Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Kuveyt Türk, görme engelli bireylerin dijital bankacılık hizmetlerine daha kolay erişimini sağlamak amacıyla BlindLook ile iş birliği gerçekleştirdi. Bu adım, Kuveyt Türk’ün engelsiz bankacılık yaklaşımının önemli bir parçası olarak öne çıkıyor.
Türkiye’nin öncü katılım finans kuruluşlarından Kuveyt Türk, engelsiz bankacılık vizyonuyla hayata geçirdiği projelerine bir yenisini daha ekleyerek BlindLook ile önemli bir iş birliğine imza attı. Görme engelli bireylerin dijital bankacılık kanallarına daha kolay erişimini sağlamak amacıyla yapılan bu iş birliğiyle, Kuveyt Türk mobil uygulaması, internet şubesi ve web sitesi gibi platformlarda erişilebilirlik standartlarını en üst düzeye çıkarmayı amaçlıyor. Bu sayede görme engelli müşteriler, ayrım gözetilmeksizin aynı kalitede hizmet alabilecek.
“BlindLook iş birliğimiz ile erişilebilirlik standartlarını en üst düzeye çıkarmayı hedefliyoruz”
Kuveyt Türk Bireysel ve Özel Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Oral iş birliğiyle ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Kuveyt Türk olarak müşteri deneyimini geliştirme ve toplumun her kesimine daha iyi hizmet sunma misyonumuz doğrultusunda, ‘Engelsiz Bankacılık’ anlayışını benimsiyoruz. Bugüne kadar tüm müşterilerimizin finansal hizmetlerimize erişimini kolaylaştırmak için pek çok yenilikçi çözüm ürettik. Şimdi de BlindLook ile yaptığımız iş birliği sayesinde, mobil ve internet şubelerimizde, web sitemizde ve diğer dijital kanallarımızda erişilebilirlik standartlarını en üst düzeye çıkarmayı hedefliyoruz. Bu iş birliği ile BlindLook’un EyeBrand ağına katılarak, tüm müşterilerimize ayrım gözetmeksizin aynı kalitede hizmet sunma taahhüdümüzü bir kez daha pekiştiriyoruz. Kuveyt Türk olarak, dijitalleşme ve erişilebilirlik odaklı projelerle hem sektörümüze hem de topluma değer katmaya devam edeceğiz.”
BlindLook teknolojisiyle erişilebilirlikte yeni bir dönem
Kuveyt Türk, BlindLook iş birliği kapsamında dijital platformlarına entegre edilen sesli yönlendirme teknolojisiyle görme engelli bireylerin bankacılık işlemlerini bağımsız bir şekilde gerçekleştirebilmelerine olanak tanıyor. Bu teknoloji, görme engelli kullanıcıların menülerde kolayca gezinebilmelerini ve işlemlerini daha hızlı bir şekilde tamamlamalarını sağlıyor. BlindLook’un EyeBrand ağına katılım ise erişilebilirlik standartlarını yükselterek, görme engelli bireylerin bankacılık hizmetlerine erişimde karşılaştıkları engelleri azaltmayı hedefliyor. Sesli simülasyon teknolojisi, işlemleri kolaylaştırmanın yanı sıra, kullanıcı deneyimini daha akıcı ve kullanıcı dostu bir hale getiriyor.
Blindlook Hakkında
2019 yılında %100 ses odaklı bir dünya yaratma amacıyla kurulan BlindLook, özgürlük teknolojileriyle, markaların ürün ve hizmetlerini dünya genelinde 285 milyon görme engelli için erişilebilir hale getiriyor. Herkes için erişilebilir bir dünya vizyonuna ortak olan tüm partnerlerini “EyeBrand” olarak isimlendiriyor. Bugün Türkiye'de 40'tan fazla marka “EyeBrand” sertifikasına sahipken, BlindLook’un 350.000 kişinin üzerinde bir görme engelli kullanıcı havuzu bulunuyor. BlindLook, Herkes için Erişilebilir Bir Dünya hayalinden güç alıyor, eşit ve erişilebilir dünyayı var etmek için çalışıyor.
Kuveyt Türk Hakkında
Kuveyt Türk, 1989 yılında kurulmuştur. Seçkin finansal ürün ve hizmetlerini etkin şekilde tasarruf sahipleri ve yatırımcılarla buluşturan Kuveyt Türk, müşteri odaklı yaklaşımı, teknoloji-inovasyon çalışmaları ve dijital dönüşüm yolunda attığı adımlarla sektöründeki öncü konumunu sürdürmektedir. Altın bankacılığı alanında adım atan ilk katılım finans kuruluşu olan Kuveyt Türk, ayrıca dünyada ve Türkiye’de ilk sürdürülebilir sukuk işlemini gerçekleştirmiştir. Altı yıl üst üste Türkiye’nin En İyi İşvereni ödülüne layık görülen Kuveyt Türk, 2021’de de ilk sırada Avrupa’nın En İyi İşvereni seçildi. Bugün itibarıyla Türkiye genelinde 447 şubesiyle ve dijital kanallarıyla müşterilerine hizmet veren Kuveyt Türk’ün merkezinde yer aldığı Kuveyt Türk Finans Grubu çatısı altında Neova Katılım Sigorta, Architecht, Kuveyt Türk Porföy, Kuveyt Türk Yatırım, Körfez GYO, Katılım Emeklilik ile Almanya’daki KT Bank AG yer alıyor. Operasyonel çalışmalarının yanı sıra toplumsal değerleri temel alarak ve kültürel varlıklara sahip çıkarak önemli sosyal sorumluluk projelerine imza atan Kuveyt Türk, “Değerlerimizle büyüyoruz” yaklaşımı doğrultusunda birçok restorasyon projesi üstlenmiş, insani yardım kampanyalarına destekte bulunmuş, kitap ve belgesel gibi kalıcı eserler ortaya koymuştur.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Renault Trucks, 2025'ten itibaren menzili uzatılan yeni versiyon E-Tech T modeli için sipariş almaya başlayacak. Tek bir şarjla 600 km menzile sahip olan bu araç, uzun mesafe taşımacılığının karbon salınımını azaltma konusunda yeni fırsatlar sunuyor.
Taşımacılık profesyonelleri tarafından halihazırda 30 milyon kilometre kullanılan Renault Trucks elektrikli kamyonlar, 29.000 ton CO² emisyonundan tasarruf sağladı. Renault Trucks, bu yeni versiyon ile müşterilerinin enerji dönüşümünü desteklemek amacıyla sürdürülebilir taşımacılık çözümleri yelpazesini daha da genişletiyor.
Performansı yönlendiren yenilikçi teknoloji
Renault Trucks E-Tech T'nin artan menzili, yeni bir bileşen olan elektrikli aksın entegrasyonuyla sağlanıyor.
