratma noktasında eşsiz bir fırsat sunuyor."
 
Konferansta endüstrinin karbonsuzlaştırılması, malzeme bilimi, enerji verimliliği, kaplama teknolojileri, dijitalleşme ve ürün tasarımı gibi başlıklar derinlemesine konuşuldu.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Türkiye ile Şili'nin coğrafi olarak uzak görünse de veriler ve gerçeklere bakıldığında oldukça yakın dost ülkeler olduğunu belirten T.C Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, "Gelecek yıl, bu diplomatik ilişkinin 100'üncü yılını kutlayacağız. Aynı zamanda Şili, Türkiye'nin Serbest Ticaret Anlaşması imzaladığı ilk Latin Amerika ülkesi. İkili ticaret ve yatırım ilişkilerine bakıldığında Şili, Türkiye'nin Latin Amerika'daki dördüncü büyük ticaret ortağı konumunda. 2021 yılında dış ticaret hacmimiz 1 milyar doları aştı. Şu anda dış ticaretimizde umut vadeden alanlardan biri de savunma sanayiindeki yakın iş birliğimiz. Türk savunma sanayi şirketlerimiz Şili'de tedarik ve ortak üretim konularında bazı sözleşmeler imzalamış durumda. Geçtiğimiz Aralık ayında Türk Hava Yolları İstanbul-Santiago arasında haftada dört gün günlük uçuşlara başladı. Bu da iş ilişkilerinin daha üst seviyelere çıkmasına katkı sağlayacak. Umuyorum ki bugün gerçekleşen İş Forumu ve imzaladığımız mutabakat zaptı anlaşması da iki dost ülkenin iş dünyası temsilcilerinin yeni fırsatlar keşfetmesine ve ikili ticaretin artırılmasına katkı sağlayacak. Ülkelerimiz arasındaki ticareti artırmak en büyük görevimiz" şeklinde konuştu.
Klaveren: "STA'mızın 15. yıl dönümüne yaklaşırken, bu anlaşmayı modernize etme ve geliştirme ihtiyacının farkındayız"
Önümüzdeki yıl Şili ile Türkiye'nin diplomatik ilişkilerinin yüzüncü yılınının kutlanacağını ve bunun bir dönüm noktası olacağını ifade eden Şili Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Alberto van Klaveren, "Ülkelerimiz arasındaki coğrafi uzaklığa rağmen Şili, Türkiye'yi sadece Avrasya'da değil, aynı zamanda Latin Amerika ile bu dinamik bölge arasında kilit bir bağlantı olarak stratejik bir ortak olarak görüyoruz. İlişkilerimizin gücü, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ikili ilişkilerimizin 90. yıl dönümü vesilesiyle 2016 yılında Şili'ye gerçekleştirdiği tarihi ziyarette açıkça görülüyor. Geçtiğimiz yıl Ankara'da düzenlenen Şili-Türkiye Serbest Ticaret Anlaşması (STA) 5. Ortak Komitesi, ticari ilişkilerimizi sürdürme kararlılığımızın altını çizdi. Önümüzdeki yıl diplomatik ilişkilerimizin yüzüncü yılını kutlayacağız. Bu dönüm noktası bizi, kaydettiğimiz kayda değer ilerleme ve önümüzdeki muazzam potansiyel üzerinde düşünmeye davet ediyor. Bugün Türkiye, Şili için Avrasya'da kilit bir ticaret ortağı konumundayken, Şili de Türk işletmeleri için Latin Amerika'ya açılan stratejik bir kapı görevi görüyor. STA'mızın 15. yıl dönümüne yaklaşırken, bu anlaşmayı modernize etme ve geliştirme ihtiyacının farkındayız. Hem Şili hem de Türkiye çeşitli ortaklarla yeni ve daha iddialı ticaret anlaşmalarını başarıyla müzakere etti ve ikili ticaret çerçevemizi küresel trendlerle uyumlu hale getirmenin zamanı geldi. İşbirliğimizi derinleştirmek, pazara erişimi genişletmek ve hizmetler, dijital ticaret ve yatırımların kolaylaştırılması gibi yeni alanları dahil etmek için bu fırsatı değerlendirelim. Potansiyelimizi tam anlamıyla hayata geçirmek için iş ağlarını güçlendirmeli, yatırımları teşvik etmeli ve bilgi alışverişi için platformlar oluşturmalıyız. Ticaret anlaşmalarımızı modernize etmek, yatırım fırsatlarını arttırmak ve dirençli, yenilikçi ve geleceğe yönelik bir ortaklık kurmak için birlikte çalışalım" dedi.
Olpak: "Şili iş dünyasını Türkiye'ye yatırım yapmaya ve fırsatlardan yararlanmaya davet ediyorum"
Şili'nin Türkiye'nin Latin Amerika Ülkeleri arasında Serbest Ticaret Anlaşması yaptığı tek ülke olduğuna dikkat çekerek, iki ülke iş dünyasının bu fırsattan daha fazla yararlanması gerektiğini belirten DEİK Başkanı Nail Olpak, "ABD'nin yakın zamanda açıkladığı yeni gümrük vergilerinin ardından küresel ticaretin ve küresel büyümenin yeni ticaret savaşlarından zarar görmesini bekliyoruz. Bu zor ve belirsiz zamanlarda en iyi strateji karşılıklı iş birliğimizi arttırmaktır ve Şili'nin en iyi ticaret ve yatırım ortaklarımızdan biri olacağına inanıyoruz. Şili ile ticaret hacmimizin dengeli bir şekilde artırılması hedefinin hepimiz farkındayız. Sadece rakamları iyileştirmekle kalmayıp ikili yatırımları da artıracağımıza inanıyorum.Her iki ülke de teknoloji start-up'larının etkinliği için önemli destekler sağlıyor. Bu alanda iş birliği geliştirilebilir. Şili'nin savunma sanayisine de önemli bir ilgisi var. En son HAVELSAN Şili ile bir anlaşma imzaladı. ASELSAN'ın zaten orada bir ofisi var. Bunlar iyi örnekler ve bunların üzerine daha fazlasını inşa edebiliriz. Türkiye bakımından ise Batı Avrupa ile Çin arasındaki en büyük yatırım, üretim ve teknoloji merkezi olan ülkemiz, 600 milyar doları aşan bir dış ticaret hacmine sahip. Enerjiden sanayiye, tarımdan altyapıya ve bilgi ekonomisine kadar hemen her sektörde önemli yatırım fırsatlarımız var. Ayrıca Şili iş dünyasını ülkemize yatırım yapmaya ve özellikle yüksek teknoloji sektörlerindeki yatırım fırsatlarımızdan yararlanmaya davet ediyorum. İnanıyorum ki Türk ve Şilili iş dünyası temsilcileri olarak hedeflerimize ulaşacağız" dedi.
Anbarlılar: "Şili, Türkiye'nin bölgedeki angajmanı için stratejik bir ortak"
Altyapı geliştirme, enerji dönüşümü ve teknolojik değişim alanlarında daha fazla iş birliğini hedeflediklerini belirten DEİK/Türkiye-Şili İş Konseyi Başkanı Ahmet Bilge Anbarlılar, "DEİK/Türkiye-Şili İş Konseyi olarak yeni ortaklık fırsatlarını keşfetmek ve iki ülke arasında karşılıklı büyümeyi teşvik etmek için aktif olarak çalışıyoruz. Ekonomik ilişkilerimizi güçlendirmek ve üçüncü ülkelerdeki ortaklığımızı kazan-kazan temelinde geliştirmek için iş birliği yapabiliriz. Şili'nin Latin Amerika ve diğer kıta ülkeleriyle ikili serbest ticaret anlaşmaları yoluyla kurduğu etkin ticari bağlantılar Türk girişimciler için önemli fırsatlar sunuyor. Önceliklerimiz arasında sektörel çeşitliliğin ve turist ziyaretlerinin artırılması ile iki ülke üniversiteleri arasında iş birliğinin geliştirilmesi yer alıyor. Türkiye, bölgesindeki en dinamik ekonomilerden biri olarak Avrupa, Asya ve Orta Doğu arasında bir geçit görevi görüyor. Aynı şekilde Latin Amerika'nın en istikrarlı ve açık ekonomilerinden biri olan Şili de Türkiye'nin bölgedeki angajmanı için stratejik bir ortak. Altyapı geliştirme, enerji dönüşümü ve teknolojik değişim alanlarında daha fazla iş birliğini teşvik ediyoruz. Yüksek kaliteli mühendisliği ve verimliliğiyle bilinen Türkiye'nin inşaat sektörü, Şili'nin altyapı projelerine önemli katkılar sağlayabilir. Benzer şekilde Şili'nin lityum ve yenilenebilir enerji alanındaki uzmanlığı da Türkiye'nin yeşil dönüşüm hedeflerini destekleyebilir" dedi.
Türkiye-Şili ticari ilişkileri ve öne çıkan iş ve yatırım alanlarının görüşüldüğü İş Forumu'nda, sektörel fırsatlar değerlendirildi

