Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
2023 Yılı Haziran Ayı İhraç Takvimi (1) | ||||||
İhale Tarihi | Valör Tarihi | İtfa Tarihi | Senet Türü | Vadesi | İhraç Yöntemi | |
12.06.2023 | 14.06.2023 | 12.06.2024 | Kuponsuz Devlet Tahvili | 12 Ay | / 364 Gün | İhale / İlk ihraç |
12.06.2023 | 14.06.2023 | 13.10.2032 | Sabit Kuponlu Devlet Tahvili 6 ayda bir kupon ödemeli | 9 Yıl | / 3409 Gün | İhale / Yeniden ihraç |
13.06.2023 | 14.06.2023 | 4.12.2024 | Sabit Kuponlu Devlet Tahvili 6 ayda bir kupon ödemeli | 1 Yıl | / 539 Gün | İhale / Yeniden ihraç |
13.06.2023 | 14.06.2023 | 5.06.2030 | Değişken Faizli Devlet Tahvili 6 ayda bir kupon ödemeli | 7 Yıl | / 2548 Gün | İhale / İlk ihraç |
19.06.2023 | 21.06.2023 | 16.06.2027 | TLREF'e Endeksli Devlet Tahvili 3 ayda bir kupon ödemeli | 4 Yıl | / 1456 Gün | İhale / İlk ihraç |
20.06.2023 | 21.06.2023 | 8.03.2028 | Sabit Kuponlu Devlet Tahvili 6 ayda bir kupon ödemeli | 5 Yıl | / 1722 Gün | İhale / Yeniden ihraç |
20.06.2023 | 21.06.2023 | 12.01.2033 | TÜFE'ye Endeksli Devlet Tahvili 6 ayda bir kupon ödemeli | 10 Yıl | / 3493 Gün | İhale / Yeniden ihraç |
2023 Yılı Temmuz Ayı İhraç Takvimi (1) | ||||||
İhale Tarihi | Valör Tarihi | İtfa Tarihi | Senet Türü | Vadesi | İhraç Yöntemi | |
17.07.2023 | 19.07.2023 | 16.07.2025 | Sabit Kuponlu Devlet Tahvili 6 ayda bir kupon ödemeli | 2 Yıl | / 728 Gün | İhale / İlk ihraç |
17.07.2023 | 19.07.2023 | 16.06.2027 | TLREF'e Endeksli Devlet Tahvili 3 ayda bir kupon ödemeli | 4 Yıl | / 1428 Gün | İhale / Yeniden ihraç |
18.07.2023 | 19.07.2023 | 12.06.2024 | Hazine Bonosu | 11 Ay | / 329 Gün | İhale / Yeniden ihraç |
18.07.2023 | 19.07.2023 | 8.03.2028 | Sabit Kuponlu Devlet Tahvili 6 ayda bir kupon ödemeli | 5 Yıl | / 1694 Gün | İhale / Yeniden ihraç |
24.07.2023 | 26.07.2023 | 5.06.2030 | Değişken Faizli Devlet Tahvili 6 ayda bir kupon ödemeli | 7 Yıl | / 2506 Gün | İhale / Yeniden ihraç |
25.07.2023 | 26.07.2023 | 13.10.2032 | Sabit Kuponlu Devlet Tahvili 6 ayda bir kupon ödemeli | 9 Yıl | / 3367 Gün | İhale / Yeniden ihraç |
25.07.2023 | 26.07.2023 | 12.01.2033 | TÜFE'ye Endeksli Devlet Tahvili 6 ayda bir kupon ödemeli | 10 Yıl | / 3458 Gün | İhale / Yeniden ihraç |
İlk Tarih Son Tarih Vergiler/Harçlar/Bildirimler ve Diğerleri
01/05/2023 | 29/05/2023 | Nisan 2023 Dönemine Ait Katma Değer Vergisinin Beyanı ve Ödemesi |
01/05/2023 | 31/05/2023 | Nisan 2023 Dönemine Ait 538 Sıra No.lu VUKGT kapsamında Taşınmaz (Satış/Kiralama) ve Motorlu Taşıt (Satış) İlanlarını Platformları Üzerinden Yayımlayanlar ile Günübirlik Konut Kiralama İşini Platformları Üzerinden Sağlayanlarca Bildirim Verilmesi |
01/05/2023 | 31/05/2023 | Mukimlik ve Durum Tespitine İlişkin Kılavuz Kapsamında Finansal Hesap Bilgilerinin Finansal Kuruluşlarca Elektronik Ortamda Bildirilmesi |
01/05/2023 | 31/05/2023 | Nisan 2023 Dönemine Ait Haberleşme Vergisinin Beyanı ve Ödemesi |
12/03/2023 | 31/05/2023 | 7440 Sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun Başvuru Süresi |
01/05/2023 | 31/05/2023 | Nisan 2023 Dönemine Ait Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba) |
01/05/2023 | 31/05/2023 | Nisan 2023 Dönemine Ait Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs) |
01/02/2023 | 31/05/2023 | Geçici Vergi Dönemleri Bazında Yükleme Tercihinde Bulunmuş Mükelleflerin, Ocak 2023 Dönemine Ait Elektronik Defter Beratlarının Yüklenmesi |
01/05/2023 | 31/05/2023 | 7256 Sayılı Kanun Uyarınca Ödenmesi Gereken 15. Taksit Ödemesi |
01/03/2023 | 31/05/2023 | Aylık Yükleme Tercihinde Bulunmuş Mükelleflerin, Şubat 2023 Dönemine Ait Elektronik Defter Beratlarının Yüklenmesi |
01/05/2023 | 31/05/2023 | 7326 Sayılı Kanun Uyarınca Ödenmesi Gereken 11. Taksit Ödemesi |
01/03/2023 | 31/05/2023 | Geçici Vergi Dönemleri Bazında Yükleme Tercihinde Bulunmuş Mükelleflerin, Şubat 2023 Dönemine Ait Elektronik Defter Beratlarının Yüklenmesi |