E-aks teknolojisi, güç aktarma sisteminin tüm bileşenlerinin - elektrik motorları ve şanzıman - aracın arkasında bir araya getirilmesini sağlayarak, yan bileşenler arasında ek batarya paketlerine yer açmak için alan yaratıyor. E-aks ile donatılan Renault Trucks E-Tech T, tek bir şarjla 600 km yol kat edebiliyor.
Renault Trucks Elektromobilite Kıdemli Başkan Yardımcısı Emmanuel Duperray, konuyla ilgili olarak; "Bu elektrikli kamyonun geliştirilmesi, elektrikli mobiliteye geçişi hızlandıracak. Tek bir şarjla 600 km menzil, 2026 yılına kadar özellikle ortak girişimimiz olan Milence aracılığıyla kamusal şarj altyapı ağlarının geliştirilmesiyle birleştiğinde, müşterilerimizin beklediği [dizel teknolojisiyle] operasyonel eşitliği sağlama hedefimize ulaşacağımıza inanıyoruz" açıklamasında bulunuyor.
Mevcut ürün yelpazesini tamamlayan bir versiyon
Uzun yol taşımacılığı için tasarlanan Renault Trucks E-Tech T, genişletilmiş menziliyle Renault Trucks’ın mevcut çözümlerini değiştirmeden elektrikli portföyünü geliştiriyor. Renault Trucks, özel kullanımlar için geliştirilen otonom araçlar, konfigürasyonlar ve ekipmanları geniş bir yelpazede sunmaya devam ediyor. Taşımacılık profesyonellerinin ideal çözümleri bulmalarına yardımcı olmak için Renault Trucks, her elektrikli kamyonun müşterilerin özel ihtiyaçlarına göre yapılandırılmasını sağlayan gelişmiş simülasyon araçları da sunuyor.
Emmanuel Duperray; "Tek bir şarjla otonom yarışına girmeyi düşünmüyoruz. Büyük batarya sistemleri, yük kapasitesini düşürüyor, toplam işletme maliyetlerini yükseltiyor ve çevresel ayak izini artırıyor. Temelde, elektrikli bir kamyon içten yanmalı bir araçtan daha pahalı oluyor. Düşük karbonlu lojistiği yeniden düşünmemiz, başka bir deyişle, araçların kullanımını optimize etmek ve dolayısıyla kilometre başına maliyeti düşürmek için taşımacılık modelleri geliştirmemiz gerekiyor" diyor.
Renault Trucks, müşterilerini bataryaların boyutunu gerçek ihtiyaçlarına göre ayarlamaya teşvik ediyor ve şarj stratejisi de dahil olmak üzere çözümün optimize edilmesinde destek sağlıyor. Emmanuel Duperray; “Bu yaklaşım, seri üretim Renault Trucks E Tech T modelimizle günlük 700 kilometrenin üzerinde menzile ulaşmamızı sağlıyor” diye belirtiyor.
Bu yeni aracın siparişleri, 2025 yılında alınmaya başlanacak. Üretimi ise 2023 yılı sonundan bu yana Renault Trucks’ın yüksek kaliteli elektrikli modellerini ürettiği Bourg-en-Bresse tesisinde gerçekleştirilecek.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Bupa Türkiye çalışanları, insanları günlük yaşamlarında uzun vadeli sağlıklı alışkanlıklar benimsemeye teşvik etmek ve sürdürülebilir bir geleceğin temellerini atmaya destek olmak adına hayata geçirilen “Healthy Cities” inisiyatifi çerçevesinde İstanbul Maratonu’na katılarak TOFD derneği yararına koştu.
Bupa Türkiye koşu takımının 75 gönüllü çalışanı, TOFD derneğinin yol arkadaşım olur musun projesi için katılım sağlayarak, özel itici güç ekibi de TOFD derneğinden 3 katılımcının sandalyesine maraton başlangıcından bitişine 8 km boyunca destek vererek maratonu tamamladı.
TOFD yararına bağış kampanyası açan 188 kişi arasında Bupa Türkiye gönüllü koşu takımı katılan tüm kurumlar arasında 1387 farklı bağışçı sayısı ile 1. sırada ve en fazla bağış toplayan kurumlar sıralamasında da yine 1. sırada yer aldı.
Elde edilen gelir ile 42 adet akülü tekerlekli sandalye TOFD tarafından yürütülen “Yol Arkadaşım Olur musun?” projesi dahilinde Aralık ayında ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmış olacak.
İnsanların daha sağlıklı, daha mutlu bir yaşam sürmelerine yardımcı olmayı ve daha iyi bir dünya yaratmayı amaçlayan bir grup olduklarını kaydeden Bupa Türkiye Strateji ve Transformasyon Grup Başkanı Ebru Keskin Kulalar, “Entegre sağlık hizmetleri alanında öncü bir kurum olarak sağlığın fiziksel, zihinsel ve sosyal boyutlarını dikkate alıyor ve bu doğrultuda sunduğumuz hizmetlerin yanı sıra sosyal sorumluluk projeleriyle de topluma katkıda bulunmayı ilke ediniyoruz. İstanbul Maratonu’na da bu felsefe ile, “iyilik peşinde koşarak” yer almak bizim için çok kıymetli. Sporun iyileştirici ve birleştirici gücü daha büyük hedeflere ulaşmamıza olanak sağlıyor. Aynı zamanda bu organizasyon ile şirketimizin sürdürülebilirlik çerçevesinde çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık konusundaki hassasiyetini de yansıtıyoruz. Bu vesileyle hep birlikte elele verdiğimizde minik bir iyiliğin nasıl büyüyebildiğine şahit oluyoruz. Kampanya süresince maddi, manevi destekleriyle yanımızda olarak bu iyilik seferberliğinde katkı sağlayan herkese teşekkürlerimi sunuyorum” şeklinde düşüncelerini belirtti.
Dünyanın kıtalar arası koşulan tek maratonuna aktif olarak katılan Bupa Acıbadem Sigorta Vekil Genel Müdürü Aslıhan Duymaz “Spor, sadece fiziksel sağlığı iyileştirmekle kalmayıp, aynı zamanda sosyal bağları kuvvetlendiren bir araç. Bu inançla çalışanlarımızı ve dokunduğumuz tüm sigortalılarımızı sağlıklı ve mutlu bir yaşama adım atmaları için destekliyoruz. TOFD’un “Yol Arkadaşım Olur Musun?” kampanyasına çalışma arkadaşlarımız ile destek vererek bir farkındalık yaratmayı hedefledik. Destekçilerimizin sayesinde de açtığımız bağış kampanyasında belirlediğimiz hedefimizi aştık. Bu sene 42 adet akülü tekerlekli sandalyeyi ihtiyaç sahiplerine ulaştıracağımız için çok mutluyuz. Engelsiz bir hayat için engelleri kaldırmaya devam edeceğiz” diye görüşlerini dile getirdi.
Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği 1998 yılından bu yana, engelsiz bir yaşam için mücadele ediyor ve insanları bilinçlendiriyor. Ülkemizde maalesef 150bin’den fazla omurilik felçlisi olduğu öngörülüyor. Bu rakamın %90”ı tekerlekli sandalyeye ve bir başka kişiye bağımlı yaşamak durumunda kalmaktadır.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Ford bugün tamamen elektrikli yeni Puma Gen-E'yi tanıttı. Ford’un Avrupa'da en çok satan ve Ford Otosan’ın Romanya Fabrikası’nda üretilen otomobili , sıfır egzoz emisyonlu haliyle ilk kez otomobil severlerin karşısına çıktı. Sportif tasarımı, sürüş özellikleri ve eşsiz pratikliği ile yeni elektrikli Puma, eğlenceli sürüş deneyimi, enerji verimliliği son derece yüksek elektrik motoru ile şimdiye kadar ki “En Sıradışı Puma” olmaya aday.
Ford Otosan’ın Romanya Craiova’daki son teknoloji montaj tesisinde üretilen ve şirketin İngiltere Halewood'daki fabrikasında elektrik motorları monte edilen elektrikli Puma Gen-E, sıradışı sürüş keyfine yeni bir enerji katıyor. Kompakt crossover’ı Avrupa’daki müşteriler arasında bir efsane haline gelen Puma, Gen-E versiyonunda gelişen dış tasarımıyla ayırt edici özelliğini ortaya koyuyor.
Yeni elektrikli motoru, Puma sürüş deneyimini güçlendiriyor ve etkileyici sürüş menziline katkıda bulunan sınıfının en iyi verimliliğini sunuyor. Puma Gen-E, tam şarjla 376 km'ye kadar menzil(2) sunarak uzun yolculukların ulaşılabilir olmasını sağlarken, 523 km'ye kadar şehir içi menziliyle (2) günlerce şarjsız şehir içi yolculuk yapma imkanı tanıyor. Hızlı şarj cihazına bağlandığında, %10-80 arası bir şarj doluluğu yalnızca 23 dakikada tamamlanabiliyor(3). Ayrıca, etkileyici 8 saniyelik 0-100 km/s hızlanma süresiyle Puma ST'ye meydan okuyor.
Elektrikli Puma Gen-E, sadece 13.1 kWh/100 km enerji tüketimiyle sınıfının en verimli araçlarından biri olarak dikkat çekiyor. Bu özellik hem uzun menzil sağlıyor hem de çevresel etkileri en aza indiriyor.
Daha Fazla Alan, Daha Fazla Özgürlük
Performans ve verimliliğin yanı sıra, kompakt elektrikli motoru, daha da fazla bagaj alanı anlamına geliyor. Puma'nın yenilikçi MegaBox bagaj depolama alanı GigaBox'a yükseltilerek eskisine göre 2 kat daha geniş bir saklama alanı yaratıldı. Bu da arka koltuklar yerindeyken 574 litreye (4) kadar bir alan anlamına geliyor. Bu kapasite, bazı büyük SUV'ların sunabileceğinden daha fazla. Benzinli motorun boşalttığı alanı iyi bir şekilde kullanan 43 litrelik (4) ön bagaj (4), arka bagaj dolu olsa bile alınabilecek aksesuarları saklamak için ideal bir alan sunuyor.
Tasarım ve Dijital Yenilikler
Yeni Puma Gen-E, cesur "kalkan" tasarımı ile dikkat çekiyor. Geleneksel ızgaranın yerine geçen bu tasarım, Ford Mustang Mach-E elektrikli SUV modelinden ilham alarak aracın daha aerodinamik ve modern bir görünüme kavuşmasını sağlıyor. (5) Sportif bir arka spoiler ve benzersiz alaşım jant tasarımları aracın sportif görünümüne katkıda bulunurken, Puma’nın daha da iyi performans için karşıdan gelen hava akımını kesmesine katkıda bulunuyor.
İç mekânda, ergonomik olarak konumlanmış yüksek çözünürlüklü iki ekran sürücüye kontrolün her zaman kendisinde olduğu hissini veriyor. Ford'un en yeni nesil SYNC 4(6) bilgi-eğlence sistemi ve kablosuz Apple CarPlay /Android Auto (7)ile uygulamalar ve bilgiler kablo kullanmadan akıllı telefonlar ve araç arasında senkronize ediliyor.
Yeni, yükseltilmiş orta konsol, kişisel eşyaları koymak için ekstra saklama alanı sağlıyor. Ön kol dayanağı, uzun bir yolculukta en rahat pozisyona ayarlanabilmek için hareket edebiliyor ve yolculuk sırasında telefonları şarj edebilmek için kablosuz şarj ünitesi (9) içeriyor.
Gelişmiş Sürüş Teknolojileri
Puma Gen-E şehir içinde ve dışında sürüşü de kolaylaştırıyor. Direksiyon simidinin arkasındaki basitleştirilmiş elektronik vites kolu, parmak ucu kontrolü ile sürüş, boş vites ve geri vites arasında geçiş yapmayı göstergelere uzanmak kadar zahmetsiz hale getiriyor. Seçilebilir tek pedalla sürüş, dört farklı sürüş modunda şehir trafiğinde adeta süzülmeyi daha da konforlu hale getiriyor.
Dur & Kalk ve Şerit Hizalama özellikli Akıllı Adaptif Hız Kontrol Sistemi (10) daha doğal hissettirmek için yumuşak bir şekilde hızlanıp fren yapıyor. Hız asistanı, yoldaki virajlar, kavşaklar ve otoyollara girerken veya çıkarken seyir hızını ayarlamakta büyük kolaylık sağlıyor. Şehir içinde, mevcut 360 derece çevre görüşlü kamera sistemi, her türlü dar alanda ya da park etme esnasında büyük bir konfor sunuyor.
Opsiyonel Matrix LED far teknolojisi, öndeki yolu izlemek ve en çok ihtiyaç duyulan yere daha fazla ışık vererek şehirden geçerken veya ışıksız bir otoyolda en iyi görüş için ışık düzenini ayarlıyor.
Ford Türkiye İş Alanı Lideri Özgür Yücetürk yaptığı açıklamada “Ford Otosan olarak Puma ile binek araç üretimine dönmüştük. Puma Gen-E ile artık onun elektrikli binek aracını da üretmeye başladık. Sportif tasarımı, sürüş özellikleri ve eşsiz pratikliği ile Puma, Avrupa genelinde bir başarı hikayesidir. Puma Gen-E ise, eğlenceli sürüş deneyimi, enerji verimliliği son derece yüksek elektrik motoru ile şimdiye kadar ki “en iyi Puma” diyebileceğimiz bir araç. Bu yeni model, sadece Ford’un değil, Ford Otosan’ın da geleceğe yönelik vizyonunun bir kanıtıdır” dedi.