Dün ekonomik takvim açısından CPI verisi beklentilerin altında gerçekleşerek iyimser hava yarattı. Fed’in enflasyon konusunda ilerleyişinin iyi olduğuna yönelik görüşler sonrası ABD ekonomisinde resesyon riskinin olması sonucu Fed’in faiz indirimine gidileceği piyasalarda yer aldı. Haziran ayı için yüzde yüz olarak bir faiz indirimi fiyatlanıyor. Ama diğer taraftan bu sonuçlarda henüz gümrük tarifelerinin etkisinin görülmediği, Fed’in enflasyonda ikna edici olup olmadığını Haziran’da görülebileceği belirtildi. Trump’ın gümrük tarifelerini 90 günlük süreyle durdurması ardından, Çin’e getirilen tarife oranının yüzde %145 çıktığını açıkladı. Piyasalarda ABD- Çin arasındaki gerginlik ABD varlıklarını elden çıkarmasına neden olduğu için dolar endeksi ciddi satış baskısı ile karşı karşıya kaldı. Dolar endeksi günlük 100,00 seviyesinde altında işlem görüyor. Çin’den de ABD’ye uygulanan tarifenin %125 yükseltildiği bildirildi. ABD gümrük vergileri uygulamaya yönelik, Çin artık bu duruma tepki vermeyeceğini, görmezden geleceğini belirtti. Çin ticaret savaşını tırmandırmak yerine kendi çıkarlarına odaklanabilir ya da alternatif yollar arayabilir. Ama aynı zamanda bu, ABD’nin baskısına boyun eğmeyeceklerini göstermek için bir duruş. G10 para birimleri doların düşüşü ile yükseliş kaydetti. Güvenli liman para birimlerinden özellikle İsviçre frangı hafta başından beri dolar karşısında %5,15 değer kazandığı görülmekte. Gelişmekte ülke para birimlerinin de çoğunluğunda kazançlar olduğu görülüyor.

