Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Sabancı Topluluğu, 2024 yılında başlattığı Sabancı Gençlik Seferberliği’ni Türkiye’ye yaymaya devam ediyor. Sabancı Gençlik Seferberliği kapsamında Adana’da açılan TEMSA Teknoloji ve Etki Merkezleri, mobilite teknolojilerinde geleceğin liderlerini yetiştirecek.
“Bütün ümidim gençliktedir” diyen Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde, Türkiye çapında yeni bir sosyal girişim modelinin temellerini atan Sabancı Topluluğu, Sabancı Gençlik Seferberliği kapsamındaki 9 ve 10’uncu, 2025 yılındaki ilk iki Teknoloji ve Etki Merkezi’ni ise Adana’da açtı.
Adana Çukurova Teknokent’te hizmete giren TEMSA Teknoloji ve Etki Merkezleri’nin açılışı, Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamit Emrah Beriş, Alparslan Türkeş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adnan Sözen, Sabancı Holding Mobilite Çözümleri Grup Başkanı Cevdet Alemdar ve TEMSA CEO’su Evren Güzel’in yanı sıra çok sayıda akademisyen ve öğrencinin katıldığı törenle gerçekleştirildi.
“TEMSA TEKNOLOJİ VE ETKİ MERKEZLERİ, BİR KÜLTÜRÜN VE VİZYONUN İNŞASINA KATKI SAĞLAYACAK”
Törende konuşan Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamit Emrah Beriş, “Çukurova Üniversitesi olarak, geleceğimizi şekillendirecek olan gençlerimize rehberlik etme, onlara ilham verme ve potansiyellerini en üst düzeye çıkarmaları için fırsatlar sunma sorumluluğunu en büyük görevimiz olarak kabul ediyoruz. Beyin göçünü beyin gücüne dönüştürme hedefiyle kurulan TEMSA Teknoloji ve Etki Merkezleri; fiziksel alan olmanın ötesinde, bir kültürün ve vizyonun inşasına da katkı sağlayacak. Bu merkezlerde akademisyenler, öğrenciler ve sektör profesyonelleri birbirleriyle etkileşim halinde çalışarak, yenilikçi çözümler geliştirecek, toplumun karşılaştığı sorunlara karşı etkili ve sürdürülebilir çözümler arayacaklar. Aynı zamanda, gençlerimizin kendi fikirlerini hayata geçirebilecekleri bir ekosistem oluşturulacak ve girişimcilik ruhu teşvik edilecek” ifadelerini kullandı.
“ADANA’NIN KÜRESEL REKABET GÜCÜNÜ ARTIRMAYA YÖNELİK ÖNEMLİ BİR ADIM”
Alparslan Türkeş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adnan Sözen ise şunları söyledi: “Teknoparklar; inovasyonun, araştırma ve geliştirmenin kalbinin attığı, geleceği şekillendiren projelerin yeşerdiği merkezlerdir. Bu bağlamda TEMSA Teknoloji ve Etki Merkezleri, sadece elektrikli araç teknolojileri ve sürdürülebilir ulaşım çözümleri açısından değil, aynı zamanda Adana’nın küresel rekabet gücünü artırmaya yönelik atılmış önemli birer adımdır. Bu merkezler, geleceğin taşımacılık çözümleri ve enerji verimliliği konusundaki çalışmalara öncü olmanın yanı sıra, sanayi ve teknoloji dünyasında yeni fırsatlar, yenilikçi projeler ve sürdürülebilir çözümler için de yeni bir dönemin başlangıcını işaret etmektedir. Bu teknoloji ve etki merkezleri, yerli ve milli üretim kapasitesini artırmanın, global pazarda güçlü bir rekabet avantajı elde etmenin temel taşlarından olacaktır.”