01/05/2023 | 31/05/2023 | Veraset ve İntikal Vergisinin 1.Taksit Ödemesi |
01/03/2023 | 31/05/2023 | 2023 Yılı Emlak Vergisinin 1. Taksit Ödemesi |
01/05/2023 | 31/05/2023 | Nisan 2023 Dönemine Ait Dijital Hizmet Vergisinin Beyanı ve Ödemesi |
01/03/2023 | 31/05/2023 | 2023 Yılı Çevre Temizlik Vergisinin 1. Taksit Ödemesi |
01/05/2023 | 31/05/2023 | Denetim Kuruluşları Yetkilendirme Belgesi Yıllık Harç Ödemesi |
01/05/2023 | 31/05/2023 | Elektrik Üretimi Lisans Harçları Yıllık Harç Ödemesi |
01/04/2023 | 31/05/2023 | 2022 Yılına Ait Gelir Vergisi Mükelleflerinin Vergi Levhasının İnternet Vergi Dairesinden Alınması |
01/05/2023 | 31/05/2023 | Nisan 2023 Dönemine Ait Kurumlar Vergisi Mükellefleri İçin Turizm Payının Beyanı ve Ödemesi |
01/04/2023 | 31/05/2023 | Geçici Vergi Dönemleri Bazında Yükleme Tercihinde Bulunmuş Mükelleflerin, Mart 2023 Dönemine Ait Elektronik Defter Beratlarının Yüklenmesi |
01/05/2023 | 31/05/2023 | 2022 Yılına Ait Kurumlar Vergisi Mükelleflerinin Vergi Levhasının İnternet Vergi Dairesinden Alınması |
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB), Nisan ayında Brezilya’da düzenlendiği sektörel ticaret heyetinin ardından bu kez de Arjantin ve Şili pazarını hedef aldı. 21-27 Mayıs tarihlerinde düzenlenen heyet kapsamında 17 Türk firması, 60 Arjantinli ve Şilili alıcı ile ikili görüşmeler yaparak önemli iş birliklerinin kapılarını araladı.
Otomotiv sektörü, uzak pazarlarda büyüme stratejisini sektörel ticaret heyetleriyle sürdürüyor. Bu kapsamda Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) tarafından Ticaret Bakanlığı koordinasyonuyla 21-27 Mayıs tarihlerinde “Arjantin-Şili Otomotiv Sektörel Ticaret Heyeti” organize edildi. Heyete katılan 17 Türk otomotiv firmasından 21 iş insanı, 60 Arjantinli ve Şilili alıcı ile B2B görüşmeler yaptı.
OİB Yönetim Kurulu Üyeleri Murat Senir ve Gökhan Tunçdöken’in yer aldığı program kapsamında Türkiye Cumhuriyeti Buenos Aires Büyükelçisi Süleyman Ömür Budak’ın ve Santiago Büyükelçisi Gülcan Akoğuz’un verdiği resepsiyona katılan heyet, ülkeler arası ticaret ilişkilerini geliştirmek için görüş alışverişinde bulundu. Arjantinli ve Şilili ithalatçı-toptancı firmalara ve tesislere ziyaretler de gerçekleştiren heyet, ikili görüşmeler neticesinde önemli iş birliklerinin de kapılarını araladı.
Arjantin’e yapılan ihracat, artış ivmesi yakaladı
Etkinliği değerlendiren OİB Başkanı Baran Çelik, Türkiye’nin Arjantin’in otomotiv ithalatında 18.sırada yer aldığını kaydetti. Otomotiv sektörünün 2021 yılında Arjantin’e yaptığı ihracatın yüzde 74 artışla 34 milyon doları aştığını söyleyen Çelik, “Geçen yıl ise yüzde 13,2’lik artışla 38,5 milyon dolar ihracat yaptık. Arjantin’in otomotiv ithalatında Brezilya’nın payı 50 civarında. Brezilya’nın yanı sıra Çin, Tayland, Japonya, Meksika ve Almanya da Arjantin’in ithalatında önemli yer alıyor. Biz de bu ülkeye olan ihracatımızı düzenli olarak artırmayı planlıyoruz” dedi.
Hedef, istikrarlı büyüme
Türkiye ile Serbest Ticaret Anlaşması bulunan Şili’nin Ticaret Bakanlığı’nın belirlediği Uzak Ülkeler Stratejisi’nde yer aldığına dikkat çeken Çelik, şu bilgileri verdi: “Yaklaşık 110 milyar dolar ithalatı bulunan Şili’nin otomotiv ithalatı ise yaklaşık 12 milyar dolar seviyesinde. Şili’ye olan ihracatımız Arjantin’e olduğu gibi bir artış ivmesi yakaladı. 2021 yılında yüzde 140 artışla 98 milyon dolar ihracat yaptığımız ülkeye geçen yıl da yüzde 9,3 büyümeyle 107,2 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdik. Latin Amerika ülkelerini önemsiyor, buradaki etkinliklerimizi artırmaya, iletişimizi güçlendirmeye gayret ediyoruz. Son 2 yılda ihracat rakamlarımıza olumlu yansıyan çabalarımızı istikrarlı hale getirerek bu pazarda düzenli büyümeyi amaçlıyoruz.”