Ford Otosan’ın Craiova Fabrikası’nda üretilen yeni elektrikli Ford Puma Gen-E 2025 baharında Türkiye’de müşterilere sunulacak.
Ford Otosan hakkında
Ford Otosan (Ford Otomotiv Sanayi A.Ş.), Ford Motor Company* (%41) ve Koç Holding’in (%41) eşit oranda hisse sahibi oldukları halka açık (%18) bir şirkettir.
1959’da kurulan Ford Otosan komple bir aracı, motoru da dahil olmak üzere, tüm süreçleriyle tasarlamak, geliştirmek ve test etmek için gerekli tüm birikim, yetenek ve altyapıya sahiptir ve Ford Avrupa’nın en büyük ticari araç üretim merkezi konumundadır.
Kocaeli Gölcük ve Yeniköy Fabrikaları, Eskişehir Fabrikası, İstanbul Sancaktepe Ar-Ge Merkezi ve Yedek Parça Deposu, Romanya Craiova Fabrikası ile 4 merkezde faaliyet gösteren Ford Otosan, 20.000’den fazla kişiye istihdam sağlamaktadır. 2000’den fazla Ar-Ge mühendisi ile Türkiye otomotiv sektörünün en büyük Ar-Ge organizasyonuna sahiptir. Eskişehir Fabrikası Türkiye’de araç, dizel motor ve güç aktarma organlarını aynı merkezde üretebilen tek fabrikadır.
Son 13 yıldır otomotiv sektörü ihracat şampiyonu ve son 9 yıldır Türkiye ihracat şampiyonu olma başarısını göstermektedir. Türkiye'nin en büyük ikinci sanayi kuruluşu olan Ford Otosan, Borsa İstanbul’daki en değerli otomotiv şirketidir.
‘Gelecek Şimdi’ vizyonu doğrultusunda Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na ulaşma yolunda birçok başlıkta toplumsal yatırım çalışmaları yürüten Ford Otosan, 2021 yılında Bloomberg Cinsiyet Eşitliği Endeksi'nde Türkiye’den yer alan ilk ve tek sanayi şirketi olmuş, 2022 ve 2023’te listedeki konumunu güçlendirmiştir.
(www.fordotosan.com.tr)
(1)Ford şirket içi satış verilerine göre.
(2)Puma Gen-E'nin tam şarjına dayanmaktadır. Dünya Çapında Uyumlaştırılmış Hafif Araç Test Prosedürü (WLTP) kullanılarak tahmin edilen menzil. Gösterilen rakamlar karşılaştırılabilirlik amaçlıdır ve yalnızca aynı teknik prosedürlere göre test edilen diğer araçlarla karşılaştırılabilir. Gerçek menzil sıcaklık, sürüş davranışı, rota profili, araç bakımı, araç yaşı ve durumu, lityum-iyon akü gibi faktörlere bağlı olarak değişir.
(3)Şarj süresi üretici bilgisayar mühendisliği simülasyonlarına dayanmaktadır. Akü tam kapasiteye ulaştığında şarj oranı azalır. Sonuçlarınız en yüksek şarj sürelerine ve akünün şarj durumuna göre değişebilir.
(4)Ağırlık ve ağırlık dağılımı ile sınırlı kargo ve yük kapasitesi
(5)Mustang Mach-E Extended Range'in tam şarjına dayalı olarak 600 km'ye kadar sürüş menzili. Dünya Çapında Uyumlaştırılmış Hafif Araç Test Prosedürü (WLTP) kullanılarak tahmin edilen menzil. Gösterilen rakamlar karşılaştırılabilirlik amaçlıdır ve yalnızca aynı teknik prosedürlere göre test edilen diğer araçlarla karşılaştırılmalıdır. Gerçek menzil sıcaklık, sürüş davranışı, rota profili, araç bakımı, lityum-iyon akü yaşı ve durumu gibi faktörlere bağlı olarak değişir.
(6)Dikkatiniz dağınıkken veya el cihazlarını kullanırken araç kullanmayın. Mümkün olduğunda sesle çalışan sistemleri kullanın. Araç vitesteyken bazı özellikler kilitlenebilir. Tüm özellikler tüm telefonlarla uyumlu değildir.
(7)Aktif veri servisi ve uyumlu yazılımı olan telefon gerektirir. SYNC, kullanım sırasında 3. taraf ürünlerini kontrol etmez. 3. Taraflar kendi işlevselliklerinden tek başına sorumludur. Android Auto, Google LLC'nin ticari markasıdır. Apple CarPlay, Apple Inc. şirketinin ABD'de ve diğer ülkelerde tescilli bir ticari markasıdır ve diğer ülkelerde tescillidir.
(9)Mevcut Qi kablosuz şarj özelliği tüm cep telefonlarıyla uyumlu olmayabilir.
(10)Sürücü destek özellikleri tamamlayıcıdır ve sürücünün dikkatinin, muhakemesinin ve aracı kontrol etme ihtiyacının yerini almaz. Güvenli sürüşün yerini almaz. Ayrıntılar ve sınırlamalar için Kullanıcı El Kitabına bakın. Şerit Takip Sistemi direksiyonu kontrol etmez. Araç üç saniyeden uzun süre durursa, sürücü müdahale etmeli ve sistemin çalışmaya devam etmesi için “RES” düğmesine veya gaz pedalına basmalıdır.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Bireysel emeklilik ve hayat sigortası sektörünün lider kuruluşlarından AgeSA, Her Yaşta Fonu ile sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarını desteklemeye devam ediyor. Fon kapsamında 2023 yılında hibe desteği alan Yöret Vakfı “Afet Sonrası Yaşlılık Çalışmaları” projesi boyunca yapılan eğitimlerin teorik içeriklerini, uygulanan destek ve etkinlikleri “Afetlerde Yaşlı Yetişkinlere Destek Kılavuzu”na aktardı. Bu alanda çalışan profesyonellerin kullanımına açılan kılavuz, depremden etkilenen yaşlı bireylere hizmet sunan profesyonellere yol gösterici bir rehber niteliği taşıyor.