“SABANCI’NIN TÜM TEKNOLOJİSİNİ GENÇLERİMİZE VE AKADEMİSYENLERİMİZE AÇIYORUZ”
Törende konuşan Sabancı Holding Mobilite Çözümleri Grup Başkanı Cevdet Alemdar, gençlere güvenmenin, gençlerin arkasında durmanın Sabancı’nın en büyük değerlerinden biri olduğunun altını çizerken, “Ülke olarak ortaya koyacağımız başarılar, aslında yarattığımız değerle doğru orantılı ve bu değeri gençler olmadan yaratmamız mümkün değil. Gençlerimizin müthiş bir potansiyeli var. Biz de bu potansiyeli ortaya çıkarmak için, 100 yıllık Sabancı sorumluluğuyla, Sabancı Gençlik Seferberliği’ni hayata geçirdik ve dedik ki: ‘Beyin göçünü beyin gücüne dönüştüreceğiz’. Bu doğrultuda Sabancı’nın 100’üncü yılındaki ilk iki Teknoloji ve Etki Merkezi’ni Adana’da açıyoruz. Hızın bu kadar önemli olduğu bir dünyada, 8 ayda 10 merkez açabilmek, bizim bu Seferberliğe nasıl bir tutkuyla bağlı olduğumuzun çok net bir göstergesi. Bu merkezlerimizle Sabancı’nın tüm teknoloji altyapısını, bilgi birikimini gençlerimize ve akademisyenlerimize açıyoruz. Mobilite çözümleri dediğimiz alan, bugün dünyada en büyük dönüşümlerin çıkış noktasını oluşturuyor. TEMSA Teknoloji ve Etki Merkezleri’mizdeki programlardan yararlanan gençlerimizin ve akademisyenlerimizin, dünyanın yaşadığı bu mobilite dönüşümünde, ülkemize çok büyük katkı sağlayacağına eminim” dedi.
“GENÇ YETENEKLERİN GELECEĞİN MOBİLİTE ÇÖZÜMLERİNE ŞEKİL VERECEĞİ BİR EKOSİSTEM YARATACAĞIZ”
TEMSA’nın Türkiye ile dünya arasında bir üretim ve inovasyon köprüsü kurduğunu vurgulayan TEMSA CEO’su Evren Güzel ise şöyle konuştu: “Elektrikli araçlarımız, batarya teknolojilerimiz ve akıllı çözümlerimizle mobilitenin geleceğinde söz sahibi bir şirketiz. Teknoloji ve Etki Merkezleri’mizle birlikte bu liderliğimizi daha da pekiştireceğiz. TEMSA Teknoloji ve Etki Merkezleri, yalnızca TEMSA için değil, Türkiye’nin teknoloji ve sanayi ekosistemi için de bir dönüm noktası olacak. Burayı, alışılmış bir Ar-Ge merkezinin ötesinde, inovasyonu yaşam tarzı haline getiren bir platform olarak tasarladık. Genç mühendislerimizin ve araştırmacılarımızın hayallerini gerçeğe dönüştürebileceği alanlar yarattık. Burada üniversiteler, start-up’lar, sanayi kuruluşları ve genç yeteneklerin bir araya gelerek ortak projeler geliştirebileceği, geleceğin mobilite çözümlerine şekil vereceği bir ekosistem hayata geçecek. Gençler hayallerinin peşinde süratle koşarken, bilgiye hızlı ve güvenli erişimlerini sağlayarak daha yaratıcı, girişken ve inovatif olmaları için önlerini açacağız. Nasıl ki yıllar önce Türkiye’nin ilk yerli elektrikli otobüsünü, Avrupa’nın ilk şehirler arası elektrikli otobüsünü Adana’da ürettiysek, bu merkezlerle birlikte sürdürülebilirlik ve mobilite odaklı daha birçok yeni teknolojiyi de burada, Adana’da, gençlerimizle birlikte geliştirmeye odaklanacağız.”
YAPAY ZEKANIN EN İLERİ UYGULAMALARI KULLANILACAK
TEMSA Teknoloji ve Etki Merkezleri, mobilite çözümleri alanında farklı disiplinlerde eğitim gören üniversite öğrencilerine staj ve iş bulma gibi olanakların yanı sıra, start-up’lar ve yatırımcılarla buluşma imkânı sağlayacak.
Yapay zekâ, Zerotech ve kodlama gibi teknik eğitimlerin sunulacağı merkezlerde; mülakat teknikleri ve strateji gibi soft skill eğitimler, keynote konuşmacılar, ideathon ve hackathon etkinlikleri ile mentorluk programları da düzenlenecek.
Öğrenciler, filtre sistemleri ile soru grubu oluşturulmasını sağlayan yapay zekâ destekli telemetri sisteminden faydalanmanın yanı sıra yazılımı da geliştirecek ve sorgulama kapasitesini genişletecekler. Ayrıca kurulacak alarm sistemleri ile kritik süreçleri e-mail ile takip edebilecekleri programları ekleyecekler.