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
ChatGPT, popülaritesini her geçen gün daha da artırırken birçok şirket yapay zekâ araçlarını nasıl kullanabileceğini merak ediyor. Bu ihtiyaçtan yola çıkan KPMG, şirketlere bu konuda yol göstermek amacıyla bir rehber hazırladı. Rehberde yapay zekânın kullanımı için başarı faktörlerine ve yeni yapay zekâ uygulamaları geliştirilirken göz önünde bulundurulması gereken sorulara yer veriliyor.
KPMG Türkiye Şirket Ortağı, Veri, Analitik ve Dijital Lideri Gökhan Mataracı: “Üretken yapay zekânın gücünü ve yapabileceklerini yaratıcılığımız ile üst seviyelere taşıyabiliriz. Fırsatların gün yüzüne çıkması için elbette yine insan zekâsına ihtiyaç var.”
Son dönemde büyük çaplı yapay zekâ (YZ) projelerinin ortaya çıkardığı yeni gelişmelerin ardından, ChatGPT bu alanda büyük bir dönüşüm başlattı. ChatGPT, verdiği bazı şaşırtıcı ve eğlenceli cevaplarla popülaritesini her geçen gün daha da artırırken birçok şirket ChatGPT gibi araçları nasıl kullanılacağını da merak ediyor. KPMG de “ChatGPT ve yeni yapay zekânın iş dünyası üzerindeki potansiyel etkisi” başlığı ile şirketlere bu konuda yol gösterecek bir rehber yayımladı.
KPMG'ye göre yapay zekânın kamu veya iş dünyası bağlamında kullanımı için üç kritik başarı faktörü bulunuyor. Bunlar iyi bir kullanıcı arayüzü, başarısızlıktan ders almak ve etik sınırları dikkate almak şeklinde sıralanıyor.
• İyi bir kullanıcı arayüzü: Uzun yıllardır aslında YZ araçları MRI taramalarının kansere işaret edip etmediğini belirlemede klinisyenlerden daha iyi performans gösterdi. Hatta bazı araçlar özgeçmişlerden yola çıkarak adayın şirkette başarılı olup olmayacağını tahmin edebiliyordu. Ancak bu uygulamalar ilgi çekmeyi başaramadı, çünkü bunları benimsemesi gerekenleri kendine çeken arayüzler kullanmıyorlardı. Bu nedenle bu araçların başarısı için kullanıcıların ne soracaklar kadar kendi sorularını kolaylıkla sorabilmeleri de önem taşıyor.
• Başarısızlıktan ders almak: ChatGPT'nin verdiği cevaplar ve bazı detaylar kusurlu olsa bile buna iyi bir "başarısızlık durumu" deniliyor. İyi bir şekilde başarısız olmak, yapay zekânın benimsenmesi için başarılı olmaktan (yani doğru olmaktan) daha kritik olabiliyor. Bazı durumlarda, iyi bir başarısızlık durumu daha fazla bilgi istemek veya kullanıcıların bir konuşma yoluyla çıktıyı iyileştirmesine izin vermek anlamına geliyor. ChatGPT, bazı görüntü oluşturma yapay zekâ araçları gibi bunu yapabiliyor.
• Etik sınırları dikkate almak: Yapay zekânın kullanımı etik komplikasyonlarla karşı karşıyadır. Dil modellerinin saldırgan olmayı "öğrendiği" pek çok örnek vardır, çünkü bunlar saldırgan içeriği de külliyatlarına alırlar. Ayrıca sosyal medya da bu araçların öğrenebilecekleri kötü kalıplarla doludur.
KPMG'nin rehberinde yeni yapay zekâ uygulamaları geliştirilirken göz önünde bulundurulması gereken dört önemli soru ise şu şekilde sıralanıyor:
• Kullanıcılar ne istiyor?: Sorulmak istenen, aslında bir aracın sadece kullanıcıların istediği şeyi yapmasını sağlamak değil. Daha çok onu kullanacak kişileri ve onu deneyimleyecek son müşterileri belirler. Örneğin, tıbbi bir uygulama için klinisyenler ve hastalar.
• Potansiyel değişim ne kadar değerli?: Potansiyel değişimin değeri, yapay zekâ gelişimine destek veren liderler ve yatırımcılar için önemli bir sorudur. Yeni bir uygulamanın beklenen maliyetleri ve potansiyel faydaları nelerdir? Örneğin birkaç yıl önce, sigorta taleplerini işlemek için bir yapay zekâ aracı geliştirildi ancak bu sürece yalnızca üç kişi dahil olduğundan sunduğu değer sınırlı oldu.
• İyi bir başarısızlık nedir?: Yapay zekâ bazı görevleri “yanlış” yapacaktır. Ancak asıl önemli soru şudur: Bu tür senaryolarda kullanıcı deneyimi nasıl şekillenir? İşletmeler bu tür durumları nasıl öngörebilir ve bunlar için neler tasarlayabilir?
• Yapay zekânın ne yapmasını istemeyiz?: Üretken YZ'nin geliştiricileri, YZ'nin faaliyet gösterdiği etik, düzenleyici, yasal ve diğer risk sınırları konusunda açık olmalı ve teknolojiyi bu sınırları korumak ve bu sınırlar içinde faaliyet göstermek için kullanmalıdır.