EURUSD paritesinde doların düşüşü derinleşmesi ile yükselişini sürdürüyor. 2022’den beri en yüksek seviyeleri test ediyor. 1,1375 seviyesinde hareketini sürdüren parite için 1,1451 direnç olarak izlenebilir. Zirvesi seviyesi olarak da 1,1701 izlenebilir. Aşağı yönlü hareketlerde ise fibonacci seviyesi 1,1152 destek olarak izlenebilir. RSI aşırım bölgesi olan 70 üzerinde işlem görmekte, düzeltme hareketleri görülebilir.

Ons altın güvenli liman talebi ile dolardaki yaşanan zayıflama ile de yükselişini sürdürüyor. $3200 üzerinde işlem gören altın için $3238 direnç olarak izlenebilir. $3192 destek seviyesi olarak takip edilebilir.

 Detaylı bilgi almak, İş Yatırım’ın güncel raporlarına ulaşmak için aşağıdaki linki kullanabilirsiniz.

 https://arastirma.isyatirim.com.tr/2025/04/11/fx-teknik-analiz-raporu-11-04-2025/
 
İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
 www.isyatirim.com.tr

                           ***
                  Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Yurt İçi Piyasalar TCMB Faiz Kararına Odaklandı
Ticaret savaşlarının gölgesinde hisse senedi piyasalardaki yön arayışı sürüyor. ABD'de VİX
endeksi, 5 Ağustos tarihi sonrasında en yüksek seviyesine çıktı. VİX'in yükselmesi,
piyasalardaki oynaklığın artığını ve yatırımcıların belirsizlik algısını yükselttiğini gösterirken,
bu durumun etkisinin yatırımcıların riskli varlıklardan çıkarak altın, tahvil gibi enstrümanlara
kaydığını gösterdi. ABD'de tarife kaynaklı enflasyon tarafında yukarı yönlü hareket
bekleniyor. Tarifeler, Nisan başında uygulanmaya başlayacağı için Nisan enflasyonunda bu
durumun etkileri görülecektir. ABD'de Mart enflasyonu, enerji maliyetlerindeki düşüş
nedeniyle yıllık bazda %2,4'e geriledi. Aylık bazda ise %0,1 azalırken, 2020 yılından sonra ilk
kez aylık TÜFE daraldı.
Yurt içi piyasalarda global taraftaki belirsizlikten etkilendi. ABD Başkanı Trump'ın tarifeleri
artırması, sonrasında ise Çin hariç ülkelerde 90 gün ertelemesi piyasadaki volatiliteyi artırdı.
İç dinamiklerin yanı sıra global taraftaki tarife belirsizliğinin etkisi, endeksteki yön arayışının
zorlaşmasına neden oluyor. Tüm bu konjonktürde yurt içi piyasalar önümüzdeki hafta
açıklanacak TCMB PPK kararına da odaklanmış durumda. 18 - 19 Mart tarihlerinde başlayan
siyasi olayların etkisi ile sepet kur yaklaşık %10 yükselirken, kurdaki yükseliş %3'te dengelendi.
Bu süre zarfında TCMB brüt döviz rezervi 14 Mart tarihindeki 171,0 milyar seviyesinden 4
Nisan itibariyle %9,8 azalışla 154,3 milyar dolara geriledi. Kurdaki bu yükselişin etkisi Mart
ayına kısmi olarak yansırken asıl etkinin Nisan’a yansıyacağını düşünüyoruz. TCMB Başkanı
Karahan da geçtiğimiz haftalarda Alman - Türk Ticaret ve Sanayi Odası toplantısında yaptığı
konuşmada, “Piyasa kuralları içinde gerekli adımları proaktif olarak aldık ve alacağız” dedi.
"Ekonomimizin temel dinamiklerinde hiçbir bozulma yok" diyen Karahan, enflasyon
göstergelerinde bozulma görülmesi halinde gerekli sıkılaşmayı yapacaklarını söylerken,
Nisan ayı için enflasyonda yukarı yönlü risklerin de arttığını belirmişti. Bu kapsamda
TCMB’nin Nisan ayında bekle/gör politikasına geçerek faizleri %42,5’te sabit tutacağını ön
görüyoruz.
Petrol fiyatları, 60 dolarlı seviyelerin altına kadar indikten sonra Trump'ın tarife ertelemesi ile
64 dolarlı seviyeleri test ediyor. Petrol tarafındaki geri gelme ile birlikte ''Brent petrol 65
doların altında kalırsa yıl sonu enflasyonu, hedefin yaklaşık 1 ile 1,6 puan altında olur'' dedi.
Her bir dolarlık petroldeki düşüşün etkisinin yaklaşık cari dengeyi 850 milyon dolar olumlu
etkilerken, bu düşüşün etkisi cari dengeye olumlu yansıyabilir.