3 YILLIK PROJE DÖNEMİ SONUNDA 30 BİN GENCE ULAŞILACAK
Öncelikli olarak Sabancı Topluluğu şirketlerinin faaliyet gösterdiği şehirlerde Sabancı Gönüllülerinin desteğiyle hayata geçirilen Sabancı Teknoloji ve Etki Merkezleri’ne, 18-34 yaş arasındaki gençler başvurabiliyor. Proje kapsamında 3 yıllık bir dönemin sonunda, yurt içinde 34 ilde ve 35 üniversitede, yurt dışında ise en az 2 merkezde ve 2 üniversitede olunması; projenin sonunda ise en az 30 bin gence ulaşılması hedefleniyor. Bu merkezlerle gençlere fikirlerini geliştirebilecekleri, değer üretebilecekleri bir ekosistem yaratılmak; sürdürülebilirlik ve sosyal etki yaratacak girişimcilerin desteklenmesi ve yeni nesil liderlik yetkinliklerinin geliştirilmesi amaçlanırken, beyin göçünün beyin gücüne dönüştürülmesi hedefleniyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dünyanın lider telekomünikasyon şirketlerinden olan Vodafone, Gartner tarafından ilk kez değerlendirilen 4G ve 5G Özelleştirilmiş Mobil Şebeke Hizmetleri’nde 2025 Magic Quadrant Lideri seçildi. Gartner’ın “Özelleştirilmiş Mobil Şebeke (MPN)” olarak adlandırdığı özelleştirilmiş şebeke çözümleriyle Vodafone müşterileri, yüksek performanstan, düşük gecikme sürelerinden ve güvenli bağlantı imkânlarından, fiziksel kablolu kurulumlara kıyasla daha düşük maliyetlerle faydalanabiliyor. 14 organizasyonun değerlendirildiği Gartner 4G ve 5G Özelleştirilmiş Mobil Şebeke Hizmetleri’nde 2025 Magic Quadrant’ta Vodafone, “Vizyon Bütünlüğü” ve “Uygulama Becerisi” alanlarında lider olarak konumlandı.
Özelleştirilmiş Mobil Şebeke çözümleriyle şirketlere özel kesintisiz ve hızlı bağlantı deneyimi
Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Özlem Kestioğlu, konu hakkında şöyle konuştu:
“Vodafone Grubu bugün İngiltere, İspanya, Almanya ve İtalya dahil 14 ülkede 5G’yi hayata geçirmiş durumda ve bu ülkelerin sayısını artırmaya devam ediyor. Vodafone Business olarak biz de bu global deneyimi ülkemize taşıyoruz. Bu konudaki pilot çalışmalarımız da sürüyor. Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası’nın kurduğu, dünyanın en kapsamlı dijital dönüşüm ve yetkinlik gelişim merkezi olan MEXT’te Türkiye’nin ilk 5G Özelleştirilmiş Mobil Şebeke kurulumunu tamamladık. Bunun yanında 5.5G alanında da önemli adımlar atıyoruz. Vodafone Park’ta Türkiye’nin ilk 5G stadyum konserini gerçekleştirirken, 5.5G destekli Şahin Gözü sistemimiz de 2024-25 sezonunda TVF Burhan Felek Vestel Voleybol Salonu’nda oynanacak normal sezon maçlarında ve Play-Off 1-4 Etabı maçlarında tüm salonlarda kullanılacak.
Sunduğumuz Özelleştirilmiş Mobil Şebeke çözümüyle garantilenmiş bant genişliği, düşük gecikme ve hızlı veri akışıyla, Türkiye’deki şirketlerin dijital dönüşümlerinde çözüm ortağı olurken, elde ettiğimiz başarıyla da Vodafone Grubu’nun globaldeki liderliğine önemli bir katkı sağlıyoruz. Vodafone Business olarak, dijitalleşmenin gücünü kullanarak işletmelerimizi geleceğe hazırlamaya devam edeceğiz.”
Vodafone hakkında
Vodafone, Avrupa ve Afrika’nın önde gelen telekomünikasyon şirketlerinden biridir. 15 ülkede 330 milyonu aşkın müşteriye mobil ve sabit iletişim hizmetleri sunuyor, 47 ülkede daha mobil ağlarda iş ortaklıkları yürütüyoruz. Aynı zamanda, dünyanın en büyük Nesnelerin İnterneti (IoT) platformlarından birine sahibiz. Afrika’da, finansal teknoloji kurumlarımız, 7 ülkede yaklaşık 83 milyon kişiye hizmet veriyor ve diğer hizmet sağlayıcılardan daha fazla işlem yönetiyor.