Her Yaşta kurumsal sosyal sorumluluk projesiyle Türkiye’de “yaşlanma” ile ilgili toplumsal sorunu ele alan ilk şirket olan AgeSA, Sivil Toplum İçin Destek Vakfı iş birliği ile hayata geçirdiği Her Yaşta Fonu ile yaşlılık ve yaşlanma alanlarıyla faaliyet yürüten sivil toplum kuruluşlarını (STK) desteklemeye devam ediyor. TÜİK verilerine göre 2050 yılına gelindiğinde dünya nüfusunun %16'sını, Türkiye nüfusunun ise %18'ini yaşlıların oluşturacağı tahmin ediliyor. Buna rağmen yaşlılıkla ilgili toplumsal sorunları ele alan çalışmalar bir hayli sınırlı kalıyor. AgeSA, bu alanda çalışan sivil toplum kuruluşlarına verdiği hibe desteğiyle yaşlı bireylerin topluma daha aktif katılımını sağlamayı ve yaşlanma sürecine dair farkındalığı artırmayı hedefliyor.
10 ay süren çalışmaların sonuçları rehbere dönüştü
Her Yaşta Fonu desteğiyle “Afet Sonrası Yaşlılık Çalışmaları” projesini hayata geçiren YÖRET Vakfı, Toplumda yaşlılık algısının olumlu ve doğru bir şekilde yerleşmesini sağlamayı, yaşlıların hayatını kolaylaştırmayı ve nesiller arası ilişkileri güçlendirmeyi hedefliyor. Proje kapsamında YÖRET, 2023-2024 proje dönemi boyunca 10 profesyonel ve 10 gönüllüden oluşan bir ekiple, Hatay başta olmak üzere afet bölgelerinde toplamda 118 yaşlı birey ve 235 aileye ulaştı. Onların yaşamsal ve psiko-sosyal ihtiyaçlarını karşıladı. 10 ay süren proje kapsamında özellikle yaşlı bireylerle yapılan kapsamlı görüşmeler, onların afet sonrası karşılaştıkları zorluklara ışık tuttu. Vakıf, afet bölgelerinde yaşlı bireylerin karşılaştığı sosyal destek ağlarının zayıflaması, psikolojik travma ve bilgi eksikliği gibi sorunların derinlemesine ele alındığı çalışmasının sonuçlarını “Afetlerde Yaşlı Yetişkinlere Destek Kılavuzu”na aktardı. Kılavuz, yaşlılara hizmet götüren, onlarla çalışan sağlık, sosyal ve psikolojik destek meslek profesyonellerinin bilgisine sunuldu.
Profesyoneller vasıtasıyla yaşlı yetişkinlerin iyilik halini güçlendirmeyi amaçlıyor
Depremden etkilenen yaşlı bireylere hizmet sunan profesyonellerin rehberliğini geliştirmeyi amaçlayan “Afetlerde Yaşlı Yetişkinlere Destek Kılavuzu”, böylece yaşlı bireylerin yaşam kalitesini artırmayı ve olası afetlerde onların zarar görmesini en aza indirmeyi amaçlıyor. Kılavuz, toplumsal farkındalık yaratmayı hedeflerken, yaşlı bireylere yönelik destek çalışmalarının standartlarını da belirliyor.
Yaşlı yetişkinler, kronik hastalıklar, hareket kısıtlılığı, görme ve işitme kaybı gibi fiziksel sağlık durumları nedeniyle afetlerden daha fazla etkilenebiliyor. Kayıplar, belirsizlik ve güvenlik endişeleri, yaşlılarda stres, anksiyete ve depresyon gibi sorunların ortaya çıkmasına neden olabiliyor. Afetlerde Yaşlı Yetişkinlere Destek Kılavuzu, bu konularda yaşlı yetişkinlere profesyonel bakım veren bireylere yol gösteriyor. Kılavuzda afet öncesinde, anında ve sonrasında yapılması gerekenlerin yanı sıra yaş ayrımcılığı, etkili iletişim, sağlık profesyonellerinin fiziksel, zihinsel ve duygusal sağlıklarını korumaları gibi birçok konu da ele alınıyor.
Kılavuzun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
AgeSA Hakkında
AgeSA, Sabancı Holding ile iki yüz yıllık sigortacılık geçmişi olan Belçikalı sigorta şirketi Ageas’ın ortaklığıdır. AgeSA aynı zamanda halka açık bir şirket olup, hisseleri "AGESA" koduyla Borsa İstanbul'da işlem görmektedir. AgeSA, bireylerin tasarruf ve birikim ihtiyaçları için bireysel emeklilik ürünleri sunmaktadır. Aynı zamanda, müşterilerine sunduğu hayat ve kaza sigortası ürünleriyle de yaşamın getirebileceği beklenmedik risklere karşı bireyleri ve ailelerini güvence altına almaktadır.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türk ve Dünya mutfağından benzersiz lezzetleri İGA İstanbul Havalimanı’nda ziyaretçileri ile buluşturan TUM, İGA'nın desteğiyle hayata geçirilen 'Cafe Yanımda' projesi ile duyusal, zihinsel ve fiziksel farklılıkları olan bireylerin yanında olmayı sürdürüyor.
3 Aralık Dünya Engelliler Günü vesilesiyle gerçekleştirilen organizasyonda, İGA İstanbul Havalimanı Ticaretten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Server Aydın ve TUM/TRU CEO’su Sadettin Cesur, ‘Cafe Yanımda’ ekibi ile bir araya gelerek; projenin iki yılda elde ettiği başarıda büyük payı olan çalışanları tebrik etti.
İGA İstanbul Havalimanı bünyesinde, TUM ve İGA’nın iş birliğinde; sese ve kalabalığa duyarlı bireyler için izole yemek alanı, elektrikli tekerlekli sandalyeler için şarj istasyonu, işaret dili hizmeti veren dijital danışma kiosku ve erişilebilir masa ve sandalyeleri ile farklı engel gruplarının ihtiyaçları göz önüne alınarak hayata geçirilen ‘Cafe Yanımda’ projesi, özel gereksinimleri olan misafirlerine rahat ve konforlu bir yeme-içme deneyimi sunarken; istihdam ettiği çalışanlarının da ekonomik ve sosyal yaşama aktif katılımlarını destekliyor.
Cafe Yanımda’da düzenlenen organizasyonda; Cafe Yanımda’nın tüm çalışanları, İGA İstanbul Havalimanı Ticaretten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Server Aydın ve TUM/TRU CEO’su Sadettin Cesur ile bir araya geldiler.
Kahvaltı organizasyonunda yer alan ‘Cafe Yanımda’ çalışanlarından Tuğba Atmaca, “Erişilebilir şekilde tasarlanan Cafe Yanımda’da arkadaşlarımla birlikte misafirlerimizi ağırlamaktan büyük keyif alıyoruz. Bugün ise misafir olarak ağırlanmak bizi gerçekten çok mutlu etti” dedi. Projenin bir diğer çalışanı Hasibe Coşkun ise kahvaltı etkinliğinden dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirerek, bu anlamlı günde kendilerini yalnız bırakmayan TUM ve İGA ekibine teşekkürlerini iletti.