“Şirketlerin dikkatli bir strateji izlemeleri gerekiyor”
Konuyla ilgili açıklama yapan KPMG Türkiye Şirket Ortağı, Veri, Analitik ve Dijital Lideri Gökhan Mataracı, “Günümüzde üretken yapay zekâ iş dünyası için birçok fayda sunuyor. Üretken yapay zekânın gücünü ve yapabileceklerini yaratıcılığımız ile üst seviyelere taşıyabiliriz. Fırsatların gün yüzüne çıkması için elbette yine insan zekâsına ihtiyaç var. Diğer yandan yapay zekânın sunduğu faydalar bazı riskleri de beraberinde getiriyor. Ezber bozan bu teknolojinin potansiyelinden faydalanmak için uygulama veya çözüm geliştirmek isteyen şirketlerin bu nedenle dikkatli bir strateji izlemeleri gerekiyor. Bunun için ise bu alanda deneyim ve bilgi birikimi olan kurumlardan danışmanlık hizmeti almak da uygulamanın geliştirilmesi sürecinde oldukça kritik bir rol oynuyor. Yapay zekânın gücünün bir savunucusu olan KPMG olarak süreç ve çözümlerimizi, iş ortaklarımızın üretken yapay zekâdan yararlanmasına yardımcı olacak şekilde konumlandırmış durumdayız. Bu alanda uygulama geliştirmek isteyen şirketler, makine öğrenimi ve doğal dil işleme alanındaki derin uzmanlığımızdan yararlanarak strateji geliştirme, platform seçimi ve uygulama geliştirme konularında kapsamlı rehberlik alabilir. Ayrıca bu dönüştürücü teknolojiye yaptıkları yatırımı optimize etmelerine yardımcı olmak için sürekli destek de sunuyoruz. Üretken yapay zekânın tam potansiyelini ortaya çıkarmalarına yardımcı olmak için tüm süreçlerde kültürel ve etik sınırları da dikkate alarak danışmanlık hizmeti veriyoruz.” dedi.
Rehberin tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
Bilgi için:
Ceren Moral Aru
0533 921 43 53
[email protected]
KPMG Hakkında
KPMG, geçmişi 1867 yılına dayanan, üye firmalar ağı sistemiyle 143 ülkede 265 binin üzerinde çalışanıyla faaliyet gösteriyor. Finansal hizmetler, tüketici ürünleri, otomotiv; endüstriyel sektörlerden gıda, perakende, enerji, telekomünikasyon, kimya gibi pek çok sektöre danışmanlık hizmeti sağlıyor. KPMG Türkiye ise İstanbul merkez ofisinin yanı sıra Ankara, İzmir ve Bursa ofisleriyle, 1982 yılından beri?yaklaşık 1.800 çalışanıyla her sektörden 4 binin üzerinde firmaya sektörler özelinde hizmet veriyor. 2020 yılında küresel ağın Lighthouse lisansını alarak yeni teknolojilerde dünyadaki mükemmeliyet merkezleri arasına giren KPMG Türkiye, müşterilerine değer yaratan çözümler sunuyor. Detaylı bilgi için www.kpmg.com.tr adresine başvurabilirsiniz.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Mart 2023’ten itibaren 3 yeni iddialı SUV modelini Türkiye’de satışa sunan Çinli otomotiv devi Chery, satış sonrası hizmetleriyle de müşteri memnuniyetine odaklanıyor. Türkiye’nin 19 ilindeki 26 bayisinde satış ve satış sonrası hizmetleri veren Chery, kısa sürede yüzde 80’den fazla yedek parça mevcudiyetine ulaşırken, bulunması zor acil parçalar için de her ay 4 kez özel uçak kargo ile müşterilerinin ihtiyacını, olabilecek en hızlı şekilde çözüyor. Sunduğu 5 yıl veya 150.000 kilometrelik garantiyle Chery Türkiye, sürdürülebilir müşteri memnuniyeti kapsamında, satışını yaptığı araçları 5.000 km’de yetkili servislerinde ağırlayarak, parça değişimi olmadan genel bir check-up yaparak, satış sonrasında müşterileri ile sürekli iletişim halinde olmaya devam ediyor. Ayrıca Tur Assist şirketi ile 7/24 ücretsiz yol yardımı sunan Chery, müşterilerine 15.000 km/1 yıl bakım aralıkları ile satış sonrası hizmetlerini sürdürüyor.
Mart 2023’te Türkiye pazarına güçlü bir giriş yaparak tüm dikkatleri üzerine çeken Chery, sunduğu satış sonrası hizmetleri ile iddiasını sürdürüyor. Türkiye’nin 19 ilinde 26 bayisinde hizmet veren Chery Türkiye, Chery markalı ürünleri satın alan müşterilerine tüm yetkili satıcılarında satış ve satış sonrası hizmet vermeye devam ediyor. Chery, yüzde 80’i aşan parça mevcudiyeti ile satış sonrası hizmet verirken stokta bulunmayan acil parçalar için her ay 4 kez uçak kargo ile tedarik sağlıyor. Bu da bulunmayan acil parçaların bir an önce müşteri araçlarına teminini önemli ölçüde hızlandırıyor.
OMODA 5, TIGGO 7 PRO ve TIGGO 8 PRO olmak üzere üç yeni SUV modelini mart sonunda Türkiye pazarında satışa sunan Chery Türkiye, 5 yıl veya 150.000 kilometrelik garantisiyle de dikkatleri çekiyor. Ayrıca Chery, satışını gerçekleştirdiği araçları 5.000 km’de yetkili servislerinde ağırlayarak, parça değişimi olmadan genel bir check-up yaparak, satış sonrasında müşterileri ile sürekli iletişim halinde olmayı sürdürüyor. Bu bakımda genel bir check-up hizmeti verilirken müşterilerin tüm soruları yanıtlanıyor ya da araçlarla ilgili merak edilen konular aydınlatılıyor. Bununla birlikte müşterilerine Tur Assist şirketi ile 7/24 ücretsiz yol yardımı sunan Chery, 15.000 km/1 yıl bakım aralıkları ile satış sonrası hizmetini sürdürüyor.