Daha iyi bir gelecek hedefiyle, bireylerin ve kurumların yaşam kalitesini artıran, kapsayıcı ve sürdürülebilir toplumların ilerlemesine yardımcı olan teknolojileri sunuyoruz. 2040 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşmak ve çevresel etkimizi azaltmak üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Uluslararası Ekonomi Zirvesi (UEZ) Türkiye’nin ve dünyanın lider isimlerini bir araya getirmeye devam ediyor. 2012 yılından bu yana iş ve ekonomi çevrelerinin buluşma noktası haline gelen UEZ 2025’te bu yılın teması “Değişen Küresel Gerçekler ve Gelecek 5.0” olarak belirledi.
Capital, Ekonomist, Start Up ve CeoLife dergileri tarafından 17-20 Nisan tarihleri arasında Sapanca’da düzenlenecek olan UEZ’de kayıtlar başladı. Katılımcılar UEZ 2025’e www.uluslararasiekonomizirvesi.org internet adresinden kayıt yapabiliyorlar. UEZ 2025’in program ve katılımcı bilgileri, internet sitesinden ve sosyal medya adreslerinden ayrıntılarıyla paylaşılıyor.
Avrasya’nın dikkatle izlenen en beğenilen iş ve ekonomi organizasyonu olarak kabul edilen UEZ’de yer alan katılımcılar, uzman isimlerden bilgiler edinme şansına sahip oluyor.
İş dünyasının öncü isimleri panellerde konuşacak
UEZ 2025’te dijital dönüşüm, sürdürülebilirlik, ekonomik dalgalanmalar ve geleceğe yön veren yeni trendler ele alınacak. Zirvede Türkiye’den yer alacak konuşmacılar da belli olmaya başladı. Bunlar arasında şu isimler yer alıyor:
Federal Almanya 10. Cumhurbaşkanı ve Alman-Türk-İş Konseyi Eşbaşkanı Christian Wulff, Ekonomist ve Akademisyen Prof. Dr. Ali Hakan Kara, Sanofi Avrasya Bölge Başkanı Cem Öztürk, Sabancı Holding CEO ve Yönetim Kurulu Üyesi Cenk Alper, Index Grup Yönetim Kurulu Başkanı / 2017-2018 Dönemi TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, Gürok Grup Yönetim Kurulu Başkan Vekili Esin Güral Argat, Tosyalı Holding Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, Türk İş Adamı ve Türkiye Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Ali Yalçındağ, Fiba Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Murat Özyeğin, LC Waikiki Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük.
Ekonomi ve politika alanında dünyanın tanıdığı isimler de UEZ 2025’te yer alacak. Her hafta güncellenen konuşmacı listesi, UEZ’in internet sitesinde yer alıyor.
UEZ 2025 ile ilgili en güncel bilgileri uluslararasiekonomizirvesi.org web-sitesinden ve sosyal medya hesaplarından takip edebilirsiniz.
Twitter: @UEkonomiZirvesi
Instagram: @uluslararasiekonomizirvesi
Youtube: Uluslararası Ekonomi Zirvesi
Facebook: www.facebook.com/UEkonomiZirvesi
Linkedin: linkedin.com/company/uluslararasiekonomizirvesi
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Sanofi’nin sağlık sektöründe katma değer yaratacak yenilikçi fikirlerin gelişimine destek olmak için Endeavor ile birlikte hayata geçirdiği Girişimcilik Programı PharmUp’ın 6. dönem başvuruları başladı.
Türkiye’nin girişimcilik alanındaki köklü kurumlarından Endeavor iş birliğinde gerçekleşecek 6. dönem takvimine göre, başvurular 25 Şubat 2025 tarihine kadar sanofi.com.tr/tr/pharmup üzerinden yapılabilecek. Yeni dönemin kategorileri Akıllı Sağlık Cihazları ve Diagnostik Çözümler (giyilebilir teknolojiler ve hızlı test araçları), Medikal Eğitim ve İletişim Araçları, Sağlıklı Yaşam Çözümleri, Dijital Sağlık ve Teletıp, Veri Yönetimi ve Analitiği, Kurumsal Dijital Dönüşüm olarak belirlendi.