İGA Müşteri Deneyimi Uzmanı olarak görev yapan görme engelli Sevda Yılmaz ise konuyla ilgili şöyle konuştu: "İstanbul Havalimanı'nda farklılaşan ihtiyaçlara odaklanıyor ve farklı segmentlere özel hizmetler tasarlıyoruz. Her alanda erişilebilirliği önceliğe alan İGA İstanbul Havalimanı'nda çalışma ortamının da erişilebilirliği için çok önemli çalışmalar yapılıyor". İşaret dili ile iletişim kuran ve Yolcu Hizmetleri Uzman Yardımcısı olarak görev yapan Merve Köse ise "İGA İstanbul Havalimanında çalışmak kendimi ayrıcalıklı hissettiriyor. Burada duyusal farklılıkları olan yolcularımıza destek oluyorum. İşaret dili eklenen eğitimler sayesinde farklı eğitimlerle kendimi geliştirme fırsatı yakalıyorum" dedi.
Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan İGA İstanbul Havalimanı Ticaretten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Server Aydın: “Seyahatin herkes için bir hak olduğu anlayışıyla yola çıkmış bir havalimanı olarak, tasarım aşamasından itibaren, erişilebilirliği temel bir değer olarak benimsedik ve engelleri ortadan kaldırmak adına sürekli gelişim anlayışıyla çalıştık... Bu yaklaşımımızın bir sonucu olarak, Uluslararası Havalimanları Konseyi (ACI) tarafından verilen Erişilebilirlik Akreditasyonu’nu dünyada alan ilk Havalimanı olduk. Havalimanımızın tüm alanlarını, engelli misafirlerimizle birlikte deneyimleyerek, her bir temas noktasını iyileştirmek amacıyla onların geri bildirimlerini dikkate alıyoruz. Yolcularımızın ihtiyaçlarına en uygun çözümleri birlikte belirleyip, yeni hizmetleri beraber test ediyoruz. Unutmayalım ki, erişilebilirlik sadece fiziksel engellerle sınırlı değil; zihinsel ve duyusal farklılıkları da kapsayan bir anlayıştır. Biz de İGA İstanbul Havalimanı olarak, kapsayıcı ve erişilebilir bir dünya için üzerimize düşen görevleri yerine getirmeye devam ediyor, bu yolda kararlılıkla ilerliyoruz,” şeklinde konuştu.
TUM/TRU CEO’su Sadettin Cesur ise şöyle konuştu: “TUM olarak, İGA İstanbul Havalimanı’nda 34.000 m2’lik yeme-içme alanlarının yönetimini üstleniyoruz. Bu devasa alanda, 65 ayrı markanın 123 alt işletmesi mevcut. Elbette her biri birbirinden ayrı önemde ve değerde bizim için. Ancak TUM olarak; İGA ile birlikte imza attığımız; çok anlamlı ve özel bir proje olan ve açıldığı günden beri 200.000’den fazla misafiri ağırlayan Cafe Yanımda’nın yeri elbette çok başka… Bugün de bu özel gün vesilesiyle Cafe Yanımda’nın değerli ekibiyle bir araya gelmek, onların emeklerini kutlamak ve yanlarında olduğumuzu göstermek bizim için büyük bir mutluluk kaynağı oldu. TUM ve TRU olarak, İGA’nın da desteğiyle erişilebilirlik ve kapsayıcılığı temel alan projelere öncülük etmeye devam edeceğiz.”
“Cafe Yanımda Dünya Eşi Benzeri Olmayan Örnek Bir Proje”
Cafe Yanımda’nın gerek sunduğu imkanlar gerekse gelirini toplumsal faydaya aktarma modeli ile dünyada eşi benzeri olmayan bir proje; örnek bir model olduğunu vurgulayan Cesur sözlerine şöyle devam etti: “İGA ile birlikte, herkes için erişilebilir bir yaşam alanı sunma vizyonuyla hareket ediyoruz. ‘Cafe Yanımda’ projesi de bu vizyonumuzun somut bir örneği. Burada, sadece farklılıkların bir arada olduğu bir çalışma ortamı yaratmakla kalmadık, aynı zamanda bu bireylerin ekonomik ve sosyal yaşama aktif katılımını da destekledik. Bu projeden elde ettiğimiz gelir ile ayrıca TESYEV, KAÇUV, Spastik Çocuklar Vakfı, Enev ve Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu gibi pek çok farklı vakıf ve derneğe İGA ile ortak bağışlarda bulunduk. Bu duygularla bu projede emeği geçen herkesi ve özellikle Cafe Yanımda ekibini başarılarından dolayı tebrik ediyor, projemizin değerini hep birlikte bir kez daha ortaya koymaktan büyük gurur duyuyoruz” dedi.
TUM Hakkında:
2017 yılında kurulan TUM, İGA İstanbul Havalimanı’ndaki 34.000 m2’lik yeme içme alanında 65 farklı ulusal ve uluslararası markayla 123 ünitenin yönetimini üstlenmektedir. TUM, İGA İstanbul Havalimanı’nda; yeme&içme alanlarını tasarlar, yeme&içme alanlarının marka karması oluşturur, potansiyel yatırımcılar ile buluşturur ve mevcut işletmelerin operasyon süreçleri yürütür. TUM çatısı altında İGA İstanbul Havalimanı Kara Tarafı, İç ve Dış Gidiş Hatlarında Türk ve Dünya mutfağından lezzetler sunan birbirinden farklı pastane ve kafeler, yemek restoranları, kahve dünyasının sevilen zincirleri, fast-food restoranları ile yolculara uçuş öncesi ve sonrası benzersiz bir yeme & içme deneyimi sunulmakta; bol seçenekli al & götür noktaları, yiyecek içecek otomatları ve uçak rötarlarındaki gecikme ikram destekleri ile 7/24 yolcu memnuniyeti hedeflenmektedir.
https://tumictur.com.tr/tr
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği tarafından düzenlenen 15’inci AYD Alışveriş Ekonomisi Zirvesi, Fiba Commercial Properties’in ana sponsorluğunda İstanbul’da gerçekleşti. 03 Aralık tarihinde düzenlenen zirvenin açılış konuşmasını yapan Fiba Commercial Properties CEO’su ve Yönetim Kurulu Üyesi Yurdaer Kahraman, “AVM’lerimizde uygulamaya başlayacağımız dijital ekran teknolojisi, ziyaretçi deneyimini daha zengin ve etkileşimli bir hale getirirken, aynı zamanda AVM’lerimizin algılanan değerini artıran önemli bir adım oldu. Alışveriş merkezlerimizi birer yaşam merkezi haline getirme vizyonumuz doğrultusunda, teknoloji ve inovasyonu harmanlayarak sektörde fark yaratmaya ve lider konumumuzu sürdürmeye kararlıyız” dedi.
Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği tarafından bu sene 15’incisi düzenlenen AYD Alışveriş Ekonomisi Zirvesi, 20 Kasım’da İstanbul’da gerçekleştirildi. Swissotel’de yapılan etkinliğin ana sponsorluğunu Türkiye’nin önde gelen ticari gayrimenkul yatırımcılarından Fiba Commercial Properties (Fiba CP) üstlendi.
Açılış konuşmasını Fiba Commercial Properties CEO’su ve Yönetim Kurulu Üyesi Yurdaer Kahraman’ın yaptığı etkinlikte, ‘Yapay Zeka Çağında: Globalden Yerele Akıllı Uygulamalar’ konulu Fiba oturumunda ise Fiba CP Mali İşler Genel Müdür Yardımcısı Levent Kaya görüşlerini paylaştı.
Fiba CP’den Yeni Nesil AVM Yaklaşımı
Türkiye, Avrupa ve Uzakdoğu’da 800.000 m²’den fazla kiralanabilir alana sahip projeleriyle ticari gayrimenkul sektörünün öncü yatırımcılarından biri olan Fiba Commercial Properties, 11 alışveriş merkezi, 5 ofis binası, 4 konut kompleksi, 1 otel ve 2 sinema alanını kapsayan kapsamlı portföyüyle küresel ölçekte bir referans noktası haline geldi. Alışveriş merkezlerini geleceğin ihtiyaçlarına uygun şekilde yeniden tasarlama, yenileme ve büyütme süreçlerinde ziyaretçilerin memnuniyetlerini ön planda tuttuklarını belirten Fiba CP CEO’su ve Yönetim Kurulu Üyesi Yurdaer Kahraman, “Amacımız, operasyonel sürekliliği bozmadan fiziksel alanları modernize ederek AVM’lerimizi sosyal yaşam merkezlerine dönüştürmek. AVM’leri yalnızca alışveriş yapılan alanlar olmaktan çıkarıp, insanların bir araya geldiği, sosyalleştiği ve keyifli vakit geçirdiği modern yaşam merkezleri olarak tasarlıyoruz. Ziyaretçilerimizin daha uzun süre keyifle vakit geçirdiği ve tekrar ziyaret etmek isteyeceği dinamik ve yaşamla iç içe mekanlar yaratıyoruz. Bu dönüşümün bir parçası olmaktan ve topluma değer katan projeler geliştirmekten büyük gurur duyuyoruz. Fiba Commercial Properties olarak, Türkiye’deki M1 Adana, Gebze Center ve İnegöl AVM gibi projelerimizin yanı sıra Çin’deki Starmall, Romanya’daki Bucaresti Mall ve Plaza Romania gibi yurt dışı projelerimizde de renovasyon ve büyütme çalışmalarını başarıyla tamamladık. Toplamda 500 bin m²’den fazla alanı dönüştürerek hem ziyaretçilerimiz hem de iş ortaklarımız için değer yarattık. En büyük yatırımlarımızdan biri olan Starmall Çin’de, yine en büyük dönüşümlerden birisi diyebileceğimiz, 25.000 m2 alanı üç kat üzerine yeniledik. Binanın çatısında yer alan 27 bin metrekarelik güneş panelleri sayesinde, bu büyüklükteki bir yaşam merkezinin elektrik ihtiyacının neredeyse yüzde 15’ini karşılıyoruz. Ancak bizim için yenilik yalnızca fiziksel yapıları değiştirmekten ibaret değil. Fiba Grubu ve Fiba CP olarak hep öne koyduğumuz Sürdürülebilirlik ve ESG anlayışımızla süreçlerimizi ve iş yapış biçimlerimizi de yeniden tasarlıyoruz” dedi.
AVM’lerde Yapay Zeka ve Dijital Yatırımlar Ziyaretçi Deneyimini Yeniden Tanımlıyor
Alışveriş merkezlerinin dönüşüm sürecinde dijitalleşmeyi yalnızca bir zorunluluk değil, aynı zamanda sektöre yön veren bir fırsat olarak değerlendirdiklerini vurgulayan Yurdaer Kahraman, şunları söyledi: “Bugün, geleceğin teknolojilerine, yapay zeka ve dijitalleşmeye doğru büyük bir adım attığımız bir noktadayız. Bu dönüşümün bir parçası olarak, sadece AVM’lerimizde değil, farklı platformlarda da karşınıza çıkacak olan yeni yapay zeka karakterimiz ve başlatacağımız Akıllı Ekran Projesi ile ziyaretçilerimizin alışveriş alışkanlıklarını analiz etmeyi hedefliyoruz. Bu analizlerden elde edeceğimiz verilerle hem müşteri deneyimini iyileştirmeyi hem de iş ortaklarımız için daha etkili pazarlama ve satış stratejileri geliştirmeyi amaçlıyoruz. Yurtdışında ve yurtiçindeki bazı AVM’lerimizde uygulamaya başladığımız dijital ekran teknolojisi, ziyaretçi deneyimini daha zengin ve etkileşimli bir hale getirirken, aynı zamanda AVM’lerimizin algılanan değerini artıran önemli bir adım oldu. Bu ekranlar, dikkat çekici ve etkileyici içeriklerle ziyaretçilerin AVM’de daha uzun süre vakit geçirmesini sağlıyor. Bu durum; ziyaretçi memnuniyetini artırmanın ötesinde, markalar için güçlü bir iletişim platformu sunarak reklam gelirlerimizi de artırmamıza olanak tanıyor. Yatırımlarımız, sadece fiziksel yeniliklerle sınırlı kalmayıp, ziyaretçilerimizin ve kiracılarımızın beklentilerini karşılayan, değer odaklı bir yaklaşımı da kapsıyor. Alışveriş merkezlerimizi birer yaşam merkezi haline getirme vizyonumuz doğrultusunda, teknoloji ve inovasyonu harmanlayarak sektörde fark yaratmaya ve lider konumumuzu sürdürmeye kararlıyız.”
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Sektördeki son yenilikleri tanıtma ve keşfetme imkânı sağlayan GROWTECH. ANTALYA, 31 ülkeden 285’i uluslararası olmak üzere 684 katılımcı firmayı 4 gün boyunca 135 ülkeden gelen ziyaretçiler ile buluşturdu.