Zengin donanımları ve göz alıcı tasarımlarıyla yeni Chery modelleri!
Chery TIGGO 8 PRO, 7 koltuklu yapısı ve 4,7 metreyi aşan uzunluğuyla orta boy lüks bir SUV olarak model ailesi içinde en üst konumda yer alıyor. Akıllı teknolojilerin zekice uygulandığı, yüksek güç üreten 1.6 TGDI motoru ve zengin donanımlı lüks dokusuyla markanın Türkiye’deki amiral gemisi pozisyonundaki TIGGO 8 PRO, SUV sınıfındaki standartları yeniden belirliyor.
Chery TIGGO 7 PRO, hem teknik yapısı hem de modaya uygun görünümü ile seçkin şehirliler için tasarlanan lüks bir SUV olarak öne çıkıyor. C segmentindeki SUV temsilci, TIGGO model ailesinin tasarım dilini koruyarak genç müşterilere hitap ediyor. En güncel teknolojilerle donatılan TIGGO 7 PRO, 12 inçlik LCD gösterge paneli, 10,25 inçlik merkezi bilgi-eğlence ekranı ve 8 inçlik LCD dokunmatik klima ekranı ile son derece modern ve yenilikçi kokpit tasarımıyla dikkat çekiyor.
Chery OMODA 5, tasarımından fonksiyonel donanımlarına kadar her yönüyle, düzinelerce ülkede yapılan binlerce pazar araştırması sonucunda nihai halini aldı. Öncü moda akımlarından esinlenilen tasarımıyla OMODA 5, “Cross-Car” olarak adlandırılan yeni bir segment ortaya çıkarmayı hedefliyor. Son derece kapsamlı sürüş destek sistemlerini barındıran akıllı teknolojiler, yüksek sürüş performansının güvenle ve konforla gerçekleşmesini garanti ediyor.
Chery hakkında
Temel teknolojilerde kendini geliştiren Chery, kuruluşundan bu yana “Teknolojik Chery” olarak biliniyor. Dünyada altı Araştırma ve Geliştirme merkezi ve 5.000’in üzerinde seçkin üyeden oluşan Araştırma ve Geliştirme ekibi ile geleneksel yakıt teknolojisi, yeni enerji, akıllı üretim ve diğer alanlarda avantaj sağladı. Yeni enerji araçları alanında 20 yılı aşkın bir süredir araştırma yapan Chery, dört araç montaj platformu, beş genel alt sistem ve yedi temel teknoloji ile sektöre öncülük ediyor. EQ1 modeli, Çin’de minik batarya elektrikli araçlarda lideri konumunda. Chery ayrıca dünya çapında araç, CKD parçaları, motorlar ve araç üretim teknolojisi ve ekipmanı ihraç eden ilk Çinli otomobil şirketi. Chery, bugüne kadar araçlarını 80’den fazla ülke ve bölgeye ihraç etti. Ayrıca 10 denizaşırı fabrika ve 1.500’den fazla denizaşırı satış ve servis noktası kurdu. 2,4 milyonu Çin dışı olmak üzere dünya genelinde yaklaşık 11 milyon kullanıcısı ile Chery, 19 yıl boyunca Çin’den ihraç edilen binek otomobil adediyle ilk sırada yer aldı.
Daha detaylı bilgi için Chery web sitesini ziyaret edebilirsiniz: www.cherytr.com
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Otomotiv endüstrisinin en büyük satış sonrası etkinliği Aftermarket Konferansı, bu yıl 13’üncü kez gerçekleştirildi. Sektörün önde gelen isimlerinin katılımıyla düzenlenen etkinlikte, “Elektrifikasyonun Aftermarket Üzerindeki Etkisi” masaya yatırıldı. Etkinliğin açılışını gerçekleştiren TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Albert Saydam, “Yeni dünya düzeninde dönüşüm şart. TAYSAD olarak açıkça itiraf etmek istiyorum ki yenileme pazarına gerektiği kadar önem vermiş değiliz. Bu nedenden dolayı belki ülkemizdeki yenileme pazarında ithalat gittikçe payını artırmaktır. Ben sürdürülebilir kalkınmanın kesinlikle tüketimi azaltıp, ithalat yerine iç üretimi sağlayacağının altını çizmek istiyorum” dedi.
Konferansın önemli isimlerinden MEMA Aftermarket Suppliers Başkanı ve CEO’su Paul McCarthy ise, “Los Angeles’a geliyorsanız neredeyse her araç Tesla gibi duruyor. Fakat gerçeği konuşmak gerekiyorsa Los Angeles’ta araçların sadece yüzde 3’ü elektrikli. San Francisco, Silikon Vadisi’ne bakalım. Sadece yüzde 5’lik bir elektrikli araç oranımız var” dedi. Buna rağmen aftermarket pazarında 2030 yılına kadar büyümenin yüzde 40’ının elektrikli araçların komponentlerinden geleceğine işaret eden Paul McCarthy, “2035’e kadar bu oran daha da çok artacak. Dolayısıyla pazarın ritmini artırmak istiyorsak üyelerimize şunu söylüyoruz: Bu imkânı göz ardı edemeyiz. İnovasyona ihtiyacımız var. Bu yeni teknolojik imkanlardan faydalanmamız gerekiyor. Birkaç yıl önce aftermarkette panik vardı. Şu anda insanların iş planları oluşturduklarını, imkanlar konusunda heyecanlı olduklarını, girişimciliğin arttığını görüyoruz ve girişimciler bu imkanlara cevap veriyorlar” diye konuştu.
Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD), Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) ve Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetler Derneği (OSS) iş birliğiyle gerçekleştirilen sektörün tek Aftermarket Konferansı, bu yıl 13’üncü kez İstanbul’da gerçekleştirildi. Küresel ölçekte dev bir buluşmaya ev sahipliği yapan etkinlikte sektöre ilişkin çarpıcı tespit ve öngörüler masaya yatırıldı. “Elektrifikasyonun Aftermarket Üzerindeki Etkisi” temasıyla gerçekleştirilen konferansta üretici, tedarikçi, distribütör ve bağımsız servislerin yanı sıra küresel paydaşlar ile sektörün öncü isimleri, elektrikli otomobil çağına hazırlanmak için püf noktalarını paylaştı.
Yenileme pazarına gerekli önemi vermiyoruz!
Etkinliğin açılışını gerçekleştiren TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Albert Saydam, elektrikleşmenin sürdürülebilirliğin bir alt başlığı olduğu, sektör olarak sürdürülebilirliğin, atılacak hem adım ve alınacak her kararda sorgulanması gerektiğini kaydetti. Yeni dünya düzeninde dönüşümün şart olduğunu ifade eden Albert Saydam, “Dönüşümü ne yazık ki isteyerek değil, mecburiyetlerden yapıyoruz. Mecburiyetten yapıldığında dönüşümü daha hızlı yapabiliyoruz. Bu dönüşümü yaparken 2 konunun da altını çizmek istiyorum. Çeviklik ve çeşitlilik. Çeşitlilik derken ürün bazında, coğrafya bazında, sektör bazında ve müşteri bazında bir çeşitliliği kastediyoruz. TAYSAD olarak açıkça itiraf etmek istiyorum ki yenileme pazarına gerektiği kadar önem vermiş değiliz. Bu nedenden dolayı belki ülkemizdeki yenileme pazarında ithalat gittikçe payını artırmaktır. Ben sürdürülebilir kalkınmanın kesinlikle tüketimi azaltıp, ithalat yerine iç üretimi de sağlayacağının altını çizmek istiyorum” dedi. Açılışta konuşan OSS Başkanı Ziya Özalp ise, “Biz aftermarket üreticileri ve dağıtıcıları olarak bütün zorlu koşullara rağmen pozitif kalmayı başarabildik. Otomotivdeki yapısal değişim sonrasında küreseldeki tüm belirsizlikler ve pandeminin getirmiş olduğu hiç kimsenin öngöremediği gerçeklere rağmen, son 2 yıldaki yükseliş trendine bu yıl da devam ettiğimizi söyleyebilirim” diye konuştu. OİB Başkanı Baran Çelik de, açılışta şu bilgileri verdi: “İlk 4 ayda yüzde 11 seviyelerinde artan ve toplamda 11.3 milyar dolara ulaşan bir ihracatımız var. Bu yılda 35 milyar dolara yakın bir ihracatla bu yılı da yine Cumhuriyetimizin en yüksek ihracat değerine ulaşmış bir şekilde tamamlayacağız.”
Aftermarket tedarikçisi olmak çok zor!
Konferansın açılışının ardından MEMA Aftermarket Suppliers Başkanı ve CEO’su Paul McCarthy, “Elektrifikasyon ve Gelişmiş Araç Teknolojilerinin Amerika Satış Sonrası Pazara Etkisi” isimli bir sunum gerçekleştirdi. MEMA’nın, OSS Derneği’nin ABD’deki dengi olduğunu söyleyen Paul McCarthy, “Gelişmiş teknolojilere biz CASE teknolojileri diyoruz. Yani bağlanmış, otomatik, paylaşılmış ve elektrik teknolojilerinden bahsediyoruz. Dolayısıyla bu teknoloji setleri sektörümüzde devasa bir dönüşüme yol açıyor. Daha önceden, elektrikleşmeyle birlikte azalacak parça sayısı nedeniyle aftermarket pazarının da daralacağı düşünülürdü, oysa elektrikleşme aftermarket pazarını coşturacak. Aftermarket’te iki işi aynı anda yönetmenin zorluğu... Birincisi mevcut işlerimizdeki gelirleri maksimize etmek. Kârlılıkla alakalı çalışmamız gerekiyor ve aynı anda yeni ve yenilikçi işlerimizi büyütmek için de çalışmamız gerekiyor. Ve bütün bunları bağlanmış, otomatik ve elektrikli araçlar perspektifinden yapmamız gerekiyor. Bu çok büyük bir zorluk. Dolayısıyla şu anda bir aftermarket tedarikçisi olmak çok zor ve çok karlı bir geleceğe ihtiyacımız var” dedi. Agresif bir büyüme politikası eşliğinde, 2035 yılına kadar piyasanın çoğunluğunda elektrikli aracın satılacağının öngörüldüğüne işaret eden Paul McCarthy, şöyle devam etti: “2045’e kadar neredeyse her aracın elektrikli olmasını bekliyoruz. Operasyon tarafında ise durum daha farklı. 2030 yılına kadar operasyondaki araçların sadece yüzde 10’unun elektrikli olmasını bekliyoruz. Bunların büyük çoğunluğu da onarım pazarında olmayacak. Ve 2035’e kadar yoldaki araçların yüzde 10-15’inin dahili yakıt sistemine sahip olmasını bekliyorlar. Fakat ABD’de büyük bir araç havuzu var ve bunu dönüştürmek çok zor. 300 milyon aracımız var ve 2,5 yıllık bir araç kullanım ömrümüz var. Aracın kullanım ömrü normalde 20-25 yıl. Ama bu ne demek, bugün satılan araçlar söz konusu ise 2045 yılında bu araçlar halen yolda olacaktır. ABD’de de hükümet yakın zamanda, 2032’ye kadar yüzde 67 oranında yeni hafif yolcu araçlarının, temiz (elektrikli, hibrit ve hidrojen yakıtlı) araçlar olmasını istiyor.”