Sağlık sektöründe hastaların hayatını iyileştirme adına dijital çözümler üreten fikirlerin hayat bulduğu program PharmUp’ta seçilecek girişimler, mentorluk desteği ve eğitimler içeren 3 aylık hızlandırma dönemine başlayacak. Bu süreçte ürünlerini olgunlaştıran start-up’lar, sonrasında gerçekleştirilecek Demo Day ile sektörün önde gelen isimlerine projelerini tanıtma şansı bulacak ve Sanofi ile iş birliği fırsatı sunulacak. Bunlara ek olarak, programa katılacak girişimciler arasından belirlenecek kişiler, Paris’te gerçekleşen Viva Technology Fuarı’na Sanofi sponsorluğunda katılma imkânı bulacak.
PharmUp’ta 2019’dan beri 27 girişimciye destek verildi
İlki 2019 yılında gerçekleşen programa, bugüne kadar toplamda 300’e yakın girişimci başvuru yaptı. Bu başvuruların içinden seçilen 27 girişim PharmUp’a dahil oldu.
Sanofi Hakkında??
Yenilikçi bir küresel sağlık şirketi olarak, amacımız doğrultusunda hareket ediyoruz: İnsan hayatını iyileştirmek için bilimin mucizelerinin peşindeyiz. Dünya genelinde yaklaşık 90 ülkedeki çalışanlarımız ile her zaman daha iyi tedavilerin keşfedilebileceği inancıyla, var olan çözümlerle yetinmeden, bilimin mümkün kıldığı olanakların peşinde hiç azalmayan bir merak duygusu ve azimle tıp pratiğini daha ileriye taşımak için çalışıyoruz. Sürdürülebilirliği ve sosyal sorumluluğu stratejimizin merkezine koyarken, dünya çapında milyonlarca hastanın adeta kaderini değiştiren sağlık çözümlerini ve hayat kurtaran aşıları sağlıyoruz.???Sanofi, EURONEXT: SAN ve NASDAQ: SNY borsalarında işlem görmektedir.???
?
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Metal ve alüminyum sektöründe 70 yıldır faaliyet gösteren Çuhadaroğlu Alüminyum, 20 yıldır ise yangına dayanıklı yapı malzemeleri üreterek hem yurt içi hem yurt dışında birçok binanın güvenliğine büyük katkı sağlıyor.
70 yıldır metal sanayi ve alüminyum doğrama sektörünün öncü şirketlerinden olan Çuhadaroğlu Alüminyum, 2006 yılından itibaren ise yangına dayanıklı kapı ve pencere gibi yapı malzemeleri üretiyor. Bolu otel yangını faciasından sonra önemi bir kez daha anlaşılan yangına dayanıklı malzemeler, birçok canın kurtulmasında kritik rol oynuyor.
Çuhadaroğlu, yıllardır üretip yurt içine ve yurt dışına teslim ettiği yangına dayanıklı olarak üretilen malzemelerin olası durumlarda insanlar için ne kadar önemli olduğunu anlattığı bir test gerçekleştirdi. Testte, yangına dayanıklı olarak üretilen kapıların maksimum 90 dakika yangına dayanacak şekilde tasarlandığı vurgulandı. Yangına dayanıklı seviyeli kapıların yine yönetmeliğe göre duman sızdırmazlık ve dayanıklılık süresinin de arttırılarak üretildiği öğrenildi.
Çuhadaroğlu Yönetim Kurulu Başkanı Nejat Çuhadaroğlu, yangına dayanıklı kapıların öneminden bahsederek, “Yangına dayanıklı kapı pencere konusunda 20 sene önce kendi AR-GE’miz ile yüzde yüz yerli bir kapı sistemi yaptık. Bu arkamızda gördüğünüz kapı sistemi 90 dakikaya kadar yangına dayanıklı ve 90 dakika boyunca bu kapı yıkılmıyor dağılmıyor. Bu şekilde de hiçbir duman alev ısı geçirmiyor. Yangının yayılmasını önlüyor. Üstelik bu kapı modern görünümlü ve transparan bir kapı. Bu kapı ayrıca transparan olduğu için öteki tarafta da ne olduğunu görmüş oluyorsunuz. Çelik kapılarda pencere olmadığı için dışarıda ne olduğunu bilmiyorsunuz. Elleyemiyorsunuz eliniz yanıyor. Normalde şartnamelerde bu bina işletmesinin sahibinin talep ettiği şartlara göre biz sipariş üzerine üretim yapıyoruz. Bina tipine ve içerisinde yaşayan insan sayısına göre bu gruplandırılmış. 30 dakikaya dayanıklı kapı da var, 60 dakikaya dayanıklı kapı da var 90 dakikaya dayanıklı kapı da var. Bu tabii doğru malzemeyi doğru yerde kullanmakla ilgili bir şeydir. Bir bina 20 kişiliktir ona 30 dakika yetebilir. Bir otelde bin kişi 2 bin kişi varsa en az 90 dakika olması gerekiyor” diye konuştu.