Dünyanın en büyük örtü altı tarım fuarı GROWTECH. ANTALYA 23. yılında ziyaretçi ve katılımcı sayılarında önemli bir artış yaşadı. Geçtiğimiz seneye göre ziyaretçi sayısını %11 artıran GROWTECH. ANTALYA, 135 ülkeden 39.575 ziyaretçiyi ağırlayarak tarihi bir başarı elde etti. Fuar, 285’i uluslararası olmak üzere 684 katılımcısına da benzersiz iş birlikleri sundu.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da Antalya ve Türkiye ekonomisine önemli bir katkı sunan GROWTECH. ANTALYA fuarı, tarım sektöründe öncü ülkelerin inovasyon ve teknolojilerini sergilediği bir buluşma noktası oldu. Almanya, Hollanda, İspanya ve Kore gibi ülkelerin pavilyonlarıyla dikkat çektiği fuarda, Çin 97 firma ile rekor katılım sağladı. Hindistan Pavilyonu’nun da ilk kez yer aldığı fuar, yeni iş birliklerinin kapısını aralarken mevcut ilişkileri güçlendirmeye de olanak sağladı.
GROWTECH. ANTALYA Fuar Direktörü Engin Er, fuarın başarısına ilişkin değerlendirmelerde bulunarak şu açıklamayı yaptı: “GROWTECH. ANTALYA olarak 24 yıldır tarım sektörüne katkıda bulunma misyonuyla hareket ediyoruz. Böylesine uzun soluklu bir organizasyonu sürdürebilmek; sektörün dinamiklerini yakından takip etmek, paydaşlarımızın ihtiyaçlarına hızlıca cevap verebilmek ve değişen koşullara uygun stratejiler geliştirmekle mümkün oluyor. Tüm bunların arkasında büyük bir özveri ve ekip çalışması yatıyor. Özellikle son yıllarda gösterdiğimiz performansla, fuar alanımızı ve katılımcı sayımızı önemli ölçüde artırmayı başardık. Bu yıl fuar alanımızı 60 bin metrekareye ulaştırdık ve ziyaretçi sayımız %11 arttı. 135 ülkeden 39.575 ziyaretçi ağırladık. Sürdürülebilir bir büyüme yakalamak, Türkiye’nin tarım sektöründeki global rolünü daha da güçlendirmek için çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. 2024 yılını başarıyla tamamlamanın hemen ardından ilk hedefimiz, gelecek yıl için çalışmalarımıza ve ortaya koyabileceğimiz yeniliklere odaklanmak oldu. 24 yıldır olduğu gibi, fuarımızın sektöründe fark yaratan ve katkı sağlayan konumunu güçlendirmeye odaklanmayı, başarı ivmemizi artırmayı sürdüreceğiz."
GROWTECH. JAKARTA’nın duyurusunu da yapan Er: " GROWTECH. markasını global platformlara taşımaya devam ediyoruz. Bu doğrultuda ilk adımımız GROWTECH. JAKARTA oldu. Endonezya’da ve Güneydoğu Asya pazarında güçlü bir varlık gösterdik. İlk fuarımızın başarısı bize bu bölgede büyük bir potansiyel olduğunu gösterdi. Şimdi, bu başarıyı büyüterek 27-29 Ağustos 2025 tarihlerinde 2. GROWTECH. JAKARTA fuarını organize edeceğiz. Ancak bu sadece bir başlangıç... Önümüzdeki yıllarda yeni destinasyonlarda tarım profesyonelleriyle buluşmaya devam edeceğiz. Amacımız, GROWTECH.’i global bir marka haline getirerek tarım dünyasında daha geniş kitlelere ulaşmak, daha fazla yenilik ve fırsat sunmak."
Konferans Programı Yoğun İlgi ile Karşılandı
Fuar boyunca 30’u aşkın sektör profesyoneli uluslararası konferanslarda bir araya getirilerek, sektöre dair önemli konular masaya yatırıldı. Sürdürülebilir çözümlerden teknolojik gelişmelere, yeni eğilimlerden geleceğe dair yol gösterici vizyonlara kadar birçok başlıkta değerli içerikler sunuldu.
Sektör profesyonellerine ilham veren bu oturumlar, fuarın yalnızca bir ticaret platformu değil, aynı zamanda bilgi paylaşımı ve stratejik iş birlikleri için de bir merkez olduğunu bir kez daha kanıtladı.
Fuar Sürdürülebilirlik ve Sosyal Sorumlulukta Örnek Oldu
Bu yıl da sürdürülebilirlik konusuna dikkat çeken GROWTECH. ANTALYA; çevre dostu, enerji tasarruflu ve tekrar kullanılabilir malzemelerin kullanımını teşvik ederek sorumlu bir yaklaşım sergiledi. Katılımcılar, fuarın çevreye duyarlı uygulamalarına aktif olarak katkıda bulundu. Öte yandan, fuar kapsamında başlatılan “Paylaşalım, Birlikte Büyüyelim!” kampanyası büyük ilgi gördü. Kampanya çerçevesinde, ZİÇEV (Zihinsel Yetersiz Çocukları Yetiştirme ve Koruma Vakfı) ve Antalya Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü (Çocuk Evleri Sitesi Müdürlüğü) ile anlamlı bir iş birliği gerçekleştirildi. Fuar sonunda katılımcılar tarafından bağışlanan çeşitli malzemeler toplanarak hem geri dönüşüme katkı sağlandı hem de ihtiyaç sahibi çocuklara ulaştırıldı.
Sektöre İstihdam Olanakları Sağlandı
GROWTECH. ANTALYA, bu yıl İŞKUR Antalya iş birliğiyle sektöre nitelikli iş gücü kazandırmayı hedefleyen önemli bir platform da sundu. Fuar boyunca kurulan istihdam standında sektör profesyonelleriyle kariyerini tarım alanında geliştirmek isteyenler bir araya geldi.
GROWTECH. ANTALYA hakkında daha fazla bilgi almak için www.growtech.com.tr internet sitesini ziyaret edebilirsiniz.
Informa Markets Hakkında
Informa Markets, endüstrilerin ve uzmanlaşmış pazarların ticaret faaliyetlerinde bulunmaları, yenilik yapmalarını ve büyümelerini sağlamak amacıyla iş platformları oluşturmaktadır. Tüm dünyadaki piyasa katılımcılarına, birebir katılımlı fuarlar, hedeflenmiş dijital hizmetler ve aksiyonlanabilir veri çözümleri ile iş faaliyetlerinde bulunmaları ve tecrübe edinmeleri anlamında fırsatlar sunmaktayız. Aralarında İlaç, Yiyecek, Medikal Teknoloji ve Altyapı sektörlerinin de bulunduğu bir düzineden fazla global endüstriden alıcı ve satıcıları bir araya getiriyoruz. Dünyanın önde gelen piyasa-oluşturucu firması olarak, çok çeşitli uzmanlaşmış pazarı hayata geçiriyor, yeni fırsatlar sunuyor ve bu pazarların senenin 365 günü gelişmesine katkıda bulunuyoruz. Daha fazla bilgi için: www.informamarkets.com
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.