Silikon Vadisi’nde bile elektrikli oranı sadece %5!
MEMA üyelerinin taşımacılığın da karbonsuzlaştırılması konusunda çok istekli olduğunu söyleyen Paul McCarthy, “Hükümetin belirlediği hedefler bizim için elde edilebilir olmaktan uzak. Elektrikli araç fiyatı ortalama 72 bin dolar. Ve ABD’deki ortalama gelirden daha yüksek. Dolayısıyla çoğu Amerikan vatandaşı bunu alamaz. Şöyle bir senaryomuz var. Elektrikliye dönüşen bir geleceğe doğru giderken, gittikçe daha eskiyen konvasiyonel araçlar hala olacaktır. Bu sadece ABD ile alakalı bir şey değil. Dünya çapındaki ulusal elektrik dağıtıcıları görüyorlar ki elektrik şebekelerindeki yatırımları her yıl çift katına çıkarmaları gerekiyor. Dolayısıyla temiz enerji üretimi için de daha çok çalışmamız gerekiyor. Ayrıca şarj istasyonlarının çok yüksek bir oranı Çin’de bulunuyor. 500 bin şarj istasyonları var. Ve 3 milyon şarj istasyonuna ihtiyacımız var. Ve şu an ABD’deki istasyonların büyük bir kısmı düzgün çalışmıyor. Ve müşterilerimiz buna bir aftermarket imkânı olarak bakıyorlar. Los Angeles’a geliyorsanız neredeyse her araç Tesla gibi duruyor. Fakat gerçeği konuşmak gerekiyorsa Los Angeles’da araçların sadece yüzde 3’ü elektrikli. San Francisco, Silikon Vadisi’ne bakalım. Sadece yüzde 5’lik bir elektrikli araç oranımız var” dedi.
Sürdürülebilirlikte aftermarket sektörünün uyum sağlayabilmesi için yeterli vaktinin olduğunu ifade eden Paul McCarthy, “2030 itibarıyla yedek parçaların çoğu elektrikli komponentler olacak. 2045’te de bu oran artacaktır. Bu ne demek. 2035’e kadar aftermarket’in büyük bir çoğunluğu şu anda bildiğimiz, sattığımız ürün kategorilerinden ibaret olacaktır. Karlılık burada mevcut ve bu karlılık pazarını da ele almamız gerekiyor. Öte yandan bakmamız gereken başka bir perspektif daha var, büyümeye yönelik katkılar. Çünkü aftermaket’te yavaş büyüyen bir endüstriyiz, özellikle ABD’de. Büyüme perspektifinden bakılacak olursa 2030’a kadar elektrikli araçların komponentleri bu büyümenin yüzde 40’ını temsil ediyor. 2035’e kadar bu oran daha da çok artacak. Dolayısıyla pazarın ritmini artırmak istiyorsak üyelerimize şunu söylüyoruz: Bu imkânı göz ardı edemeyiz. İnovasyona ihtiyacımız var. Bu yeni teknolojik imkanlardan faydalanmamız gerekiyor. Birkaç yıl önce aftermarket’te panik vardı. Şu anda insanların iş planları oluşturduklarını, imkanlar konusunda heyecanlı olduklarını, girişimciliğin arttığını görüyoruz ve girişimciler bu imkanlara cevap veriyorlar” diye konuştu.
Filo olmadan elektrifikasyon olmaz!
Konferansın önemli isimlerinden olan Avrupa Otomotiv Tedarik Sanayicileri Derneği CLEPA’nın Kıdemli Pazar Danışmanı Frank Schlehuber da konuşmasında teknolojinin mülkiyet modelini değiştirdiğini belirterek, “Filo olmadan elektrikleşme çok mümkün görünmüyor. Öte yandan konunun mevzuat tarafı var. Karbondioksit mevzuatı da var. Mevzuat bizden sürdürülebilirlik talep ediyor. Sürdürülebilirlik de elbette teknolojiyi etkiliyor. Aynı şekilde tüketiciyi ve piyasa aktörlerinin de davranışlarını etkiliyor” dedi. Filo sahiplerinin yönetimleri çok fazla dışarıya açmak istemediğini vurgulayan Frank Schlehuber, şunları söyledi: “Kendileri yönetiyorlar. Ayrıca tedarikçiler için de iyi yatırıma ihtiyaç var. Yardıma ihtiyaç var. Biz tedarikçiler olarak bu fırsatı kaçıracak olursak, teknolojiyi burada ön sıraya koyamazsak, sanırım çok büyük bir hata yapmış olacağız. Çok büyük bir fırsatı kaçırmış olacağız. Filo EV’ler konusunda da yetkin olmamızı istiyor. Bu gelecek için de zaten en iyisi. Çünkü zaten gelecek elektrikli araçlarda olacak. Günün sonunda bağımsız aftermarket oyuncularının bu alana hazırlanması gerekiyor.”
Satış sonrası pazarı masaya yatırıldı!