Çuhadaroğlu sözlerine şöyle devam etti: “20 yıl boyunca hem kurşuna hem bombaya, terör saldırılarına karşı sistemler de geliştirdik. Hem yurt içinde hem yurt dışında pazarlayıp satışını yapmaktayız. Her bina terör saldırısına maruz kalmayabilir ama her bina yanabilir. O yüzden yangının ne zaman ne şekilde geleceğini bilmiyoruz. Eğer önlemini almazsak geçtiğimiz günlerdeki gibi bir facia yaşanabilir. Bunun önlenebilmesi gerekir. Biz önleyici tüm tedbirleri kendi adımıza kendi sistemlerimizle geliştirdik. Türkiye genelinde önemli kurum ve kuruluşların, otellerin, ofis binalarının bu şekilde bu sistemlerle korunması gerektiğini kendimize görev bilerek sizlerle paylaşmak istiyoruz. Türkiye’deki bu pazar hakkında herkes daha da bilinçlenmeli hem yatırımcılar hem kurum, firma otel sahipleri hem de müşteri olan bizler; o binada çalışan, o otelde kalan insanlarla olarak. İnsan değeri paha biçilmezdir. İnsan değerini çok daha üst seviyelere getirmemiz gerekiyor. Biz bunun için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz.”
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Görüntüleme teknolojileri lideri Canon, minimalist yapısının ardında güçlü bir yaratıcılık barındıran yeni ultra geniş tam kare lensi RF 16-28mm F2.8 IS STM’yi kullanıma sundu.
RF 16-28mm F2.8 IS STM, ultra geniş 16-28 mm aralığı ve hızlı f/2,8 diyafram değeriyle yaratıcılıkta yeni bir seviye belirliyor. Bunun yanı sıra 5,5 stop’lu optik görüntü sabitleme1, 2 ve kötü hava koşullarına karşı dayanıklılık3 sayesinde ödül aldıracak olağanüstü fotoğraf ve videoların altına imzasını atıyor.
Performansı ve pratikliği temel alan bir tasarıma sahip olan RF 16-28mm F2.8 IS STM, kareye daha fazlasını sığdıran bir perspektifle hem etkileyici seyahat ve manzara çekimleri hem de çarpıcı mimari ve iç mekân görünümleri yakalayabiliyor. Geniş diyaframı ayrıca fotoğraf ve videolarda kullanıcıları daha yaratıcı bir yaklaşım benimsemeye yönlendirerek, f/2,8'de bir konuyu izole edilmesine veya ışık seviyeleri düştüğünde dahi çekime devam edilmesine olanak tanıyor. Seyahat fotoğrafçılığı için hafif ve kompakt bir yol arkadaşı olan lens, bagaj alanı sınırlı olduğunda 91 mm'ye kadar geri çekilebiliyor.
Tüm bu yenilikleri, EOS R serisi fotoğraf makineleri arasında daha hızlı iletişim sunan Canon RF yuvası mümkün kılıyor. Canon'un en yeni kompakt, özelliklerle dolu RF lensi olan RF 16-28mm F2.8 IS STM, kullanıcılara hızlı diyafram performansı arasındaki boşluğu dolduran iki lens seçeneği sunmak için RF 28-70mm F2.8 IS STM'nin yanında yerini alıyor.