 İnfo Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
 www.infoyatirim.com

                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
  Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Küresel Piyasalar Yön Arayışını Sürdürüyor

Yurt dışı piyasalarda, ABD ile Çin arasında ticaret savaşlarının artabileceği endişesi ile dalgalı bir seyir öne çıkıyor. ABD’de Wall Street Endekslerinde ise piyasalarda artan belirsizlik sonrası negatif bir seyir izlendi. S&P 500 endeksi yüzde 3,46, Nasdaq endeksi yüzde 4,31 ve Dow Jones Endeksi yüzde 2,50 düşüşle günü tamamladı. Bu sabah ABD’de vadeli endeksler ise karışık bir seyir izlemeye devam ediyor. ABD Başkanı Donald Trump dün Çin’e yönelik gümrük tarifelerini yüzde 145’e çıkardığını duyurdu. Ülkede açıklanan makroekonomik veriler yakından takip edilirken, ABD’de TÜFE mart ayında aylık bazda yüzde 0,1 azalırken, yıllık bazda ise yüzde 2,4 ile beklentilerin altında açıklandı. Enerji ve gıda fiyatlarını içermeyen çekirdek TÜFE ise martta aylık yüzde 0,1 ve yıllık yüzde 2,8 ile beklentilerin altında artış gösterdi. Ülkede bütçe açığı ise mart ayında geçen yıla oranla yüzde 32 azalarak 161 milyar dolara geriledi. Fed yetkililerinin de açıklamaları yakından takip edilirken, Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee tarifelerin stagflasyonist bir şok olduğunu, Fed’in fiyat istikrarı ve maksimum istihdam hedeflerini karşı karşıya getirdiğini ifade etti. Bir diğer meslektaşı Dallas Fed Başkanı Lorie Logan ise beklenenden daha yüksek tarifelerin hem işsizliği hem de enflasyonu artırabileceğini belirtti. Söz konusu gelişmelerin ardından ABD’nin 10 yıllık hazine tahvil faizi 4,43 seviyesinden işlem görmeye devam ediyor.Avrupa borsalarında ise dün tarifelerin ertelenmesi haberiyle pozitif bir seyir izlenirken, bugün tekrardan belirsizliğin piyasalarda hâkim olmasıyla yatay bir görünüm sergiliyor. Bugün ise gözler ECB Başkanı Lagarde’ın yapacağı açıklamalara çevrildi.

Ayrıca, Asya borsalarında da karışık bir seyir izlenirken, Çin ABD’ye olan gümrük tarifesini yüzde 125’e yükselttiğini duyurdu.

ABD’de bilanço sezonu başlarken, bu hafta Delta Air Lines Inc, Constellation Brands, CarMax, Wells Fargo, JPMorgan, BlackRock ve Morgan Stanley gibi şirketlerin finansal sonuçları takip edilecek. Veri takviminde ise ABD’de ÜFE verisi takip edilecek.

Şirket Haberleri

Oklo (OKLO): Oklo, ABD Savunma Bakanlığı’nın askeri üslerde kullanılacak mikroreaktör güç sistemleri programına dahil edildi.

Tesla (TSLA): Tesla, Çin web sitesinde Model S ve X için yeni siparişleri askıya aldığı duyuruldu.
 
 Burgan Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
 https://www.burganyatirim.com.tr/
                           ***
                  Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.