13. Aftermarket Konferansı’nın konuşmacıları arasında Roland Berger Otomotiv Aftermarket Direktörü Mathieu Bernard, Ford Otosan Tedarik Zinciri Lideri Ahmet Aslanbaş ve Sampa Otomotiv Fikri, Sınai Haklar ve Proje Müdürü, Patent Marka Vekili Erdem Şahinkaya yer aldı. Konferansın öğleden sonraki bölümünde ise “Zincirin Tüm Halkalarıyla Türkiye Satış Sonrası Pazarı” başlıklı panel gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü Silkar Endaş Otomotiv Yönetim Kurulu Üyesi Emirhan Silahtaroğlu’nun yaptığı panelde SIO Otomotiv Yönetim Kurulu Üyesi Kemal Görgünel, Bakırcı Otomotiv CEO’su Mehmet Karakoç, OM Otomotiv Genel Müdürü Okay Merih ve Özçete Otomotiv Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Özçete değerlendirmelerde bulundu.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Yaşam alanları için tüm ihtiyaçları tek bir adreste toplayan koctas.comtr, Marketing Türkiye ve Akademetre iş birliğiyle gerçekleştirilen ECHO Awards’ta ‘Yapı Market’ kategorisinde birincilikle ödüllendirildi.
Koctas.com.tr’nin artık bir pazaryeri olduğunu ve çoklu kanal stratejileriyle müşterilerine en iyi deneyimi sunmayı hedeflediklerini belirten Koçtaş Pazarlama ve Dijital Kanallardan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ebru Darip, “Ev geliştirme sektöründe çeyrek asrı aşan deneyimimizle hem Türkiye’nin pek çok noktasına yayılan fiziksel mağaza gücümüz hem de dijital kanallarımız aracılığıyla müşterilerimize hizmet veriyoruz. Müşterilerimiz Koçtaş’a her kanaldan kolaylıkla ulaşabiliyor. Koçtaş bugün, Türkiye geneline yayılan mağazaları ve alanında uzman binlerce çalışanıyla sektöre yön veren, ürün seçeneği ve sunduğu hizmetlerle lider marka konumunda bulunuyor. Bu kıymetli araştırma sonucunda, koctas.com.tr ile e-ticaretin en iyi yapı marketi şirketi ödülüne layık görülmemizden büyük mutluluk duyduk. Emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarımı tebrik ediyorum” dedi.
Farklı sektörlerde birçok markanın Türkiye genelinde temsili bir örneklemle 1200 kişinin katıldığı kapsamlı araştırma sonucunda değerlendirildiği e-ticaretin en iyileri, nihai tüketicilerin kararı sonucunda belirlendi. Araştırma, ‘Sektör Bazlı Değerlendirme’ ve ‘Deneyim Bazlı Değerlendirme’ olmak üzere iki bölüm ile gerçekleştirildi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Ağaç İşleme Makine Sanayicileri Derneği (AİMSAD), 37'si üye firma olmak üzere toplamda 53 Türk üretici ile alanında dünyanın en büyük fuarı olan Ligna Hannover Uluslararası Ağaç ve Ağaç İşleme Makineleri, Tesis ve Ekipmanları Fuarı'na katılım sağladı. 160 ülkeden katılımcıların yer aldığı fuarda Türk ürünleri yoğun ilgi gördü.
45 ülkeye 1 milyon doların üzerinde ihracat yapan ve ekonomik hacmi 500 milyon dolara ulaşan ağaç işleme makineleri sektörü, alanında dünyanın en büyük fuarı olan Ligna Hannover Uluslararası Ağaç ve Ağaç İşleme Makineleri, Tesis ve Ekipmanları Fuarı'na 37 üye firması ile katılım sağladı. Toplamda 53 Türk firmasının yer aldığı fuar, küresel ağaç işleme makineleri sektörüne yön veren etkinlik olarak nitelendiriliyor.
LİGNA'DA HEDEF TÜM KITALAR
Dünyanın en büyük ağaç işleme makineleri fuarında 160 ülkeden katılımcılar yer aldı. Beş gün süren fuarda Türk ürünleri yoğun ilgi gördü. Ağaç İşleme Makine Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Toktaş, "Bu yıl ihracatta 200 milyon dolar hedefimiz var. Almanya Ligna fuarı, hedefimize ulaşmamızda büyük bir itici güç olacak. 37'si AİMSAD üyesi toplamda 53 firmamızla fuardaki yerimizi aldık. Dünya, Türk makine sektörünün geldiği noktayı yerinde gördü. Ligna'da hedef olarak bir ülkeyi ya da bölgeyi belirlemedik. Bu fuarda tüm kıtaları hedef aldık. Firmalarımız yeni pazarlara açılarak rekabette öne çıkma fırsatı buluyor. 2023'ü ihracatta büyüme yılı ilan ettik. Yurt dışı fuarlar bu hedefe ulaşmamızda başrolü oynuyor" ifadelerini kullandı.
"İSTANBUL'DA DÜNYAYI AĞIRLAMAYA HAZIRLANIYORUZ"
Bu yıl 36'ncısı düzenlenecek Ağaç İşleme Makineleri, Kesici Takımlar, El Aletleri Fuarı WoodTech, bundan böyle Intermob'dan bağımsız olarak organize edilecek. 19-23 Ekim 2023 tarihleri arasında TÜYAP Fuar Merkezi'nde düzenlenecek olan fuarı geçen sene 12 bini yurt dışından gelen ziyaretçiler olmak üzere toplam 60 bin kişi ziyaret etmişti. AİMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Toktaş, "Tam 36 yıldır Avrasya'daki en büyük ihtisas fuarı olma başarısını sürdüren bir organizasyondan bahsediyoruz. Bu yıl özellikle yabancı ziyaretçi sayımızda ciddi bir artış bekliyoruz. 19 Ekim'de dünyayı İstanbul'da ağırlamaya hazırlanıyoruz" dedi.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.