Canon RF 16-28mm F2.8 IS STM hakkında daha fazla bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
RF 16-28mm F2.8 IS STM - Temel Özellikler
• Farklı çekim senaryoları için geniş f/2,8 diyaframlı ultra geniş 16-28 mm netleme mesafeleri
• 5,5 stop’lu optik görüntü sabitleme (IS)1
• Dahili Görüntü Sabitleyici (IBIS) özelliğine sahip bir fotoğraf makinesiyle birlikte kullanıldığında 8 stop2
• İki asferik ve dört UD lens elemanı ve Super Spectra kaplama sayesinde mükemmel görüntü kalitesi ve keskin, yüksek kontrastlı görüntüler
• Güçlendirilen kötü hava koşullarına karşı dayanıklık ile sağlam yapım kalitesi
• Bokeh ve vurgular üzerinde mükemmel sanatsal kontrol sunan 9 ağızlı dairesel diyafram
• Geri çekildiğinde 76,5 mm (G) x ve 91 mm (L) boyutlarına sahip olan, 445 g ağırlığında kompakt ve hafif lens
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Yeni PTZ kamera, dahili otomatik nesne takibi, gelişmiş yatay pan, tilt ve zoom senkronizasyonu ile IP tabanlı 4K video yayını sunarak esnekliği ve kullanılabilirliği artırıyor.
Panasonic Connect'in yeni AW-UE150AW/AK 4K PTZ kamerası, stüdyo tabanlı video prodüksiyonlarında gelişmiş video kalitesi, kullanım kolaylığı ve verimlilik sunarak profesyonel yayıncıların ve içerik üreticilerinin ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlandı. UE150AW/AK, birçok kiralama, sahneleme ve yayın uygulamasında tercih edilen AW-UE150'nin yeni modeli olarak öne çıkıyor.
IP tabanlı video ile sorunsuz uyumluluk
NDI® Yüksek Bant Genişliği* protokolünü destekleyen UE150AW/AK, IP tabanlı, düşük gecikmeli 4K videoların sorunsuzca aktarılmasını sağlıyor. SRT ve NDI® HX2 protokolleri için mevcut desteğe ek olarak gelen bu özellik, bağlantının zorlu olduğu anlarda bile istikrarlı performansın elde edilmesini mümkün kılıyor.
Ayrıca 12G-SDI, 2x 3G-SDI, HDMI ve fiber çıkış formatlarıyla uyum olan UE150AW/AK'nin desteklediği protokol ve çıkış formatları, çeşitli prodüksiyon sistemlerine rahatça entegre olmasını sağlıyor ve cihazı gerek uzaktan prodüksiyon gerek canlı yayın için harika bir tercih haline getiriyor.
Olağanüstü performans ve yüksek kaliteli video
Yüksek hassasiyetli 1.0 tipi 4K MOS sensörle donatılan Panasonic UE150AW/AK, üstün kaliteli video kaydı sunuyor. Geniş açılı lensi (75,1° yatay), 20x optik zoom ve dahili otomatik nesne takip işlevi sayesinde birçok farklı kurulum senaryosunda ideal bir seçim oluyor.
UE150AW/AK, monitörleri veya LED duvarları çekerken parlaklığı ve renk harelenmesini azaltan optik alçak geçirgen filtreye (OLPF) sahiptir ve HDR (HLG) uyumluluğu ile gerçeğe yakın görüntü üretimi sağlıyor.
Gelişmiş Optik Görüntü Sabitleyici (OIS) özelliği pan ve tilt sırasında görüntü titremesini en aza indirirken, pan, tilt ve zoom ön ayarlarının üstün senkronizasyonu kameranın daha akıcı çalışmasını sağlıyor.
Her ortamda daha da uyumlu
UE150AW/AK, stüdyo kameralarıyla kusursuz renk eşleştirmesi sağlayan Panasonic'in AK-HRP1010GJ/HRP1015GJ Kumanda Paneli ile uyumludur. Bu sayede, yayın kurulumlarında çok yönlülük ve işlevsellik açısından da avantaj sağlanıyor.
Panasonic Connect Europe Profesyonel Video Sistemleri Direktörü Andre Meterian: "Yayıncılar, video prodüksiyon şirketleri ve etkinlik operatörleri, operasyonel esnekliği ve iş akışı verimliliğini giderek daha fazla dile getiriyor. Bu ihtiyacı karşılamak için birincil araç olarak IP tabanlı uzaktan prodüksiyon sistemlerine ve PTZ kameralara olan talep arttı. Panasonic'in yeni AW-UE150AW/AK kamerası, 4K PTZ kameraların yeni standardı olmak için tasarlandı. Yüksek kaliteli video çekimi ile esnek çalışabilirlik ve verimli prodüksiyon akışlarını buluşturarak, kompakt uzak sistemlerden sorumlu uzmanların ihtiyaçlarını tamamıyla karşılıyor." dedi.
UE150AW/AK'nin Ocak 2025'te piyasaya sürülmesi planlanıyor. Kamera, Barselona'daki ISE 2025'te Panasonic'in Salon 3, 3J500 numaralı standında sergilenecek.
*NDI® bir video bağlantı teknolojisidir ve Amerika Birleşik Devletleri ve diğer ülkelerde Vizrt NDI AB tarafından ticari marka olarak tescil edilmiştir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Lider enerji şirketi Tüpraş, bu yıl 6’ncısını düzenlediği Nextremers programı ile genç yeteneklere kariyer kapılarını aralıyor. Tüpraş Nextremers programı katılımcıları, projelerde aktif görev alarak iş deneyimi kazanırken, eğitimlerle yetkinliklerini geliştiriyor. Üniversite öğrencilerinin yanı sıra genç profesyonellerin de kabul edildiği Tüpraş Nextremers programına başvurular 31 Mart tarihine kadar devam edecek.
Tüpraş’ın yetenek kazanımı programı Nextremers, enerji sektöründe başarılı bir kariyer hedefleyen genç yetenekleri bekliyor. 6’ncı kez düzenlenen Tüpraş Nextremers, üniversite öğrencilerinin ve genç profesyonellerin kişisel gelişimini desteklerken aktif çalışacakları projelerle ayrıcalıklı bir iş deneyimi edinmelerini sağlıyor.
Tüpraş Nextremer’lar; Üretim, Bakım, Ar-Ge, Veri Analitiği, İnovasyon ve Girişimcilik, Stratejik Planlama, İnsan Kaynakları, Finans, Mali İşler ve Kurumsal İletişim gibi birbirinden farklı fonksiyonlarda rotasyon imkânı buluyor.
Katılımcılar Tüpraş Akademi’nin liderlik ve teknik eğitimlerinden faydalanma olanağı elde ediyor. Ayrıca Koç Akademi’nin zengin eğitim kataloğuna erişebiliyor. Program boyunca Tüpraş Sosyal Etkinlik Kulüplerine ve Tüpraş Spor Takımlarına dahil olabiliyorlar.
Tüpraş’ın yetenek kazanımı programına; üniversitelerin 4. Sınıf ve yüksek lisans öğrencileri ile 2024 yılında mezun olan adaylar başvurabiliyor. Üniversite öğrencileri haftada en az 3 gün, mezunlar ise haftada 5 gün Tüpraşlı olarak çalışıyor.
Başladığı günden bu yana 265 öğrencinin kabul edildiği Tüpraş Nextremers programına, 2024 yılında 50 genç yetenek katıldı.
Nextremers programıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Tüpraş İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Önder Korkmaz, şunları söyledi: “Tüpraş Nextremers’ı; genç yeteneklerin geleceğin yetenek setlerini kazanarak deneyim elde edebilecekleri ayrıcalıklı bir program olarak tasarlıyoruz. Tüpraş Nextremers’a sadece 2024 yılında 20.000’nin üzerinde başvuru aldık.”
Şirketin tüm diğer insan kaynakları süreçlerinde olduğu gibi Nextremers başvurularını da çeşitlilik ve kapsayıcılık ilkesi kapsamında değerlendirdiklerini vurgulayan Korkmaz sözlerini şöyle sürdürdü: “Tüpraş’ta toplumsal cinsiyet eşitliğini en önemli önceliklerimiz arasında belirledik ve bu doğrultuda geçen yıl Nextremers’larımızın %60’ı genç kadın yeteneklerden oluştu. Enerji sektöründe ar-ge’den inovasyona, rafineri sahalarından, satış ve pazarlamaya kadınların her alanda kariyer yolculuğunu destekliyoruz. Tüm katılımcılarımız çalıştıkları projelerle derinlemesine deneyim elde ediyor. 2025 yılında da Tüpraş Nextremers ile geleceğin yeteneklerini geliştirme hedefiyle sektörümüzün yetenek dönüşümüne öncülük etmeye devam edeceğiz.”
Tüpraş, uzun süreli genç yetenek programı olan Nextremers’a ek olarak yaz döneminde geçerli olan kısa dönem staj uygulamasına da devam ediyor. Kısa dönemli staj programı başvurularının ise Nisan ayı içerisinde açılması planlanıyor.
Tüpraş Nextremers programına 31 Mart tarihine kadar linkten ya da Tüpraş sosyal medya hesaplarında yayımlanan ilanlar üzerinden başvurulabilir.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.